Süper Lig’in 3. haftasında Beşiktaş, Fatih Karagümrük’ü ağırladı. Salih Uçan’ın 48. dakikada kırmızı kart gördüğü maçı Siyah Beyazlılar tek golle kazandı ve 3 maç sonunda puanını 7’ye yükseltti. İtalyan çalıştırıcı Farioli yönetimindeki Karagümrük ise bu sezonki ilk mağlubiyetini almış oldu.
Maçın taktiksel hikayesini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.
Kadrolar
Beşiktaş, neredeyse ideal diyebileceğimiz bir 11’le sahada yer aldı. 8 yabancı kuralının devreye girmesi ve Kaan Ayhan transferinin gerçekleşmemesinin ardından yerli bir stoperin alınma ihtimalinin düşmesiyle birlikte Beşiktaş’ın ligde ilk 11’de oynatacağı yerlilerin Ersin, Rıdvan(Umut Meraş) ve Salih olacağını düşünüyorum. Karagümrük karşısında da bu 3 oyuncu ilk 11’deydi. Bu isimlerin yanı sıra yeni transferler Teixeira ve Batshuayi de ilk defa ilk 11’de sahaya çıktı.
Karagümrük ise yine 4-3-3’ü ve alıştığımız oyun düzeniyle sahadaydı. Savunmadan pasla çıkmaya çalışan fakat Beşiktaş’ın rakibini ön alanda karşılamasıyla birlikte bu konuda oldukça zorlanan konuk ekip, Biglia’nın sakatlığıyla birlikte en önemli oyun kurucusunu da kaybedince etkili bir performans sergileyemedi.
Beşiktaş savunması ve Karagümrük’ün toplu oyun sorunları
Beşiktaş, rakibini kalabalık şekilde ön alanda karşılamayı tercih etti. Savunmada 4-4-1-1 şeklinde dizilen ev sahibi ekipte Josef-Salih-Teixeira üçlüsünün rakip orta saha oyuncularıyla bire bir eşleşmeleri ve yüksek savunma sadakatları Beşiktaş’ın galibiyetinde önemli rol oynadı. Topun olduğu oyuncuya çok kişiyle yoğun baskı yapmaktansa rakip oyuncularla bire bir eşleşerek Karagümrük’ün pasla çıkmasını engelleyen Beşiktaş’ta Batshuayi ise topu kullanan stopere baskıya gitti. Doğru zamanda yapılan baskıların meyvelerini de aldılar.
Yukarıda Beşiktaş’ın baskı sonucu yakaladığı bir kaç pozisyonu görüyoruz. Topun olduğu oyuncuya çok kişiyle yoğun bir pres yapmaktansa rakip oyuncularla bire bir eşleşmeler yapan Beşiktaşlı futbolcuların baskısında başarılı olmasında iki temel etmen vardı. Bunlardan ilki baskı zamanlamasının doğru ayarlanmasıydı. Top kullanan oyuncuya baskı yapmak için doğru anı bekleyen oyuncular, çoğu kez bu zamanlamayı iyi tutturdu ve bunun ödülünü de aldılar. Başarıdaki ikinci temel etmense presin yapılacağı anlardaki eşleşme rotasyonlarını doğru yapmaktı. Yukarıdaki görüntülerde de 5. dakikadaki pozisyonda Larin ve Josef’in bu rotasyonu nasıl doğru bir şekilde yaptıklarını görüyoruz. Baskının bu kadar doğru yapılabilmesindeki anahtar kelime ise tabi ki uyum.
Tabi bu noktada Karagümrük’ün özellikle ilk 15 dakikalık periyotta, rakibin ön alan baskısına rağmen ayağa topla çıkma ısrarı da etkili oldu. Beşiktaş baskısını pasla kırmakta zorlanan konuk ekip kendi yarı sahasında ilk 15 dakikada 4, ilk yarıda ise 10 top kaybetti. Yukarıda da Karagümrük’ün ilk 45 dakikada yaptığı top kayıplarını görüyoruz.
Topa sahip olduğu bölümlerde ayağa çıkmaya çalışan Karagümrük’ün kontra ataklar konusundaki 1 numaralı silahıysa tabi ki Ahmed Musa’ydı. Musa’ya atılan uzun paslar üzerinden hızlı geçişler kovalayan konuk ekip, maçtaki en önemli gol fırsatlarından birini de bu şekilde buldu.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Karagümrüklü oyuncuların Aksiyon Değeri(AD) metriğinde de ilk sırada Ahmed Musa’yı görüyoruz. Nijeryalı futbolcu yaptığı başarılı hücum aksiyonlarıyla takımını gole en çok yaklaştıran isim olmuş.
Aksiyon Değeri(AD) hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.
Karagümrük’ün topa hakim olmasına rağmen bunu efektif kullanamamasını Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan grafikte de görebiliyoruz. Maç boyunca %61 oranında topa sahip olan Karagümrük’ün top hakimiyet kalitesiyse %36’da kalmış. Bu da bize konuk ekibin topa hakim olduğunu fakat bu hakimiyeti pozisyonlara dönüştüremediğini gösteriyor. Ayrıca topla oynama oranlarındaki farkın yalnızca Beşiktaş’ın 10 kişi kalmasıyla ilgili olmadığını da belirtelim. Zira Siyah Beyazlılar 11 kişiyle oynadığı ilk yarıda da topa sadece %41 oranında sahip olmuştu.
Son olarak Beşiktaş’ın maç boyunca 2.65 Karagümrük’ün ise 1.16 gol beklentisi üretebildiğini belirtelim.
Beşiktaş’ın hücumu
Beşiktaş’ın topa sahip olduğu anlardaysa yine klasik kurgusuyla sahada yer aldığını gördük. Siyah Beyazlılar savunmadan oyunu kurarken Josef her zaman yaptığı gibi stoperlerin arasına girdi ve Welinton’la birlikte topu kullanan iki oyuncudan biri oldu. Salih ise bu anlarda geçen sene Atiba’nın yaptığı gibi savunma oyuncularının biraz önünde konumlanarak pas istasyonu oldu ve destek görevi gördü. Aynı kurgu devam etmesine rağmen Siyah Beyazlılar’ın hücuma geçişlerde ise geçen seneki kadar akıcı oynayamadığını gördük. Burada da bana göre iki faktör ön plana çıktı: Salih ve Batshuayi.
Salih’le başlamak gerekirse milli futbolcunun hücuma geçiş konusunda kendi rolünü şimdilik tam olarak yerine getiremediğini belirtmek gerek. Ancak ben bunun zamanla oturacağını düşünüyorum. Zira Salih profili itibariyle Atiba’nın geçen sene takım savunmadan çıkarken üstlendiği rolü üstlenebilecek bir isim. Beşiktaş formasıyla 3. resmi maçına çıkan tecrübeli futbolcu, henüz Siyah Beyazlılar’ın oyununa tam olarak uyum sağlayamamış gözüküyor. Salih zaman içinde rolüne uyum sağladıktan sonra beklentileri daha iyi karşılayacaktır.
Batshuayi konusuysa Salih’in durumundan farklı olarak oyuncunun profiliyle alakalı. Batshuayi, sık sık savunma arkası koşular atan, üst seviye bir gol vuruşu olan iyi bir ceza sahası içi golcüsü ve açıkçası kalite olarak da ligimizin üstünde bir isim. Fakat iş skora değil, oyuna katkı vermeye gelince Batshuayi’den aynı verimi almak oldukça zor. Belçikalı golcünün sırtı dönük top almak ve bağlantı kurmak konusunda ciddi eksiklikleri var. Geçen sezon gerek Aboubakar, gerekse Larin’in sık sık geriye gelerek sırtı dönük top aldıklarını ve kurdukları bağlantılarla hücuma geçişleri kolaylaştırdıklarını görmüştük. Batshuayi ise en azından şimdilik bu işleri yapabilecek bir oyuncu gibi durmuyor. Şimdilik diyorum çünkü bu noktada bir Sergen Yalçın dokunuşu görebiliriz. Hoca, şu ana kadar birlikte çalıştığı bir çok oyuncunun gelişiminde ve onlara yeni özellikler katmak konusunda ciddi pay sahibiydi. Buna bir örnek vermek gerekirse, biraz önce bağlantı kurma becerisinden bahsettiğimiz Larin’in bu özelliğini geliştirmesinde hocanın ciddi payı vardı. Kanadalı futbolcunun Beşiktaş’a ilk geldiği zamanlarda gol vuruşu dışında bir meziyeti yoktu. Belçika’da geçirdiği kiralık sezon ve sonrasında Sergen Hoca’nın dokunuşuyla oyununu ciddi manada geliştiren Larin, sırtı dönük oyunu ve bağlantı kurma meziyetlerini de geçen sezon içinde Sergen Hoca’yla birlikte gösterdiği gelişime borçlu. Batshuayi’nin bu konudaki akıbetiniyse zaman gösterecek ancak hem Karagümrük maçına, hem de Batshuayi’nin mevcut özelliklerine bakarak en azından ilk etapta bağlantı konusunda Larin’in üzerindeki yükün artacağını söyleyebiliriz.
Yukarıda da Larin’in merkezinde olduğu bir kaç hücum geçişi görüyoruz. Larin bu özelliğiyle sadece hücum geçişlerinde bir pas opsiyonu olmuyor, aynı zamanda sol kenarda da takım arkadaşlarına alan açıyor. Yukarıdaki pozisyonlarda da Beşiktaş’ın bu alanları Rıdvan ve Teixeira’yla değerlendirdiğini görüyoruz.
Larin’in topla buluştuğu noktalara da bir göz atmakta fayda var. Haritada da görüldüğü gibi Larin hem Beşiktaş yarı sahasında, hem de bağlantı kurabileceği iç koridorda(half-space) sık sık topla buluşmuş.
Larin’in özellikle ikinci yarıdaki direk pasların da hedefi olduğunu belirtelim. 10 kişi kalmasının ardından skor avantajıyla da birlikte rakibini kendi yarı sahasında karşılayan ve hücumunu tamamen kontra ataklar üzerinden şekillendiren Beşiktaş’ta bu ataklar da genellikle Larin üzerinden şekillendi. Bunun yanı sıra Larin’in top tutma becerisi de bu pasların atılma sebeplerinden biriydi. Gerek kontra ataklar, gerekse topu ileride tutma konusunda Beşiktaş, Larin’i bir istasyon olarak kullandı.
Son olarak Ghezzal-Batshuayi ikilisine de değinmekte fayda var. Az önce de bahsettiğimiz gibi Batshuayi’nin savunma arkası koşuları oyuncunun en önemli silahlarından biri ve Ghezzal de bu koşuları ödüllendirebilecek bir oyuncu. Karagümrük karşısında da bu ikiliden güzel bir kaç pasaj gördük. Ghezzal, geçtiğimiz sezon Aboubakar’la yakaladığı uyumun bir benzerini zamanla birlikte Batshuayi’yle de yakalayacak gibi duruyor.
Kaynaklar: Maçkolik, Whoscored
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.