Süper Lig’de 2021/2022 sezonunun ilk haftasının kapanış maçında Galatasaray, ligin yeni ekiplerinden Giresunspor’la deplasmanda karşılaştı. 61.dakikada Marcao’nun, Kerem’e saldırarak oyundan atılması maçın önüne geçerken Sarı Kırmızılılar ilk yarıda yakaladığı skor avantajını korudu ve karşılaşmadan 2-0 galip ayrıldı.
Galatasaray adına sezonun ilk galibiyetini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadro
Haziran ayında göreve gelen Burak Elmas yönetimiyle beraber kadroda revizyona giden Galatasaray geçtiğimiz senelere oranla farklı bir transfer politikası izledi. Oyuncunun maaşına değil de bonservisine daha fazla ücret ödeyerek Berkan, Cicaldau, Boey ve son olarak da Nelsson gibi isimleri kadrosuna kattı. Transferlerin istenilen zamanda tamamlanamaması sebebiyle ilk 11’ini oturtmakta zorlanan Fatih Terim, Giresun karşısına St.Johnstone deplasmanında kazanan 11’den 1 değişiklik yaparak çıktı. Uefa listesine ismi yazılamayan Cicaldau ilk kez parçalı formayla sahaya çıkarken Arda kulübenin yolunu tuttu. Geçen seneye göre beklerde Van Aanholt-Boey, merkezde ise Berkan-Cicaldau değişen isimler olurken kiralıktan dönen Diagne de eski günlerinin aksine iştahlı bir performansla formayı kaptı.
Savunmadan topla çıkışlar
Maça geçtiğimiz sezon olduğu gibi topa yüksek oranda sahip olup geriden oyun kurmayı amaçlayarak başlayan Galatasaray, sert bir Giresunspor baskısıyla karşılaştı. Özellikle Galatasaray’ın merkez üçlüsüne yakın markaj uygulayan Yeşil Beyazlılar, Taylan-Berkan gibi isimlerin sırtı dönük aldıkları toplardaki zaaflarıyla fırsatlar kovaladı. Bu bölümde Galatasaray’ın hücuma çıkışlarda alternatifiyse Kerem Aktürkoğlu oldu. İlk hücumda da Kerem’in bireysel çabalarıyla götürdüğü topu görüyoruz.
Sadece ilk hücumda değil, ilk dakikalarda birçok kez kanadından merkeze doğru geri gelen Kerem, Marcao’ya ekstra bir pas opsiyonu yarattı. Önceki St.Johnstone maçında içe kat ettiği bölümlerde Van Aanholt’a koridor açarak hücuma destek vermesini sağlasa da bu maçta o organizasyon sağlanamadı. Yukarıdaki pozisyonun ilk kısmında Aanholt’a bir tek pas denese de isabet sağlayamayınca önünde kalan topu driplingle ileriye taşıdı.
Sol kanattan başlangıçlar böyleyken sağ kanattaysa bu konuda çok daha kabiliyetli ve tecrübeli bir isim vardı: Sofian Feghouli. Güncel takım kadrosu içerisinde teknik açıdan en yetenekli isimlerden biri olan Cezayirli, Galatasaray’ın oynamaya çalıştığı bu düzen içerisinde çarkı en hızlı döndürebilecek potansiyele sahip. Geçtiğimiz senelerde Belhanda ve Mariano’yla yakaladığı uyum sayesinde takımının kazandığı şampiyonluklarda önemli pay sahibi olan yıldız oyuncu, takıma yeni eklenen isimlere henüz alışamamış bir görüntü sergiledi. Örneğin yukarıdaki pozisyonda top almak için bekiyle birlikte geriye kadar gelmişken oluşan boşluğa hareketlenebilecek Berkan’ı ve Boey’i göremedi. Böylesi iki tempolu isimle aynı kanadı paylaşmaya devam ettikçe bu pozisyonların olgunlaşmaya başladığını önümüzdeki haftalarda izleyebiliriz.
Galatasaray oyununu bozan Giresun presi dakikalar ilerledikçe organizeliğini kaybetmeye başladı. Zaman zaman presin dozajını kaçırarak takım boyunu ayarlamakta zorlanan ligin yeni ekibi, savunma ve orta saha blokları arasında Galatasaray’ın geçişini kolaylaştıracak geniş boşluklar bıraktı. Örneğin yukarıdaki görselde oyun sola doğru yıkılmış ve rakibin blokları arasında geniş boşluklar açılmışken Marcao sağ içten hareketlenen Berkan’ı görebilse ya da Feghouli daha uyanık davranıp önündeki geniş boşlukta top istese bir anda pres kırılacak ve çizgiden bindirmeye hazır bekleyen Boey ile 3.bölgeye geçiş kolaylaşacaktı.
3. bölgede etkinlikler
Giresun ekibinin ön alan presinin azalması ve rakibini orta yuvarlak civarında karşılamaya başlamasıyla Galatasaray’ın hücumdaki kalifiye ayakları hünerlerini sergilemeye başladı. Romanya’dan yüksek bir bonservisle transfer edilen ve takımıyla ilk maçına çıkan Cicaldau da Sarı Kırmızılılar’ın kapalı savunmalara karşı anahtar vazifesi görmesini beklediği isimlerden biriydi. İlk dakikalarda topla buluşmakta güçlük çeken Rumen futbolcu, oyunun rakip yarı alana yıkıldığı bölümlerdeyse adını duyurmaya başladı. Örneğin yukarıdaki iki pozisyonda kendini boşa çıkarıp rakip takımın blokları arasında topla buluşuyor. İlk pozisyonda Diagne’nin koşusunu göremeyip kötü bir tercih yapsa da ikinci pozisyonda tek dokunuşla iki rakibini oyundan düşürüp Kerem’i topla buluşturdu ve 5’e 5 bir Galatasaray hücumu başlattı.
Sarı Kırmızılılar’ın yeni sezonda, geçtiğimiz senelere göre oyununa kattığı en büyük artılardan biri de 3. bölgede kaybedilen topların çabuk geri kazanılmasıydı. Yeni isimlerle dinamikleşen orta sahasının da etkisiyle topun kaybedildiği bölgeyi kalabalık bir şekilde sıkıştırarak rakibi hataya zorlayan Fatih Terim’in öğrencileri bu şekilde akın sürekliliğini sağladı. Yukarıda da özellikle Cicaldau’nun bu baskılardaki etkinliğini görebiliyoruz.
Maç başındaki Giresunspor presinin sürdürülememesiyle kalesinde yaşadığı tehlikeleri Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğinden de okuyabiliyoruz. İlk gole kadar rakibini iyi savunan Yeşil Beyazlılar, golden sonraysa baskısını sürdüremedi ve 30-45 arası kalesinde 2 gol gördü. 45-60. dakikalar arası 10 kişi oynamanın da etkisiyle hemen hemen hiç aksiyon üretilemezken, Marcao’nun kırmızı kartının getirdiği şokla da birlikte oyun maç sonuna kadar dengede devam etti.
Galatasaray’ın maç boyunca en organize ataklarından biri de ikinci yarının başında gerçekleşti. İki kanat oyuncusunu da merkezde konumlandırıp beklerini aynı hizada hücuma gönderen Fatih Terim, top kendilerindeyken 2-3-5 gibi bir dizilimle sahaya yayıldı. Ardındansa hücumcuların merkezdeki bu yakınlığından faydalanarak Feghouli geriye doğru topsuz koşu yapıp stoperi beraberinde götürdü ve Kerem’e hareketlenebileceği alan açtı. İlk anda Taylan’ın o alana pas açısı kapalı olunca Diagne ile oynadı ve Diagne de daha önce çalışılmışçasına hiç beklemeden topu Kerem’le buluşturdu. Kerem ceza sahasına girdiğinde ters kanattan bindiren Aanholt’u tercih etse atak harika bir şekilde noktalanabilirdi fakat genç oyuncu kendisi vurmayı tercih etti. Belki de 1 dakika sonra Marcao’nun saldırmasına sebep olacak olan bu pozisyon Okan’ın kurtarışıyla sonuçlanmış oldu.
Öte yandan Sarı Kırmızılılar’ın bu 2-3-5’ine dair dikkat çeken bir başka noktaysa oyuncuların ceza sahasında topla buluşma sayılarıydı. Maç genelinde Aanholt 4, Boey 2 kez rakip 18’de topla buluşurken Taylan-Berkan-Cicaldau üçlüsü hiç topla buluşamadı. Beklerin arkada bıraktığı boşlukları kapatma açısından bir bakıma anlaşılabilir bir istatistik gibi görünse de uzun lig maratonunda Sarı Kırmızılılar’ın orta sahasından da skor katkısı alması şart.
Son olarak Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizdeyse golleri atan Diagne ve Cicaldau dışında Van Aanholt maçın en dikkat çeken ismi konumunda. Özellikle hücum aksiyonlarında takımın en fazla katkı veren ismi olan Hollandalı, hem ceza sahası bindirmeleriyle hem de kalitesiyle geriden oyun kurulumuna kattıklarıyla takımına bir hayli katkı sağladı. Geçtiğimiz dönemlerden Adriano-Beşiktaş, Clichy-Başakşehir performanslarını da hatırlatan tecrübeli sol bekin ilerleyen dönemlerde de takımına katkı sağlayacağı aşikar.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.