Tarihi başarılarla dolu olan İtalya, yakın tarihte ise Antonio Conte yönetiminde 2016 Avrupa Şampiyonası’nda iyi işler çıkarmıştı. Turnuvadan sonra Conte’nin, Chelsea’nin yolunu tutmasının ardından bir dönem Torino’yu çalıştıran Ventura’yı göreve getiren İtalyanlar, bu hamleden umduğu sonucu alamamıştı. 2018 Dünya Kupası’na katılamayarak büyük bir hayal kırıklığı yaşayan “Gök Maviler”, göreve Roberto Mancini’yi getirmişti. Mancini ise yenilenen oyuncu grubuyla birlikte takımın oyun kimliğini de büyük oranda değiştirerek İtalya’yı Euro 2020 öncesinde önemli takımlardan biri haline getirmeyi başardı.
İtalyanlar, her ne kadar görece kolay bir grupta mücadele etseler de, Euro 2020 Elemeleri’nde oynadıkları 10 maçın tamamını kazandılar, bu karşılaşmalarda 37 gol kaydederken kalelerinde de yalnızca 4 gol gördüler. Bu istatistiği biraz daha uzatmak gerekirse, Mancini’li İtalya, 2019 ve 2020 takvim yıllarını mağlubiyet görmeden kapatmayı başardı.
2020 Avrupa Şampiyonası’nın başlamasına sayılı günler kala gruptaki rakiplerimizden biri olan ve turnuvanın da favorilerinden biri olarak gösterilen İtalya’yı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Muhtemel kadro & temel oyun anlayışı
Mancini’nin, İtalya’ya değişimi getiren en büyük dokunuşu kuşkusuz oyun anlayışında oldu. Sürekli bir savunma takımı olarak atfedilen İtalyanlar, Mancini döneminde ise oyunlarını topa sahip olmak üzerine şekillendiriyorlar. Ayrıca Mancini, İtalya’nın özellikle Antonio Conte döneminde ezberlerimize kazınan üç stoperli dizilişinden de vazgeçti ve takımını 4-3-3 şeklinde sahaya dizmeye başladı.
Mancini dönemindeki maçlara bakınca Çizme’nin muhtemel 11’inin büyük oranda bu şekilde olacağını söyleyebiliriz. Tabii ki Mancini, turnuva formatında şu ana kadar takındığı idealist kimlikten bazı ödünler verip daha pragmatist tercihlerde de bulunabilir, bunu bekleyip göreceğiz. İtalyanların kalesi Donnarumma’ya emanet ve emin ellerde. Fakat savunma dörtlüsü için aynı netlikte olabilmemiz pek mümkün değil. Chiellini’nin de dönmesiyle efsanevi Bonucci-Chiellini ikilisi tecrübe faktörüyle de bir adım öne çıkıyor fakat iki oyuncunun da Juventus’ta sallantılı bir sezon geçirdiğini unutmamak gerek. Mancini’nin bu bölgedeki diğer alternatiflerine baktığımızda ise Acerbi ve Bastoni gibi isimlerin öne çıktığını görüyoruz. Mancini derinden oyun kurulumuna büyük önem veriyor – ki birazdan bu konuya daha detaylı değineceğim – ve bu isimler profilleri itibarıyla bu noktada da öne çıkabilirler fakat kendi takımlarında üçlü stoper düzeninde oynadıklarını da göz önünde bulundurmak gerek. Sağ bekte öne çıkan isim Florenzi gibi görünüyor fakat Mancini, hedef maçlarda farklı arayışlara gidebilir ve Atalanta’da üçlü savunmanın sağ stoperinde forma giyen Toloi’yi de en azından hedef maçlarda sağ bekte kullanabilir. Birazdan daha detaylı bahsedeceğim üzere Mancini, geçtiğimiz sene D’Ambrosio’yu bu mevkide kullanmıştı ve ondan istediklerini bazı maçlarda Toloi’den de isteyebilir. Sol bekte ise Roma’da oldukça iyi bir sezon geçiren Spinazzola öne çıkıyor fakat Mancini, her ne kadar Chelsea’de pek forma şansı bulamasa da Emerson’u da bir hayli beğeniyor.
Orta üçlü ise Gök Maviler’in en güçlü olduğu bölge. Savunma önünde öne çıkan isim genellikle Jorginho olurken onun önünde ise Barella ve Verratti ikilisi öne çıkıyor. Barella, Inter’le harika bir sezon geçirdi ve turnuva öncesi tüm dikkatleri üzerine çekti. Verratti ise kalitesiyle her zaman buraya yazılacak bir numaralı isim olmayı sürdürüyor fakat PSG forması giyen orta saha oyuncusu aynı zamanda bir sakatlık sorunuyla da boğuşuyor. Verratti’nin olmadığı denklemde de Pellegrini, Locatelli ve Sensi gibi isimler Mancini’nin elini bir hayli güçlendiriyor.
İleri uçta ise Insigne, Chiesa ve Immobile üçlüsü öne çıkıyor. Kendi takımlarında da bireysel performans olarak çok iyi işler yapan bu üçlü, gerek yaratıcılıkları, gerekse skorerlikleriyle Gök Maviler’in hücumdaki gol umutlarını taşıyor. Ayrıca kendi takımlarında çok iyi performanslar gösteren ve 10 gol barajını aşan Bernardi ve Belotti gibi isimler de Roberto Mancini’nin elini bir hayli güçlendiriyor. Bunlara ilaveten Mancini’nin Uluslar Ligi’nde oynanan Hollanda deplasmanında 4-3-3’ün sol önünde Pellegrini’yi kullandığını görmüştük. İtalyan teknik adam bazı hedef maçlarda bir kenarda orta saha karakterli bir oyuncu kullanabilir ve bu şekilde orta saha direncini kuvvetlendirmek, hücum-orta saha arasındaki bağlantıyı kuvvetlendirmek isteyebilir. Fakat Insigne, Chiesa ve Berardi gibi isimlerden de vazgeçmek pek kolay olmayacaktır.
Hücumda İtalya
Mancini’yle topa sahip olmak ve oyunu rakip yarı sahada oynamak isteyen İtalya, hücumda Insigne-Spinazzola ikilisinin bulunduğu sol kenarı fazlasıyla kullanıyor. Oyun sağ kenardan kurulsa da teknik kalitesi yüksek isimleriyle diyagonal toplarla oyunun yönünü değiştirerek Insigne’yi rakip bek oyuncusu ile bire bir bırakmayı hedefliyor. Sol bekin de desteğe geldiği anlarda Insigne ile bu bölgede çoğalıyorlar, ayrıca Insigne zaman zaman ceza sahasına yakın da konumlanıyor.
Uluslar Ligi’nde oynadıkları ve %57 oranında topa sahip olarak 1-0 kazandıkları Hollanda maçına ait olan bu görüntüde ise nispeten farklı bir hücum kurgusu görüyoruz. Sol bek Spinazzola, bir forvet gibi merkeze doğru hareketleniyor ve rakip sol bek Blind’i de kendine çekiyor. Sol çizgide kendine boşluk ve zaman bulan Insigne ise topu rahatça taşıyor. Devamında Spinazzola da koşusunu sürdürüyor ve İtalyanlar bir anda 5 hücumcuyla rakip ceza sahasına yerleşiyorlar.
Her ne kadar prensipleri topa sahip olmak üzerine kurulu olsa da Immobile üzerinden gerçekleşen, savunma arkasına atılan koşuları da sık sık görüyoruz. Öne geçtikleri maçlarda bu tarz pozisyonları fazlasıyla yakalıyorlar, ki turnuvada biraz daha temkinli olacaklarını öngörürsek Immobile, Chiesa ve Insigne ile bu alanda da oldukça tehlikeli bir görüntü çiziyorlar.
Bu görüntüde de Jorginho’nun imza pasında Immobile’nin savunma arkasına hareketlendiğini görüyoruz. Sonrasında İtalyanlar yine kalabalık ve hızlı bir şekilde rakip ceza sahasına hücum ediyorlar.
Nicolò Barella faktörü
Inter’in şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan Barella, milli takımı için de büyük önem arz ediyor. Temposuyla, pas kalitesiyle, top sürme becerisiyle ve yukarıdaki görüntüde olduğu gibi ceza sahasına attığı koşularla bir orta saha oyuncusundan beklenecek her şeyi üst seviyede yapabiliyor.
Örneğin bu golü inceleyelim. İtalya yine sol kenardan hücum ediyor ve bu bölgede sayısal olarak az olmasına karşın iyi paslarla ve Insigne’nin koşusuyla o bölgeden çıkmayı başarıyorlar. Immobile de desteğe geliyor ve devamında kalabalık bir şekilde rakip ceza sahasına yerleşiyorlar. Orta sahadan desteğe gelen Barella da topu ağlara gönderiyor.
Burada da Barella’nın, Inter’de de fazlasıyla yaptığı bir katkıyı görüyoruz. Conte’nin zaman zaman “yarım kanat” gibi kullandığı yıldız oyuncu, bu pozisyonda da D’Ambrosio-Chiesa ikilisine desteğe geliyor ve İtalya, bu sayede 3’e 3 eşleşmeyi yakalayarak Barella’nın pasında bir hücum şansı yakalıyor.
Barella, temposuyla savunmada da takımına fazlasıyla yardımcı oluyor. Conte’nin Inter’inde bu yönünü fazlasıyla geliştiren oyuncu, İtalyan teknik adamın uyguladığı kenar sıkıştırmalarında da takımına fazlasıyla yardımcı oluyordu. Aynı katkıyı İtalya Milli Takımı’nda da verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Oyun kurulum düzeni
Yukarıda da değindiğim üzere, Mancini’nin İtalya’sının en büyük karakteristiklerinden biri geriden oyun kurmaya olan bağlılıkları. Bonucci, Jorginho gibi bu konuda fazlasıyla mahir isimlere sahip olan Mancini, geçmiş maçlarda bir bek oyuncusunu da oyun kurulumunda kullandı.
Dünya Kupası Elemeleri’ndeki Bulgaristan maçına ait olan bu görüntüde de yukarıda bahsettiğim noktaları okumak mümkün. Sağ bek Florenzi, stoperlerin yanına geliyor ve ortaya üçlü bir hat çıkıyor. Orta alanda ise bu maçta görev yapan Sensi-Barella ikilisi derine geliyor. İtalyanlar, oyunu bu şekilde derinden başlatıp rakip presini üzerlerine çekmeyi hedefliyorlar. presi kırdıklarında ise Immobile başta olmak üzere diğer hücumcularıyla hızlı hücumlar gerçekleştiriyorlar.
İtalya’nın pres kurgusu & savunma prensipleri
İtalya, ana planında ön alan presine de fazlasıyla yer veriyor. Örneğin bu görüntüde pres kurgusunun temelde bire bir eşleşmelere dayandığını görüyoruz. Mancini, Hollanda orta sahalarına gölge markaj uyguluyor ve ileride de Immobile-Insigne ikilisi ile stoperlere baskı uyguluyor. Sol öndeki Insigne stoperlere baskıya gidince Spinazzola da desteğe geliyor.
İtalyanlar, orta alanda ve derinde uyguladığı savunmada da kompakt bir anlayış benimsiyor. Orta üçlüde görev yapan Verratti-Barella ikilisinin tempolarıyla kenar sıkıştırmalarını da iyi uyguluyorlar. Özellikle skoru ele aldıktan sonra savunma çizgilerini bu şekilde biraz daha geriye çekiyorlar. Euro 2020’de de bu anlayışa daha fazla başvuracaklarını söyleyebiliriz. Yukarıdaki görüntüde de sağ ve sol kenar oyuncuları Zaniolo ile Insigne’nin de yardıma geldiğini görüyoruz. Fakat zaman zaman Insigne’yi daha ileride tutup Immobile ile birlikte kontra tehdidi olarak da düşünüyorlar.
Hollanda’nın attığı bu golü incelediğimizde de yukarıda değinmeye çalıştığım prensiplerin bir çoğunu görüyoruz. Orta saha hattı ve savunma hattı birbirine oldukça yakın ve kompakt bir görüntü var. Hollanda ise geniş ve kalabalık bir şekilde hücum ediyor. Sol bek Spinazzola, hücumuyla eşleşmek için daha merkezde konumlanıyor ve Hollandalı sol bek Blind, bu boşluğa hareketleniyor. Chiesa da o anda rakibini takip edemiyor ve atak golle sonuçlanıyor.
Sözün özü, İtalya Roberto Mancini döneminde ezberleri bozdu ve üzerindeki ölü toprağını atarak tekrar ayağa kalkmayı başardı. Topa daha fazla sahip olmayı başaran İtalyanlar, aynı zamanda preste ve savunmada da oldukça iyi performanslara imza attı. Tecrübeli isimlerin ve genç yeteneklerin harmanlandığı kadrosuyla İtalyanlar, Euro 2020 öncesi dikkat çeken ekiplerden biri olarak gözümüze çarpıyor. Turnuvanın açılış maçında ise 11 Haziran tarihinde Türkiye ile karşılaşacaklar. Bakalım Millerimiz, Fransa ve Hollanda gibi rakipleri karşısında gösterdiklerini yeni nesil İtalya karşısında gösterebilecek mi?
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.