Spor Toto Süper Lig’de 2020-2021 sezonunun son haftasında Kayserispor ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Ev sahibi takımın ligde kalmak için, Fenerbahçe’ninse küçük çaplı bir futbol mucizesine ihtiyaç duysa da şampiyonluk şansıyla çıktığı 90 dakika, konuk takımın 2-1 üstünlüğüyle sona erdi.
Ortalama pozisyonlar
Yalçın Koşukavak yönetimindeki ev sahibi Kayserispor’un beşli bir savunma hattıyla başladığı mücadelede Fenerbahçe ise Emre Belözoğlu yönetimindeki klasik 4-1-4-1’lik düzeniyle sahada yer aldı. Mesut ve İrfan’ın yokluğunda sağ çizgide Bright Osayi Samuel’i tercih eden Belözoğlu solda Ferdi Kadıoğlu’nu kullanırken, Pelkas’ı ise daha çok merkezde izledik.
Maça 5-4-1 ile başlayan Kayserispor ise ileri uçta oynayan eski Fenerbahçeli İlhan Parlak’ın Sosa’ya yakın oyunuyla, Arjantinli oyuncuya top aldırmamaya çalıştı.
Ev sahibi takımı öne geçiren gol de bu tarz bir pozisyonda Sosa’nın hataya zorlanmasının ardından geldi. İlhan’ın baskısının da etkisiyle orta sahada top kaybı yapan Arjantinli oyuncunun kaptırdığı topla yakaladığı boşluğu iyi değerlendiren Yalçın Koşukavak’ın takımı, ters taraftan ceza sahası koşusu yapan Pedro Henrique’nin golüyle öne geçti. Öte yandan Fenerbahçe geçtiğimiz hafta Sivasspor’dan yediği ikinci golde Gradel’e sağdan çok rahat bir orta yapma imkanı tanımıştı. Bu hafta aynı imkanı İlhan’a tanıdı.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri (AD) tablosuna göre hem Pedro Henrique, hem de İlhan Parlak ofansif anlamda oldukça etkili bir maç çıkardı.
Kayserispor’un kapalı savunması karşısında boşluk bulmakta zorlanan Fenerbahçe’de savunmadan top çıkartırken boşlukların değerlendirilememesi de bu problemin hissedilmesine neden oldu.
Kayserispor’un kapalı savunmasının da etkisiyle daha çok kenar ortalalarıyla pozisyon arayan Fenerbahçe maç boyunca 49 orta yaparken, bu ortaların 19’u ilk yarıda geldi.
Fenerbahçe’de stoperlerin oyun alanındaki mesafeyi kısaltması Kayserispor savunması için zaman zaman eşleşme problemlerini beraberinde getirirken, bu pozisyonda Szalai’nin atağa katılmasıyla Bright Osayi Samuel’i çizgide rakibiyle 1’e 1 bırakan sarı-lacivertliler önemli olabilecek bir fırsatı değerlendiremedi.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri (AD) tablosuna göre hem Szalai, hem de Bright Osayi Samuel ofansif açıdan yaptıklarıyla takımının bu alandaki en öne çıkan isimleri olerken, Mesut ve İrfan’ın yokluğunda takımı attığı paslarla gole yaklaştırma yükünü de Caner Erkin omuzlamış gibi görünüyor.
90 dakika boyunca altı kez Kayserispor ceza sahasında altı kez topla buluşan Samuel’in maçı beşi başarılı altı çalım denemesiyle tamamladığını belirtmekte de fayda var.
Maç boyunca ataklarının %27’sini merkezden gerçekleştiren ve özellikle Erol Bulut dönemine oranla merkeze daha fazla yönelen Fenerbahçe, zaman zaman bu bölgede yaptığı top kayıplarıyla kalesinde önemli gol tehlikeleri de yaşadı.
Fenerbahçe adına maçta en fazla top kaybı yapan isim sekiz kezle Bright Osayi Samuel olurken, İngiliz oyuncuyu dört kezle Ferdi Kadıoğlu takip etti.
Kayserispor’u öne geçiren golde sağ bek Nazım’ın zamanlama hatası yaptığını görmüştük. Kayserispor ikinci yarıda yine soldan geliştirdiği bir atakla yine Nazım’a rağmen son vuruş fırsatını buldu ancak yakın mesafeden çekilen bu şut çerçeveyi bulmadı. Aksiyon değeri haritasında da savunmaya yaptığı katkı oldukça sınırlı görünen Nazım, maç boyunca girdiği sekiz ikili mücadelenin beşini kazanırken, bir de şut pası vermişti.
Futbol Akademi Scouting (FAS) ekibinin hazırladığı gol ihtimali grafiğine göre kazandığı penaltılar dışında maç boyunca gol olma ihtimali %30 ve üzerinde olan fırsat üretemeyen Fenerbahçe, buna karşılık kalesinde bu şekilde iki pozisyon verdi. Kayserispor’un 1.28’lik gol beklentisi oranına karşılık 1.73 gol beklentisi oranı yakalayan Fenerbahçe’nin bu oranına iki penaltının da dahil olduğunu belirtirsek, sarı-lacivertli takımın üretkenlikten ne denli uzak bir 90 dakika oynadığını ortaya koymuş oluruz.
Sezon değerlendirmesi
Fenerbahçe bu sezonu üçüncü sırada tamamladı ve kulüp tarihinin en uzun şampiyon olamama serisine adım attı. Yaz ve kış transfer döneminde ligde süre alan 21 yeni transfer yapan bir takımın bu denli büyük bir değişimin ardından sezonu şampiyonlukla tamamlaması kağıt üstünde zaten pek kolay görünen bir durum değildi. Son üç sezonun tamamında sezon ortasında teknik direktör değişikliğine giden sarı-lacivertli takımda bu kararların getirdikleri ve götürdükleri kadar zamanlaması da tartışmaya oldukça açık görünüyor. Erol Bulut’un görevi bırakmasının ardından takımı devralan sportif direktör Emre Belözoğlu’nun gelecek sezon teknik direktörlük koltuğunda devam edip etmeyeceği henüz netlik kazanmadı Fenerbahçe’nin bu konudaki kararını bir an önce vermesi gerekiyor.
Emre Belözoğlu’nun bu transferlerin tamamının altında imzasının olması ve takımla bir süredir çalışmış olması genç teknik adamın en önemli artısı. Denizlispor maçıyla başlayan teknik direktörlük macerasında 10 maçta bir mağlubiyet alan Belözoğlu’nun devraldığı takımın yarışta geride olması hiç kuşkusuz yönetmesi zor bir süreci beraberinde getirdi. İnandığı oyunu sezon başı pratiği ve mağlup olunması halinde lige havlu atılacak bir ortamda değil de olumsuz skor kredisiyle oynayan bir Emre Belözoğlu takımının Fenerbahçeli taraftarlara daha büyük bir keyif vereceğine inanıyorum ancak bazı soru işaretlerini de görmezden gelmemek gerekiyor.
Belözoğlu’nun futbolu bırakmasının üstünden bir yıl geçmeden teknik direktör olarak yedek kulübesinde yer alması saha içine dair bazı doğruları yanıla yanıla bulacağı anlamına geliyor ve Fenerbahçe yönetimi ile taraftarı bu deneme yanılmalar için gerekli sabır ve zamanı göstermekten uzak görünüyor.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.