Süper Lig’in 38. haftasında Beşiktaş evinde Hatayspor’u ağırladı. Ligin kalburüstü ekiplerinden olan Hatayspor’a karşı zorlanmasını beklediğimiz Siyah Beyazlılar, buna karşın maçı beklediğimizden çok daha erken koparttı. Beşiktaş, Akdeniz temsilcisi karşısında aldığı farklı galibiyetle şampiyonluk yolunda önemli bir virajı da dönmüş oldu.
Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Ortalama pozisyonlar
Lafa girmeden önce genel olarak maçın ilk 15 dakikasını analiz edeceğimi belirtmem gerekli. Zira 15. dakikada skorun 3-0’a gelmesiyle birlikte Hatayspor tamamen oyundan düştü. Beşiktaş’sa yoğun maç temposunun ortasında bulduğu aktif dinlenme fırsatını kaçırmadı ve maçın geri kalanını topu ayağında tutarak nispeten düşük bir tempoda geçirdi. Özellikle ikinci yarıyı tamamen düşük tempoda pas yaparak geçiren Siyah Beyazlılar, maç boyu vitesi arttırdığı anların tamamındaysa tehlike yarattı ve 7-0’lık farklı bir galibiyet aldı.
Beşiktaş maça beklenilen 11’i ve alışık olduğumuz oyun planıyla çıktı. Son Rizespor maçına göre kadroda yalnızca 2 elzem değişiklik vardı. Rize karşısında sakatlanarak oyundan çıkan Gökhan, o sakatlık sebebiyle bu maçta yerini Larin’e bıraktı. Kart cezası sebebiyle Rize’ye götürülmeyen Rosier de, Hatayspor maçıyla ilk 11’e geri döndü. Önceki maçlarında olduğu gibi bu karşılaşmaya da yüksek tempolu bir oyunla başlayan Beşiktaş, ilk 15 dakikada fişi çekip şampiyonluk yolunda kritik bir galibiyet aldı. Siyah Beyazlılar, Süper Lig’de maçların ilk 15 dakikasında toplam 12 gol attı ve bu alanda ligin lideri.
Hatayspor’sa ilk Beşiktaş maçında olduğu gibi cesur bir oyun tercih ederek rakibini önde karşılamak istedi. Ancak gerek ilk dakikada yenilen golün oyuncular üzerinde yarattığı hava, gerekse Beşiktaş’ın oyununa bazı noktalarda yanıt verilememesi Akdeniz ekibi adına büyük problem yarattı. Özellikle ilk 15 dakikada tempo iki tarafın da istediği, fakat aynı zamanda kontrol de edemeyecekleri bir seviyeye çıktı. Bu 15 dakikalık karşılıklı meydan okumadan hem oyun, hem de skor anlamında galip ayrılan Beşiktaş, bu bölümde attığı 3 golle maçı erkenden kopardı.
Yukarıda klasik Beşiktaş kurgusunu ve Hatayspor’un rakibini nasıl karşıladığını görüyoruz. Josef’in iki stoperin soluna yanaşmasıyla Beşiktaş 3’lü bir hat kurmuş, Atiba ise her zamanki gibi biraz önde destek görevinde. Ghezzal’in de yine merkeze geldiğini ve ekstra bir opsiyonu olduğunu görüyoruz.
Hatayspor’daysa 1’e 1 eşleşmeler Traore-Josef, Aabid-Atiba ve Akintola-N’Sakala şeklinde yapılmış. Diouf ise topun olduğu bölgedeki stopere yakın oynuyor. Burada tek sorun Boupendza’nın durduğu yer ki bana göre takımlar arasındaki maçın erken kopmasındaki önemli sebeplerden biri buydu. Boupendza’nın maç boyunca bu tip pozisyonlarda Ghezzal’i savunduğunu gördük. Bu da bize durumun bir teknik ekip tercihinden kaynaklanabileceğini gösteriyor. Tabi bunu kesin olarak bilme ihtimalimiz yok. Dolayısıyla hem bu bağlamda daha net bir fikir sahibi olmak, hem de Boupendza tercihinin yarattığı savunma zaafiyetini göstermek adına konuyu biraz daha açmakta fayda var.
Öncelikle Ghezzal’in rolünden ve bunun öneminden bahsetmiştik. Rakiplerin de buna karşın genelde bekini öne çıkararak Ghezzal’i savunduğunu görüyorduk. Bu da özellikle Rosier’e hücum bindirmesini yapması için önemli bir alan açıyor ve Beşiktaş bu sayede ciddi bir hücum tehditi oluşturuyordu. Yukarıda da Beşiktaş’ın bu şekilde tehlike yarattığı bir pozisyon görüyoruz. Erzurumspor beki Schwechlen’in, Ghezzal’i takibi sonucu alanını boşaltması sonucu Beşiktaş bir fırsat yakalıyor.
Hatayspor’sa böyle bir savunmayı tercih etmemiş olacak ki sol bek Katranis pozisyonunu terketmedi. Bunun yerine Boupendza’nın Ghezzal’le eşleştiğini gördük ancak bu da farklı bir sorun yarattı. Çünkü Boupendza sıkı bir 1’e 1 markaj yerine çizgiye basan Rosier ve merkeze gelen Ghezzal’in arasında durmayı tercih etti. Boupendza’nın bu davranışıysa teknik ekipten ziyade oyuncunun kendi tercihiyle alakalı gibi duruyor. Gabonlu golcünün sol kenarda oynaması sebebiyle genel olarak kendi bekini savunmasından kaynaklı bir alışkanlığı var ki oyuncunun Ghezzal ve Rosier arasında konumlanması bence öncelikle bununla alakalı. Bunun dışında Boupendza savunma disiplini ve farkındalığı düşük bir oyuncu. Hatay’ın savunma konusunda sıkıntı yaşamasının bir diğer sebebi de buydu. Yani bana sorarsanız Boupendza-Ghezzal eşleşmesi teknik ekibin bir tercihiydi ancak Boupendza’nın saha içinde yaptığı savunma oyuncunun kararıyla alakalıydı.
Son olarak naçizane kağıt üstünde bu planın kötü bir plan olmadığını söylemem gerek. Bekini orta sahaya kadar çıkartıp defansın kenarını sol kanat oyuncusuyla savunmaktansa böyle bir savunma yapmak daha güvenli duruyor. Ancak tabi burada da, Boupendza hadisesinde gördüğümüz gibi oyuncuların süregelen alışkanlıkları sıkıntı çıkartabiliyor.
Bu konuyla ilgili son olarak yukarıdaki pozisyona bakmakta fayda var. Biraz önce takımların kurgularını gördüğümüz fotoğrafın devamında gelişen pozisyon bu. Hataysporlu Boupendza’nın, Rosier ve Ghezzal arasında pozisyon alması sonucu Ghezzal çok rahat şekilde topla buluşup sırtını dönüyor. Bunu gören sol bek Katranis de doğal olarak Ghezzal’in dripling alanını kesmek için merkeze kayıyor ve Rosier sağ kenarda boş kalıyor.
Beşiktaş’ın attığı 5. golde de Atiba’nın yarattığı benzer bir eşleşme sıkıntısı vardı ki bu gole de yazının sonunda bakacağız.
Beşiktaş’ın, Hatayspor’un önde baskısını kırması ve skoru bu kadar hızlı almasının sebeplerinden biri de hedefe direk uzun paslarla sonuca gidebilmesiydi. Yukarıda bunun 3 örneğini görüyoruz.
Bu maçtan yola çıkarak genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, Beşiktaş’ı sezon boyunca rakiplerinden ayıran en temel özellik de yukarıda görebildiğimiz gibi farklı oyunlara cevap verebilme gücü. Beşiktaş gerek yerleşik hücum, gerekse geçiş oyunu konusunda üst seviye bir takım. Hal böyle olunca ister savunmanızı kalenize yakın kurup katı bir defans yapın, isterseniz öne çıkıp baskıyla sonuca gitmeyi deneyin. İki türlü de maçtan istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. Çünkü Beşiktaş sezon içindeki gelişimiyle bu iki oyuna da cevap verebilecek bir takıma dönüştü. Sezon başında kontra atağa dayalı, hızlı hücumlarla sonuca giden Sergen Yalçın’ın takımı, sezon içinde derinde yerleşik savunma yapan takımlara karşı hücum etme konusunda da üst seviyeye çıktı. Hal böyle olunca da hafta içi-hafta sonu sürekli maç yapıldığı yoğun bir sezonun sonunda, üstüne üstlük Aboubakar gibi kilit bir oyuncusu yokken dahi sonuca gidebiliyorlar.
İlk 15 dakikadaki oyunu Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan “Top hakimiyeti kalitesi ve dakika başına maksimum gol ihtimali” grafiğinde de görebiliyoruz. Beşiktaş ilk 15 dakika gol olma ihtimali %10’un üzerinde olan 4 pozisyona girmiş. Nitekim bu pozisyonların 3’ünde topu filelerle buluşturmayı da başardılar. Hatayspor’sa aynı süre içerisinde bir net gol pozisyonu yakalamış ki o da hatırlayacağınız üzere Katranis’in kaçırdığı pozisyon. Yunan sol bekin kaçırdığı pozisyonun gol olma ihtimalinin %30’a yakın.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Beşiktaşlı oyuncuların Aksiyon Değeri(AD) metriğindeyse doğal olarak 4 gol atan Larin birinci sırada. Ancak buna rağmen Larin’in pas ve savunma aksiyonlarında başarısız olduğunu görüyoruz. Bu da bize oyuncunun merkez forvette oynayabilme kapasitesiyle alakalı ipuçları veriyor. Larin her ne kadar dünkü maçı 4 golle tamamlasa da hala Beşiktaş oyununda merkez forvette oynayabilecek bir isim değil. Çünkü Kanadalı her ne kadar iyi bir golcü olsa da Larin’in oyuna olan katkısı – bu konuda sezon içinde gelişme kaydetse de – oldukça düşük. Nitekim Sergen Hoca’nın, Larin’i kanat forvet rolünde oynama ve başarılı olma sebebi de bu. Zira kenarda oynayan Larin’den oyun katkısından çok gol katkısı bekliyorsunuz ve Kanadalı futbolcu da bu konuda oldukça iyi.
Skor katkısı yapan isimler dışında Josef ve Vida’ya da dikkat çekmekte fayda var. Bu iki isimde özellikle savunmada yaptığı aksiyonlarla Beşiktaş’a önemli katkı sağlamış.
Aksiyon Değeri(AD) hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.
Atiba Hutchinson
Son olarak Atiba’ya değinmekte fayda var. Futbolcunun Beşiktaş hücumlarındaki kilit rolünden hemen hemen her yazımızda bahsediyoruz. Dolayısıyla aynı konuya tekrar uzun uzun girmeyeceğim ancak yine de kısaca bu konunun üstünden geçmekte fayda var. Atiba, Beşiktaş’ın en komple role sahip olan ve bana göre ikamesi olmayan tek oyuncusu. Beşiktaş topu savunmadan çıkartırken Atiba geriye yanaşıp ya bir pas istasyonu oluşturuyor, ya da rakibin orta alanda yarattığı boşluklara girerek savunma-hücum arasındaki bağlantıyı sağlıyor. Beşiktaş rakip yarı sahaya yerleşip boşluk aradığındaysa takımın o anki ihtiyacına göre ya topun olduğu bölgeye giderek sayısal üstünlüğü sağlıyor, ya da ceza sahasına koşu atarak gol bölgesinde ekstra bir tehlike yaratıyor. Oyuncunun bu komple rolü alabilmesindeki en büyük paysa şüphesiz Atiba’nın zekası.
Yukarıda da Atiba’nın gizli kahramanı olduğu iki pozisyonun gelişimini görüyoruz. İki pozisyonda da Beşiktaş topu savunmadan çıkartmaya çalışıyor. Atiba ise orta sahadaki boşlukları iyi okuyarak hareketleniyor ve topu alıyor. Kanadalı futbolcu merkezde demarke durumda topla buluşunca da ilk pozisyonda Ljajic’i tutması gereken Ribeiro, ikincideyse kenar oyuncularını savunması gereken Akintola, Atiba’ya baskıya gidiyor. Hal böyle olunca da Beşiktaş ilk atakta 3’e 3 net bir gol pozisyonu yakalıyor, ikinci ataktaysa sağ kenarda bir 2’ye 1 yakalıyor ve devamında skoru 5-0’a getiren golü atıyor.
Kaynak: mackolik.com
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.