Süper ligin 36.haftasında Galatasaray evinde Trabzonspor’u ağırladı. Lider Beşiktaş’ın kazanamadığı haftada aradaki puan farkını 4’e indirme imkanı elde eden sarı kırmızılılar, kötü bir oyun sergilediği karşılaşmayı 90+5’te bulduğu golle 1-1 berabere tamamladı. Bu sonuçla Fatih Terim’in öğrencileri üst üste 4. iç saha maçından da galibiyet çıkaramazken konuk ekip ise ligde üst üste 5. beraberliğini aldı.
Galatasaray’ın kazanmak zorunluluğuyla çıktığı fakat 1 puanı zor kurtardığı bu mücadeleyi global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
İlk 11’ler ve ortalama pozisyonları
3 haftalık galibiyet hasretini Göztepe deplasmanında dindiren Fatih hoca, kazanan kadroda yalnızca bir değişiklikle mücadeleye başladı. Forvet hattında Mohamed ve Falcao’nun yokluğunda İzmir’de alınan 3 puanda kurduğu bağlantılarla büyük rol oynayan Halil yeniden kulübeye çekilirken, bitiriciliği ve top tutma özellikleri daha iyi olan Babel 11’e alındı. Fakat sarı kırmızılılar topa istediği kadar hükmedemeyince kağıt üstündeki bu planlar rafa kalktı ve ortalama pozisyonlardan da anlaşılabileceği üzere Babel zaman zaman sol çizgide konumlandırılarak ileri uçta Kerem denendi.
Uzun süredir sakatlıklar ve covid vakaları nedeniyle zorluklar yaşayan Trabzonspor ise İstanbul’a geniş bir kadroyla geldi. Son olarak Abdülkadir Ömür’ün de dönmesiyle kulübe zenginliğini de arttıran Abdullah hoca, savunma ve hücum bölgesinin aksine ideal isimleri bulmakta zorlandığı orta sahada bu maç Berat-Baker ikilisini görevlendirdi. Top rakipteyken savunma önüne adeta set çeken bu ikili, maçın az pozisyon verilerek bitirilmesinde önemli rol oynadı.
Maç başı Trabzonspor hakimiyeti ve Terim’in hamlesi
Daha önceki maçlarda olduğu gibi topa sahip olarak oyunu rakip sahaya yıkma arzusunda olan Galatasaray, sert Trabzonspor savunması karşısında pozisyon üretmekte epey zorlandı. Geçtiğimiz Göztepe maçındaki savunma-orta saha bloğu boşluklarını bu maçta bulamayan sarı kırmızılılar, maçın ilk çeyreğinde yalnızca 1 kez rakip ceza sahasında topla buluşabildi. Görüntüden de okuyabileceğimiz gibi Berat-Baker ikilisinin savunma hattına çok yakın oluşu adeta bir 6’lı savunma hattı oluşturdu. Özellikle Berat’ın kanattan gelen akınlarda bekine verdiği savunma desteği takımı adına oldukça kıymetliydi.
Savunma planının iyi çalıştığı bu dakikalarda Bakasetas-Ekuban-Djaniny ve Nwakaeme 4’lüsü de ön bölgedeki hareketlilikleriyle pozisyonlar yarattı. Özellikle Djaniny’nin sürekli kanatlara açılmasıyla kurduğu bağlantılar Galatasaray savunmasının dengesini bozarken, golcü oyuncunun yarattığı boşluklara da Bakasetas birçok kez topsuz koşular yaptı. Bu pozisyon da Uğurcan’ın kale vuruşuyla başlarken(Maç boyunca 29 pas yapan Uğurcan’ın 27 pası uzundu) Djaniny sağ kanada açılıp Saracchi’ye karşı fizik avantajını kullanıyor, ardından Bakasetas’ın koşusuyla rakip savunma eşleşme problemi yaşıyor ve golcü futbolcu demarke durumda kalıyor. Aldığı pasla dribblinge başlayan Djaniny, Taylan’ın hatasıyla rakibinden kolay sıyrılıyor ve Ekuban’la duvar pası yaparak savunma arkasına sarkmaya çalışıyor.
Maç başında oyun üstünlüğü rakibine kaptıran sarı kırmızılılar, 30.dakikadan itibaren farklı bir yapıya büründü. Babel ve Kerem’in yer değiştirmesiyle yeni forvet Kerem olurken bu dakikaya kadar üstün oldukları topla oynama oranını da rakiplerine bıraktılar ve topun arkasında daha kalabalık kalmaya başladılar. Takım boyunun kısalmasıyla rakibine kendi yarı sahasında rahat pas imkanı tanımayan Terim’in öğrencileri kazanılan toplarla da Kerem’in çabukluğundan faydalanıp savunma arkasındaki boşlukları değerlendirmeyi amaçladı. Görselde de 1 dakika boyunca pas yapmasına karşın 3.bölgeye topu taşıyamayan Trabzonspor’u ve Feghouli’nin kazandığı topu Kerem’le anlaşamayarak kaybedişini görüyoruz.
55-75 arası Galatasaray hakimiyeti
Topu rakibe bırakıp daha direkt bir oyuna geçerek rakibe daha az pozisyon verse de hücum anlamında istediği geri dönüşü alamayan Fatih Terim ikinci devreye Feghouli-Halil değişikliğiyle başladı. Trabzonspor’un ön alan baskısı sonucu 45-55 arası yarı sahasında oynayan sarı kırmızılılar, Gedson’un sakatlanıp Emre Akbaba’nın oyuna dahil olmasıyla savunma-hücum bağlantılarını daha kolay yapmaya başladı. Merkezde oynayan Gedson ve Emre Kılınç’ın savunmadan topu ilk alan değil de, ilk alan isimden hareketli bir şekilde topu alan oyuncu profilinde olmaları bu geçişlerde sıkıntı yaşamalarına neden oluyordu. Her ne kadar maç içinde istikrarsız bir performans sergilese de Akbaba’nın orta alanda inisiyatif almaktan kaçmaması, Taylan’ın savunma çıkışlarındaki yükünü hafifletti ve görseldeki pozisyonda da görebileceğimiz gibi topu ayağında minimum sürede tutarak takımının 3.bölgeye geçişini rahatlattı.
Bu dakikalardaki Galatasaray üstünlüğünün bir önemli nedeniyse Trabzon hücumcularının defansif katkılarındaki düşüştü. Özellikle Nwakaeme’nin yorgunluğa bağlı olarak yaşadığı düşüş göze çarparken, Nijeryalı futbolcu birçok kez Şener’i kovalamadı ve takımını savunmada eksik bıraktı. Yukarıda da Nwakaeme-Bakasetas ve Ekuban’ın baskıda olmasına karşın yalnızca Bakasetas’ın ağır hareketlerle savunmaya döndüğünü ve Şener’in demarke bir vaziyette topu hücuma taşıyarak başlayan atağı görüyoruz.
Maçın sarı kırmızılılara daha yakın seyretmeye başladığı dakikalarda duran top sonrası yapılan hatalar Trabzonspor’un golünü hazırladı. Rakibin arkada bıraktığı boşlukları kullanmak için bir an önce topu kazanma hevesinde olan Kılınç ve Akbaba rakiplerine baskı yaptıktan sonra savunmalarına dönmezken sol kanada açılan topta Taylan’ın da ortayı açan Bakasetas’a gitmesiyle savunma önü bomboş kaldı. Gelen ortayı da Luyindama büyük bir hatayla Edgar’ın önüne indirince Portekizli sert bir şutla Muslera’yı avladı ve takımını öne geçirdi.
Kalan dakikalarda takım halinde kendi yarı sahasına çekilen Trabzonspor’a karşı istediği kalitede pozisyonlar üretemeyen sarı kırmızılılar, uzatma dakikalarında kazandığı frikiğin ardından ilginç bir organizasyon gerçekleştirdi ve Uğurcan’ın hatasının da etkisiyle 1 puanı kurtarmış oldu. Bu dakikalardaki Galatasaray üstünlüğünü Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğinden de okumak mümkün. Ayrıca ev sahibi ekip topa daha fazla sahip olsa da top hakimiyeti kalitesi bakımından Trabzonsspor’a göre düşük seviyede kaldı.
Son olarak katkısını Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizde ise Nwakaeme ve Edgar’ın şutlardan gelen değerlerle ön plana çıktığını, ayrıca Berat’ın da defansif katkısının takımının en tepesinde olduğunu görüyoruz. Maç boyunca takım arkadaşlarının kademelerine girerek başarılı bir izlenim veren genç isim, karşılaşmayı 8/12 ikili mücadele kazanma oranı, 4 pas arası, 3 top kapma ve 0 top kaybıyla tamamladı.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.