Analiz | Fenerbahçe 3-1 Gaziantep FK

Hem şampiyonluk yarışını sürdürmek hem de Şampiyonlar Ligi için avantajlı bir konum elde etmek isteyen Fenerbahçe, Süper Lig’in 34. hafta karşılaşmasında sahasında Gaziantep FK’yi konuk etti. Emre Belözoğlu yönetiminde ikinci galibiyetini elde eden sarı-lacivertli takım ilk yarıda yenildiği Gaziantep’ten rövanşı da almış oldu.

Karşılaşmayı iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.

Ortalama pozisyonlar

Maça Emre Belözoğlu yönetimindeki önceki iki maçta olduğu gibi 4-1-4-1 dizilişiyle çıkan Fenerbahçe’de kadroda farklılıklar göze çarptı. Savunmadaki dörtlüyü değiştirmeyen genç teknik adam savunmannın önünde ise bu defa Gustavo’ya değil, Sosa’ya şans verdi. Merkezde Ozan Tufan’ın yanında Mert Hakan Yandaş’ı kullanan Fenerbahçe’de İrfan Can sağ, Pelkas ise solda oynadı. Sezon başından bu yana genellikle kenarlarda görmeye alıştığımız Valencia da ileri uçta görev yaptı.

Marius Sumudica dönemindeki 3-5-2’nin izlerini yavaş yavaş silen Gaziantep FK ise sahaya 4-2-3-1’le çıktı. Ricardo Sa Pinto’nun takımında savunmanın önünde Osama Rashid ve Amedej Vetrih’ten oluştu.

İlk yarı

Fenerbahçe adına maçta en büyük fark yaratan unsurlardan biri orta saha oyuncularının top alma konusundaki ısrarıydı. Bu pozisyonda top Serdar’ın ayağındayken iki kez top almak için boş koşu yapan Ozan her iki pozisyonda da topu alamıyor ama orta saha oyuncularının maç boyunca sergilediği bu ısrar Fenerbahçe adına önceki haftalarda pek sık gördüğümüz bir durum değildi.

Öte yandan bu pozisyon özelinde Serdar’ın Ozan’a atacağı pas, sağ ayaklı milli oyuncunun topu kolayca İrfan’a aktarmasıyla devam edebilirdi. Pep Guardiola’nın Bayern Münih’te çalıştığı dönemde savunmadan topla çıkarken buna yönelik 5v3 çalışmalar yaptırdığından daha önce bahsetmiştik.

Emre Belözoğlu yönetiminde çıktığı ilk maç olan Denizlispor karşılaşmasında galibiyeti getiren golü Samatta’nın Caner’in kullandığı köşe vuruşunun ardından yaptığı kafa vuruşuyla bulan Fenerbahçe, bu köşe vuruşunu Ozan Tufan’ın sağ bek ve sağ stoper arasındaki mesafeye yaptığı koşunun ardından kazanmıştı. Bu karşılaşmada da Fenerbahçe’nin Erol Bulut döneminden süregelen bir alışkanlıkla buna yönelik hücumları zaman zaman denediğini ve milli futbolcuyu bek-stoper arasına koşturduğunu gördük.

Muhtemelen kaleci Altay’dan başlayan bir hücumda rakip ceza sahasına kadar giden Fenerbahçe’de pozisyonun başında büyük olasılıkla Altay’ın pas tercihi yaptığı Sosa’ya oldukça yakın olan bir Gaziantepli oyuncu olduğunu görüyoruz. Buna karşılık Ozan’ın önünde ise rahatlıkla kullanabileceği bir alan var gibi görünüyor. Yayıncı kuruluş pozisyonu Sosa’nın topla buluştuğu andan itibaren gösterdiği için Arjantinli oyuncunun topu Altay’dan mı yoksa Serdar’dan mı aldığını net olarak söyleyemiyoruz ancak eğer bu pas Altay’dan geldiyse, Sosa yerine Ozan Tufan daha iyi bir tercih olabilirdi.

Atağın devamında solda boş adamı bulan ve atağın yönünü çeviren Fenerbahçe, Gaziantep ceza sahasına üç oyuncu sokmayı başarsa da pozisyonu sonuçlandıramadı.

4-1-4-1 oynayan Fenerbahçe’de Sosa zaman zaman iki stoperin arasına girerek hem stoperlerin oyunu daha geniş bir alanda oynamasını sağladı hem de geriden top çıkartırken takımının sayısal bir üstünlük kurmasına aracılık etti. Sosa stoperlerin arasına girdiğinde özellikle Szalai’nin önündeki boş alanları sıklıkla kullanan Fenerbahçe’de bölümlerde Ozan ve Mert Hakan’ın da savunmanın hemen önünde konumlanması Fenerbahçe’nin merkezde rakibine üstünlük kurmasını ve oyunu nispeten daha kolay kurmasını sağladı. Fenerbahçe’nin özellikle Szalai gibi solak bir stopere sahip olmasından ötürü bunu daha sık yapması gerektiğini düşünüyorum.

Fenerbahçe’de geçtiğimiz haftalarda Samatta’nın pek de iyi yapamadığı bağlantı oyuncusu olma görevini bu maçta nispeten daha iyi yerine getiren Valencia bu pozisyonda orta sahaya kadar gelip stoperden top alırken, takımını hem birinci bölgeden ikinci bölgeye, hem de ikinci bölgeden üçüncü bölgeye taşıyan oyuncu oldu. Pelkas’ın yetenek gerektiren tek topunun ardından sağda yine boştaki İrfan Can’ı bulan Fenerbahçe topu Gaziantep ceza sahasına taşımayı başarsa da aradığı golü bulamadı.

Fenerbahçe’de hatlar arasında en iyi oynayan oyunculardan biri olan Pelkas bu pozisyonda oldukça dar bir alanda topla buluşmasına rağmen topu Valencia’ya aktarmayı başarıyor ve Fenerbahçe önemli bir fırsat daha yakalıyor. Ozan şut yerine İrfan Can’ı düşünse Emre Belözoğlu’nun takımının öne geçmek için ikinci yarıyı beklemesi gerekmeyebilirdi.

Bu pozisyon özelinde Pelkas’a ayrı bir parantez açmak gerekirse maça sol kanat olarak başlayan Yunan oyuncunun sıklıkla içe kayarak topla buluştuğunu görüyoruz. Pelkas’ın solda oynaması Erol Bulut’un en çok eleştirildiği konulardan biriydi ama topla buluşma noktalarından da görüldüğü gibi Pelkas solda da oynasa sıklıkla merkeze gelerek bu noktalarda topla buluşuyor zaten. Dolayısıyla bunun Fenerbahçe için büyük bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

İkinci yarı

Fenerbahçe ilk yarı değerlendirmesinde de bahsettiğimiz Serdar-Ozan-Gökhan bağlantısını ikinci yarıda muhtemel soyunma odasında teknik heyetten gelen hatırlatmaların ardından ikinci yarıda zaman zaman kullandı. Bu pozisyonda Serdar’dan aldığı topu tek topla Gökhan’a bırakan Ozan takım arkadaşının hücuma katılmasını sağladı. Atağın devamında Gökhan’dan aldığı pasla topla ceza sahasına giren İrfan Can takımı adına önemli bir pozisyon hazırladı. Maç boyunca tamamı ceza sahasının sağından olmak üzere altı kez Gaziantep FK ceza sahasında topla buluşan İrfan Can, bir şut pası verdi.

Mert Hakan’ın golü öncesi önde üç kişiyle baskı yapan Emre Belözoğlu’nun takımı, Sosa’nın Rashid’den kaptığı top sonrasında şık bir plase golüyle öne geçti. Bu pozisyonda yaşanan top kaybında Rashid’in kötü top kontrolü de bir hayli etkiliydi. Iraklı oyuncu iyi bir top kontrolü yapsa da konuk takım Fenerbahçe yarı sahasına kolayca geçebilirdi ama bireysel hata golü getirdi. Tabii bu bireysel kullanabilmenin Fenerbahçe baskısının bir sonucu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yani Sosa o an Rashid’e baskıya gitmese Rashid kötü top kontrolüne rağmen muhtemelen atağı bir şekilde sürüklemeye devam edecekti.

Bir parantez de atağı golle sonuçlandıran Mert Hakan’a açmak gerekebilir. Altı kez Gaziantep ceza sahasında topla buluşan Mert, rakip yarı alanın hemen her bölgesinde varlığını hissettirdi.

Fenerbahçe adına son haftalardaki en büyük farklılıklardan biri de kaleci Altay’ın mümkün olduğunca kısa çıkmaya çalışması. Erol Bulut yönetiminde bu gibi pozisyonların hemen hepsinde uzun vurmayı tercih eden Altay’ın son haftalarda bu pozisyonlarda kısa pası tercih etmesi kuvvetle muhtemel Emre Belözoğlu’nun talebi gibi görünüyor. Fenerbahçe’nin bu oyunda ısrar etmesi halinde Altay’ın kazanacağı özgüvenle önümüzdeki haftalarda bu konuda daha rahat olacağını ve takımının oyununda fark yaratabileceğine inanıyorum.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.