Şampiyonlar ligi son 16 mücadelesinde Real Madrid Alfredo di Stéfano Stadium’da Atalanta’yı konuk etti. İlk karşılaşmada deplasmanda 0-1 kazandığı maçın avantajıyla sahaya çıkan Zidane’nın öğrencileri, rakiplerinin bireysel hatalarını doğru şekilde kullanarak sonuca gitmeyi başardı. Toplamda 4-1’lik skor ile eflatun-beyazlılar adını çeyrek finale yazdırdı. Bu karşılaşmayı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Ortalama pozisyonlar
Ev sahibinde Fransız teknik adam savunmayı Nacho-Ramos-Varane hattından oluşturdu. Kanat bek pozisyonlarında ilk maçtaki tek golün sahibi Mendy ve Lucas Vasquez görev alırken, merkezde Valverde, Modric ve Kross forma şansı buldu. Ev sahibi ekip en uçta ise Junior Vinicius vve Karim Benzama çift forveti ile gol aradı.
Konuk ekipte Gasperini Toloi ve Djimsiti’yi kenar stoper olarak oynatırken merkez stoper tercihini Romero yönünde kullandı. Gosens ve Meahle kanat beki olarak mücadele ederken çift orta saha olarak Pessina-de Roon ikilisini sahada gördük. İç forvet olarak Pasalic ve Malinovsky forma şansı buldu. En uçta ise takımının tek golünü atan Muriel görev aldı.
Ana planlar
Maçın kurgusu olarak sürpriz ev sahibi takımdan geldi. Genel olarak 4-3-3 dizilişini tercih eden Fransız teknik adam bu karşılaşmada 3-5-2 dilişi ile takımını sahaya çıkardı. Ligdeki son Elche maçında da bu sistemi kullanan İspanyol temsilcisi, ligdeki maçta bu maçın provasını yapmış oldu. Real Madrid teknik ekibi Gasperini’nin bir çok makaleye konu olmuş 3-4-3 dizilişine ve adam merkezli ön alan baskısına karşı bu önlemi almayı uygun görmüş görünüyor. Bu yeni kurgu ile rakibi gibi derin savunmada 5-4-1 şeklinde savundular ve bire bir eşleşmeler daha kolay yapıldı. İlk 25 dakikada bu formasyona adaptasyon problemi yaşadılar. Ancak sonrasında özellikle golü de bulduktan sonra kontrolü ellerine almayı başardılar.
İlk 26 dakikada rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluşmayı başarabilen ev sahibi ekip ilk devrenin kalan kısmında 9 kez rakip ceza sahasına girmeyi başardı. Buna ek olarak 26-45 dakikaları arasındaki süreçte ev sahibi ekip rakibine sadece bir kez kendi ceza sahasında topla buluşmaya müsaade etti. Maça net şekilde istediklerini yaparak başlayan taraf konuk ekipti ancak maçın hikayesi aynı şekilde devam etmedi.
Bielsa gibi ön alan baskısında futbolcu odaklı anlayışı benimseyen Gasperini bu karşılaşmada da bu anlayışı sahada sergiledi. Özellikle ilk devrede başarılı bir şekilde ön alan baskısını uygulayan konuk ekip rakibin pas bağlantılarını kopardı. Geriden rahat oyun kurma şansı vermeyip rakibe uzun ve hatalı paslar atmak zorunda bıraktılar. Casemiro’nun kart cezalısı olduğu maçta Real Madrid orta sahada belki yumuşak kalmış olabilir. Buna karşın etkili prese karşı daha teknik ayaklar ile özellikle 25-90 arasındaki bölümde başarı ile karşılık verebildi.
Real Madrid üçlü savunma anlayışı sayısal üstünlükten dolayı stoperlerin rahatça derine inen rakiplerine karşı takip etme esnekliğini sağladı. Nacho ve Varane gezgin ve hareketli hücumculara karşı sürekli öne çıkarak rahat top aldırtmamaya çalıştılar. Maçın ilk bölümünde gerekli kaymaları zamanında yapamayan Madrid savunması zor anlar yaşadı. Henüz maçın başında sol kanatta kurulan dörtgende yapılan paslaşmalardan sonra bu alana deplase olan Muriel Ramos’u peşinden sürüklüyor. Alanı daraltmak adına kayma yapması gereken Nacho geç kalınca bu alanı Modric kapatmaya çalıştı. Görüntüdeki gibi ceza sahası savunması konusunda çok yetenekli olmayan Modric pozisyonda topa dalınca Atalanta mutlak gol pozisyonuna giriyor.
Yine görselde az önceki örneğe benzer bir pozisyon daha yaşanıyor. Hareketlilik ve rotasyonu çok üst düzey uygulayan İtalyan ekibi hatlar arasında sırtı dönük bağlantı oyunlarını yıllardır etkili bir şekilde yapıyor. Görseldeki gibi bu hareketlilik ile Varane ve Ramos’u doğal pozisyonundan uzaklaştırmayı başarıyorlar. Yine Nacho-Ramos arasındaki bölgede derin bir boşluk oluşuyor ancak bu bölgeye topsuz koşu gelmediği için bu atak yeterince etkin sonuçlandırılamadı. Ramos’un üst düzey savunma sezgileri ile ev sahibi ekip bu tehlikeli atağı savuşturmayı başarıyor.
Yukarıdaki görsel ön alan baskısı altında geriden oyun kurmak adına ders niteliğinde. Günümüz futbolunda orta saha oyuncuları için çevre kontrolü ve topla birlikte dönüşler çok önemli kıstaslar. Futbol gün geçtikçe daha kompakt oynandığı için topla buluşan oyuncular pası daha henüz almadan topla birlikte hangi yöne doğru dönmesi gerektiğini, hangi alanların daha müsait olduğunu tayin etmesi gerekiyor. Topla birlikte hareket alanları çok dar ve yeterli süreleri olmadığı için bir çok üst düzey takımda alt yapılarda bu zihinsel yetenekler üzerine çalışılıyor. Bu konu ile ilgili Ragnick’in de çok çarpıcı röportajları olmuştu.
Modern futbolda rakipler topla buluşan oyunculara hemen baskı uyguladıkları için sırtı dönük topla buluşan oyuncuların yüzlerini kaleye dönmeleri sınırlandırılmaya çalışıyor. Bu konuda farkındalıkları yüksek oyuncular ya tek topla bağlantı sağlamayı ya da topla birlikte müsait alana doğru dönüş yapmayı amaçlar. Yarım dönüş denilen (Half-turn) dönüşlerde agresif baskıya karşı oyuncu kaleye paralel şekilde topla dönüp hem pas açısı sağlayıp hem de topla rakibi arasına vücudunu koymuş oluyor. Bu sayede hem top kaybı şansı minimize edilmiş oluyor, hem de pas ve görüş açısı arttığı için oyunu daha rahat okuma şansı elde ediliyor. Görselde de aynı şekilde baskıdan top çıkarırken Valverde yarım dönüş yaparak topla ilerlemeye başlıyor. Bu sayede hem pas tercihi yapacak süre ve açıyı kazanmış oluyor. Sonrasında pası ile topla buluşan Nacho topu üçüncü bölgeye taşıyor. Bu şekilde Real Madrid bir çok kez rakibin baskısını kırıp rakibini geride eksik yakalamayı başardı.
İkinci devrede Atalanta savunma hattını daha öne çekip baskıyı arttırmak isteyince savunmada Junior Vinicius için altın madeni gibi boşluklar oluştu. Top kayıplarında veya baskıyı kıran pasların akabinde tek hat olarak orta saha çizgisinde yakalanan Atalanta savunması zor anlar yaşadı. Bu atakların birinde Vinicius’un driblingi penaltı ile sonuçlandı ve Sergio Ramos skoru 2-0’a getiren golü attı. Bu golden sonra Atalanta fiili olarak maçta havlu attı diyebiliriz. Organizasyondan uzak, bloklar arası kopuklukların olduğu savruk bir yapıda şuursuz atak girişimlerinde bulundular. Üretkenlik sağlayamazken kalelerinde de çok ciddi tehlikeler yaşadılar. Munier’in ilginç duran top organizasyonu sonucunda gelen gol farkı bire indirse de sadece bu golden bir dakika sonra oyuna gireli 2 dakika olmuş Asensio skoru tayin eden golü kaydetti. Eflatun-Beyazlılar ismilerini çeyrek finale yazdırırken Atalanta için bu seneki Avrupa macerası sona ermiş oldu.
Atak yönü olarak Real Madrid dengeli bir grafik sergilerken konuk ekip atakların yarısından fazlasını sol kanattan gerçekleştirdi. Zidane’ın öğrencileri 108.9 km mesafe kat ederken, Bergamo temsilcisi 109,4 km mesafe kat etti. Zidane’ın öğrencileri 4 orta girişiminde bulunurken rakipleri kanatları çok daha aktif kullandı ve 20 orta girişiminde bulundu. Bu da ev sahibinin daha çok direk oyun ile hücum ettiğini gösteriyor. Atalanta 1,28 gol beklentisi üretirken bunun 0,67’sini ilk devrede üretti. Ev sahibi ise 2,77 gol beklentisi üretti. Bu gol beklentisinin ise sadece 0,46’sını ilk devrede üretebildi.
Maçı %52,7 topa sahip olma istatistiği ile bitiren Real Madrid’in maçı forse ettiğini söyleyemeyiz. Üçlü savunma fikri işe yaramış gibi görünmüş olsa da maç başında çok dalgalı bir performans sergilediler. Kalelerinde bir çok pozisyon verdikleri anlarda golü yemiş olsalardı çok farklı bir tablo da ortaya çıkabilirdi. İlk golü buldukları adan oyunu dengelemiş olsalar da tamamen bireysel hata ile rakibin direncini kırmış oldular. Ama Zidane’ın maç başı sallantılı da olsa iyi bir plan ile takımını bu karşılaşmaya hazırladığını söyleyebiliriz.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.