Analiz | Manchester United 3-3 Everton

Old Trafford’ta Premier ligin 23. haftasında bu sezon şampiyonluk mücadelesi veren iki ekip karşı karşıya geldi. Gol düellosu şeklinde geçen karşılaşma da Manchester United son dakikada yediği gole engel olamadı ve Everton ile birer puan alarak sahadan ayrıldılar. Carlo Ancelotti puan farkının daha fazla açılmasını engellemek adına daha farklı bir şablonla takımını sahaya sürdü. Bu futbol şölenini global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.

Ortalama pozisyonlar ve kadrolar

Ev sahibi ekipte savunma Bissakka-Lindelof-Maguire-Shaw hattından oluşurken önlerinde Pogba ve McTominay çift pivot olarak görev aldılar. Solskjaer kanat pozisyonlarını Greenwood ve Rashford’a emanet ederken forvet arkasında serbest olarak Portekizli Bruno Fernandes’i tercih etti. En uçta ise tecrübeli Uruguaylı golcü Edinson Cavani ile kırmızı şeytanlar gol aradı.

Konuk ekip ise stoperde Keane-Godfrey ikilisi ile karşılaşmaya başlarken bek pozisyonlarını Carlo Ancelotti Holgate ve Digne ile doldurdu. Savunma önünde regista rolünde Davies görev alırken merkez orta sahada Gomes ve Docuore ikilisi ter döktü. En uçta Calvert-Lewin’in bu maçtaki partneri Richarlison olurken onların hemen arkasında Rodriguez forma şansı buldu.

Ana planlar

Solskjaer’in öğrencileri her zamanki gibi  sahaya 4-2-3-1 dizilişinde yayıldı. Ortalama pozisyonlarda görüldüğü gibi bekleri sürekli ileri çıkaran kırmızı şeytanlarda kanat forvetler daha çok merkeze yaklaştı. Bruno Fernandes daha serbest rolde oynadı. Top rakipteyken ise Bruno Fernandes rakibin oyun kurucusu Davies ile birebir eşleşti ve topu alması engellemeye çalıştı. Cavani ise iki stoper arasına girip gölge markajı yaparak ilk baskıyı uygulayan isim oldu. Kanat forvetler ise merkez orta sahaları marke etmeye çalışırken iki takımın bekleri bu sayede bire bir eşleşmiş oldu. Portekizli orta sahanın ise serbest olarak mobilize oluşu maçın hikayesini belirleyen önemli etkenlerdendi.

Geriden oyun kurarken ise görsellerde görüldüğü gibi McTominay sağ iç bölgede pozisyon aldı. İki bekte çizgide oyunu genişletirken merkezde Pogba’ya destek için çoğunlukla Greenwood derine geldi. Bu şablonda çoğunlukla 3-2-4-1 ya da 3-2-5 şeklinde geriden oyun kuran ev sahibi ekip rakibinde ön alan baskısı uygulamayıp daha çok orta blokta rakip karşılamasından ötürü zorluk yaşamadılar. Kendi yarı alanlarında ortalama defansif aksiyon başına 35,1 gibi çok yüksek pas (PPDA) sayısı yakalayan Manchester United’ta bu durum daha çok rakibin oyun anlayışıyla ilgiliydi. Orta bloğa gelindiğinde ise McTominay’in arka hattı üçlemesi ile sayısal üstünlüğü sağlayan Solksjaer’in öğrencileri bu şekilde topla rakip alana düzenli bir şekilde geçebildi. Sağ stoper Lindelof merkezde oyunu yönlendiren isim olurken maçın en fazla topla buluşan ismi oldu.

Top rakip yarı alana geçince ise kanatlara deplase olan serbest 10 numara rolündeki Bruno Fernandes ekstra adam olarak iki kanatta da sayısal üstünlüğü kazandırdı. Görselde görüldüğü gibi goller de bu şekilde 3v2 sayısal üstünlük sonrasında gelişen ataklar sonucunda geldi. İlk golde Rashford ekstra adam olarak sağ kanatta demarke bir şekilde orta yapma şansı buldu. Diğer golde benzer şekilde Fernandes demarke pozisyonda kaldı ve klasına yakışır bir vuruşla skoru 2-0’a getirdi. Genelde kanatları etkin kullanan ev sahibi ekip atakların %72’sini bu bölgelerden yaptı. Konuk ekibin ise ataklarının %59,5 kısmını sadece sol kanattan gerçekleştirmesi hücum çeşitliliği açısından çok çarpıcı bir örnek.

Konuk ekip ise normalde 4-2-3-1 şeklinde sahaya yayılırken bu maça özel 4-3-1-2 dizilişinde sahaya çıktı. Namı diğer baklava yada elmas 4-4-2 dizilişini 2000’li yılların başlarında Milan’da çok etkin bir şekilde kullanan Carlo Ancelotti için bu formasyon yabancı değildi. İlk yarıda oyuna tamamen hükmeden rakiplerine karşı sadece Calvert-Lewin’in savunma arkası koşuları ile pozisyon arayan Everton için işler yolunda gitmiyordu. Bu yeni formasyonda rakibin merkezden gelmesini engelleyip taç çizgisine doğru yönlendiren konuk ekip bu alana gelince düzenli kaymaları yapamayınca rakip bir şekilde atak yönünü rahatça çevirip diğer kanatta boşluklar yakaladı.

İlk yarı boyunca sadece bir gol girişiminde bulunan konuk ekip bunda da isabet sağlayamadı. Kalelerinde ise rakibine 7 şut imkanı veren Ancelotti’nin öğrencileri ilk yarı boyunca varlık gösteremedi. Bu süreçte oyunun  %82,6’sı kendi 1. ve 2. bölgelerinde oynanırken kalelerinde de 2 gol gördüler. İlk yarıda oynanan oyun Everton’un bu maç özelinde çıkardığı ana planın ya maça uygun olmadığı yada yeterince antrenmanda doğru şekilde tatbik edilemediğini gösterdi. Ne savunma açısından ne de hücum aksiyonu açısından sahada istenileni yapamayan konuk ekip adına ilk devre tamamen kayıptı. İlk yarıda istediklerini sahaya yansıtamayan Ancelotti ancak ikinci devrede kontrolü ele alabildi.

İkinci devreye hızlı başlayan Everton geriden daha etkili oyun  kurmaya ve rakip ceza sahasına daha etkili gelmeye başladı. İlk iki şut girişimininde de gol olması ile beraberliği 52. dakikada yakalayan konuk ekip oyun da da dengeyi sağladı. Görselde görüldüğü gibi atılan bu iki golde de Bruno Fernandes’in ilk yarıda başarılı bir şekilde marke ettiği Davies’i kaçırdığı görülüyor. 2 golde de Davies demarke pozisyonda kalıp geriden oyunu kurdu ve devamında etkili bir şekilde rakip 3. bölgesine geçen Everton peş peşe 2 gol atarak skoru dengeledi. İkinci devre daha çok sorumluluk alan ve hareketliliğini arttıran Davies geriden başarılı şekilde oyun kurarak rakibin ön alan baskısını kırmaya başladı. Bu sayede hem daha dengeli atak yapıp hem de rakibi 40 50 metre geriye koşmak zorunda bırakmış oldular.

Skoru aldıktan sonra daha derinde beklemeye başlayan Everton savunmada kompakt kalarak bir şekilde rakibinin etkinliğini sınırlandırdı. Daha çok Rodrigues öne çıkıp Calvert-Lewin’e katılırken Richarlison sol kanat olarak orta bloğu dörtledi. Bu şekilde James’in savunma zaafını kapatan Ancelotti oyunun devamında hızlı geçiş hücumlarını hedefledi. 69. dakikada yaptığı Sigurdsson/James Rodrigues değişikliği ile muhtemelen dinamizmi arttırıp kontra ataklarla rakibini avlamak isteyen tecrübeli çalıştırıcı yalnızca 1 dakika sonra duran toptan kalesinde gol görünce planları alt üst oldu. Bu dakikadan sonra daha çok ön alanda baskı yapmaya çalışan Ancelotti’nin öğrencileri geride de rakibe geniş alanlar vermez zorunda kaldı. Görselde görüldüğü gibi bu alanları Rashford ve Greenwood ile değerlendirmeye çalışan kırmızı şeytanlar maçı koparacak golü bir türlü atamadılar. Son hamleler olarak Iwobi ve Joshua King’i oyuna alan İtalyan teknik adam maçın son saniyelerinde buldukları gol ile 1 puanı hanesine yazdırmış oldu.

Maç boyunca Manchester United 5 isabetli şuttan 1,72 gol beklentisi üretirken Everton 3 isabetli şuttan 1,56 gol beklentisi üretti. Ev sahibi ekip rakip yarı alanda %82,2 pas başarısı sağlayıp 22 orta açarken, konuk ekip rakip yarı sahada %63,8 gibi çok düşük pas başarı oranı sağlayıp 15 orta denemesinde bulundu.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.