Süper Lig’in 23.haftasında Galatasaray sahasında Başakşehir’i ağırladı. Son 4 maçından galibiyet çıkaramayan ve geçtiğimiz hafta Okan Buruk’la yollarını ayırıp Aykut Kocaman’la anlaşmaya varan konuk ekip, TT Arena’dan da eli boş ayrıldı. İlk devrenin sonunda Donk’un şahane asistiyle öne geçen Sarı Kırmızılılar, ikinci devresini daha farklı bir kurguyla oynadığı karşılaşmadan 3-0 galip ayrıldı ve Fenerbahçe derbisi öncesi moral buldu.
Galatasaray’ın galibiyetini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
İlk 11’ler ve ortalama pozisyonlar
Galatasaray karşılaşmaya Gaziantep kadrosundan iki farklı isimle çıktı. Birkaç haftadır takımın kötülerinden olan Emre Akbaba yerini Onyekuru’ya kaptırırken, Nijeryalı futbolcu maça sol kanatta, kaptan Arda ise sol içte maça başladı. Sağ iç pozisyonda da Belhanda yerine Etebo görev alırken, Fatih Terim derbi öncesi bir prova mı yaptı yoksa Faslı yıldızı mı dinlendirdi mi cevaplaması güç bir soru. Öte yandan henüz İstanbul’a ineli 48 saat olmayan yeni transfer Mohamed ise kulübenin dikkat çeken ismiydi.
Kocaman’ın ilk 11’indeyse 4-4-2 dizilişi tercih edilirken(Giuliano yardımcı forvet) savunma katkısı ve pres gücü yüksek isimler dikkat çekti. Ön bölgede yeteneğiyle fark yaratabilse de bekine yardımı kısıtlı olan Fernandes kulübeye çekilirken yerine Gulbrandsen, Demba Ba’ya göre pres gücü yüksek Crivelli ve Topal’ın yokluğunda merkezde ise çalışkan bir 6 numara olan Azubuike tercih edilmişti. Kadronun tek yaratıcı ismi ise sene başından bu yana temposunu bulamayan Giuliano’ydu.
Kocaman’ın savunma dokunuşu
İlk maçında Galatasaray deplasmanına çıkan Aykut Kocaman ilk olarak savunmayı toparlamayı düşünmüş görünüyordu. Bu maça gelene kadar kalesinde gördüğü 37 golle ligin en çok gol yiyen 3.takımı olan turuncu lacivertlilerin bu maçta öncelikleri bu istatistiği düzeltmekti. Maça klasik 4-4-2 dizilişinde, pres gücü yüksek isimlerle başlayan Kocaman’ın ekibi orta yuvarlak civarında rakibi karşılıyor ve baskı uyguluyordu. Görselde de görülebileceği üzere yatay olarak takım boyunu dar tutan İstanbul ekibi topun olduğu bölgeleri çok adamla sıkıştırıyordu. Ayrıca Kocaman’ın getirdiği bir diğer farklılıksa topla oynama yüzdesindeydi. Bu maça kadar ortalama %55 ile ligin en fazla topla oynayan 4.ekibi olan Başakşehir, Galatasaray’a karşı ilk devrede yalnızca %26 topla oynadı.
Onyekuru farklılıkları
Başakşehir’in bu savunma planı karşısında epey zorlanan bir Galatasaray vardı. Katı savunma karşısında, kadrodaki eksikliklerin de etkisiyle, klasikleşen kısa ve seri pas futbolunu sahaya yansıtamayan sarı kırmızılılar, Gaziantep maçında olduğu gibi Onyekuru’nun oyuna getirdiği farklılık üzerinden fırsatlar yarattı. Örneğin yukarıdaki gibi savunma arkası koşuları ligin ilk devresinde Galatasaray’da kolay kolay göremiyorduk.
Onyekuru kanadının etkin kullanımı ilk yarı istatistiklerine de yansıdı. Devre boyunca akınlarının %50’sini bu kanattan gerçekleştiren Galatasaray, diğer kanadı %26 oranında tercih etti. Ayrıca sarı kırmızılıların ilk yarı ısı haritasından da sol kanadın ağırlıklı olarak kullanıldığını okumak mümkün. Hatta sağ kanattan ceza sahasına hiç girilememiş olması da işin farklı bir yönü. Zira geçtiğimiz haftalarda Feghouli – Belhanda ikilisiyle oyunu o kanattan kuran Galatasaray’da bu iki eksik maça ciddi etki etmişti. Özellikle Başakşehir karşısında Belhanda yerine Etebo tercihi Fatih Terim’e yazılacak en büyük eksiydi bana göre. Kapanan savunmalara karşı nitelikli ayaklara ihtiyaç duyulurken sahadaki ismin Etebo olması, az önce de değindiğim gibi sağ kanadın kullanılamaması sonucunu doğurdu.
Hücumda 2-4-4 belirtileri
Etebo’nun sahada olmasıyla filizlenen bir başka olay ise hücumda ezberlenen 3-4-3 dizilişinden kopma göstergeleriydi. Rakip karşılanırken 4-1-4-1 dizilişi değişmese de ilk yarının ortalarından itibaren kalabalık savunmayı aşmak amacıyla varyasyonlar deneyen Galatasaray’da Taylan orta bloğa kayarken, Arda hücum bloğuna geçiş yaptı. Böylelikle rakibin sayısal üstünlüğü kırmak amaçlanırken ön bölgedeki Galatasaraylı sayısı 7’den 8’e yükseldi.
Bu dizilişte rolleri değişen kilit isimler ise Etebo, Taylan ve Arda’ydı. Önceki maçlarda olmadığı kadar ön bölgede bulunan Taylan’ın varlığı Etebo’yu da sağ iç mevkisinden sol içe kaydırdı. Savunması güçlü iki ismin orada olması arkada stoperlere de ekstra bir sigorta olurken, sol içte verimli oynayamayan Arda da zaman zaman sol kanada, zaman zaman ise forvet hattına yaklaşmasıyla dikkat çekti. Bu farklılıktan bir üretkenlik çıkaramamanın sebebi ise Başakşehir’in yakın savunmasıydı. Her şeye rağmen bir farklılık olan bu varyasyon, özellikle sıkışan maçlarda ceza sahasına kalabalık girip kanat ortalarıyla üstünlük kurulmasını sağlayabilir.
Gol ile değişen oyun
Saha içi varyasyonlardan istediği verimi alamayan Galatasaray, aradığı golü Donk’un ekstra katkısı ile buldu. Yukarıda da bahsettiğim gibi Etebo’nun ofansif özelliklerinin zayıflığı nedeniyle etkisiz kullanılan sağ kanattaki boşluğu değerlendiren Donk, o bölgede sayıca fazlalık yaratılınca demarke durumda kaldı. Karşılamaya çıkması gereken Mahmut da; Donk’un, Arda ya da Emre’ye pas vereceğini düşünerek bu iki isme yakın kalması Hollandalı’nın önünde geniş bir boşluk yarattı ve Onyekuru’nun ekstra koşularından biri daha gelince Galatasaray öne geçti.
Devre sonunda gelen golün ardından Galatasaray ikinci yarıya değişikliklerle başladı. Etebo ve Arda kenara gelirken yeni transfer Mohamed ve Belhanda’nın oyuna girmesi oyunun da değişeceğine işaretti. Devreye bu kez topu rakibine bırakarak başlayan Galatasaray kazanılan toplarla geçiş hücumları arıyordu. Öyle ki sarı kırmızılıların ilk devrede %74 olan topla oynama oranı ikinci devrede %38’di. İlk devreye benzer şekilde Onyekuru-Saracchi kanadı etkili kullanılırken aranılan gol yine Donk’un ekstra katkısıyla geldi. Sağ kanatta kalabalığa topu sıkıştırmak yerine Onyekuru’yu görüp oyunu genişleterek 1’e1 bırakan Taylan’ın gol öncesi kazanılan kornerdeki katkısı da en az Nijeryalı kadar fazlaydı bana göre. Köşe vuruşundan gelen ortaya vurduğu kafayla farkı ikiye çıkaran Donk ise şüphesiz günün kahramanıydı.
2-0’ın ardından yapılan değişikliklerle Başakşehir katı savunmadan vazgeçip gol için yüklenirken arkada boşluklar da bıraktı. Bu boşlukların birinde topla buluşup Tolga’yı çalımlayan Onyekuru, eliyle Mohamed’e koşması gereken yeri işaret etti. Mısırlı ise henüz bir gün önce takıma katılmış olmasının da etkisiyle arkadaşıyla anlaşamayınca pozisyon harcandı. Fakat bu pozisyon Onyekuru’nun yıllar geçtikçe ne şekilde geliştiğinin kanıtı. İlk senelerinde eksik olan oyun görüşü yıllar yılı iyileşmiş görünüyor.
Son dakikalarda Onyekuru’nun kazandırdığı penaltıyı gole çeviren Mohamed skoru tayin etti ve maç 3-0 tamamlandı. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğine baktığımızda da yazı boyunca değindiğimiz konuların grafiğe yansıdığını görebiliyoruz. Özellikle ilk yarıdaki kısır Galatasaray futbolu gol ihtimali %10’a yaklaşan bir atak dahi olmaması sonucunu doğururken Galatasaray’ın ikinci yarıda oynadığı topsuz oyun da top hakimiyeti kıyaslamasında farkın açılmasına neden olmuş.
Derbi öncesi
Bu maçı biraz da derbi ekseninde değerlendirecek olursak Fatih Terim’in kadro tercihinden maç içinde denediği şablonlara kadar aklından derbiyi geçirdiğini düşünüyorum. Arda’nın sol iç, Etebo’nun sağ iç başlaması, oyunun çoğunlukla sol kanattan oynanması, Mohamed’in 45 dakika oyunda kalması gibi farklı şeylerin denenmesi, alternatif oyun planlarına işaret bana göre. Beşiktaş maçında denenen fakat o maçın yazısında da değindiğim gibi etkili kontra silahlarının yokluğundan dolayı verim alınamayan topsuz oyun konusu, transferlerle çözülmüş görünüyor. Fatih Hoca’nın maç sonrası açıklamasında “Artık top rakipteyken de tehlikeliyiz.” sözleri de bu derbi oyununa bir işaret bence. Valencia, Thiam, Ozan gibi oyuncularla baskı gücü yüksek fakat Pelkas’ın yokluğunun da etkisiyle yaratıcılık problemi çekebilecek bir Fenerbahçe’ye karşı, hocanın tıpkı Beşiktaş deplasmanında olduğu gibi Etebo-Belhanda ile başlayıp Onyekuru-Mohamed üzerinden geçiş hücumları arayacağını düşünüyorum. Mohamed’in bu maçın ikinci devresinde oyuna alınması da derbi 11’inde düşünüldüğünün bir kanıtıydı bana göre.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.