Analiz | Fenerbahçe 3-0 Kayserispor

Fenerbahçe, Süper Lig’in 21’inci haftasında sahasında konuk ettiği Kayserispor’u 3-0’lık skorla geçerken, oynadığı oyunla taraftarlarını memnun etti. Bu sezon en yüksek topa sahip olma oranının yanı sıra en fazla isabetli pas yaptığı karşılaşmayı geride bırakan sarı-lacivertli takımda merkezden yapılan hücumların sıklığı da dikkat çeker nitelikteydi.

Karşılaşmayı iş ortağımız Metrica Sports‘un Play uygulaması ile inceleyeceğiz.

Ortalama pozisyonlar

Fenerbahçe’nin sezonun büyük bölümünde olduğu gibi yine 4-2-3-1 ile sahada yer aldığı karşılaşmada Dan Petrescu yönetimindeki Kayserispor’un tercihiyse 4-1-4-1 oldu. Fenerbahçe’de yeni transfer Attila Szalai ilk defa forma giyerken, Macar oyuncunun savunmadaki partneri Serdar Aziz oldu. Erol Bulut’un hücum hattındaki tercihi ise Valencia, Pelkas, Thiam, Samatta dörtlüsüydü. İstanbul’a Lung, Ömer, Alibec, İlhan ve Miguel Lopes gibi eksiklerle gelen Kayserispor’da savunmanın önündeki defansif orta saha oyuncusu Attamah oldu.

İlk yarı

Fenerbahçe adına son haftalarda sıklıkla gördüğümüz değişikliklerden birinin iki kenar oyuncusunun sezonun ilk haftalarına oranla merkeze daha fazla yaklaşması olduğunu önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Benzer bir görüntüyü Kayserispor karşısında da gördük.

Altıncı dakikada gerçekleşen bu pozisyonda oyuna genişliği iki beki Nazım ve Canerle veren Fenerbahçe, rakip ceza sahasına dört oyuncuyla yüklenirken, Kayserispor’un sol beki Aziz Behich ile sol stoperi Kolovetsios arasındaki mesafenin açılmasını iyi değerlendiren Samatta bu alana yaptığı koşuyla gol pozisyonu yakalıyor.

15’inci dakikada gerçekleşen bir başka pozisyonda Valencia yine merkeze kayıp Kayserispor savunması ve orta sahasının arasına sızarken, kendisine avantaj sağlıyor. Gustavo bu pozisyonda tercihini Nazım yerine Valencia’dan yana kullansa ortaya daha etkili bir pozisyon çıkabilirdi.

Maçtaki ilk gol 21’nci dakikada gelirken, gol öncesinde Kayserispor’un genç kalecisi Doğan’ın attığı uzun topun saniyeler sonra sarı-kırmzılı takımın kalesinde gole dönüşmesi bu sezon Fenerbahçe maçlarında sıklıkla değindiğimiz bir durumdu. Golle sonuçlanan atakta final pasının şiddetini çok iyi ayarlayan Pelkas’ın da hakkını teslim etmek gerekiyor.

Bu doğrultuda iki takımın hücum yönünü incelediğimizde Fenerbahçe’nin hem merkezi hem de kanatları oldukça dengeli bir şekilde kullandığını görüyoruz. Öte yandan Kayserispor’un ise merkezden son derece az hücum etmiş olması dikkat çekiyor.

Karşılaşmanın 36’ncı dakikasında gerçekleşen atakta Fenerbahçe’nin yine sağ bek ve sağ stoper arasında açılan mesafeyi kullandığı bir hücum organizasyonu gerçekleştirdiğini gördük.

Fenerbahçe’nin maç boyunca önceki haftaların aksine geriden oldukça rahat top yaparak çıkmasında Kayserispor’un 4-1-4-1 tercihinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz haftalarda Fenerbahçe’yi savunmada 4-4-2 ile karşılayan takımlar öndeki iki oyuncuyla bastığında Altay boşta garanti bir pas alternatifi göremediği için sıklıkla uzun vuruyordu. Bu karşılaşmada Altay’ın topa sahip olduğu anların birçoğunda iki stoperden en az biri boştaydı ve Fenerbahçe geriden zorlanmadan çıkabildi.

Önde etkili bir baskı yapamayan Kayserispor’un top kazanma noktalarının Fenerbahçe kalesine olan uzaklığı da bu durumu ortaya koyar nitelikte görünüyor.

İkinci yarı

İkinci yarıda da ilk yarıya benzer bir oyun gördük. Fenerbahçe’nin ikinci golü atması Kayserispor’un direncini büyük oranda kırarken, Samatta’nın golünün hazırlık süreci Szalai’nin rolü büyüktü. Maç boyunca rakip yarı alanda 27 pas yapan Macar oyuncunun daha garanti ve basit iki pas alternatifine rağmen derin top atmayı tercih etmesi oyun karakterine ilişkin ipuçları sunar nitelikte bir görüntü. Pelkas’ın pası da ilk dokunuşun önemini ortaya koyuyor.

Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğinde attığı paslarla takımını gole en fazla yaklaştıran oyunculardan biri olduğu görülen Thiam maç boyunca oldukça etkili bir performans ortaya koydu.  Maçı 97 isabetli pasla tamamlayan Ozan Tufan yüksek pas isabetine rağmen attığı pasların takımı gole götürme konusunda oldukça etkisiz kalması da dikkat çeken bir diğer detay gibi görünüyor.

Başakşehir’den sonra ligin en fazla orta yapan takımı olan Fenerbahçe bu karşılaşmada da 20 orta yaparken bu ortaların ikisi başarılı oldu.

Fenerbahçe’nin 20 ortasının 11 tanesi Caner Erkin’den geldi.

Futbol Akademi Scouting (FAS) ekibinin hazırladığı gol olma ihtimali grafiğine göre Fenerbahçe’nin maç boyunca üç defa yüzde 30’luk fırsatı yakaladığını görüyoruz. Konuk Kayserispor’un bunu sadece bir kez gerçekleştirmesi maç sonunda skora da yansırken, topa sahip olma yüzdesinde de Fenerbahçe büyük üstünlük kurdu.

Fenerbahçe’nin son golünde sarı-lacivertli takımın yine ısrarlı bir şekilde merkezden hücum ettiğini görüyoruz. 628 isabetli pas yaptığı maç boyunca yaptığı her 17 pastan birini uzun kullanan sarı-lacivertliler sezonun topa en fazla sahip olduğu ve en fazla başarılı pas yaptığı maçını oynadı. Bu tabloda Kayserispor’un yukarıda da değindiğimiz önde baskı yapmasını zorlaştıran 4-1-4-1 tercihi ve dirençsiz oyununun etkili olduğunu söylemek de mümkün elbette.

Sonuç

Fenerbahçe’nin, Kayserispor karşısında ortaya koyduğu futbolun geride bıraktığımız haftalar içerisindeki en iyi oyunu olduğunu söylemek zor değil. Bu oyunun önümüzdeki 20 haftada ne denli sürdürülebilir olacağı Erol Bulut’un takımının verdiği şampiyonluk yarışında belirleyici faktör olacak gibi görünüyor. Transfer döneminde takıma katılan ancak henüz sahaya çıkmayan Mesut Özil ve Osayi’nin takıma adaptasyonu ve alacakları rollerin takımdaki bazı değişiklikleri beraberinde getirmesi kaçınılmaz görünüyor. Tüm bunların ötesinde Kayserispor maçı Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu için tek yolun direkt oyun olmadığını ve topa sahip olma oyunu gibi farklı ihtimallerin de var olduğunu gösterdi. Erol Bulut’un bu doğrultuda önümüzdeki haftalarda yapacağı tercihlerin sahaya nasıl yansıyacağını görmek heyecan verici bir süreç olacak.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.