Beşiktaş; Başakşehir, Fenerbahçe ve Kasımpaşa’dan oluşan İstanbul üçlemesinin son halkasında evinde Kasımpaşa’yı ağırladı. Topun oyunda kaldığı sürenin yaklaşık 61 dakika olduğu maçta; Mensah, Atiba ve Aboubakar’ın attığı gollerle 3 puanı 3 golle alan Beşiktaş şampiyonluk yarışına tekrar dahil oldu.
Maçın taktiksel detaylarını iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.
Genel
Beşiktaş’ta Josef ve Larin’in yokluğu kurguyu temelden etkileyen iki eksikti. Josef’in merkezdeki rolünü Atiba ve Dorukhan paylaşırken asıl dokunuş stopere Welinton’ın eklenmesi oldu. Sol stoperde Montero ve sağ stoperde Welinton ile Beşiktaş iki pasör stoperle sahadaydı. Atiba veya Dorukhan da bu ikilinin ortasına gelerek ilk adıma katkıda bulunuyordu.
Kasımpaşa, Beşiktaş karşısında üçlü savunmayla başladı. Katı ve disiplinli bir savunma anlayışıyla özellikle ilk yarıda amaçlarına büyük ölçüde ulaştılar. Zaten Beşiktaş’ın ilk golü de bir geçiş hücumuyla geldi. O ana kadar oyuna hakim olmasa bile Kasımpaşa’nın gidişattan memnun olduğunu söylemek gerek. Kanat oyuncularından da aldığı savunma katkısıyla geride çoğunlukla beşli bekleyen Kasımpaşa, mağlupken 10 kişi kaldığında ise maç büyük ölçüde bitmiş oldu.
Kurgu
Temel Beşiktaş kurgusu böyle şekillendi. Welinton ve Montero’nun oluşturduğu savunma ikilisinin ortasına zaman zaman Atiba zaman zaman Dorukhan gelerek ilk top kullanımına katkı sağladı. Çoğunlukla Welinton top kullanırken Montero’nun da pasör bir profil olmasıyla birlikte Beşiktaş üç koldan da atağa çıkabilecek üç oyuncuya sahipti geride. Josef’in yokluğuna karşı geride top kullanırken sorun yaşamamak için bu hamlenin geldiğini düşünüyorum Sergen Yalçın’dan.
Kasımpaşa’nın kompakt ve kalabalık savunma hattını da iyice görüyoruz yukarıda. Üçlü savunmanın kanat oyuncularıyla birlikte beşlenmesiyle Beşiktaş’ın beklerinin önemi iyice arttı. Özellikle Rosier’i hücumda oyuna dahil edebilmek Beşiktaş hücumlarının niteliğini arttırdı.
Bu kurguda Beşiktaş adına dezavantaj diyebileceğimiz bir başka durum ise forvet profilli Larin yerine bir çizgi oyuncusu olan N’Koudou’nun başlaması oldu. N’Koudou’nun yaratıcı özellikleri ise onun artısıydı. Yani kapalı bir savunmaya karşı N’Koudou’nun bireysel hünerlerini sık sık gördük. Öte yandan Larin’in yokluğunda sol kanattaki ceza sahası etkileşimini üstlenebilecek bir profil değildi N’Koudou. Bu da onun eksisiydi. Artılarıyla eksileriyle bu tercihi böyle okumak gerektiğini düşünüyorum. Profil itibariyle Güven kullanılabilecek olsa da N’Koudou’nun derbi performansı ona formaya getirdi diyebiliriz.
Beşiktaş’ı özetleyen bu uzun sekansa baktığımızda da taktiksel senaryoyla ilgili detayları görmek mümkün. Öncelikle Beşiktaş iki stoperinin ortasında Atiba’yla başlatıyor atağı. Beklerini önde ve çizgide konumlandırmış durumda. Atiba’ya asistan olma rolü bu atakta Dorukhan’da. İkili bir orta saha etkileşimi diyebiliriz. Mensah daha önde konumlanmış durumda.
Ataktaki en kritik detay Ghezzal’in geriye gelip top kullanması… Beşiktaş’ın kanattaki oyun kurucusu Ghezzal hakkında ayrıca konuşacağız ancak bu kurguda görevini yaparak çizgiden öne değerli bir koşu atan Rosier’i görüyor. Ghezzal & Rosier etkileşimi Beşiktaş’ın sağını çok güçlü kılıyor zaten. Atağın devamında Rosier’in ortası savunmadan dönerken dönen topu Beşiktaş’ın kazanmasına da başka bir + yazıyoruz. Dönenleri ve kaybedilenleri toplama konusunda Beşiktaş iyi bir maç çıkardı zaten. Sonrasında merkezde yine top alan Ghezzal bu sefer de bir başka bekin koşusunu ödüllendirecek bir pas girişiminde bulunuyor. Burada Rıdvan’ın hücum koşularının da hakkını vermek gerek. Aklında rakip ceza sahası olan bir oyuncu Rıdvan.
Bu uzun sekansın Beşiktaş hücumlarını özetleyebilecek bazı niteliklere sahip olduğunu düşünüyorum. Detaylarını alt başlıklar halinde incelemeye devam edeceğiz ancak şimdi maçın belki de kırılma anı olan ilk gole ve geçiş hücumlarının Beşiktaş için önemine bakalım.
İlk gol ve önemi
Beşiktaş; topa sahip olduğu ve rakip yarı sahaya yıktığı maçlarda set hücumlarını henüz oturtamaması nedeniyle Anadolu takımlarıyla oynadığı maçlarda erken gol bulmakta zorlanabilir. Nitekim Kasımpaşa maçında da kalabalık bir savunma karşısında istediklerini yapmakta zorlanan bir Beşiktaş izledik. İlk gol de yine bir geçiş hücumuyla geldi.
Yukarıda gördüğümüz ilk golde; Kasımpaşa 5 kişiyle savunurken Beşiktaş 3 kişiyle ani atakta. Özellikle ilk yarıda pek rastladığımız bir sayısal eşleşme değildi bu. Aboubakar’un sol kanada yönelmesi ise başka bir sayısal avantajı beraberinde getiriyor.
Aboubakar geniş alanda 1 vs 1 eşleştiği rakibini başarılı bir şekilde geçerken aslında golün en önemli adımı atılmış oluyor. Devamında Beşiktaş 3 kişiyle ceza sahasına girerken başarısızlıkla sonuçlanabilecek bir ani atak Mensah tarafından tamamlanıyor.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan gol ihtimali grafiğinde Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki yükselişini görmek mümkün. Bunun en önemli nedeni ilk golden sonra Kasımpaşa’nın katı savunma anlayışını değiştirmek zorunda kalması. Sonrasında gelen kırmızı kart ise mağlubiyetin büyük oranda habercisi oluyor zaten.
Yani buradan sezonun devamına ışık tutacaksak özellikle bu tip maçlarda ilk gol Beşiktaş için hayati önem taşıyor. Golün bir geçiş hücumuyla gelmesi ise henüz Beşiktaş’ın set hücumları konusunda gidecek yolu olduğunu da söylüyor. İlk gol bu yüzden ekstra önemli.
Kanattaki oyun kurucu – Ghezzal
Beşiktaş’ta merkezde bir oyun kurucunun eksikliği Ghezzal’ın varlığını ekstra değerli kılıyor. Yaratıcı nitelikleri ve oyun görüşüyle birlikte maç ayırt etmeden sakin bir profil olması Ghezzal’ın 11’e yazılan ilk isimlerden olmasını sağlıyor. Kasımpaşa karşısında da oyunu yönlendirme noktasında sorumluluk üstlendiği anlar var. 3. bölgede top aldığında zaten maestro rolünün hakkını veriyor ancak henüz olgunlaşmamış ataklarda da oyun kurulumuna verdiği destek önemli. Yukarıda 2. bölgedeki değerli 2 sekansını birleştirdim. Aboubakar’a attığı pas ekstra ve değerli bir pas zaten. Ayrıca Aboubakar’ın o topu Atiba’ya indirmesi daha doğrusu indirebilmesi de Aboubakar’ın sevdiği bir aksiyon. Maç içinde top indirme ve sırtı dönük top alma konusunda önceki yazılarımızda da Aboubakar’ı bolca övdük.
Ghezzal’ın bu noktada oyun kurucu rolünü üstlenmesinin tamamlayıcı başka bir tarafı da Rosier’in profili. Çünkü Rosier çizgiyi işleyebilen ve topu da seven bir oyuncu. Ghezzal merkeze her geldiğinde arkasında işlenecek boşluklar oluyor. Bu noktada Dorukhan’ı çok değerli ve işlevsel görsem de Sergen Yalçın’ın Dorukhan’ı görece biraz daha geride kullanması benim kafamda soru işareti yaratan bir taktiksel detay. Öte yandan Ghezzal’ın Rosier ile uyumu hakkında söylenecek fazla bir şey yok. Başarıyla devam ediyorlar.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan AD metriğinde de Ghezzal’ın topla her dokunuşunun ne kadar değerli olduğunu görebiliyoruz. Özellikle pas faktörüyle Ghezzal’ın Beşiktaş’ı gole yaklaştırma konusunda üstlendiği rolü görmek zor değil. Buradaki başka bir detay ise Welinton’ın da pasör profilinin Beşiktaş hücumları için ne kadar değerli olduğu. Welinton’ın bu profilinden de önceki maçlarımızda detaylı ve görüntülü olarak bahsetmiştik zaten.
Dorukhan’ın defansif aksiyonlarının grafiğe yansıması da çok net. 10 ikili mücadele kazanan ve 6 top kapan Dorukhan’ın defansif aksiyonları özellikle ilk yarıda kaybedilen toplardan sonra Beşiktaş’ta çok kritik bir rol oynadı.
3. gol
Beşiktaş’ın 3. golüne baktığımızda yine yazı boyunca sözünü ettiğimiz detayları görüyoruz. Rosier top kullanıyor ve Ghezzal ile etkileşime giriyorlar. Öncesinde Aboubakar’ın pas için boşluğa hareketlenmesi önemli bir detay. Aboubakar maç boyunca sırtı dönük top alma konusunda elinden geleni yapıyor. Zaten gol atmadığı maçlarda dahi iyi oynuyor olmasının en önemli nedeni bu.
Rosier ve Ghezzal etkileşiminde 2 vs 2 eşleşmeyi görüyoruz. Rosier ve Ghezzal’ın en çok isteyeceği cinsten bir hücum aslında bu. Beşiktaş sağ kanat organizasyonları isim isim baktığımızda da böyle işlemeye devam edecek gibi gözüküyor.
Hücumun son halkasında oyuna sonradan giren Oğuzhan’ın ceza sahasında çok değerli bir koşusu var. O koşu sayesinde Aboubakar’ın boş kalması ise Fenerbahçe maçında atılan 2. golü hatırlatmıyor değil. Beşiktaş ceza sahasına 3 kişiyle giriyor ancak rakibin 2 oyuncusunu sadece Oğuzhan kendine çekmeyi başarmış durumda zaten. Golün önemli bir detayı olduğunu düşünüyorum bu koşunun.
Konu Oğuzhan’a gelmişken golden bağımsız bir rol paylaşımı üzerine de ekleyeceklerim var. Sergen Yalçın’ın Oğuzhan’dan beklentisi Oğuzhan’ın bugüne kadar olduğu futbolcudan daha farklı biri olması. Bir dönüşüm istiyor Sergen Yalçın. Bu dönüşümde Oğuzhan’ı göreceli olarak bir sonuç oyuncusuna çevirmek var. Yani bir 10 numara da diyebiliriz. Oğuzhan bugüne kadar atak başlatan ve yönlendiren yaratıcı bir güç iken artık 3. bölgede olması isteniyor. Oyuncunun buna verdiği reaksiyon şimdilik olumlu ancak Dorukhan ve Oğuzhan konusundaki rol paylaşımını ilerleyen maçlarda da tartışabileceğimizi düşünüyorum.
Sonuç
Beşiktaş henüz büyük oranda topa sahip olup rakip yarı sahada oynayacağı maçlarda set hücumunu oturtamamış olsa da bu konuda ışık vermeye devam ediyor. Bu konuda özellikle Ghezzal & Aboubakar faktörleri belirleyici etken olurken Kasımpaşa karşısında Larin ve Josef gibi sistemin iki değerli parçasının yokluğunu da unutmamak gerek. İstanbul üçlemesini 10 gol ve 9 puanla kapatan Beşiktaş “şampiyonluk yarışında ben de varım” derken haftaya oynanacak Alanyaspor maçının önemi de bir hayli arttı.
İstatistik: Maçkolik
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.