Süper Lig’in 7. haftasında Galatasaray evinde Ankaragücü’nü ağırladı. Ev sahibi ekip, koronavirüs vakaları sebebiyle eksik bir kadroyla İstanbul’a gelen rakibini Babel’in attığı golle 1-0 mağlup etti. Bu sonucun ardından Galatasaray puanını 13’e çıkarırken, Ankaragücü 5. maçında 4. mağlubiyetini aldı.
Ortalama pozisyonlar
Galatasaray maça top kullanma becerisi zayıf bir orta saha merkeziyle çıktı. Taylan’ın yanında topu kullanabilecek ikinci bir oyuncu olmaması Galatasaray’ın işini çok zorlaştırdı ki buna birazdan daha detaylı değineceğim. Belhanda’nın sakatlığı yüzünden kadroda olmadığını ve Feghouli’nin de saha dışı sebepler dolayısıyla ilk 11’de başlamayacağını zaten biliyorduk. Bu durumda Terim’in, Arda’yı ilk 11’de başlatmasını bekliyordum. Arda’nın – hele ki boş geçirdiği son 2 sezondan sonra – bir dinamizm sorunu olduğu açık ancak özellikle Feghouli ve Belhanda gibi top kullanma becerisi yüksek iki oyuncu da yokken Arda’nın top kullanma özelliği ve orta bölgede kurduğu bağlantılar daha da değerli hale geliyor.
Merkezden oyun kurmakta zorluk yaşayan Galatasaray, sol kenardan topu taşıma konusundaysa daha başarılıydı. Burada kaleci Okan’a da dikkat çekmek gerek zira Galatasaray yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi bir çok kez Okan’dan Saracchi’ye atılan direk paslarla ön alandaki presi kırdı ve topu ön bölgeye taşıdı. Okan gibi ayakları iyi bir kaleciye sahip olmak bu konuda Galatasaray’ın elini oldukça rahatlattı.
Takım ön bölgeye geçtiğindeyse geçen senelerde de kullanılan bir Galatasaray seti gördük, ki hem takımın nasıl Saracchi üzerinden ön bölgeye geçtiğini, hem de bu seti yukarıdaki pozisyonda görüyoruz. Saracchi’ye atılan pasla ilk pres hattını kıran Galatasaray, Babel’in koşusu ve Saracchi’nin pasıyla bir hızlı hücum fırsatı yakalamış. Ters kanat oyuncusu Emre Kılınç’sa bekini de peşinde getirerek merkeze girmiş ve sağda ceza sahası içinde Omar’a bir alan yaratmış. Bu bölgeye koşu atan Omar da topla buluşup Etebo’ya bir şut imkanı yaratıyor.
Galatasaray’ın hücum ederken ters kanat oyuncusunu ceza sahasının merkezine ve bek oyuncusunu da ceza sahasının kenarına götürdüğünü daha önce de zaman zaman görüyorduk.
Bu pozisyonun Galatasaray’ın hem hücuma bekleri üzerinden çıktığını, hem de biraz önce bahsettiğim seti göstermesi açısından değerli olduğunu düşünüyorum.
Ankaragücü’yse rakibine oranla çok daha fazla eksikle İstanbul’a geldi. Rakibini 4-4-1-1 şeklinde karşılayan konuk ekip, derinde savunma yapmak yerine ön bölgede ve orta sahada baskı yaparak Galatasaray’ın rakip yarı sahaya rahatça yerleşmesini engellemeye çalıştı. Bu planından sonuç da alan konuk ekip, rakibine rahat oyun kurma şansı tanımadı ve fazla pozisyon imkanı tanımadı. Ankaragücü’nün bu baskıdan sonuç alma sebeplerinden biri de, az önce değindiğim Galatasaray orta saha yapısıydı.
Hücumunuysa kontra ataklar üzerine inşa eden Ankaragücü, bu konuda kalite eksikliğinin kurbanı oldu. Maç boyunca bir çok kontra atak fırsatı yakalayan konuk ekip buna karşın kötü son vuruşlar ya da final pasları sebebiyle gol bulamadı.
Hücum yönü olarak Ankaragücü’nün daha çok kendi sağ kanadını tercih ettiğini görüyoruz. Bu seçimde şüphesiz Saracchi’nin etkisi vardır. Galatasaray özellikle ilk yarıda Saracchi üzerinden bir çok hücum gerçekleştirdi, hal böyle olunca da Uruguaylı futbolcu zaman zaman – özellikle kontra ataklarda – geride boşluklar verdi. Bunun yanı sıra Saracchi’nin savunmacı özellikleri de zayıf, bu sebepten ötürü de Ankaragücü’nün sağdan hücum ısrarı anlaşılabilir.
Burada Galatasaray’ın Saracchi üzerinden yaptığı bir hücumun dönüşünü görüyoruz. Saracchi’nin sol kanattan yaptığı ortada top Ankaragücülü oyuncularda kalmış ve konuk ekip doğal olarak bir kontra atak fırsatı yakalamıştı. Kenardaki boşluğa hareketlenen Lobzhanidze, Emre Güral’ın pasıyla topla buluşmuş ancak pozisyonun devamında Lobzhanidze’nin yaptığı ortaya Omar müdahele etmiş ve sonrasında top auta çıkmıştı.
Buradaysa Saracchi’nin bireysel savunma zaafiyetinden dolayı oluşan bir atak görüyoruz. Ankaragücü kalecisinin uzun aut vuruşunun ardından Emre Güral kafayla savunma arkasına koşan Lobzhanidze’ye doğru pas veriyor. Bu pozisyonun devamında ceza sahasına giren Lobzhanidze’nin ortasına Saracchi müdahele etmiş ve top kornere çıkmıştı. Saracchi’nin bir bakıma hatasını telafi ettiğini söyleyebiliriz.
Galatasaray’ın orta saha sorunu
Galatasaray’ın merkezden rakip yarı sahaya geçmekte zorlanmasının temelinde orta saha kurgusunun yattığını düşünüyorum. Taylan-Ömer-Etebo üçlüsünde verimli şekilde top kullanabilecek tek oyuncu Taylan. Ne Ömer, ne de Etebo oyunu yönlendirebilecek oyuncular değil. Taylan’sa sürekli bire bir markaj altındaydı, dolayısıyla top kullanma işi Etebo ve Ömer’e kaldı.
Ankaragücü teknik direktörü Fuat Çapa, Taylan’a bire bir eşleşme vererek onun oyun kurmasını engellemeye çalıştı. Galatasaray’ın rakip yarı sahaya yerleşememesindeki temel sebep de buydu. Emre Güral sadece ileride değil, yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi kendi ceza sahasının yakınlarındayken bile Taylan’ın peşinden ayrılmadı. Taylan’ın bire bir markaj altında kalmasıyla beraber de doğal olarak Galatasaray, oyuncusundan yararlanamadı ve orta sahada top kullanabilecek başka bir opsiyon da olmadığı için oyun kurmakta zorlandı.
Bu pozisyonda Taylan’ın demarke kaldığını görüyoruz. Galatasaray savunmadan çıkmaya çalışıyor, Ankaragücü’nünse ön bölgede presi var. Bu pres sırasında Emre Güral, birebir eşleştiği Taylan’ı bırakıp topa baskıya gidince Taylan boşa düşüyor ve topu alıp oyunu sağ kanada açarak ön alandaki presi kırıyor. Bu pozisyonun Taylan’ın Galatasaray açısından önemini oldukça net gösterdiğini düşünüyorum.
Burada da Galatasaray’ın, Taylan’ı kullanamadan topu ön bölgeye taşımaya çalıştığını görüyoruz. Taylan, Emre’nin markajı altında, Ömer Bayram ise topu stoperden alan oyuncu. Ömer’in topla buluştuğu anda Taylan’la verkaça girme şansı var. Bunu yapsa hem topla koşmak yerine topsuz bir koşu yapacağı için rakibinden sıyrılıp topu daha önde alma ihtimali artacak, hem de daha az efor sarfederek top ön bölgeye taşınmış olacak. Ancak Ömer bunun yerine topla beraber dönüp Atakan’dan sıyrılmaya çalışıyor ve bunu yaparken topu ayağından fazla aştığı için yardıma gelen Pazdan topa müdahele ediyor.
Mbaye Diagne
Galatasaray’ın zorlanmasının bir diğer sebebi de Diagne’nin hareketsiz oyunuydu. Galatasaray topu ön alana taşımaya çalışırken bağlantı kurmaya çalışmak yerine ön bölgede top bekleyen Diagne’nin bu oyunu da Galatasaray’ın biraz önce bahsettiğimiz problemlerinde etkiliydi. Yukarıda Senegalli forvetin topla buluşma haritasını görüyoruz. 56 dakika sahada kalan Diagne, sadece 11 defa topla buluştu ve kaleci Okan’dan sonra en az topla buluşan Galatasaraylı oldu. Ayrıca Diagne’nin rakip ceza sahası içinde bir kez dahi topla buluşamadığını görüyoruz. Bu durumuysa Diagne’den çok Galatasaray’ın takım halinde gösterdiği performansa bağlamak daha doğru olur.
Bir örnekle devam edelim. Burada Ankaragücü kaptırılan bir topla geride hazırlıksız yakalanıyor. Top Ömer’e geldiğinde Emre pas istiyor ve bu pası alacağı da çok belli. Diagne ise geriye doğru gelip bağlantı kurmak istemiş ancak bunu yapmakta fazlasıyla geç kalıyor. Bu koşusuna daha erken başlasa Emre’yle bir verkaça girip rakip orta sahayı oyundan düşürebilir ve bir gol fırsatı yakalayabilirlerdi.
Arda ve Feghouli etkisi
İkinci yarıda önce Arda’nın, sonra da Feghouli’nin oyuna girmesi Galatasaray’ı fazlasıyla rahatlattı. Yazının temel konusunu oluşturan “top kullanma” problemi bu iki futbolcunun oyunu girmesiyle çözüldü. Ek olarak bu iki ismin oyuna girmesi Emre Kılınç’ın da performansını gözle görülür biçimde yukarı çekti. Emre, klasik bir kenar oyuncusundan farklı bir profil çiziyor ve “gezici” diye tabir edebileceğimiz bir oyuncu. Sahadaki boşlukları çok iyi değerlendirip oralara hareketlenerek hep bir pas opsiyonu oluşturuyor. Merkezde de oynayabilmesi ona ekstradan bir çok yönlülük getiriyor ki bu özelliği aynı zamanda Terim’in de elini rahatlatıyor. Bu maçta Feghouli’nin oyuna girmesinin sağa Feghouli, sola Arda, orta sahanın merkezineyse Emre geçti. Ancak buna karşın Emre’nin sık sık hem Arda, hem de Feghouli’yle pozisyonlarını değiştiğini gördük. Bunda da Arda ve Feghouli’nin oyun kurucu gibi oynamaları ve topla buluşmak için sık sık merkeze gelmelerinin etkisi oldu. Ayrıca Arda ve Feghouli de boş alanları değerlendirmek konusunda en az Emre kadar iyi oyuncular. Dolayısıyla bu üçlünün aynı anda sahadayken yarattıkları çeşitlilik hücumda Terim’in elini çok rahatlatıyor.
Son olarak Feghouli-Emre ikili oyunuyla gelişen bir pozisyona bakalım.
Burada Feghouli merkezde, Emre ise sağ kenarda. Omar’dan pası alan Emre’nin, Feghouli’yle girdiği verkaç sonrası top ön bölgeye rahatlıkla taşınıyor. Sonrasında Feghouli çalımı atamayınca pozisyon tehlikeye dönüşmeden sona eriyor.
Kaynaklar: Instat, mackolik.com