Analiz | Manchester City 1-0 Arsenal

Cumartesi akşamı Etihad Stadyumu’nda 9 puanı bulunan ve lige flaş bir başlangıç ile giren Arsenal ile 4 puanı bulunan Manchester City karşı karşıya geldi. Birbirini iyi tanıyan iki eski iş arkadaşı Pep Guardiola ve Arteta’nın taktik savaşında sahadan mutlu ayrılan ev sahibi ekip oldu. İki ekipte bu karşılaşmaya özel planlarla çıkarken, dizilişler ve oyuncu tercihleri iki takım içinde alışılagelmişin dışındaydı.

Ortalama pozisyonlar ve kadrolar

Ev sahibinde bek pozisyonlarında Ake ve Cancelo oynarken stoper ikilisi Walker-Dias’dı. Bu sürpriz savunma yapısı biz dahil rakibi de şaşırtmış olmalı. Savunma önünde Rodri ve Bernardo oynadı. Foden sol kenar Mahrez sağ kanat oynarken Aguero ve Sterling merkezde konumlandı. Özellikle Sterling serbest oynarken hem sola hem sağa deplase oldu ve kenarlarda sayısal üstünlüğün sağlanmasına yardımcı oldu. Aguero ise derine gelerek atılan golde de gördüğümüz gibi markajdan kurtuldu ve bağlantı kurdu.

Arteta ise hücum üçlüsü olarak Aubameyang-Wilian-Pepe ile başlarken Lacazette’i yedek kulübesinde oturttu. Bundaki düşüncesi muhtemelen geçiş hücumlarında daha etkin olmak istemesiydi. Ancak Arsenal’in bunda başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Savunma 3’lüsünü her zamanki gibi Tierney-Gabriel-Luiz ile oluşturan İspanyol teknik adam, onların önünde Xhaka ve Cabellos’a şans verdi. Cabellos tercihi yaratıcılığı belki arttırabilirdi ama kesin olan, bu tercihin orta saha üstünlüğünü rakibe teslim etmesiydi. Kanat beklerinde Bellerin-Saka görev aldı. Özellikle Saka etkili bindirmeler yaptı. Tierney çizgiye açılınca da merkeze gelip pas opsiyonu oluşturdu.

İlk yarı ve ana planlar

De Bruyne’nin yokluğunda ne yapacağı merak edilen City’de geriden oyun kurarken Rodri, Dias’ın yanına derine inerken Walker ve Ake çizgilere açıldı. Cancelo sahte bek olarak savunma önüne kayarken onun yanında da derine inen Silva pas opsiyonu oldu. Mahrez ve Foden kanatlara açılırken, Aguero ve Sterling merkezde mobilize bir şekilde derine inmeye bağlantı olmaya çalıştılar. Bu şekilde ev sahibinin dizilişi 4-2-4 gibi bir şekil aldı. Bu sayede nerdeyse hiç tehdit yemeden rahatça geriden oyun kuran ev sahibi ekip 3. bölgeye geçişlerde zorlanmadı. Ancak pozisyon üretme konusunda aynı şeyi söyleyemeyiz.

Arsenal, Arteta ile birlikte her zamanki geriden oyun kurma planıyla çıktı. Gabriel ve Dias, kaleci Leno’un sağı ve soluna doğru iç bölgelere açılırken, rakip pres için 3 hücumcu ile bu oyuncuları karşılamak zorunda kalıyor. Tierney sol bek gibi açılırken klasik 4’lü savunma yapısı oluşuyor. Bekler derine inerek rakip hücumcuların kapatması gereken açısını arttırıyor ve dışardan içe doğru pres yapmaya zorluyor. Bu sayede rakibin presi uygulama süresi arttırılıp stopere düşünme ve aksiyon süresi tanınıyor. Ayrıca Saka’nın da merkeze yaklaşması ile iki pivota ek olarak 3. pas opsiyonu da merkezde oluşuyor. Rakip eğer adam adama tüm oyuncuları kapatırsa arkada az adam kalmanın etkisiyle Lacazette’e uzun pas atıyorlar. Orada Lacazette’in yapacağı bağlantı ve devamında Aubameyang’ın geniş alan yetenekleri ile sonuca gidebiliyorlar. Bu taktik anlayış ile birçok videoya konu olmuş derslik oyun kurma ve goller geldi. Fakat bu planda bağlantı oyunu ile fark yaratan Lacazette’nin olmaması ve hem Willian, hem de Pepe’nin en etkin oynadıkları yerin sağ ön olması ileri uçta verimsizliğe yol açtı. Oyunda topa sahip olacak tarafın City olacağı belliydi. Daha önce Arsenal, Liverpool’u ve City’i yenerken %30’larda topla oynamıştu. Fakat bu maçta istedikleri atakları neredeyse hiç yapamadılar. Maçın büyük bir kısmında Pep’in ekibi maça hakim olan taraftı.

Arsenal’in bekleri derine çekmesi ile detaylı bir yazıyı buraya bırakıyorum. Bu şekilde bekleri derinde oynatınca stoperler zaman, alan ve pas açısı kazanıyor. Ama bu maçta olduğu gibi orta sahadaki opsiyonlara sıkı markaj yapılınca uzun pasla arkada boşluk aramaktan başka çare kalmıyor. İleri uçta ise sırtı dönük bağlantı oyununa katkı sağlayacak kimse olmayınca Arsenal mecburen bu riskli pasları yapmak zorunda kaldı. Görselde görüldüğü gibi Saka’ya yapılan baskıdan kazanılan topta Bellerin de açıkta yakalanınca Foden ceza sahası içinde bomboş pozisyona girdi. Burada skoru yapabilse maçı koparmış olacaklardı.

Konuk ekip rakibini karşılarken orta blokta Bellerin’in sağ beke geçmesi ve Pepe yada Willian’ın orta sahaya yaklaşması ile 4-4-2 dizilişinde rakibini karşıladı. Oyun daha derine gelince ise Saka’nın sol savunmaya geçmesi ile geride 5’li bir hat oluşturuldu ve katı bir şekilde savunma hattı oluşturuldu. Bu şekilde rakiplerini karşılarken çok net pozisyon da vermediler. Ancak Aguero’nun markajdan çıkıp derine indiği anlarda ve baskı altında kaybedilen toplarda sıkıntı yaşadılar.

Ev sahibi ekip ise Walker ‘ın sağ stoper, Ake’nin sol stoper konumlanması Canceleo ve Foden’ın hattı 5’lemesi sonucu 5-4-1 dizilişi ile rakibini derinde savundular. Rakibini kendi ceza sahasının uzağında tutmayı başarsalar dahi az sayıda atakta bile rakiplerine etkili pozisyonlar verdiler. Görselde görüldüğü gibi iki pozisyonda da Bernardo topa dalarken rakibini kaçırıyor ve Pepe iki tane net kafa vuruşu yapıyor. İlk pozisyonda ise buna ek olarak sayısal üstünlüğe rağmen adam ve alan paylaşımına City’nin hala ne kadar zayıf olduğunu görebiliyoruz. Bu problemler Premier Lig seviyesinde çok defa cezalandırılacaktır. Bu savunma hattı için City’de bu senede kırmızı alarmların çalacağı anlamına geliyor.

Görselde görüldüğü gibi ligde rakip yarı sahada karşı takıma savunma aksiyonu başına müsaade ettikleri pas sayısı (PPDA) istatistiğinde City ligin etkili takımlarındanken Arsenal’de bu sayı 20,8 ve ligde sondan ikinci sıradalar. Bu iki takımın pres güçleri hakkında bize net bir bilgi veriyor. Pres konusundaki bu zayıflık Arsenal adına ligin kalanı için düşündürücü. Bunun tersi olan yani rakibin size defansif aksiyon başına izin verdiği pas sayısında (OPPDA) ise iki takımın da zirveye yakın olması geriden oyun kurmaktaki planlamalarının ve savunmadaki oyuncuların baskı altında pas yapma kalitesini gösteriyor. Bu maç için bu istatistiklere baktığımızda ise istediğini yapan tarafın açıkça ev sahibi olduğunu görebiliyoruz. Rakiplerine rahat oyun kurma imkanı vermezken kendileri rahatça oyun kurabildiler.

Yukarıdaki görselde baskı altında kazanılan topların City savunmasını ne kadar aciz duruma düşürdüğünü görebiliyoruz. David Luiz’in Sterling’e sıkı markajı ve top kaybına zorlaması ile başlayan atakta Ake hızlıca alanı daraltamadı ve sağ iç alanda büyük bir boşluk oluştu. Bu alana koşu yapan Aubameyang karşı karşıya çok net gol pozisyonuna girdi. Arsenal ön alan baskısında daha iyi olabilse geçiş oyununa yatkınlığı ile çok etkili ataklar gerçekleştirebilecek takım fakat Arteta henüz bu problemi çözebilmiş değil. Açıkçası kadro yapısı da buna pek müsait diyemeyiz.

İkinci yarı ve değişiklikler

Pep Guardiola, sakatlığını daha yeni atlatan Aguero’yu 63. dakikada oyundan aldı ve onun yerine İlkay’a şans verdi. Bu yeni dizilişte sol kenarda oynayan Foden en uca geçti ve sahte 9 rolünde maça devam etti. Bu şekilde Bernardo’nun savunma zafiyetlerini minimize edip orta sahayı taze bir kanla güçlendirmiş oldu. Foden’ın yerine ise Sterling geçti ve klasik 4-3-3- dizilişine döndüler. 89. dakikada da Foden’ı oyundan aldı ve Fernandinho’yu oyuna alarak Pep orta sahayı iyice sağlama aldı. İleri uçta sahte 9 rolünde maçı tamamlayan isim ise Bernardo Silva oldu. Arteta 69. dakikada Lacazette/Willian değişikliği yaparken 83 dakikada da yeni transfer Thomas ve Nketiah’ı oyuna sürdü. Ancak bu hamlelerde oyundaki City üstünlüğünü değiştirmedi.

Veriler

Atak yönlerine ve ısı haritalarına baktığımızda iki takımın da sol tarafı daha çok kullandığını söyleyebiliriz. Konuk ekipte özellikle Saka etkili olurken City’de ise Foden ve bu alana yaklaşan Bernardo etki gösterdi. Buna karşın aşağıdaki görselde de görüldüğü üzere City, rakibine oranla sağ kanattan daha az atak yapsa da bu ataklardan daha fazla şut çıkartmış. Ayrıca sol kanat bölgesinden hiç şut üretememiş. Bunda da Mahrez’in etkili oyunu ve kimi zaman bencil şutları etki gösterdi. Genellikle merkezden şut imkanı bulurlarken 1,43 gol beklentisi ile maçı tamamladılar. Konuk ekip ise az kullandığı sağ kanattan hiç şut şansı bulamazken genelde merkezden şut imkanı buldu ve maçı 0,84 gol beklentisi ile tamamladı.

Değerlendirme

Arsenal sezona iyi başlasa da Liverpool maçından sonra bu büyük maçta da ayakta kalamadılar. Buna rağmen beraberlik şansı ellerine geçti. Bunda Arsenal’in performansından çok City’nin oyuna bu kadar hükmedip bu kadar az pozisyona girmesinin etkisi var. Arsenal geriden oyun kurmada kendisini geliştirse de hızlı geçiş oyunları için sadece geriden pasla adam eksiltmemeleri gerekir. Daha çok presle kazanılan toplarda Pepe gibi Aubameyang gibi isimleri kullanmalılar. Bunun dışında kanat bekli 3-4-3 dizilişinde merkezde az oyuncu olduğu için zayıf kalıyorlar. Bu ikilinin de birisi Cabellos gibi yaratıcı pasör bir oyuncu olunca işler daha da zora giriyor.

Manchester City çerçevesinden bakacak olursak da takımın savunma zafiyetleri yeni transferlere rağmen devam ediyor. Özellikle kanat ortalarında çok rahat vuruşlara izin veren ev sahibi, savunmada alan parselizasyonunda da sıkıntılar yaşadı. Belki savunma oturunca bunlar düzelecek ama şu an ki görüntü bu senede hayal kırıklığına işaret ediyor. Hücumda ise çok iyi alan paylaşıp pas yapsalar da yeteri kadar etkili aksiyonlarda bulunamadılar. Bu da Pep’in hanesine yazılan eksilerden biri.

Kaynaklar: https://tr.whoscored.com/

https://www.mackolik.com/

https://understat.com/