Süper ligde şampiyonluğa ulaşan Başakşehir, yaklaşık 5 ay önce kendi sahasında 1-0 mağlup ettiği Kopenhag ile deplasmanda Uefa Avrupa Ligi çeyrek finaline yükselme mücadelesinde karşılaştı. Maçın henüz 4. Dakikasında 1-0’lık avantajını kaybeden Başakşehir ikinci yarıda yediği goller ile Kopenhag’a 3-0 mağlup oldu ve turnuvaya veda etti.

Ortalama pozisyonlar

Kopenhag maça 4-2-3-1 dizilişi ile çıktı. Kopenhag teknik direktörü Solbakken kalede Johnsson; savunma dörtlüsünde Varela, Nelsson, Njelland ve Boilesen; savunma önünde Mudrazija ve Zeca; hücumda sol kanatta Jensen, sağ kanatta Pep Biel forvette Kaufman ve forvet arkasında Jonas Wind 11’i ile sahaya çıktı.

4-2-3-1 dizilişi ile oynayan çoğu takım gibi Kopenhag da savunma dizilişinde forvet arkasında oynayan Wind’in Kaufmann’a yardıma gelmesi ile 4-4-2 dizilişi ile sahaya yerleşti.

Başakşehir ise maça 4-1-4-1 dizilişi ile başladı. Oturmuş kadrosunda büyük farklılık olmayan Başakşehir’de kalede Mert; savunmada Caiçara, Skrtel, Epureanu, Clicy; savunma önünde Mehmet Topal; orta sahada sol kanatta Crivelli, sağ kanatta Visca, ortada İrfan ve Mahmut; en ileride ise Demba Ba görev aldı.

Fakat Başakşehir 4. dakikada kalesinde gördüğü golden sonra bir süre daha bu diziliş ile oynamasına rağmen maçın 25. dakikalarından itibaren Crivelli Demba Ba’nın yanına geçti ve Başakşehir 4-4-2 formasyonuna dönüş yaptı. Crivelli’nin forvete geçmesiyle İrfan Can sol kanata daha yakın oynadı.

İlk yarı

İki takım da maça ön alan baskısı ile başlamasına rağmen Kopenhag’ın 4. dakikada bulduğu gol maçın gidişatına etki etti. Özellikle Başakşehir’in gol yemediği veya atacağı gol ile avantajını artırabileceği senaryolarda nasıl bir oyun planına sahip olacağını görmemize engel oldu erken gelen gol. Dönem dönem erken gol atan takımın da kendi oyun planında sıkıntılar yaşadığını görmekteyiz. Fakat Kopenhag bunu yaşamadı. Maça ön alan baskısı ile Başakşehir’in geriden rahat oyun kurmasını engellemek ve alan daraltarak Başakşehir’in ortadan tehlikeli gelmesini engellemek üzerine kurulu bir plan ile başladılar ve maç boyunca bunu çok iyi uyguladılar.

Bu golde dikkat çekmek istediğim 2 nokta var. Birincisi görselde de görüldüğü üzere sağ kanattan koşu yapan Varela, sol açık oynayan Crivelli’nin takipsizliği sonucunda boş pozisyonda topla buluşabiliyor. Ayrıca Kopenhag kalabalık bir atak geliştirmemesine rağmen golü atan Wind golün gelişimi boyunca hiçbir savunma oyuncusunun markajı altında kalmadan kafa vuruşu ile Kopenhag’ı öne geçiriyor. Bu da aslında Başakşehir takımının maça tam konsantre şekilde çıkmadığını gösteriyor bence.

Topla oynama oranlarında ilk yarıda Başakşehir’in üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Özellikle Kopenhag’ın erken gol bulması ile Başakşehir’in daha çok topla oynamasını normal karşılıyorum. Burada özellikle oyun formasyonun değiştiği bölümden sonra Başakşehir’in daha çok topa sahip olduğunu görüyoruz.

Şut sayıları ile topla oynama oranlarını birlikte değerlendirdiğimizde Başakşehir’in en çok şutu yine topla oynamasının en yüksek olduğu aralıkta çektiğini görüyoruz. Fakat Başakşehir’e elenmenin yolunu açan en büyük sebeplerden biri çektiği şutlardaki isabetsizliği oldu. Öyle ki Başakşehir’in maç boyunca çektiği tek isabetli şut maçın 65. dakikasında geldi. Ayrıca burada Başakşehir’in ceza sahasından 4 şut çekip hiçbirinde kaleyi bulamadığını görüyoruz. Buna karşılık Kopenhag ceza sahası içerisinden çektiği 6 şutta 4 isabet sağlamayı başardı.

İkinci yarı

İkinci yarıya iki takım da değişiklik yapmadan başladı. İlk yarıda da ön alan baskısını iyi yapan Kopenhag ikinci yarıya da güçlü ön alan baskısını sürdürerek başladı. Öyle ki skor avantajını buldukları penaltı golü öncesi yaptıkları ön alan baskısı ile Başakşehir’in topu oyun dışına göndermelerini sağladılar.

Ön alan baskısı ile kazanılan penaltı sonrası gelen gol ile Kopenhag skor avantajını elde etmiş oldu. Maçın başında gelen gol Başakşehir’i oyun anlamında çok bozmazken 2. golün bozduğunu söylemek mümkün. Öyle ki turu bitiren golü 2. Golün 6 dakika sonrasında kalerinde gördüler. Okan Buruk 2. golden sonra değişiklikler ile oyuna müdahale etmeye çalışsa da Başakşehir 2. golde olduğu gibi ön alan baskısına karşılık veremeyerek topu Kopenhag’a teslim etti ve maç 3-0’a geldi.

3. golün geliştiği atak öncesi kendi savunmasında topa sahip olan Visca pas opsiyonları olmasına rağmen topu uzun oynayarak ileri gönderiyor ve Kopenhag topa sahip oluyor.

Kopenhag yerleşik savunması olan Başakşehir’e karşı kolay paslaşmalar ile eşleşme sorunundan dolayı orta sahayı kolay geçiyor ve 3. golü bularak kalan 30 dakikaya büyük avantaj ile giriyor. Bu golden sonra iyice avantajı alan Kopenhag bu dakikaya kadar yaptığı ön alan baskısını 3. bölgeden 2. bölgeye çekiyor. Başakşehir’i kendi yarı sahasında karşılayarak Başakşehir’in pozisyon bulmasını engelliyor.

Burada da Kopenhag’ın Başakşehir’e hangi durumlar için ne kadar izin verdiğini görüyoruz. Öyle ki Başakşehir 71 kez Kopenhag yarı sahasına girmesine rağmen sadece 12 kez Kopenhag ceza sahasına girebilmiş. Buna rağmen Kopenhag ise 56 kez Başakşehir yarı alanına girerken 13 kez başakşehir ceza sahasına girmeyi başarmış.

Başakşehir 3. golden sonra ikinci yarıya başladı diyebiliriz. Kapalı oynayan Kopenhag savunmasına karşı Başakşehir çok etkili olamasa da girmeyi başardığı 2 pozisyonda golü bulabilse tekrar tura ortak olabilirdi.

Bu pozisyonda kalabalık olarak ileri gitmeyi başaran Başakşehir’de Visca’nın Caiçara’dan aldığı pası tek topla İrfan’a göndermesi kıymetli.

Bu pozisyonda da Başakşehir’in sağ beki olan Caiçara da dahil olmak üzere 5 oyuncu ile ceza sahasında olduğunu görüyoruz. Bu da pozisyonun ilerleyişinde Kopenhag’a eşleşme problemi yaşatıyor ve Başakşehir gol pozisyonuna girmeyi başarıyor.

Bu iki atağa rağmen Başakşehir’in Kopenhag’ı çok zorlayamadığını söylemek mümkün. Öyle ki Kopenhag Başakşehir baskısına rağmen topa rahip olmakta zorluk çekmedi. Dikkat çekmek istediğim bir bölüm olarak da kronometre 79.50’yi gösterirken Başakşehir kaybettiği topu ancak 82.30’da almayı başarıyor. 3-0 geride olan ve 2 gol bulması gereken bir takım için maçın son 10 dakikalık bölümünde böyle uzun bir sekansta topa sahip olamamak büyük bir dezavantaj.

Maç verileri

İki takımın maç boyunca yakaladığı gol beklentisine baktığımızda Kopenhag’ın 1.41, Başakşehir’in 0.93 oranını yakaladığını görüyoruz.

İki takımın atak yönlerine baktığımızda Kopenhag’ın sağ, Başakşehir’in sol kanattan daha çok atak geliştirdiğini görüyoruz.

Bununla birlikte Kopenhag’ın ortadan 6 başarılı atak geliştirmesi ve attıkları 3. golün adeta buna ışık tutar nitelikte olması dikkat çekici.

Oyuncular

Kopenhag adına maçın yıldızı olan Wind maçı 2 gol ve 1 asist ile tamamladı. Başakşehir kalesine gönderdiği 2 şut da gol olan oyuncunun 41 pasta %85 isabetle oynadığını görüyoruz.

Kopenhag’ın 3. golünü atan Jensen maç boyunca girdiği 70 aksiyonda %80 başarı sağladı. Maç boyunca çektiği 3 şutta da Başakşehir kalesini bulmayı başaran oyuncunun yaptığı 40 pasta %85’lik başarı sağladığını görüyoruz.

Yorum

Maç öncesi baktığımızda pandemi öncesinde 1-0 galibiyeti olan, kendi liginde şampiyon olan Başakşehir’in; pandemi dönüşünde kendi liginde kötü bir performans sergileyen ve rövanş maçında seyircisinden yoksun olan Kopenhag karşısında avantajlı olduğunu söylemek kesinlikle yanlış olmazdı. Fakat Avrupa kupaları o tur veya o maça kim daha hazırsa onun kazanmasına olanak sağlıyor. Maça baktığımızda Kopenhag’ın Başakşehir’e karşı dersine çok iyi çalıştığını ve Başakşehir’i durdurmakta zorlanmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca ilk maçta avantajlı skoru almasına rağmen iki takım arasında güç olarak büyük fark olmadığını gözlemiştik. Bununla birlikte Roma ve Lizbon deplasmanlarında oyuna gitmekte zorlanan Başakşehir’in olumsuz skorlar aldığını görmüştük. Kopenhag’ın özellikle bu maçları dikkate alarak Başakşehir’e karşı hazırlandığını ve galibiyeti aldığını düşünüyorum.