Süper ligin 26. Haftasında zirveyi yakından ilgilendiren maç, derbi mücadelesine sahne oldu. Koronavirüs önlemleri kapsamında seyircisiz oynanan maçta Galatasaray, Türk Telekom Stadyumunda ezeli rakibi Beşiktaş’ı konuk etti. 90 dakika boyunca gol sesi çıkmayan karşılaşmada her iki takımda sahadan 1 puanla ayrıldı. Bu sonuçla iki takım arasındaki 6 puanlık fark korunmuş oldu.
Ortalama pozisyonlar
Ortalama pozisyonlara değinmeden önce Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in ilk 11 tercilerini değerlendirmek istiyorum. Fatih Terim’in Fenerbahçe derbisinden referansla bu maçın 11’ini kurguladığını düşünüyorum. Nitekim Ömer Bayram yerine Belhanda’nın ilk 11’de olmasını bu durum üzerinden okumak mümkün görünüyor. Fatih Terim’in Belhanda tercihi, maç başlamadan önceki oyun kurgusunun topa sahip olmak üzerine kurulu olduğunu bize gösteriyor. Fakat bu tercih ilk yarı itibari ile hocanın öngörülerini kısmen yerine getirse de beraberinde birtakım handikaplar da taşıdı. Belhanda’nın sahada olduğu dakikalarda özellikle set hücumlarındaki temposuz görüntü, Galatasaray’ı hücumdaki üretkenliğinden uzağa götürdü. Öyle ki Fatih Terim de bu durumu değiştirebilmek adına ikinci yarıya Belhanda yerine Ömer Bayram ile başlamayı tercih etti.
Ortalama pozisyonlara baktığımızda Galatasaray’ın savunma hattını önde kurduğunu ve orta saha orijinli bir oyuncu olan Mario Lemina’nın iki stoper arasında konumlandığını görüyoruz. (Bu duruma yazının ilerleyen kısımlarında değinilecektir.) Ancak Galatasaray maç boyunca bu formasyon ile sahada kalmadı. Toplu ve topsuz oyuna göre esneklik gösteren bir yapıdaydı. Bekler ise oyunu genişleterek hücuma katkı sağladılar.
Saha içi dizilişler
Yukarıda da bahsettiğim gibi Galatasaray maçın bitiş düdüğüne kadar saha içi dizilişte oldukça esnek bir yapı gösterdi. Takım savunması bağlamında saha içi dizilişler bölgeden bölgeye bile farklılık gösterdi. Yukarıdaki ilk görselde Galatasaray ön alan baskısı yapıyor. Belhanda en uca gelerek Falcao’nun yanında konumlanıyor. Böylece Galatasaray ön alan baskısı yaptığı sırada sahaya 4-4-2 şeklinde sahaya yayılıyor. İkinci görselde ise Beşiktaş topu ikinci bölgeye taşıdığı anda Galatasaray’ın saha içi yerleşiminin değiştiğini görüyoruz. Lemina dörtlü savunma hattının hemen önünde tek pivot olarak konumlanıyor. Belhanda ise merkeze gelerek hem Seri’ye destek oluyor hem de dörtlü orta saya hattını oluşturuyor. En uçta ise Falcao kalıyor. Maç genelinde Beşiktaş ikinci bölgede her topla buluştuğunda Galatasaray, sahaya 4-1-4-1 şeklinde yayıldı.
Galatasaray sadece topsuz oyun da değil toplu oyunda da saha içi diziliş bağlamında akışkanlık gösterdi. Özellikle kendi birinci bölgesinde topla çıkarken Lemina iki stoper arasına girerek stoper hattını üçledi ve hem takımının savunmadan topla çıkmasını sağladı hem de takım arkadaşlarına pas istasyonu oldu. Lemina’nın iki stoper arasına girmiş olduğu sekanslarda bekler çizgiye basarak oyunu genişletti. Toplu oyunda Lemina’nın derine inerek savunma hattını üçlediği her sekansta Galatasaray sahaya 3-4-3 şeklinde yayıldı.
Galatasaray set hücumunda özellikle de oyunu 3.bölgede oynadığı zamanlarda ise beklerini ileriye çıkararak 4-3-3 formasyonu ile sahada yer aldılar. Lemina iki stoperin önünde konumlanırken Seri sol iç, Belhanda sağ iç koridorda yer aldı. İleri üçlü ise Feghouli, Onyekuru ve Falcao üçlüsünden oluştu.
Galatasaray maçın bazı bölümlerinde enteresan sekanslar da gösterdi. Yukarıdaki sekansta Galatasaray ikinci bölgede pas yaparak topu üçüncü bölgeye taşımak istiyor. Savunma önünde topla buluşan Lemina’ya sol iç koridorda Seri yardıma geliyor, sağ iç koridorda ise kanat forvet olan Feghouli derine gelerek pas istasyonu oluyor. Bu ikilinin hemen önünde ise Belhanda bulunuyor. Ve sahadaki yapı baklava 4-4-2 düzenine dönüyor.
Genel oyun kurguları
Galatasaray maça savunmayı önde kurarak topa sahip olma odaklı bir oyun ile oyunu üçüncü bölgede oynamak isteyen bir takım görüntüsü vererek başladı. Rakibini derinde ve maç genelinde ikinci bölgede bekleyen Beşiktaş’a karşı Galatasaray savunmadan pas yaparak çıkmayı ve bu şekilde topu üçüncü bölgeye taşımayı başardı.
Galatasaray maçın genelinde beşli bir hücum hattı oluşturmaya çalıştı. Yukarıdaki sekansta beklerin ileri üçlüye katılarak beşli hücum hattını oluşturduklarını görüyoruz.
Galatasaray’ın bu maç özelindeki en önemli hücum planları Onyekuru’nun defans arkasına yapmış olduğu koşular oldu. Burada Falcao’ya da özeli bir parantez açmakta fayda var. Yukarıdaki iki sekansta da Falcao’nun pozisyonun içerisinde olduğunu görüyoruz. İlk görselde sağ kanattan atılan diyagonel pas da Falcao’nun yalancı koşu ile Onyekuru’ya alan açtığını görüyoruz. İkinci görsel de ise derinde topla buluşan Falcao, Onyekuru’nun half space olarak tabir edilen stoper ve bek arasında kalan alana yaptığı koşuyu görüyor ve araya oynuyor. Ancak bu maç özelinde Onyekuru her ne kadar defans arkası koşularını sıklıkla yapmış olsa da çok fazla etkili olamadı. Bunun temel nedeni ise Beşiktaş takımının ona aldığı önlem olarak yorumlanabilir. Beşiktaş rakibi derinde karşılarken kanat forvetleri de beklerine yakın oynadı. Böylece bekleri ile stoperleri arasındaki mesafeyi de kısaltmış oldular.
Maçın ikinci yarısı ile birlikte Galatasaray, oyunu iyice Beşiktaş yarı sahasına yıkmaya başladı. Yukarıdaki sekansta numaralarla da gösterildiği üzere Galatasaray, kalaci Muslera haricinde tüm oyuncuları ile rakip yarı sahada bulunuyor.
Ömer Bayram, ikinci yarıda oyuna girmesi ile birlikte takımının hücumda üretkenlik sağlamasında ve pozisyonlar bulmasında en önemli pay sahiplerinden biri oldu. Ömer’in sol iç koridordaki varlığı, hem sol bek Saracchi’ye alan yarattı hem de Onyekuru’nun içe sokulmasını sağladı. Yukarıdaki sekansta Marcao sol iç koridorda hareketlenen Ömer’i görüyor Boyd ise Saracchi ve Ömer Bayram arasında kararsız kalıyor. Böylelikle Ömer Bayram Beşiktaş savunmasının dengesini bozmayı başarıyor.
Maçın enteresan sekanslarından biri ise Beşiktaş’ın rakibini derinde 6’lı savunma hattı ile karşılaması oldu. Buradaki temel düşüncenin Galatasaray’ın maç genelinde oluşturmuş olduğu 5’li hücum hattına karşı 6’lı savunma hattı oluşturarak niceliksel üstünlüğü ele almak olduğu kanaatindeyim.
Veriler
Şut istatistiklerine baktığımızda Galatasaray rakibine ilk yarıda isabetli şut şansı vermezken maç boyunca 14 şut denemesinin 5’inde isabet buldu.
Galatasaray maç genelinde topa sahip olan taraftı. Maçı % 60 topa sahip olma oranıyla bitirdi.
Galatasaray ceza sahasında ve üçünce bölgede topla buluşma sayılarında da rakibine üstünlük sağlamış durumda. Galatasaray 49 kez üçüncü bölgede topla buluşurken Beşiktaş’ta bu sayı 25. Ceza sahasına girme sayılarında ise 19-8’lik Galatasaray üstünlüğü bulunuyor.
Pas istatistiklerinde ise Galatasaray’ın kendi ortalamasının üstünde bir pas sayısına ulaştığını görüyoruz. Galatasaray 641 pasta 549 isabet sağladı. Rakip ceza sahasına atılan toplarda ise rakibini ikiye katlamış durumda. Galatasaray rakip ceza sahasına atmış olduğu 41 pasın 15’inde isabet sağlarken Beşiktaş bu alanda 20 pasın 8’inde isabet sağlayabildi.
Pas kombinasyonlarında ise Lemina’nın imzası bulunuyor. Takımda en çok kendi arasında paslaşan en iyi üç ikiliden biri Lemina. Lemina en çok Marcao’da pas alırken en çok pası da Seri’ye vermiş.