Analiz | Derbide Fenerbahçe

Süper Lig’de son haftalarda kötü bir grafik çizen Fenerbahçe, sahasında oynadığı derbide Galatasaray’a 3-1 yenilirken, Kadıköy’de uzun yıllar sonra alınan bu derbi mağlubiyeti Ersun Yanal’ın takımın zirveden 7 puan uzaklaşmasına neden oldu. Fenerbahçe’nin Galatasaray karşısındaki oyunu birçok futbol otoritesi ve taraftarlar tarafından eleştirilere neden oldu. Sarı-lacivertli takımın derbi performansını iş ortağımız InStat’ın verileriyle inceleyeceğiz.

Ortalama pozisyonlar

Fenerbahçe derbide sezon başında bu yana olduğu gibi 4-2-3-1 şeklinde sahaya çıkarken maçın büyük bölümünde Vedat’ın yanında konumlanan Kruse ile dizilişin aslında büyük oranda 4-4-2’ye kaydığını söyleyebiliriz. Fenerbahçe’de skatlığı nedeniyle uzun bir aranın ardından ilk 11’e geri dönen Hasan Ali Kaldırım’ın yeniden takıma katılmasıyla Dirar sağ öne geçerken, Rodrigues’in yokluğunda sol önde ise geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi yine Tolga Ciğerci görev yaptı. Maç öncesi günün merakla beklenen sorusu ise Gustavo ve Emre’nin yokluğunda oynayacak olan isimdi. Ersun Yanal’ın bu noktadaki tercihi bu maça kadar sezon başından bu yana sadece 31 dakika şans verdiği Tolgay Arslan oldu. Yanal için daha fazla oynayan ve muhtemelen maç ritmi dolayısıyla daha hazır bir durumda olan Deniz Türüç ile başlayarak, Tolga’yı merkeze kaydırmak da bir seçenekti ancak tecrübeli çalıştırıcı bunu son yarım saatte tercih etti.

Top rakipteyken her zaman olduğu gibi rakibini 4-4-2 ile karşılayan Fenerbahçe bu karşılaşmada özellikle ilk yarıda rakibine orta alanda büyük boşluklar verdi.

Topla oynama

Karşılaşmada 30 ve 45’inci dakikalar arasındaki 15 dakikalık sekans dışında topla daha fazla oynayan takım olan Fenerbahçe, yüzde 82’lik pas isabet yüzdesiyle oynarken bu yüzde Beşiktaş maçından bu yana Fenerbahçe’nin en düşük pas yüzdesi oldu. Rakip ceza sahasına girme konusunda da maç boyunca problem yaşayan Fenerbahçe 90 dakikada 10 defa Galatasaray ceza sahahasına giriş yaptı. Uzun topları derbide sezon geneline nispeten daha fazla kullanan sarı-lacivertli takım 40 defa uzun top denemesinde bulunurken bunların 30’u isabetli oldu.

Maç boyunca akan oyunda 5 şut çekebilen Fenerbahçe bu konuda oldukça verimsiz bir gün geçirirken, sol kanat ve merkezden yapılan 48 atağın sadece 2 tanesinin şutla sonuçlanabilmiş olması bu durumu ortaya koydu. Fenerbahçe’nin bu verimsiz performansına karşın Galatasaray ise aynı bölgelerden gerçekleştirdiği 48 atağın 11 tanesini şutla sonlandırmış olması dikkat çekti. Bu noktada Fenerbahçe’nin sol kanadı ve merkezinin maç boyunca hem ofansif hem de defansif anlamda aksadığını söylemek mümkün görünüyor.

Maçın gol beklentisi (xG) istatistiğinde Fenerbahçe’nin rakibinin gerisinde kaldığını görüyoruz. Ersun Yanal’ın takımında gole en yakın oyuncu 0.76 ile Max Kruse olurken, Alman oyuncuyu normal sürenin son iki dakkasında oyuna giren Mehmet Ekici ile son dokuz dakikada oyuna dahil olan Mevlüt Erdinç takip etti.

Fenerbahçe derbide maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar en büyük problemlerden birini Onyekuru’nun savunmasında yaşadı. 3-1 biten maçta bir gol atan ve bir de penaltı alan Nijeryalı oyuncu savunma arkasına yaptığı koşularla Fenerbahçe savunmasına oldukça zor anlar yaşatırken, Galatasaray adına ne denli önemli bir oyuncu olduğunu da ortaya koymuş oldu.

Maçın henüz 24. saniyesinde Seri’nin savunma arkasına attığı topa hareketlenen Onyekuru önemli bir gol fırsatı yakalıyor

Maç boyunca rakibini 4-4-2 şeklinde savunan Fenerbahçe’de bu durum Galatasaray’ın orta alanda önemli boşluklar bulmasına neden oldu. Bu pozisyonun devamında da orta alanda topla buluşan Belhanda Isla’nın yanından savunma arkasına koşu yapan Onyekuru’yu topla buluşturuyor ve Nijeryalı oyuncu net bir gol fırsatı yakalıyor.

İlk beş dakikada üç defa Onyekuru’yu savunma arkasına kaçırmayı deneyen Galatasaray bu pozisyonlarla öne geçme fırsatını yakalasa da bu şansları değerlendiremedi. Maçın ilk yarısını 15 aksiyonla tamamlayan Onyekuru’nun bu 15 aksiyonunun 7’sinin ilk 15 dakikada olduğunu görüyoruz.

Fenerbahçe maç boyunca sahada sahip olduğu sayısal üstünlüğü topu olumlu kullanma konusunda pek başarılı değildi. Özellikle geriden oyun kurma konusunda belki derbi atmosferinden belki uzun süredir Kadıköy’de Galatasaray’a kaybetmiyor olmanın getirdiği baskıdan dolayı sarı-lacivertli oyuncular geriden topla çıkarken en ufak risk unsuru taşıyan pozisyonlarda bile uzun vurmayı tercih etti. İkinci yarıda Jailson’un yaptığı penaltının böyle bir tercihle savunmadan uzun vurulan bir topun hemen ardından gelmesi de geriden yapılan gelişigüzel vuruşların modern futbolun en büyük günahlarından biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.

Bu pozisyonda top kaleci Altay’da. Fenerbahçe Jailson, Altay, Serdar ve Tolgay ile kurduğu elmasla 4’e 3 sayısal avantaja sahip. Altay hemen solundaki Serdar Aziz ile oynasa Fenerbahçe topu daha olumlu bir şekilde kullanabilir ancak genç kalecinin rakip yarı alana gönderdiği top taca çıkıyor

Savunmadan topla çıkma konusunda risk almak istemeyen Fenerbahçe birçok pozisyonda topu ters kanada uzun oynayarak çıkmaya çalıştı. Serdar Aziz’in ters kanattan Isla’ya attığı toplarla, Saracchi’nin arkasındaki boşlukları değerlendirmek isteyen Fenerbahçe zaman zaman bu hamlesinde başarılı oldu.

Fenerbahçe’yi öne geçiren penaltı vuruşu öncesinde gerçekleşen atak da Serdar Aziz’in sağ kanada attığı uzun topla başladı. Maç boyunca 7 uzun top deneyen Serdar bunların 6’sında başarılı oldu. Jailson ise 4 uzun top denemesinin 3’ünde başarı kaydetti.

Önde pres zorladı

Galatasaray özellikle ilk yarıda birçok pozisyonda Fenerbahçe’ye kendi yarı sahasında kalabalık bir şekilde pres uygularken, rakibinin topla çıkmasına engel oldu. Alanya ve Ankaragücü maçlarında da önde yapılan prese karşı savunmadan topla çıkmakta zor anlar yaşayan Fenerbahçe, bu maçta da bu prese çözüm üretmekte zorlandı ve hemen her pozisyonda uzun vurarak topu rakibine teslim etti.

Sarı-lacivertli futbolcular, sayısal anlamda üstün oldukları durumlarda bile bu avantajlarını kullanmaktan kaçındı. Bu pozisyona taralı alanda 4’e 2 durumda olan Fenerbahçe’de topa sahip olan Tolgay’un uzun vuruşu Mariano’nun müdahalesinin ardından orta alanda Seri’de kalıyor ve Galatasaray atağına dönüşüyor.

Fenerbahçe’nin savunmadan çıkış problemi maçın ikinci yarısında da devam etti.

Savunmadan çıkarken 5’e 3 pozisyonda olan Fenerbahçe’de Jailson bu üstünlüğü kullanmayı tercih etmiyor ve attığı uzun top doğrudan Galatasaray savunmasına gidiyor

Galatasaray daha rahattı

Fenerbahçe’nin savunmadan çıkarken kullanamadığı bu sayısal üstünlükleri Galatsaray ise birçok kez kullandı. Sarı-kırmızılı takım stoperlere yakın bir şekilde oynayan Seri’nin, Muslera, Marcao ve Donk ile kurduğu elmaslarla Kruse-Vedat ikilisine rağmen savunmadan rahat bir şekilde çıkmayı başardı.

https://twitter.com/roquesanta2002/status/1232187087673286656

Fenerbahçe’nin yenik duruma düşmesine neden olan penaltı pozisyonu öncesi sarı-lacivertli takımın topu rakibine kaptırdığı pozisyon da yine benzer bir savunmadan topla çıkış anında gerçekleşti. Autla başlayan oyunda savunmadan çıkmakta zorlanan Fenerbahçe’de Altay ile Serdar Aziz 2’ye 1 yapma şansına sahipti ancak Serdar boş alana hareketlenmedi ve Altay’ın uzun topu Galatasaray’da kaldı. Birkaç saniye sonrasında topu önünde bulan Seri’nin derin topuna hareketlenen Onyekuru, Jailson’un müdahalesiyle yerde kalınca takımına penaltı kazandırdı.

Serdar bu pozisyonda top Altay ile buluştuğunda ya da Altay’a gelmeden okla işaret edilen mavi bölgelere hareketlenmiş olsa genç kaleci için çok rahat bir pas alternatifi olabilirdi. Falcao’nun presi nedeniyle uygun bir pas açısında bulunmayan Serdar, boş alana hareketlenmeyi tercih etmeyince Altay uzun vurmak zorunda kalıyor. Uzun topu Galatasaray’da kalıyor ve penaltıyla sonuçlanan atak başlıyor

 

https://twitter.com/roquesanta2002/status/1232189684450807808

Mesafeler fazlaydı

Fenerbahçe adına derbinin özellikle ilk yarısında gözlenen bir diğer konu ise 4-4-2’nin öndeki ikilisi Kruse-Vedat ile orta saha arasındaki kopukluktu. Fenerbahçe’nin öndeki ikilisi birçok pozisyonda Galatasaray’a ön alanda pres yapmak istese de orta saha oyuncuları bu prese katılmayınca 4 ve 2’li hattın arasında büyük boşluklar doğdu.

Kruse ilk yarının son bölümünde arkadaşlarından destek alamamaları nedeniyle birkaç pozisyonda elleriyle arkadaşlarını prese katılmaları konusunda uyardı.

Alman oyuncu maç boyunca herhangi bir defansif ikili mücadeleye girmezken, Vedat da girdiği 4 defansif ikili mücadelenin birini kazanabildi.

Fenerbahçe’nin en fazla defansif ikili mücadele kazanan oyuncusu Serdar Aziz oldu. Kruse ise maç boyunca defansif bir ikili mücadeleye girmedi.