Analiz | Beşiktaş 4-1 Gençlerbirliği

Süper Lig’de ilk devrenin, son haftasının, açılış maçında Beşiktaş ve Gençlerbirliği kozlarını paylaştı. Gençlerbirliği’nin 9 kişi kaldığı mücadelede Beşiktaş 3 puanı 4 golle alırken geceye damga vuran isim 3 asist 1 gol ile Atiba Hutchinson oldu.

Maçı iş ortağımız InStat‘in verileri ışığında inceleyeceğiz.

Genel

Beşiktaş’ta sol önde N’Koudou kendine 11’de yer buldu. Derbi performansından sonra ve Caner’in de form durumu düşünüldüğünde Rebocho kulübedeydi. Gençlerbirliği’nde Stancu önemli bir eksikti. Eksik demişken Gençlerbirliği’nin maçı büyük ölçüde Beşiktaş’tan sayıca eksik olduğunu da unutmamamak gerek.

Beşiktaş’ta Caner Erkin’in merkeze oldukça yakın olduğu sekanslar izledik. Burada Atiba ve Ljajic’in hücumda konumlandıkları alanlar yine kritikti. Hepsinden detaylıca söz edeceğiz. Gençlerbirliği’nde ise Karius’un hatasından gelen gol ve sayısal eksiklik nedeniyle edilgen ve yaslanan bir yapıdan söz edeceğiz.

Kurgu

Yukarıdaki şablon maçın geneline hakimdi. Caner ilk haftalarda olduğu kadar merkezi olmasa da içeri bolca kat etti, Elneny’e partner olmaya çalıştı. Caner’in merkeze inmesinin sebeplerinden biri N’Koudou’nun çizgide top alabilmesiydi. Beşiktaş bu opsiyonu fazla kullanamadı.

Elneny merkezde ilk opsiyon olarak yer alırken Atiba konumu itibariyle de anormal bir 8 numara performansı sergiledi. Beşiktaş’ta 7 yılı geride bırakan Atiba ofansif anlamda en verimli oynadığı maçı 3 asist 1 golle tamamladı ve kusursuz bir solo performans gösterdi.

Yukarıdaki şablona dönersek Beşiktaş’ta; Ljajic ve Atiba’nın half-space ya da iç koridor dediğimiz bek ve stoper arasını işleme çabası maçın büyük bölümüne yansıdı. Burada Umut veya başka birinin görev alacağı santrfor rolünde ise pivot nitelikler değer kazanıyor. Beşiktaş devre arasında bunu iyi düşünmeli.

Bu kurgunun en temel sonuçlarını Elneny’nin paslarında görmek mümkün. İlk topu kullandığı için ekstra temkinli olması gereken Elneny maçı 119 pasta yalnızca 2 pas hatasıyla yani %98 isabet oranıyla tamamladı. Burada yapılan yan pas, düz pas, geri pas vs. eleştirilerine hiç katılmadığımı da eklemem gerek. Elneny’den beklenen rol ilk topla doğru bir hücuma geçiş sağlaması. Elneny de bunu yapıyor. Ayrıca öne oynadığı 32 pasın 31’inin de isabetli olduğunu eklemek gerek. Elneny 6 numara rolünün hakkını veren bir performans sergiledi özetle.

Gençlerbirliği’nin büyük ölçüde 9 kişi oynadığı maçta takım istatistiklerini doğrudan karşılaştırmak pek sağlıklı olmasa da Beşiktaş aleyhine bir şeyler söylenebilir belki. Beşiktaş ilk yarıyı isabetli şut çekemeden tamamladı. İkinci yarıdaki anormal artışta ise Oğuzhan hamlesinin dolaylı payı olduğunu düşünüyorum. Tam anlamıyla set üzerinden geçen maçta Oğuzhan’dan daha iyi bir hamle yapılamazdı. Bu set oyununu izleyeceğimiz maçlarda şimdilik Oğuzhan, Ljajic’ten daha verimli olabilir. En azından bu maçta öyleydi.

Topun Gençlerbirliği’nde olduğu anlarda (%28) da Atiba’nın baskı merkezinde yer aldığını ve görece (önceki sezonlara göre) önde konumlandığını görüyoruz. Bu durum daha çok bu sezon ortaya çıkmaya başladı çünkü Atiba partnerine göre şekil alabilecek kadar büyük bir futbolcu. Bunu topsuz oyunda da sürdürüyor. Savunmadayken 4411’e daha yakın bir kurgu gördük özetle.

Burada Gençlerbirliği’nin top kullanma konusundaki temel sıkıntıları sayısal eksiklikle de açıklanabilir ancak zaten maç planı üzerine düşünürsek de Vodafone Park’ta topun büyük ölçüde Beşiktaş’ta olacağı ve kontra kovalayacak bir misafir takım bekliyorduk. Planları bozan tek etken Gençlerbirliği’nin attığı gol olabilirdi. O oyunun da sürdürülemeyeceği bence aşikardı çünkü Beşiktaş’ın öndeki isimleri formdan bağımsız yetenekli ve tehlikeli oyuncular.

Adem Ljajic

Ljajic’ten beklenen role dair değerli sekanslardan biri olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş ön tarafı klasik set şablonuna oturmuş durumda. Atiba her zamanki gibi ekstra hücumcu. Gökhan top kullanıyor, Diaby ilk pas opsiyonu… Burada Ljajic’in rolü de önceki şablonlarda ifade ettiğim gibi half-space‘e sızabilmek. İlk andan itibaren de bunu kovalıyor zaten. Sonrasında Diaby’den aldığı topu son çizgiden N’Koudou’ya ortalıyor. Burada Ljajic’in rolünün hakkını verdiğini söylemek gerek. Eklenmesi gereken detaylar ise Beşiktaş’ın 4+1 kişiyle ceza sahasında olması. Bu ve diğer ortalar Beşiktaş’ın geçen sezon yaptığı ortalardan bu yüzden farklı. Beşiktaş ikili oyunlarla daha organize ve işlevsel kanat organizasyonları izletiyor.

Ljajic’e gelirsek… Takımın bence en yetenekli ve yıldız oyuncusu olmasına rağmen istenen formun altında olmasını irdelemek gerek. Burada temel etkinin beklentilerle alakalı olduğunu düşünüyorum.

Benim veya kamuoyunun 10 numara rolünde olduğu gözüken Ljajic’ten beklediği şey suyun yönünü değiştirmesi yani gol veya asistlerle fark yaratması. Ancak klasik #10 rolü verilmediğinden de anlaşılacağı üzere Abdullah Avcı, Ljajic’ten bunları beklemiyor. Ondan beklediği en temel şey 3. bölgedeki boşlukları işleyebilmesi. Bu işlemeler her zaman topla olmak zorunda değil. Günün sonunda oyunun yönünü değiştiremeyen bir 10 numara var belki Beşiktaş’ın elinde ve evet, bence de formsuz lakin burada Ljajic kadar ondan beklenen şeylerin de payı olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş devre arasında Ljajic’i elinden çıkarabilir, bu makul bir hamle de olabilir ancak Ljajic hiçbir zaman sanılan game changer olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak. Bu açıdan oyuncuyla alakalı beklentileri değiştirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ljajic’in 5 asistle takımın en fazla asist yapan ikinci futbolcu olması da bu tabloda ayrıca enteresan.

Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda ise en iyi yaptığı şeylerden uzakta bir Ljajic görüyoruz. 2’si de isabetsiz toplam 2 anahtar pas atan Ljajic maçı isabetli şut çekemeden tamamladı. İşte üçüncü bölgede fark yaratması beklenen Ljajic’e yazan kısımlar da bunlar. Şut ve anahtar paslar Ljajic’in oyununun alametifarikası. Bunu bir şekilde sürdürülebilir kılması gerekiyor. Biraz baş ağrıtsam da Ljajic meselesine iki yönden de bakabildiğimi düşünüyorum.

Caner Erkin

Bana göre sezonun en büyük sürprizlerinden olan Caner Erkin’in büyük fark yarattığı bir maçı geride bıraktık. Öncelikle taktiksel açıdan merkezde zaman zaman üstlendiği rolden söz etmiştim. Caner’in savunma defolarının ortaya çıkmayacağı her kurguda fark yaratması bir açıdan sürpriz olmasa da gelişigüzel ortalar kesmediği, derinden anahtar paslar attığı ve daha da önemlisi bence bolca asist yaptığı ama hiçbirinin resmiyete kavuşmadığı bir maç izledik.

Yukarıdaki sekansta Caner’in, Diaby’e attığı anahtar pası görüyoruz. Caner’in asiste dönüşmeyen gol paslarından sadece biriydi bu.

Caner’in aksiyon haritasına baktığımızda merkezdeki 12 aksiyonunun %92’sinin başarılı olduğunu görüyoruz. Sezon başında false-back denemeleri başarıyla sonuçlanmasa da Beşiktaş’ın set oynayacağı bazen de oynamak zorunda kalacağı pek çok maçta benzer bir performans bekliyorum Caner’den. Ayrıca Caner Erkin, 5’i isabetli toplam 9 anahtar pas attı.

Atiba Hutchinson*

Atiba’nın solo performansını övmeden önce Beşiktaş’ın attığı ikinci gole ve diğer paydaşlara bakalım. Öncelikle Caner’den havalanan topa Ljajic’in tekte isabetli bir vuruş yapması ve Umut’un da maçtaki sayılı pivot aksiyonlarından birini yerine getirmesini çok değerli buluyorum. Burada top Atiba’ya geldiğinde Atiba’nın iki opsiyonu olması da önemli. Bir başka detay ise N’Koudou’nun koşuya epey erken başlamış olması. Bağıra bağıra gelmiş gol. Atiba’nın tekte voleyle süzülen pasıyla N’Koudou’nun temiz dokunuşu birleşince de ortaya estetik bir gol çıkıyor.

3 asist 1 golle yıldızlaşan Atiba’nın bu estetik aksiyonu dışında da Beşiktaş’ın kilit ismi olduğunu söylememiz gerek. Öncelikle alışkın olmadığımız şekilde hücumda varlığıyla fark yaratması belki de Ljajic’in eleştirilmesinin dolaylı sebeplerinden biridir. Atiba’nın 8 numara performansı ve üçüncü bölgeye oldukça yakın oynamasının olumsuz sonuçlarıyla da karşılaşacaktır Beşiktaş ancak maç özelinde büyük ölçüde yaslanan Gençlerbirliği hattına karşı hücumda ekstra bir isim olarak onu yazmak gayet mantıklı. Beşiktaş’ın etkisiz kaldığı ilk haftalarda bu rol Dorukhan’dan beklenmişti ancak pek sonuç vermemişti.

Atiba Hutchinson 5’i isabetli toplam 7 anahtar pas attı. Ayrıca ceza sahasında da 3’ü isabetli 4 pası var. Atiba’nın profilinden  beklenmeyecek ofansif veriler bunlar.

Atiba & Caner

Atiba ve Caner’den ayrı ayrı bahsetmişken bu ikilinin güzel bir ikili oyunla ceza sahasına sızdığı sekanstan da söz etmek gerek. Öncelikle Caner’in burada tek pası oynadığı gibi ceza sahasına sızmak için yaptığı koşu bilinen Caner Erkin profilinin ötesinde bir durum. Yani çizgiye yapışmanın ötesinde oyunun ve hücumun içinde. Burada Atiba’nın yine oldukça estetik bir tek topla Caner’i görmesi de yine profilinin ötesinde ekstra bir iş.

Atiba ve Caner için de profillerini aştıklarından söz ettik belki de maç boyunca. Burada hocaya bir parantez açılması gerekiyor bence. Şablonu ve kurgusu olan bir takımda oyuncular profillerinden beklenmeyecek ekstra işler yapabiliyor. Beşiktaş’ın, Avcı’yla kazandığı şimdilik en önemli detayın bir koreografiye sadık kalınabilmesi olduğunu düşünüyorum. Bu ekstra işleri de biraz hoca parantezinde okumak gerekiyor özetle. Tabii aynı durum Ljajic’in profili ve ondan beklenenlerle de eksi bir okuma olarak yine hocaya yazılabilir ki bundan da söz ettim.

Final

Beşiktaş sayısal üstünlüğünün etkisiyle büyük ölçüde set oynamak zorunda kaldığı bir kurguda belki de en iyi set hücumcusu olan Oğuzhan hamlesiyle güldüğü bir maçı geride bıraktı. Gençlerbirliği attığı golün ve sayısal eksikliğinin neticesinde maç boyunca geride beklemek durumunda kaldı. Atiba’nın yıldızlaştığı mücadele Beşiktaş için bunca avantaja rağmen eksi yazabilirdi ancak öyle olmadı. Ljajic’in gri performansı henüz soru işaretleri barındırmaya devam ediyor. Burak Yılmaz’ın yokluğunda ise Umut Nayir’in adını fazla duyduğumuz bir maç olmadı.

Beşiktaş devreyi 30 puanla 5. sırada kapatırken Gençlerbirliği 18 puanla 13. sırada yer alıyor.