Göztepe ile Fenerbahçe ligin 13. haftasında bir araya geldi. Her iki takım da ikişer gol atarak sahadan 2-2 beraberlikle ayrıldı. Fenerbahçe adına aslında geçen hafta yazmaya gayret ettiğim bazı temel problemlerin bu haftada devam ettiğini söylemem yanlış olmaz.
Ortalama pozisyonlar
Göztepe stoper ikilisi’nin ortalama topla buluşma noktaları takımın geneline göre çok derinde gözüküyor.
Fenerbahçe’de ise Emre ve Gustavo’nun 3. bölgeye sınırlı katkıları Fenerbahçe’nin üretkenlik problemi yaşamasındaki etkenlerden biriydi.
İlk Yarı
Santralara dikkat etmeye çalışırım. Fenerbahçe santrayı geriye yaptı. Top Altay’a kadar geldi ve Altay’ın uzun topu ile sonuçlandı. İlk yediği golden sonra yapılan santrada ise bir öne oynama çabası vardı. Takımın fiziki kapasitesi bir yana, mental olarak bazı problemler olduğu açık.
Teknik anlamda da ilk haftalardaki akışkan oyununu, pas trafiğini kaybetmiş gözüküyor Fenerbahçe. Göztepe karşısında da 3. bölgede çok üretken gözükmeyerek başladılar. Topsuz oyunda ise aslında genel prensip olarak mümkün olduğunca yüksek baskı uygulamaya gayret ediliyor, bu karşılaşmada da öyle oldu.
Maçın başları, Zanka savunma hattına öne çıkmaları için ciddi bir uyarı veriyor. Savunma hattı ile birlikte ön taraftaki oyuncuların baskıları sonuç veriyor.
Topla 1. bölgeden bir çıkış, Altay için Serdar seçeneği olsa da Emre’nin hareketsizliği ben de karşılaşmanın genelini de içeren bir soru işareti oluşturuyor. Pekala bu pozisyonda bir opsiyon olmaya gelebilirdi. Belki küçük detaylar gibi görünüyor ancak sahanın her alanında birçok oyuncu için benzer hareketsizliklere şahit oldum.
Oyuna iyi başlamayan Fenerbahçe Castro’nun golü ile de geriye düştü. Buna rağmen ilk yarıda hücum anlamında bazı denemeleri oldu Fenerbahçe’nin.
Kruse ilk dakikalarda çok net bir pozisyondan faydalanamadı. Mutlaka atmış olsa senaryo başka bir noktaya gidecek ancak bundan ziyade ben oyuncuların ve takımın saha içinde neleri yapmaya çalıştığına ve/veya neleri yapamadığına odaklanacağım. Bu anlamda Kruse uzun sakatlık sonrası istediklerini yapamamış gözükse de fundamental bazı artılarının etkisi ile yine çok fazla doğru iş yaptı sahada. Sürekli 2. bölgeye gelip link oldu, muhtemelen de bu talimatı almış olmalı Ersun Yanal’dan. Ancak bu kadar link olduktan sonra ön bölgede Rodrigues, Deniz ve Moses’da daha büyük bir hareketlilik beklemeliyiz diye düşünüyorum. Aşağıda Zanka’nın derin topu ile başlayan, Moses ve Kruse’nin tek topu sonunda Deniz ‘in etkili şutu ile biten -atak sonlandırmada sıkıntı çekiyor Fenerbahçe- bir hücum girişimi görüyoruz.
2 dakika sonrası, Kruse yine link oluyoor. Bu sefer Ozan’ın içeri kat edip, Deniz’in ön bölge koşusu yapıp Kruse’ye alan açtığı bir başka pozisyon.
Dakika 22, yine Kruse’nin link olduğu ve ters kanada Rodrigues’e attığı iyi bir top sonrası Rodrigues 1V1’de etkili olamıyor.
Ancak Kruse’nin bu kadar derinde link olması, takımın ön bölgede fazla adamla bulunması açısından bir eksi mutlaka. Hele ki Özellikle Moses’ın da topsuz oyunda ceza sahasına girmeyi kovalamaması da durumu daha sıkıntılı bir hale getiriyor. Aşağıdaki pozisyonda Moses’ın çok daha içerde pozisyon almış olması beklenebilir. Keza Emre de bu kadar derinde iken Gustavo’nun seken toplar için ceza sahası yayı çevresinde olması fazla sayıda adamla 3. bölgede bulunmak anlamında önemli.
15-30. dakikalar arasında Fenerbahçe topa %69 oranında sahip olan taraftı. Bu sürede 3. bölgede nispeten aktif olunan anlar oldu.
Fenerbahçe’nin ilk yarı bitmeden Serdar’ın kafa vuruşu ile beraberliği sağlamış olması ilk yarı sonu itibari ile kötünün iyisi oldu. Bu arada tabi 21. dakikada Serdar Gürler’in de Göztepe adına Kruse’nin ilk dakikalarda kaçırdığına benzer bir kafa vuruşundan yararlanamadığını eklemem gerekiyor.
İkinci yarı
Göztepe ikinci yarıya daha fazla ayağa pas yaparak oynamaya başladı. 53. dakikada önemli bir fırsattan yararlanamadılar, 63. dakikada da penaltı ile 2-1 öne geçtiler. Yenilen golden sonra Fenerbahçe’nin olumlu bir reaksiyonunu aradım. Ancak verilere de net biçimde yansıyacak şekilde olumsuz bir durum oluştu takım içinde. Topla oynamalar 60-75. dakikalar arasında %75 oranında Göztepe lehine dönerken ikili mücadelelerde de aynı süreler içinde %60’lık bir Göztepe başarısı söz konusu. Fenerbahçe’nin 66. dakikada bulduğu gol de bu durumu çok değiştirmedi. Teknik ekibin bu dramatik değişikliklerin sebeplerini araştıracağını düşünüyorum. Penaltı pozisyonunun tekrarlanması bu denli bir sonuç yarattı ise bununla ileriki haftalarda nasıl baş edileceği ile ilgili psikolojik bir destek alınabilir, eğer problemin bu olduğu düşünülüyorsa elbette.
Yine Göztepe’nin penaltı golünden sonra, 60. dakikadan sonra Göztepe 7 şut denemesi yaparken Fenerbahçe’nin 3 şutu bulunuyor.
2-2’den sonra Fenerbahçe’de saha içi dizilimlerinde de kopukluklar görüldü, takım boyu iyiden iyiye uzadı.
Gol beklentisine bakıldığında da Göztepe’nin özellikle ikinci yarı girdiği pozisyonların da etkisi ile az da olsa daha yüksek bir gol beklentisi verisi olduğunu görüyoruz.
Geçen haftaki durum bu hafta da söz konusu; Göztepe’nin 3. bölgeye giriş sayısı 48, Fenerbahçe’nin ise 49. Ancak 3. bölgeye girişlerde Göztepe’nin 12, Fenerbahçe’nin ise 22 kere girdiğini görüyoruz. Burada da taraftarlar arasında çokça konuşulan bitiricilik konusu ayrı bir önem kazanıyor diye düşünülebilir.
Vedat’ın sakatlığı, Kruse’nin uzun süre sonra hazır olmayarak dönüşü, Hasan Ali’nin son andaki sakatlığı -takım kurgusu değişti- genel oyun planında sıkıntı yarattı gibi gözüküyor. Ancak kurgunun da bu kadar hassas bir dengede olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir konu. Eğer bir sistemden bahsedeceksek, belli oyuncu eksikliklerinde dahi o sistemin iyi/kötü sürdürülmesini beklerim.