Milano derbisinde ligde 3 maçta 6 puan toplayan Milan ile 9 puan toplayan Inter karşı karşıya geldi. Maçı ikinci yarıda gelen Brozovic ve Lukaku’nun golleriyle 2-0 kazanan Inter oldu ve bu sonuçla 12 puana yükselerek zirvedeki yerini korudular.
İlk 11’ler
Maç öncesinde beklendiği gibi baklava 4-4-2 ile dizildiğini gördük Milan’ın. Ama bu genellikle kağıt üzerinde kaldı, bunun sebeplerine, getirilerine ve götürülerine değineceğim yazının ilerleyen kısımlarında.
Inter tarafında ise Conte’nin gelişinden beri yerleştirmeye çalıştıkları 3’lü savunma ile sahaya çıktıklarını gördük. Maça 3-5-2 ile başladıktan sonra Martinez’in çıkıp Politano’nun girmesiyle maçı 3-4-3’e dönerek bitirdiler.
Inter ön alan baskısı
Inter ön alanda agresif bir baskı planıyla maça başladı ve bunu da maçın büyük çoğunluğunda devam ettirdiler. Toplu oyuncunun bütün alternatiflerini 1v1 şeklinde savunarak rakibi uzun oynamaya veya kötü tercihler yapmak zorunda bırakmaya çalıştılar.
Top Donnarumma’da iken Inter spesifik bir şekilde ön alanda baskıya yerleşti. Merkeze inen orta sahaları 1v1 şeklinde savunurken ilerideki ikili kalecinin stoperlerine verebileceği pasların açısını kapattı. Kenarlardaki bekleri ise ilk anda boş bıraktılar. Bu da Donnarumma’yı tercih yapmak durumunda bıraktı. Uzun vurmayıp topu beklerine verdiği anda ise Inter’in kurduğu tuzağın başlangıcı oldu. Top kalecinin ayağından çıktığı anda o kenardaki kanat bek baskıya başlıyor ve toplu oyuncunun çok zor bir durumda topu kontrol edip kullanmasını sağlıyor. Bu pozisyonun devamında da ekranda gözükmeyen D’Ambrosio hemen baskıya başlıyor ve topu kazanıyor Inter.
Yine bekleri boş bırakıyor Inter, stoperlere olan pas açılarının üstünde baskı var ve derine inen orta sahaları da birebir şeklinde kontrol ediyorlar. Ayrıca D’Ambrosio’nun da nasıl hazır bir şekilde mesafe tanıyarak beklediğini görebiliyoruz. Inter yine planını oldukça metodik bir şekilde uyguluyor ve uzun vurmaya zorlayarak istediğini alıyor.
Ön alandaki baskıyla Milan’lı oyuncuların kötü kararlar vermesini de amaçladıklarını söylemiştik. Bu pozisyonda da Rodriguez’in hiç opsiyonu yok ve üzerinde baskı var, kalecisine dönmek istiyor ama Martinez kayarak müdahale ediyor. Pozisyon golle sonuçlanmasa da korner kazanıyor Inter.
Zaman zaman Inter’in bu kadar agresif baskı yapması ve sorumlu oldukları adamı takip etmelerinden dolayı bazı boşluklar verdiler. Milan çoğu zaman bu boşlukları bulamamış olsa da bazı pozisyonlarda bulabildiler ve bunlar da çoğunlukla rakip sahaya sağlıklı bir şekilde yerleşme imkanı verdi Milan için.
Toplu oyuncuya baskı oluşturmayı görseller eşliğinde anlatmak pek kolay olmasa da en anlaşılır pozisyonlardan birisi bu oldu. Inter maç boyunca toplu oyuncunun üzerinde baskı kurarak düşünme imkanını, süresini oldukça kısıtladı. Burda da arkasındaki arkadaşına tek pasta vermek istiyor Suso ama her taraftan gelen baskıların sonucunda top kaybı oluyor ve pozisyonun devamında Lukaku ile net bir gol fırsatından yararlanamıyor Inter.
Inter savunmada sahasına çekilip sete oturmak zorunda kaldığında da 5-3-2 ile savundular. İleri ikili bile oldukça geriye gelerek takımın kompaktlığını bozmadı.
Inter’in bu topsuz oyundaki etkinliği Milan üretkenlik konusunda problem yaşamasına sebep oldu. Tehlike yaratmaya çalıştıkları pozisyonlar genellikle geçiş esnasında arkaya atılan toplarla oldu.
Inter’in kanat beklerinin geride kalıp Milan beklerine atılan paslara çıkamadığı durumlar oldu. Bunun sebebi genellikle o tarafa yakın oynayan ileri uç oyuncuları oldu. Ama Milan bu fırsatları da rakip sahaya yerleşmek için kullanmadı pek. Pozisyonda görüldüğü gibi çok net bir pas açısı varken Rodriguez’e vermek yerine geri stoperine dönüyor Biglia.
Milan savunma problemleri
Milan savunmada baklava 4-4-2 oynayan bir takımdan ziyade direkt olarak 4-3-3 olarak dizildi. Suso ileri ikilinin ortasına girdi.
Giampaolo’nun neden 4-3-3 olarak savunmayı istediğini anlayabiliyorum. Arkada 3 stoper ile oynayan Inter’i ileride 3v3 şeklinde durdurarak oyununu bozmayı amaçlamış olduğunu düşünüyorum. Ama bu yarardan çok zarar olarak geri döndü Milan tarafına. İlk pozisyonda gördüğümüz üzere Milan orta sahası kompakt olup merkezi kapatmak için oldukça dar. Inter’in ilerideki oyuncularının da dar olarak oynaması arkadaki 4’lüyü de dar oynamaya zorluyor. Bu da Inter’in oyunun yönünü çok rahat değiştirmesine olanak sağlıyor çünkü kenardaki oyuncular genellikle boş bir şekilde topla buluşuyorlar.
Ayrıca Inter’in aksine toplu oyuncunun üzerine baskı uygulamak konusunda da başarısız oldu Milan. Arkadaki 3’lü ile eşleşmek için böyle bir plan hazırlamışken ikinci pozisyondaki gibi Godin’in driplingi sonucu Inter’in sahanıza gelmesine izin veriyorsanız planınızı doğru bir şekilde uygulayamıyorsunuz demektir.
Milan’lı oyuncuların işin savunma kısmındaki ufak işleri yapmamaları da başlarına oldukça büyük iş açtı. İlk pozisyonda Biglia Sensi’yi kontrol ediyorken 3 saniye sonrasında arkasına kaçıyor ve onu takip etmek veya pas açısını kapatmak yerine sadece eliyle arkasını işaret ediyor. Sensi topla buluşuyor ve pozisyonun devamında ilk şutu Donnarumma çıkarıyor, dönen topu ise D’Ambrosio boş kale yerine direğe nişanlıyor.
İlk golün geldiği duran topta da ilginç bir durum var. Kaleci ile birlikte 10 kişi ceza sahasını savunuyor Milan ama yayın üzerindeki iki oyuncu bomboş. Pozisyonun devamında Brozovic’in şutuyla öne geçiyor Inter.
Inter oyun kurulumu
Inter geriden oyun kurarken 3 stoperini geniş bir şekilde kullanırken onların hemen önüne orta saha ile bağlantı olmak için Brozovic’i koyarak rakip sahaya yerleşmeye çalıştı. Hırvat oyuncu Inter’in oyununda çok önemli bir yere sahip.
Ayrıca yine Milan’ın kenarları savunma zaafını da kullanarak kanat beklerine verilen toplarla da oldukça sık rakip sahaya ilerledi Inter.
Inter 2. gol
Inter’in Lukaku ile bulduğu 2. gol de direkt olarak şu ana kadar anlattığımız Milan’ın problemlerinin toplanıp kalesinde gole dönüşmesi sonucu gerçekleşiyor. Yine orta saha 3’lüsü ve geri 4’lü çok dar duruyor ve Godin burda yine Milan hücum hattının önündeyken diyagonal bir pas atarak Sensi’yi topla buluşturuyor. Açılan orta sonucunda da Lukaku takımını 2-0 öne geçiriyor.
İstatistikler
Pas rakamlarına baktığımızda ilk yarıda sadece 173 isabetli pas yapan bir Milan görürken ikinci yarıda bu rakamın 276’ya çıktığını görüyoruz. Ama bunun asıl sebebinin ikinci yarının başında öne geçen Inter’in topu verme kararı üzerine olduğunu düşünüyorum. Çünkü topu almasına rağmen üretkenlik konusunda oldukça zayıf kaldı Milan. Maçı da tek isabetli anahtar pas ile bitirdiler.
Inter tarafında ise 66 hücum girişiminin 55 tanesinin kenarlardan gelmiş olması Milan’ın zaafiyetlerini oldukça iyi değerlendirdiklerini gösteriyor.
Brozovic
Brozovic Inter’in oyunun belki de en önemli parçası. Derbi özelinde de yüzde 90 başarı oranıyla 63 isabetli pas verirken bunun yanına 2 top çalma, 3 pas arası ve 1 gol ekledi. Hırvat oyuncu maçın adamı oldu demek pek yanlış olmaz sanırım.
Genel
Her ne kadar kişisel olarak Giampaolo’nun iyi bir teknik direktör olduğunu ve Milan kadrosunun yenilenmesi gerektiğini düşünsem de bu maç özelinde elindeki parçalar dahilinde böyle defolu bir maç planı hazırlamış olması oldukça soru işaretlerini arttıran bir durum. Kendi taraftarın önünde derbi kaybetmek kolay değildir, takım olarak buna nasıl reaksiyon verecekler zaman gösterecek.
Inter cephesinde ise hafta içi Şampiyonlar Liginde içeride hayal kırıklığı yaratan 1-1’lik Slavia Prag maçı sonrasında böyle bir derbiyi deplasmanda kazanmak oldukça önemliydi. Conte daha ilk sezonun başlarında olmasına rağmen taktiksel olarak ne yaptığını bilen ve yapmak istediklerinde maç boyunca ısrar eden bir takım yarattı. Bu oyun disiplinini ve yanında da sonuç almayı ne kadar uzun süre boyunca devam ettirecekleri sorusunun cevabı sezon sonunda İtalya liginden yıllar sonra başka bir şampiyon çıkmasına sebep olabilir.