Beşiktaş, Vodafone Park’ta Çaykur Rizespor’u ağırladı. Rizespor’da Oğulcan Çağlayan’ın şık bir vuruşla tamamladığı kontra-atak golüne, Beşiktaş’ta Caner’in ortasını kafasıyla gole çeviren Vida cevap verdi. Sahada iki takımın hocasının da kendi açısından memnun olduğu bir oyun vardı.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.
Genel
Beşiktaş’ın topa ve oyuna tamamen hükmettiği ancak Rizespor’un da durumdan fazla şikayetçi olmadığı bir mücadele izledik. İki takım da somut bir plana sadık kalarak oynadı. Rizespor, 37. dakikada attığı gole kadar da golden sonra da kendi yarı sahasında savunma odaklı bir oyunla sahadaydı. Beşiktaş ise beklenene paralel olarak maç boyunca topa sahip olup oyunu rakip yarı sahada oynama çabasındaydı.
Ortalama topla buluşma haritasına baktığımızda maçın özetini görüyoruz aslında. Beşiktaş iki stoperi ve kalecisi dışında tüm isimleriyle rakip yarı sahadayken Rizespor’da Samudio ve De Pauw dışında herkes kendi yarı sahasında. Göztepe maçında da gördüğümüz üzere Avcı’nın Beşiktaş’ı maç içinde beraberlik veya mağlubiyet senaryosunu oynamakta zorlanıyor. Bu maç dışında da rakiplerin kontra-ataktan bir gol bulup tamamen yarı sahasına çekileceği çok maç oynayacak Beşiktaş. Alternatif plan etkisi ve yaratıcı oyuncuların hünerleri de böyle maçlarda devreye girecek, girmeli.
Altı çizilmesi gereken en önemli taktik detayı Beşiktaş’ın topu ortalama 5.2 saniyede geri aldığını söyleyerek Abdullah Avcı verdi. İzlerken de dikkat çeken bu durum Beşiktaş’ın rakip yarı sahada oynamasını daha doğrusu orada kalmasını kolaylaştırıyor. Burada Gökhan Gönül’ün ciddi bir savunma katkısı sunduğunu da söylemek gerek.
Beşiktaş rakip yarı sahada 22 topu geri kazanırken bunların 9’u Gökhan Gönül’den geldi.
Topla oynama
Beşiktaş topla oynamada ilk yarıda %70’lere kadar çıkarken ikinci yarıda Oğuzhan’ın sakatlık sonrası oyundan alınması ve diğer değişikliklerle birlikte bu oranı %61’e düşürdü. Dört bek oyuncusunun da aynı anda sahada olduğu enteresan anlarda dahi oyuncuların kafasında bir sistem olduğunu görmek değerliydi. Beşiktaş’ın 45 saniye üzerinde topla oynama sayısının 9, Rizespor’un 1 olması ise sürpriz değil. Tıpkı rakip yarı sahaya, üçüncü bölgeye ve ceza sahasına giriş sayılarında olduğu gibi iki takım da beklediği sayıları gördü. Tabelaya bakıldığında Rizespor’a neden verimli dendiğini de buradan anlayabiliyoruz zaten.
Beşiktaş’ın topla olan ilişkisini olumlu biçimde arttıran en önemli etkenlerden biri Victor Ruiz iken Vida’nın basit ve kısa paslarla yalnızca 1 hatalı pasla oynaması da önemliydi. Vida’nın pas haritasına ve paslaştığı isimlere bakınca bunu daha da iyi anlayacağız.
Geçtiğimiz hafta Göztepe maçında merkezde top kullanımının Vida’yla sınırlı kalması Beşiktaş açısından büyük bir handikap iken bu maçta Vida’nın yalnızca basit ve kısa paslarla çoğunlukla da Ruiz’i topla buluşturma konusunda rol alması önemliydi. Beşiktaş, Göztepe maçından çıkarması gereken önemli derslerden birini çıkarmış diyebiliriz.
Vida toplamda 66 pasta 65 isabetle oynarken bu pasların 22 tanesini Victor Ruiz’e attı. İdeal kurgu için önemli bir detay bu. Victor Ruiz’in topla buluştuğu her an ise fark yarattığı aksiyonlara şahit olduk. İlk etapta oyun kurma rolünün Victor tarafından üstlenilmesine Vida’nın somut katkısı epey önemliydi.
Kurgu
Beşiktaş’ın genel kurgusunu görüyoruz. Caner’in merkezde Oğuzhan’la ikili olması, Gökhan’ın savunmaya yaklaşarak üçlü bir hat oluşturmaları Göztepe maçında da dikkatimizi çeken Beşiktaş için yeni bir taktiksel durumdu. Bu iki hat dışında orta sahada Ljajic ve Dorukhan’ın da rakip stoper ve bek arasında konumlanması Beşiktaş’ta kanat oyuncularının çizgide topla buluşmasını sağlıyor.
Yukarıdaki pozisyonda Gökhan oyunu kurması için Victor Ruiz’e oynarken Caner’in ek katkısına paralel olarak orta saha oyuncularının da merkezi konumları sol kanatta Boyd’a boş alan veriyor. Gökhan, Victor’a; Victor da Boyd’a oynuyor ve Beşiktaş rakip yarı sahada hücum fırsatını böyle yakalıyor.
Burada da Beşiktaş aynı şekilde sahaya yerleşmiş durumda. Bu defa oyunu çizgiye genişletme işi merkezdeki istasyonlardan birine yani Caner’e kalmış. Caner, Victor’dan aldığı topu tek pasla Boyd’a oynarken diğer kanatta da aynı şekilde Lens’in boşta olduğunu görüyoruz. Beşiktaş’ın kanat oyuncuları iki haftadır çizgileri işlemeye çalışırken ilerleyen süreçte bu durumun değiştiğini görebiliriz çünkü oyun her ne kadar -şimdilik- fena gözükmese de oyuncu profilleri bu kurgunun sürdürülebilirliğini tartışmaya açabilir.
Victor Ruiz
Beşiktaş’ta sahanın en iyi ismi yine Victor Ruiz’di ve rakip yarı sahada attığı paslarla fark yarattı. Yukarıda Caner’in hareketlendiği boşluğa attığı temiz pası görüyoruz.
Burada da yine rakip yarı sahada ince bir teknikle Ljajic’i görüyor. Ljajic de tekte çizgideki Lens’i görüyor. Bu ince ve hızlı aksiyonun devamında da güzel bir ikili oyun görüyoruz.
Topla merkeze inen Lens’e duvar olan Dorukhan merkezden güzel bir şut şansı veriyor Lens’e. Atak golle sonuçlanmasa da Victor’un ince işiyle başlayan bir atağın güzel tek paslarla ilerlediğini görmüş oluyoruz. Zaman geçtikçe ve uyum arttıkça bu pozisyonlar rakibe santra yaptırabilecek düzeye ulaşabilir.
Bu sefer Victor Ruiz’in bir diğer fark yaratan ters toplarına bakıyoruz. Beşiktaş’ta çizgi oyuncularının kanatlarda yakaladığı boşluktan ve nedenlerinden bahsettik ama bu boşlukları işleyebilecek uzun paslar da çok önemli. Yukarıda bu anlardan birinde Victor Ruiz’in, kadraja sığmayan Lens’e attığı iyi bir uzun pas görüyoruz.
Burada da yine oyunun sol kanada yıkıldığı anlardan birinde rakip yarı sahada epey önde topla buluşan Victor Ruiz yine kadraja sığmayan Lens’i iyi bir uzun top atıyor.
Bu ofansif aksiyonlar dışında defansta da iyi bir performans gösterdi Victor Ruiz. Özellikle boş topları toplama ve topu geri kazanma konusunda iyi katkı sundu. Girdiği 10 defansif mücadelenin de 7’sini kazandı.
Dorukhan Toköz
Beşiktaş’ta, Göztepe maçında Oğuzhan’dan verilen rol bu sefer Dorukhan’a verilmişti. Bu rol top Beşiktaş’tayken hücumda rakip stoperle bek arasına girip sırtı dönük top almak veya o koridora koşu atıp tehlike ve boşluk yaratmaktı. Dorukhan profili itibariyle dinamik bir futbolcu ve geçen sezon üçüncü bölgedeki koşularıyla onu pek çok kez övdük. Bu aksiyona sahip olması Avcı’nın kafasındaki bu kurgu için iyi bir özellik olsa da bu rol için handikap yaratan durumlar da var.
Yukarıda Dorukhan’ın aksiyon haritasını görüyoruz. Üçüncü bölgede toplam 37 aksiyonun %54’ü başarılı olmuş. Neredeyse yarı yarıya… Haritada başarısız aksiyonlara dikkat ettiğimizde ise az önce bahsettiğim role geliyoruz. Başarısız aksiyonları belli bir noktaya odaklanmış durumda çünkü Dorukhan sırtı dönük top alma ve o topu kullanma konusunda iyi değil. Bu yorum maç özelinde olsa da oyuncunun profili düşünüldüğünde gelecek için de fikir veriyor. Dinamik yapısıyla o koşuları atarak tehlike yaratır ve top rakibe geçtiği anda da iyi bir reaksiyon verebilir ama sırtı dönük top alamadığı sürece o bölge için ideal isim olabilir mi, emin değilim.
N’Koudou
Beşiktaş’ta yeni transfer N’Koudou ikinci yarıda oyuna girdi. Sol çizgide hızıyla dikkat çekmeye devam ederken güzel ikili oyunlara da imza attı.
Yukarıda Caner’in merkezde pas istasyonu olarak katkı sağladığı bir atağı görüyoruz. N’Koudou pası attığı gibi içeri hareketleniyor, Caner de tekte oynuyor.
N’Koudou’nun kafasında ceza sahasına girmek var. Bu sefer Ljajic’e oynadığı gibi ceza sahasına hareketleniyor ve Ljajic de tekte görüyor onu. Atağın devamında Güven’in ön direğe yaptığı koşuya yerden ortalıyor N’Koudou ancak pozisyon golle sonuçlanmıyor. İki tane ikili oyunla Beşiktaş’ın ceza sahasına girdiği bir sekansı görmüş oluyoruz.
Son söz
Beşiktaş üç haftalık dilimde oyun olarak geliştiğini gösterse de bunu tabelaya yansıtamadı ve iki puandan oldu. Hatta son dakikada Rizespor’un verimliliğimi arşa taşıyacak %100’lük bir de gol pozisyonu vardı ve Beşiktaş mağlup olabilirdi. Rizespor’da ise işler İsmail Kartal’ın beklediği gibiydi. Topu tamamen Beşiktaş’a veren Rizespor iyi savundu ve 1 puanı kazandı.