Şampiyonluk parolasıyla açtığı yeni sezona ikide ikiyle giren Fenerbahçe, milli maç arası öncesinde sahasında Trabzonspor’u konuk edecek. Araya 3 maçta 9 puanla moralli bir şekilde girmek isteyen Ersun Yanal’ın takımının bu karşılaşmada sergileyeceği performans büyük bir merakla beklenirken, Fenerbahçe’nin sahaya yansıtabileceği oyunu geride kalan haftaların ışığında değerlendirdik…
Diziliş
Ersun Yanal ile kazanılan 2013-2014 sezonu şampiyonluğunda sahaya Mehmet Topal’ın iki stoperin arasına girmesiyle beraber daha çok 3-4-3 şeklinde yayılan ve Sow ile Kuyt’ı da gol bölgesine sokarak rakip kalede etkili olmayı hedefleyen Fenerbahçe’de yeni sezon, hücumdaki bazı farklılıkları da beraberinde getirdi. Max Kruse transferinin etkisiyle bu defa forvet arkası kullanan Fenerbahçe’de beklerin hücuma katkısında herhangi bir değişiklik olmazken, takımın topa sahip olduğu anlardaki dizilişin daha çok 2-4-4 şeklinde olması dikkat çekti.
Kruse gole yakın
Hazırlık kampından bu yana Fenerbahçe’nin bulduğu 8 golde pozisyonun içinde yer alan Max Kruse, bu istatistikle beraber takımın hücumlarında ne denli önemli bir rol oynadığını ortaya koyarken, aynı zamanda gole ne kadar yakın olduğunu da gösterdi. Kruse aynı zamanda takımının en fazla anahtar pas atan ismi olmayı da başardı.
Atak yönleri
Hazırlık maçları ve Gazişehir karşısında Isla-Moses ikilisinin olduğu sağ kanadı oldukça etkin bir şekilde kullanan Fenerbahçe’de, her iki oyuncunun da sakatlanması Başakşehir deplasmanında merkezden yapılan atakların sıklaşmasına neden olmuştu. Fenerbahçe’de merkezden yapılan hücumlar şutla bitme oranı en düşük atak türü olmasına rağmen gole giden en verimli yolun yine merkezden geçmesi de oldukça dikkat çekici bir istatistik olarak göze çarpıyor.
Jailson hataya yatkın
Serdar Aziz’in hazırlık kampındaki sakatlığının ardından kendini bir anda stoperde bulan Jailson’un bu mevkide tercih edilmesinin Fenerbahçe’ye olumlu ve olumsuz geri dönüşleri oldu. Brezilyalı oyuncunun yüksek pas yüzdesi Ersun Yanal’ın takımını geriden oyun kurma konusunda rahatlatırken, Jailson golle sonuçlanan 7 hatası takımın yumuşak karnı olarak öne çıkmasına neden oldu. Geçtiğimiz hafta oynanan Başakşehir maçında Crivelli ile girdiği 4 ikili mücadelenin tamamını kaybeden Jailson yine stoper olarak görev yapması halinde olası bir Sörloth eşleşmesinde zor anlar yaşayabilir.
Ozan Tufan damgası
Fenerbahçe’de hem hazırlık kampının hem de sezonun ilk iki haftasının en iyileri arasında yer alan Ozan Tufan, kontratının son senesinde Fenerbahçe’deki en iyi dönemini yaşıyor. Gazişehir maçında Emre Belözoğlu ile birlikte orta ikilide yer alan Ozan, Başakşehir maçında ise Isla’nın yokluğunda sağ bekte görev yapmıştı. Takımın sezon açılışından bu yana oynadığı maçlarda 90 dakika başına ortalama 2.8 başarılı dripling ile bu alanda takımının en iyilerinden olan Ozan, yaptığı 35 ofansif hamleyle bu istatistikte de Vedat Muriqi’nin hemen arkasında yer aldı.
Savunmada da işini gayet iyi yapan milli futbolcu, Jailson’dan sonra en fazla defansif ikili mücadele kazanan Fenerbahçeli oyuncu olurken, top kesme istatistiğinde de ikinci sırada yer alarak hem hücumda hem de savunmada ne kadar etkin bir rol oynadığını ortaya koydu. Ozan sezon başından beri 294 Instat Index puanıyla bu alanda da takımının en iyisi oldu. Milli futbolcu Isla’nın yokluğunda Trabzonspor karşısında büyük olasılıkla yine sağ bekte görev yapacaktır ancak Şilili oyuncunun dönmesinin ardından orta sahaya önemli bir güç katacağı aşikar.
Çok adamla önde pres
Sezon öncesi hazırlık karşılaşmalarından bu yana rakiplerini üçüncü bölgede çok adamla yaptığı presle hataya zorlamaya çalışan Fenerbahçe, bu çabasının ödülünü Gazişehir maçında gol perdesini açan penaltıyla almıştı.
Real Madrid ve Bayern Münih gibi hem teknik kapasitesi hem de saha içi organizasyonu güçlü olan takımlara karşı bu şekilde pozisyon üretmekte zorlanan Ersun Yanal’ın takımı Kadıköy’de oynadığı Cagliari maçında Emre’nin frikik golü öncesi de topu bu şekilde önde kalabalık yaptığı baskıyla kazanmıştı. Taraftar desteğini de arkasına alarak, agresif ve çok adamlı bir presle rakiplerini hataya zorlayan Sarı Lacivertliler bu sezon Kadıköy’de bu şekilde birçok gol fırsatı yakalayabilir.
Üçüncü Emre dönemi
Fenerbahçe’deki ilk döneminde daha çok Alex’in arkasındaki iki merkez orta saha oyuncusundan biri olarak görev yapan Emre, Atletico Madrid’den Alex’in olmadığı bir Fenerbahçe’ye döndüğünde üçlü orta sahaya geçiş yapan takımın bir parçası olmuştu. 2014’te kazanılan şampiyonlukla genellikle Mehmet Topal ve Meireles/Cristian Baroni ile birlikte Fenerbahçe orta sahasını oluşturan 39 yaşındaki Emre, bu rolde de takıma önemli katkı sunmuştu. Fenerbahçe’deki üçüncü döneminde en azından şu ana kadar daha çok savunmanın önünde pivot olarak görev yapan Emre, transfer için kalan sayılı günlerde Luiz Gustavo ile takım arkadaşı olmazsa bu rolde devam edecek gibi görünüyor.
Başakşehir karşısında girdiği 17 ikili mücadelenin 15’inden galip ayrılan Emre yaşı kaç olursa olsun ligin en önemli oyuncularından biri olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Vedat Muriqi
Attığı gollerle Fenerbahçe’nin sezona 6 puanla başlamasında önemli rol oynayan Kosovalı golcü Muriqi, orta sahaya kadar gelip top alarak arkadaşlarını rahatlatmasıyla da ön plana çıktı. Sırtı dönük oyunu ve güçlü fiziğiyle topu iyi saklayan golcü oyuncu, şu ana kadar golleriyle dikkat çekse de önümüzdeki haftalarda Garry ve Kruse’un koşularını ödüllendirebilirse asistleriyle de konuşulabilir. 90 dakika başına 7 başarılı ofansif ikili mücadele kazanan Muriqi, bu alanda takımının en iyi ismi. Sırtı dönük oyununun yanı sıra savunma arkası koşularıyla da etkili olan oyuncunun Trabzonspor karşısında da Ersun Yanal’ın en güvendiği oyunculardan biri olacağını söylemek zor değil.
Sonuç
Fenerbahçe ilk iki hafta itibarıyla hem oynadığı futbolla hem de aldığı sonuçlarla taraftarlarını sevindirdi. Takımın en iyi işleyen noktalarından biri olan Isla-Moses ikilisinin yokluğu Trabzonspor karşısında önemli bir handikap gibi görünse de milli maç arasına 9 puanla girme arzusu bu yokluğun hissedilmemesini sağlayabilir. Ünal Karaman’ın takımının hafta içinde hem mental hem de fiziksel anlamda oldukça yıpratıcı bir 90 dakika oynadığını da düşünürsek Fenerbahçe’nin rakibini kendisi açısından oldukça iyi bir zamanda misafir edeceğini söyleyebiliriz. Ligin kaliteli kadroya sahip iki takımının mücadelesi şüphesiz seyir zevki yüksek bir karşılaşlma sunacak.