Tarihinin en kötü sezonunu geride bırakan ve beyaz bir sayfa açan Fenerbahçe, şampiyonluk parolasıyla girdiği yeni sezondaki ilk maçında ligin yeni takımı Gazişehir’i 5-0’lık skorla mağlup etti. Şampiyonluk yolundaki rakiplerinin puan kaybettiği haftada kazanarak, sezona iyi bir başlangıç yapan Sarı-Lacivertli takım oynadığı futbolla da taraftarlarını sezonun geri kalanı için heyecanlandırmayı başardı. Karşılaşmayı 697 isabetli pasla tamamlayan Ersun Yanal’ın takımı hem sezon boyunca oynayacağı futbolun sinyallerini verdi, hem de bu alandaki kulüp rekorunu kırmayı başardı.
Ortalama pozisyonlar
Fenerbahçe karşılaşmaya Kruse’nin Muriç’i tamamladığı bir 4-2-3-1 ile başlarken, Alman oyuncunun arkasında hazırlık kampının dikkat çeken ismi Ozan Tufan ile Emre Belözoğlu yer aldı. Hasan Ali’nin yokluğunda sol bekte görev yapan isim zaman zaman Fas Milli Takımı’nda da bu rolde izlediğimiz Nabil Dirar olurken, Fenerbahçe’deki üçüncü yılını geçiren oyuncunun en iyi performansını bu mevkide sergiliyor olması dikkat çekici bir ayrıntı olarak göze çarptı. Karşılaşmaya üçlü savunmayla başlayan Gazişehir’de ise teknik direktör Sumudica maç sonrasında yaptığı açıklamada bu tercihinin nedenini Fenerbahçe’nin kanatlardaki etkinliği olarak açıklasa da bu tercih Fenerbahçe’nin kenarlardaki etkinliğini durdurmaya yetmedi.
Maç boyunca özellikle Dirar ve Garry’nin görev yaptığı sol kanadı çok etkin bir şekilde kullanan Fenerbahçe’de her iki oyuncu da uyumlu bir görüntü verdi. Dirar’ın, Hasan Ali’nin sakatlanmasının ardından sol bekte görev yapmaya başladığını düşünürsek, bu iki oyuncunun önlü arkalı oynadığı antrenman sayısı bile oldukça sınırlıdır ama buna rağmen sergilenen bu uyum gelecek haftalar adına umut verici.
Zanka’yı hazırlık maçlarında oynamamasına rağmen bu maçta oynatmasının nedeninin yüksek pas kalitesi olduğunu ifade eden Ersun Yanal’ın bu tercihi sahaya olumlu yansıdı. Danimarkalı oyuncu 82 isabetli pasla tamamladığı maçta % 93 isabet oranı sağlarken, Jailson’un da karşılaşmayı 99 isabetli pasla tamamlaması Fenerbahçe’nin geriden oyun kurma konusundaki kararlılığını ilk haftadan ortaya koydu.
Fenerbahçe’de üçüncü bölgeye en fazla pas atan isimler Dirar ve Isla olurken, takımın sezon boyunca sergileyeceği hücum performansında beklerin ne denli önemli bir rol alacağını da gösterdi. 2013-2014 sezonunda kazanılan şampiyonlukta Caner Erkin ve Gökhan Gönül ile büyük oranda 3-4-3 oynayan Fenerbahçe, yeni sezonda farklı bir dizilişle sahada yer alsa da Ersun Yanal, beklerine yine büyük bir sorumluluk vermiş gibi görünüyor.
Sol çizgiyi maç boyunca çok iyi kullanan Dirar, attığı golün yanı sıra hücuma da destek verdi. 389 Index puanıyla Instat istatistiklerine göre maçın en iyi ismi olan Faslı oyuncu, girdiği 7 defansif ikili mücadeleyi de kazanarak iyi bir sol bek performansı sergiledi.
Emre pivot rolünde
Geçtiğimiz yıllarda zaman zaman Mehmet Topal-Souza-Ozan, daha çok ise Mehmet Topal-Souza orta sahasıyla oynayan Fenerbahçe’de bu sezon ve bu maç özelinde Emre-Ozan-Kruse orta sahasına dönülmesi takımın pas kalitesine de oldukça olumlu yansıdı. Maç boyunca stoperlerden topu alan ilk isim Emre olurken, tecrübeli oyuncunun yüksek pas yüzdesi Fenerbahçe’yi savunmadan topla çıkma konusunda oldukça rahatlattı.
Toplu oyun kadar topsuz oyunu da çok iyi oynayan 39 yaşındaki oyuncu, birçok pozisyonda arkadaşlarını yönlendiren isim oldu. Attığı ters toplarla Gazişehir savunmasının dengesini de bozan Emre önümüzdeki haftalarda da bu şekilde mi kullanılır yoksa net bir 6 numarayla beraber mi tercih edilir sorusu Fenerbahçe’nin önümüzdeki haftalardaki oyununu da doğrudan şekillendirecektir.
Maçı yüzde 94’lük pas isabeti oranıyla tamamlayan ve 78 isabetli pasla oynayan Emre’nin bu paslarının 51’inin hücuma yönelik olması dikkat çekti.
Üçüncü bölgede pres
Hazırlık maçlarında olduğu gibi Gazişehir karşısında da üçüncü bölgede çok adamla pres yapan Fenerbahçe, kazandığı ilk penaltıyı da bu şekilde elde etti. Yedi oyuncuyla Gazişehir ceza sahasının etrafında rakibinin topla çıkmasına izin vermeyen Fenerbahçe, bu baskının sonucunda Emre ile topu kazandı ve atağın devamında Kruse takımına penaltı kazandırdı. Ersun Yanal’ın takımı özellikle Cagliari ile oynadığı hazırlık karşılaşmasında da ön alanda kalabalık presle çok sayıda top kazanmış ve Emre’nin duran top golü bir pozisyonun hemen ardından gelmişti. Gazişehir’in birbirini neredeyse hiç tanımayan 17 yeni oyuncuyla oynaması elbette ki bu presi aşmalarının önünde bir handikap gibi dursa da Fenerbahçe’nin sezon boyunca bu şekilde çok sayıda gol fırsatı bulacağını söylemek mümkün.
Topla oynama
Maçı % 71’lik topla oynama oranıyla tamamlayan Fenerbahçe’de bu yüksek yüzde isabetli pas sayısına da yansıdı. Maç boyunca 13 defa topu 45 saniyenin üzerinde ayaklarında tutan Sarı-Lacivertli takım karşılaşmayı 697 isabetli pasla tamamladı. Kadıköy’e 17 farklı oyuncuyla gelen ve uyum sorunu yaşadığı görülen Gazişehir’in dağınık görüntüsü elbette ki bu durumda etkilidir ancak Yanal’ın maç sonunda topla oynama becerileri konusunda yaptığı vurgular da takımın bu sezon pas oyununa ağırlık vereceği şeklinde okunabilir.
Vedat Muriç gibi hava toplarında etkili bir ileri uç oyuncusuyla oynamasına rağmen maç boyunca uzun topları sadece 24 defa deneyen Fenerbahçe, daha çok kısa ve orta mesafeleri pasları tercih etti. Ersun hocanın maçın ardından yaptığı açıklamadaki, “Her oyunu iyi oynayabilen bir takım olmalıyız.” ifadesi bu tercihlerin zaman zaman rakibe göre değişkenlik gösterebileceğinin sinyalleri olabilir belki.
4-2-4 gibiydi
Maç boyunca üçüncü bölgede Kruse-Garry-Moses ve Muriç ile sürekli ceza sahasında kalabalık olma gayreti taşıyan Fenerbahçe’de oyuna genişlik genellikle iki bek oyuncusu Isla ve Dirar ile verilirken, bu oyuncuların hücuma katılması önlerinde oynayan Moses ve Garry’nin de ceza sahası ve çevresinde Muriç ile Kruse’a eşlik etmesine olanak tanıdı.
Fenerbahçeli futbolcuların bu saha içi yerleşimi takımın pas bağlantılarına da yansırken, en güçlü pas bağlantısı Jailson-Dirar ikilisi oldu. Karşılaşmanın en çok pas yapan ismi olan sol stoper Jailson’un sol bek Dirar ile uyumu Fenerbahçe’nin bu bölgeyi sıklıkla kullanmasını sağlarken, geri dörtlünün uyumlu görüntüsüne Garry ve Moses da eşlik etti.
45-60 arası düşüş
Fenerbahçe topla oynama konusunda maç boyunca rakibine üstünlük kursa da ikinci yarının başındaki 45 ve 60. dakikalar arasındaki bölümde daha fazla ikili mücadele kazanan taraf Gazişehir oldu. Özellikle 15-30. dakikalar arasında maçı adeta domine eden ve yüzde 92’lik ikili mücadele kazanma oranıyla oynayan Fenerbahçe’de, ikinci yarının başında başlayan ve 75. dakikaya kadar süren düşüşe maç sonrası iyi oynadıkları bölümlerin süresini arttırmaları gerektiğini ifade eden Ersun Yanal da dikkat çekti.
Vedat Muriç
Maç boyunca topu önde tutmakta zorlanmayan Fenerbahçe’de yeni transfer Vedat Muriç de hem attığı şık golle hem de gol dışındaki etkili oyunuyla ilk resmi maçında iyi bir performans sergiledi. Sık sık orta sahaya gelerek sırtı dönük oyunuyla takımını rahatlatan Muriç’in en çok pas verdiği isimler ise Isla ve Ozan oldu.
Kosovalı oyuncu birkaç hafta sonra Kruse ile birlikte oynamaya alıştığında yapacağı servislerle Alman oyuncunun da skora katkı sağlamasının önünü açacaktır.
Maçı 18 başarılı tek topla tamamlayan Kruse takımın ceza sahasına en fazla pas atan oyuncusu olarak olurken, Alman oyuncunun ilk maçında Ferdi’ye yaptığı asist ve Moses’ın penaltısını alan isim olması hücumun kilit isimlerinden biri olacağını ortaya koydu. Kruse yaptığı koşularla da gole ne denli yakın olduğunu bir kez daha gösterdi.
Sonuç
Fenerbahçe ligin ilk haftasında üç puanın yanı sıra belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey olan öz güvenini kazanmasını sağlayacak bir galibiyet elde etti. Sahaya ilk 11’de yeni bir kaleci, iki yeni stoper, yeni bir sol bek, yeni bir orta üçlü, yeni bir sol açık ve yeni bir golcüyle başlayan Fenerbahçe’nin bu galibiyeti uyum sürecinin mümkün olan en az kayıpla geçilmesi adına kıymetliydi. Yine de farklı galibiyette ligin yeni takımı Gazişehir’in hiç hazır olmayan görüntüsünün de payı olduğunu unutmamak gerekir. 2 Eylül’e kadar yapılacak transferler belki alınması gereken yolun mesafesinin biraz olsun kısalmasını sağlayabilir ama Ersun Yanal’ın takımın hala yolun başında olduğunun unutulmaması gerekiyor. Fenerbahçe bu galibiyetle şampiyon olmadığı gibi geçiş süreci olması beklenen milli maç arasına kadar olan süreçte yaşanacak olası puan kayıpları da takımı şampiyonluktan uzaklaştırmayacak.