33. hafta mücadelesinde Trabzsonpor ve Beşiktaş karşı karşıya geldi. Beşiktaş kazanarak son haftaya Şampiyonlar Ligi şansını taşımak istiyor Trabzonspor ise kazanarak 3.lük için kendisine şans yaratmak istiyordu. Filip Novak ve Yusuf Yazıcı’nın gollerine Kagawa karşılık verdi ve Trabzonspor evinde 2-1’lik galibiyete ulaşan taraf oldu.
Maçı InStat verileri eşliğinde inceleyeceğiz.
Ortalama Pozisyonlar
Trabzonspor maça beklendiği gibi çıktı. Savunmanın önünde Abdülkadir Parmak – Sosa ikilisi ve önlerinde Yusuf Yazıcı, kenarlarda da Abdülkadir Ömür ve Nwakaeme. İlk yarının büyük bölümünde topu alan ve kullanmak için topu tutmaktan çekinmeyen bir Trabzonspor varken, ikinci yarıda daha direkt bir oyuna evrildiler.
Beşiktaş cephesinde de Medel-Atiba ikilisi savunmanın önünde yer alırken, Ljajic, Burağın arkasında, Quaresma ve Güven’se kenarlarda yer aldı. Güven Yalçın’ın sol kenarda başlarken genç oyuncunun rakip bekleri takip edebiliyor olması sebebiyle Joao Pereira’ya da bir önlem almış oldu Beşiktaş. Ama Quaresma’nın karşısındaki Novak, her ne kadar kenarlardan bindirerek sık sık orta açan bir bek olmasa da sezon boyunca ceza sahasına yaptığı koşularla goller bulan bir oyuncu. Ve bu maçta da zaman zaman bunları yaptı ve Beşiktaş’ın başına sorunlar yarattı bu durum.
Rakip Sahada Baskı
Beşiktaş sürekli olarak değil ama fırsatını bulduğunda, özellikle kalecinin distribütör olması gereken pozisyonlarda en yakın pas opsiyonlarını savunup kaleciye baskı yapmadılar. Bununla Trabzonspor’u uzun vurmaya zorladılar. Aslında temel olarak istediklerini almış olmalarına rağmen ikinci topları toplamak konusunda başarılı olamadılar ve topu genellikle Trabzonspor aldı.
Beşiktaş’ın baskıda başarıya ulaştığı pozisyonlarda genellikle rakibi kenarlarda sıkıştırdığına şahit olduk. Bu tarz pozisyonlarda yine Trabzonspor uzun vurdu. Ama bir önceki pozisyondan farkı burada oyuncunun üzerinde baskı var ve kaleci Uğurcan’ın vurduğu gibi bilerek ve isteyerek bir bölgeye o topu atması oldukça zor.
Trabzonspor’da da pres konusunda Beşiktaş’a benzer şeyler söyleyebiliriz. Rakibi 1v1’lerle tutup toplu oyuncunun üzerinde baskı oluşturarak hataya zorlamaya çalıştılar. Beşiktaş’dan farkları bunu çok daha eforlu ve organize bir şekilde yapmış olmaları. Aynı şekilde Trabzonspor da kenarlarda alan daraltıp rakibini uzun vurmaya zorladı.
İkinci Toplar
Daha maçın başında Trabzonspor çok rahat bir şekilde ikinci topu kazanıp hücuma bu şekilde geçiş yapınca aklıma Beşiktaş’ın daha maçın ilk dakikasında nasıl bu kadar rahat bir şekilde buna izin verdiğini düşünmüş ama dakikalar ilerledikçe konsantrasyonu toplayıp ikinci toplarda daha aktif olacaklarını düşünmüştüm.
Pek benim beklediğim gibi gelişmedi olaylar ve Beşiktaş ilk yarı boyunca ikinci toplarda çok pasif davrandı. Bu pozisyonda bunlara bir örnek. Hava topundan sonra Sosa topu alıyor hiçbir zorluk çekmeden.
İkinci yarının daha ilk dakikalarından itibaren ise ikinci toplarda çok daha aktif çok daha agresif davranan bir Beşiktaş gördük sahada.
Beşiktaş kazandığı ikinci toplardan sonra bunun gibi tehlikeli geçiş şansları da yakaladı. İlk karede görüldüğü gibi Necip, Quaresma’ya çapraz uzun bir top oynuyor ve bu pasın üstünden geçen 8 saniyeye rağmen top hala Quaresma’nın ayağında, Trabzonspor da bu sayede geriye dönebilmiş durumda. Bence burada Necip, Quaresma yerine merkezden boş şekilde koşusunu yapan arkadaşına verse Beşiktaş çok daha etkili olabilirdi.
Beşiktaş Savunma Problemleri Ve Hücumda Trabzonspor
Beşiktaş kendi sahasında rakibi karşılarken herkesin kendi alanındaki adamı 1’e 1 savunduğu bir düzenle sahada yer aldı.
Ama açıkçası bu şekilde Beşiktaşlı oyuncuların topsuz her harekete de reaksiyon verdiğini fark eden Trabzonspor topsuz olarak Beşiktaşlı oyuncuları manipüle ederek alanlar yarattı ve o alanlara da sürekli olarak koşular geldi. Beşiktaş bununla baş etmekte oldukça zorlansa da özellikle Trabzonspor’un topu aldığı ilk yarıda bunu değiştirmek için pek de bir şey yapmadılar. Bazen yaratılan alanlarda topu alan rakibe yetiştiler, bazen de pas isabetsiz oldu ama insiyatifi alan tarafın Trabzonspor olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu.
Hücumda sürekli rakip savunma ve Atiba-Medel arasında oyuncular bulundurarak oynamaya çalıştı Trabzonspor. Beşiktaş’sa bu durumlarla başa çıkmakta başarılı olamadı. Toplu oyuncunun üzerinde hiçbir baskı bulunmaması da bunda önemli bir etken.
Beşiktaş’ın yaşadığı problemlerin temelinde yatan ise toplu oyuncu üzerinde ve zaman zaman da potansiyel pas alıcısı üzerinde baskı oluşturamamış olmaları. İlk pozisyonda takım dağınık, orta sahalar derinde ve Abdülkadir Parmak çok rahat bir şekilde topu taşıyor. İkinci pozisyonda da sırtı aslında rakibe dönük olmasına rağmen topu alıp yüzünü rakip kaleye dönüp istediği pası seçebiliyor Trabzonsporlu oyuncu. Tabii ki bütün maç bu kadar rahat bırakmadı Beşiktaş ama Trabzonspor sahada düzenli olarak fazlaca enerji üreten bir takım. Ve bu sebeple de tabiri caizse ara ara kaytarılan birkaç dakikaları Trabzonspor anında değerlendirebileceği kadar değerlendirdi.
Beşiktaş’ın aynı ikinci toplar gibi ikinci yarıda düzelteceği problemlerinden bir tanesi de Quaresma’nın işin savunma kısmında çıkardığı sorunlar oldu. Burada Trabzonsporlu oyuncu resmen önünden geçiyor ve topla buluşuyor. Oysa Portekizli çok rahat bir şekilde böyle bir durumun önüne geçip topu takımına kazandırabilir.
İkinci yarıda takımlar santra için beklerken Şenol Güneş’in Quaresma’yı sol kenara Güven’i sağ kenara çektiği gözüküyordu. Bu da ikinci pozisyondaki gibi Güven’in o kenara savunmada çok daha fazla yardım etmesine olanak sağladı. Bunun, değişiklikteki ana sebeplerden birinin olduğunu düşünüyorum.
Trabzonspor Savunma
Trabzonspor savunmada her pasa reaksiyon veren ve katı, kompakt bir defans yapmak yerine enerji üzerinden aktif bir şekilde savunma yapan bir takım. Bu maç özelinde ise Ünal Karaman’ın beklerine Quaresma nereye giderse oradasınız dediğini gördük zira Trabzonspor bekleri gerektiğinde Quaresma ile orta sahaya kadar çıkmaktan bile çekinmediler. Quaresma’nın kenar değiştirmiş olması sebebiyle ilk yarıda Novak, ikinci yarıda ise Pereira üstlendi bu görevi. Beşiktaş ise beklerin arkasında bıraktığı alanlara pek saldıramadı.
Trabzonspor’un her pasa nasıl reaksiyon verdiğini böyle görseller eşliğinde anlatmak pek mümkün değil. Ama caydırıcılığını anlatmak için bu pozisyon çok anlamlı bence. Burada Ljajic normal şartlarda bu pası Vida’ya atmaktan çekinmez. Ama suratını döndüğü anda Vida’ya doğru adımlamaya başlayan Nwakaeme’yi görüyor ve atıp atmamak arasında kalıp birkaç saniye oyalandıktan sonra geriye dönüyor.
Tabii ki bu kadar her topa reaksiyon vererek savunma yapıyorsanız zaman zaman dengesiz de yakalanabilirsiniz. Trabzonspor da bu tarz bir pozisyonda kalesinde tehlike yaşadı. Pozisyonun başında Kagawa’ya reaksiyon verdiler ama Japon oyuncu 3 oyuncuyu ekarte etti ve merkeze doğru topu sürüp kenara oynadı. Maç boyunca bu durumda kaldıklarına pek rastlamasak da Beşiktaş’ın birkaç kez de olsa bu pozisyonları değerlendirebildiğini gördük.
Novak Gol
Çek oyuncunun golünden bahsetmek istedim. Novak klasik kenardan bindirmeler yapan beklerin aksine set oyununda iç koridor(half space) dediğimiz bölgeden ceza sahasına koşular atmayı seven bir oyuncu. Zaman zaman takımlar buna hazırlıksız yakalanıyor. Oyuncunun düzenli olarak ceza sahasına artı bir olarak girmesi tehlike katsayısını arttırıyor. İlk pozisyonda yine set oyununda ceza sahasına yapmaya çalıştığı bir koşusunu görüyoruz. İkinci pozisyonda da golü atmadan önce daha pozisyon ne haldeyken koşusuna hiç ara vermeyip ceza sahasına kadar koştuğu noktayı görüyoruz. Pozisyonun öncesinin de var olduğunu ve kendi kalesinden ceza sahasına kadar topsuz koştuğunu hatırlatmak gerek.
Genel İstatistikler
Genel istatistiklere baktığımızda Beşiktaş’ın ikinci topları toplamaya başlaması ve biraz da Trabzonspor’un bunu tercih etmesiyle beraber ikinci yarıda % 66 ile topa sahip olduğunu görüyoruz. İlk yarıda bu rakam 43 idi. Trabzonspor’un skor üstünlüğünü aldıktan sonraysa iyice topu bıraktığı görülüyor. İşin ilginç noktasıysa, topla oynayan Beşiktaş’ın maçtaki son şut denemesinin Kagawa’nın golü olması. Ayrıca Siyah Beyazlı takım maçın ilk 15 ve son 15 dakikalarında şut denemedi.
Hücum girişimlerinin nerelerden geldiğine baktığımızda ise Beşiktaş’ın klasik olarak kenar odaklı olduğunu görüyoruz. Merkezden denemelerinin hepsinde de başarısız olmuşlar. Trabzonspor ise genellikle pek görmeye alışık olmadığımız bir şekilde merkezden bir çok denemede bulunan ve bunlarda başarılı olan bir performans ortaya koydu. Bunun sebeplerinden birisi de maçtan sonra adını pek insanlardan duymadığım Sosa’nın inanılmaz bir maç oynamış olması.
Trabzonspor toplamda 337 isabetli pas yaparken Beşiktaş tarafında bu rakam 486. Ama biraz daha işin derinine girip Beşiktaş topla ne yaptı acaba diye baktığımızda ileriye oynanan isabetli pas sayılarında Trabzonspor 268, Beşiktaş 305, aralarında pek fark yok. Başarılı anahtar pas sayılarına baktığımızda ise 9-8’lik Trabzonspor üstünlüğü var.
Jose Ernesto Sosa
Arjantinli oyuncu eski takımına karşı çok etkili bir performans ortaya koydu. 53 isabetli pas, 3 başarılı anahtar pas, 6 top kazanma ve 5 başarılı dripling ile oynadı ve Trabzonspor’un oyununa da yön ver1en isim oldu.
Sonuç
Trabzonspor kendileri adına iyi geçen, Ünal hoca ile geleceğe biraz daha umutlu bakmalarını sağlayan bir sezonun son iç saha maçında Beşiktaş’a karşı kazanarak taraftarını mutlu etti. Yaz ayında belli oyuncuların takımda kalıp kalmayacağı çok kritik olsa da Ünal Karaman önderliğinde geleceğe bu maçtan sonra belki de bir tık daha umutlu bakmaya başlayacaktır Trabzonspor taraftarı.
Beşiktaş cephesinde ise sürekli olarak karamsarlığın hakim olduğu bir sezon geride kalıyor artık. Yönetim, hoca, oyuncular her konuda farklı sesler yükselen bir camia olmasına rağmen sezon sonuna doğru kendilerini kısa bir süre sonra şampiyonluk yarışında bulmanın ardından son haftada 3. sırayı kaybetme riskiyle karşı karşıya geldiler bu maçın ardından. Hocanın ayrılacak olması, yerine geçecek kişinin belli olmaması, yazın kadronun ne yönde şekilleneceği… Beşiktaş’ı da yaz aylarında cevaplanması zorunlu sorular bekliyor.