Analiz | Barcelona 2-0 Atletico Madrid

La Liga’nın 31. hafta mücadelesinde Barcelona ve Atletico Madrid karşı karşıya geldi. Madrid ekibi kazanarak bitime 7 maç kala puan farkını 5’e indirerek şampiyonluk yarışına dahil olmak isterken Barcelona ise puan farkını 11’e çıkararak United maçları arasındaki Huesca maçında rotasyon yapma fırsatını elde etmenin fırsatını elde etmek istiyordu. Maçın başında iki taraftan da beklenen oyunu izliyorken daha 30. dakika dolmadan Diego Costa’nın atılması maçın seyrini değiştirdi. Atletico oldukça fazla dirense de 85 ve 86. dakikalarda Suarez ve Messi’ye engel olamayarak 2-0 mağlup ayrıldılar Camp Nou’dan.

Ortalama pozisyonlar

Maçın başında beklendiği gibi rakibi daha çok 2. bölgede karşılamaya başlayan ve pozisyonel durumlar dışında ön alanda baskı yapmayı reddeden bir Atletico Madrid vardı sahada. Messi her ne kadar kağıt üstünde sağ tarafa yazılıyor olsa da sahadaki durum tamamiyle farklı. Daha çok hatlar arasında boşluklar arayan ve sahada her yere gitmesine izin olan bir isim Messi. Valverde bunu Sergi Roberto’yu bir kanat oyuncusu gibi rakip kaleye yakın konumlandırarak çözüyor ve sağ içteki Rakitic’i de savunma geçişlerinde Roberto’nun arkasında bıraktığı alanı kapatabilecek bir şekilde sahaya yerleştiriyor, ortalama pozisyonlarına bakarsak bu oyuncuların daha da anlaşılır hale gelir durum. Nitekim Barcelona saha içinde ne yapmaya çalışırsa çalışsın Atletico Madrid 10 kişi kaldıktan sonra bile savunmada çok rahat cevap verdi. Messi’nin sahaya koyduğu bilinmezlik dışında Barcelona takımı o kadar tekdüze ve tahmin edilebilir bir performans sergiledi ki Atletico Madrid çok rahat bir şekilde savundu maç boyunca. Nitekim kilidi açan gol de ilk kez Messi dışında iyi kötü bir şeyler yapmaya çalışan Suarez’in uzaktan vuruşu ile geldi.

Atletico Madrid savunmada 4-4-2 düzenini bozmazken sağ içte derinde top alan Rakitic’i Partey ile karşıladı. Sergi Roberto’yu Saul kontrol ederken Filipe Luis ise Messi’nin başında ;

Messi’nin derine indiği pozisyonlarda ise top tarafının tersindeki orta saha oyuncusunun Messi’yi kontrol ettiğini görüyoruz. İlk pozisyonda top sahanın sol kısmında olduğu için sağ orta saha Partey Messi’nin başında. İkinci pozisyonda ise top sahanın sağ tarafında ve sol orta saha Rodri bu sefer Messi’nin başında ;

Atletico Madrid’in özellikle oyun 11’e 11ken yaşadığı sıkıntılardan bir tanesi baskıya dozajı az bir şekilde başlamak oldu. Bu durumlarda Messi çok akıllı bir şekilde boş alanlarda yer alarak topla buluştu ve tehlike yaratmaya çabaladı;

Ayrıca Atletico Madrid savunması ve orta sahasının arasında boşluklar belirdiği anda burayı sadece oraya giren Messi ile değil sırtını bir stopere dayayıp duvar olarak o alana giren takım arkadaşlarına servis yapan Suarez sayesinde de kullandı Barcelona ;

Barcelona’da savunmada sete oturmak durumunda kaldığı pozisyonlarda rakibi 4-4-2 şeklinde karşıladı. Ama ikinci pozisyonda görüldüğü üzere genellikle ilk toplara ve olası pas opsiyonlarına agresif bir şekilde baskı yaparak topu geri kazanmaya çalıştılar. Atletico Madrid özellikle eksik de kaldıktan sonra pas yerine dripling üzerinden mesafe kat etmeye çalıştı ;

Hücum çeşitleri

Barcelona’nın hücum girişimlerini yaptığı bölgelere baktığımızda homojen bir dağılım görüyoruz. Benim fikrim bunun önemli etkilerinden birisinin Atletico’nun eksik kalması ve bu sebeple rakibi savunmada yönlendirmeye çalışmaktan ziyade aksiyonlarına aksiyonla karşılık vermek durumunda kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Atletico Madrid cephesine baktığımızda ise sol tarafın neredeyse hiç kullanılamadığını görüyoruz. Barcelona’nın 694 isabetli pasına karşılık 364 isabetli pası bulunuyor Madrid ekibinin. Ayrıca üçüncü bölgeye 116 kez girebilirlerken Barcelona cephesinde bu rakam 294.

Anahtar pas

60 dakikadan fazla bir kişi eksik oynayan ve oldukça da savunmacı bir kimliğe sahip olan bir takımın başarılı 7 anahtar pasına karşılık Barcelona’nın 10 başarılı anahtar pasının olması hem Atletico’nun savunma becerisini hemde bir noktadan sonra Barcelona’nın tekdüzeliğine işaret eden bir istatistik.

Top sürme

Barcelona’nın takım olarak 29 başarılı dripling yapmış olması inanılmaz bir istatistik. Pas ile aşamadıkları Atletico savunmasını toplu penetrasyonla açmaya çalıştıklarının bir göstergesi. Atletico Madrid tarafında ise Correa’nın 8 denemede 4 başarı sağlamış olması önemli çünkü denemelerinin çoğu tek başına kaldığı ve topu bir şekilde rakip yarı sahaya taşımaya çalıştığı pozisyonlardı.

Messi

Her ne kadar Suarez’in bireysel eforuyla kilit açılsa da bu maç bile Messi’nin takımı 90 dakika sırtına aldığı ve ileriye itmeye çalıştığı bir maç oldu. 2 başarılı anahtar pas, 9 başarılı dripling ve 1 gol…

Sonuç

Makro planı hazırlamak açısından üstün gözüken Simeone gibi gözükse de Costa’nın yaptığı büyük sorumsuzluk sonrası sezonun sonuna bir anlam yükleme fırsatını tepti Atletico Madrid. Barcelona tarafında ise kazanarak United maçları ortasındaki Huesca maçında rotasyon yapma ihtimali yarattılar kendileri için. Oyun olarak o kadar Messi’ye bağımlı gözüküyorlar ki, acaba bu kadar yük uzun vadede Messi’ye zarar verir mi diye düşünmeden edemiyor insan.