Ligde oynadığı son 4 maçtan sadece 1 puan çıkarabilen ve sezonu ilk dörtte bitirmek için hata yapma lükslerini iyice tüketen Tottenham ile sezon başından beri ligin zirvesi için City ile yarışan ve bu sebepten dolayı puan kaybına tahammülü olmayan bir Liverpool karşı karşıya geldi. Maç içinde de iki takımın maçın birer devresini üstün oynadığı bir maç izledik ama son dakikalarda Lloris’in hatasıyla kaybeden tarafta yer alan Tottenham oldu ve artık ilk dört için hata lüksleri kalmadı. Liverpool ise aynı Everton maçında olduğu gibi inat ederek bir şekilde kazandı ve maç fazlasıyla zirveye oturdu. Maçın analizine geçelim ;
Ortalama pozisyonlar
Maçın ilk dakikaları geride kaldığında Liverpool’un orta saha üçlüsünün de getirdiği merkezdeki yaratıcılık eksikliğinden dolayı kenarları kullanmak istediğini gördük. Bunu zaman zaman kenarlarda sayısal üstünlük kurmaya çalışarak, zaman zaman merkezi kalabalık tutup Tottenham savunmasını daralmaya zorlayarak, zaman zaman da aniden oyunun yönünü değiştirerek uygulamaya çalıştılar. Bu esnekliği sergilemeleri Tottenham için sıkıntı yarattı. Özellikle savunmada 5-3-2 veya -5-3-1-1 gibi dizilen Tottenham Liverpool beklerini karşılamakta oldukça büyük sıkıntı yaşadı. Bunun en büyük sebeplerinden birisi Firmino’nun derine inmesi ve Salah ve Mane’nin daralarak stoperler ile kanat beklerinin arasına girerek Tottenham kanat beklerinin Arnold ve Robertson’a çıkmasını engellemesiydi. Bu aynı zamanda Tottenham’ın Liverpool’un beklerinin arkalarında bıraktığı boşlukları yeteri kadar efektif değerlendirememesi anlamına geldi. İkinci yarıda ise formasyonel değişikliğe giden Tottenham karşısında adeta pasifize olmuş bir Liverpool gördük.
Tottenham ise ilk yarıda savunmadaki problemlerini çözemediği ve kanat beklerini ancak rakip savunmada sete oturduktan sonra tehlike yaratabilecekleri bölgeye sokabildikleri için oldukça etkisiz gözüktü. Kaptıkları toplarda oldukça dar bir alanda iş yapmak durumunda kalmalarına rağmen maçın başında geçiş hücumlarında Liverpool’a birkaç tehlike yarattılar. Özellikle rakip kaleyi uzaktan yoklamaktan hiç çekinmedi Tottenham oyuncuları. İkinci yarıda ise 4’lü savunmaya dönen Tottenham Liverpool beklerini çok daha rahat karşılamaya başladı ve oyun olarak üstünlüğü sağladı. Sissokko’nun kaçırdığı pozisyonda elbette Van Dijk yapabileceği her şeyi en üst düzeyde yaptı ama yine de gol olması oldukça yüksek ihtimalde bir pozisyondu. O pozisyonun kaçışından sonra Lloris’in hatası ise Tottehnam için oldukça talihsiz bir şekilde sonlanmasını sağladı gecenin.
Tottenham’ın maçın başında geçişlerde Liverpool’a sıkıntı yaşattığı pozisyonlar. İlk pozisyonda Matip pozisyon olarak çok yanlış bir konumda kalıyor ama Robertson Lucas’ın koşusunu takip ediyor ve Eriksen’in pasından sonra kaleciyle birebir kalmasını engelliyor. İkinci pozisyonda ise yine Liverpool savunmasının bir geçiş hücumuna karşılık olarak bu sefer kolektif olarak karşılık verememesini görüyoruz. Toplu oyuncuyu adeta 4-5 oyuncuyla takip etmelerine rağmen merkeze verilen pasa izin veriyorlar ;
Firmino’nun sırtını stoperlere vermemesi ve derine inmesinin ardından hem Salah hem Mane koşusuna başlıyor ;
Yine Firmino’nun boş alanı sezerek derine indiği ve rahatça topla buluştuğu bir pozisyon. Savunma oyuncularına dikkat edilirse çıkıp çıkmamakta karar sız kaldıkları görülüyor ;
James Milner’ın üzerinde aktif bir baskı yok ve oyunun yönünü çok rahat değiştiriyor ve Alexander Arnold Liverpool’u rakip sahaya yerleştiriyor dripling ile. Normalde üçlü savunma oynayan takımlarda bu atılan toplara kanat beklerinin çıkması ve rakip beki rahatsız etmesi beklenir ama öncesinde dediğimiz gibi Salah ve Mane’nin yarattığı tehdit yüzünden derinde beklemek durumunda kalıyor Tottenham kanat bekleri ;
Liverpool’un kenarlarda sayısal üstünlüğü almaya çalıştığını da söylemiştik. Pozisyonel olarak oranın oyuncusu olmasa bile James Milner fırsatı görüyor ve bindirmesini yapıyor. Trippier burayı iyi savunuyor ve Lucas yetişmek için yeterli eforu sarf ediyor ;
Liverpool ilk golün öncesinde de oyunun yönünü değiştiriyor ve Robertson topla ilerleyerek inanılmaz bir orta kesiyor. Ama golün gizli kahramanlarından birisi de Sadio Mane. Yaptığı koşu ile Trippier’i ikilemde bırakıyor. Trippier’in ayaklarına baktığımızda bir yandan da Mane’ye gidecek pası düşündüğünü görebiliyoruz. Ama bu pozisyonu Robertson’a kestiği orta için inanılmaz bir açı veriyor ;
Tottenham’ın ilk yarıda savunmada yaşadığı problemlerin çoğu kenarları savunacak bir yol bulamamış olmalarından kaynaklandı. İlk pozisyonda geri 5’linin ne kadar aslında dar olduğunu görüyoruz, Firmino ve Mane’nin pozisyonlarından dolayı. İkinci pozisyonda ise savunmaya yerleştiğinde ne kadar derine indiğini görüyoruz Tottenham’ın. Bu başlarına iş açabilirdi. Bu pozisyonda ceza sahasında merkezi 7 kişiyle savunmalarına rağmen Mane çok rahat bir şekilde şutu atıyor. Son pozisyonda ise geçişlerde Liverpool bekleri karşısında nasıl çaresiz kaldıklarının bir özeti gibi. Mane burada pas vermeyi tercih etse 2. golü bulmak için çok önemli bir şans elde edecekti Liverpool ;
İki takımda dönem dönem ön alanda agresif baskılar yaptılar ama özellikle Tottenham 3’lüden vazgeçmeden önce Liverpool’un yaptığı ikinci bölge savunması oldukça başarılıydı. Ön üçlü stoperler ile orta sahalar arasındaki bağlantıyı kesecek şekilde konumlanarak topu kenara oynamaya zorladı Tottenham’ı. Top kenara oynandıktan sonra ise merkezi agresif bir şekilde kalabalıklaştırarak opsiyon vermediler. Tottenham buralarda çözümü Rose’un driplingleri üzerinden buldu zaman zaman ;
Hücum çeşitleri
Liverpool 65 kez kenarlardan hücum girişiminde bulunurken Tottenham’da 62 kez bulunarak geri kalmadı. Tottenham’ın da özellikle etkili geldiği ikinci yarıda kenarlardan, ilk yarıda da Lucas ve Eriksen’in kenarlara kayarak alan bulması ile buraları kullandı. İki takımın da pas boylarına ve yönlerine baktığımızda majör farklar görmüyoruz. Ama her ne kadar ikinci yarıda üstünlüğü Tottenham ele almış olsa da Liverpool’un ceza sahasına fazladan 13 kez girdiğini ve üçüncü bölgeye de 31 kez fazladan girdiğini söylemek gerekir. Belki Lloris’in yaptığı hatayla bunları ilişkilendirmek pek mantıklı değil ama yeterince denendikten sonra şans da zaman zaman takımların yanında yer almaya karar verebiliyor.
Pas bağlantıları
Liverpool’un pas bağlantılarına baktığımızda Robertson, Milner ve Mane üçlüsünün birbirleriyle kurduğu etkileşim dikkat çekiyor. Golün de bu kanattan Mane’nin koşusu ve Robertson’ın ortası sonucu gelmiş olmasının anlık bir durum olmadığını ortaya koyuyor. Tottenham tarafında ise Alderweireld ile Lloris’in bu kadar birbiriyle etkileşime girmiş olması ise geriden oyun kurulumundan çok Tottenham’ın rakip pres karşısında çözüm bulamayıp geriye döndüğünün işareti.
Top sürme
Liverpool’un takım olarak başarılı 7 driplingine karşılık Tottenham ise 16 başarılı driplinge sahip. İki taraf arasında genel farkı 6 başarılı dripling yapmış olan Danny Rose yaratıyor. Rose Tottenham’ın rakip sahaya yerleşmesinde yaptığı driplinglerle oldukça yardımcı oldu. Liverpool ise bu geçişi Firmino’yu merkeze getirerek merkezde 4v3 sağlayarak pas üzerinden gerçekleştirdi temel olarak.
Sonuç
Başlangıç olarak Pochettino’nun 3’lü savunma ile başlamış olması Tottenham’ın başına büyük işler açtı. Kenarları savunmakta çok zorlanan ve oyunu da Liverpool’a veren Tottenham 4’lü savunmaya geçtikten sonra ise rahatladı ve oyun üstünlüğünü ele aldı. Bu sürede Liverpool hızlı hücumlarla etkili olsa da oyunun inisiyatifi Tottenham’ın elinde gözüktü. Sissoko’nun kaçırdığı pozisyon ve Lloris’in son dakikadaki hatası geceyi Tottenham için tatsız bitirmiş olsa da ikinci yarıdaki oyun ligin sonu için umut vericiydi.
Liverpool da Everton maçının ardından bir kritik maçta daha son dakikalarda rakip kalecinin yaptığı bir hata sonucu 3 puana uzandı. Şampiyonluk için önlerinde kalan en zor maçlardan biri olan Tottenham’ı öyle veya böyle bir şekilde geçtiler sonuç olarak ve maç fazlasıyla da olsa zirveye oturdular. Sonuna kadar yarışın içinde olan her takımın biraz şansa ihtiyacı olduğunu söyledi maç sonrasında Jurgen Klopp, sezon sonunda bunun ne kadar yeterli olacağı hala cevaplanmamış bir soru.