Analiz | Manchester City 3-1 Arsenal

Premier League’in 25.haftasında Manchester City evinde Arsenal’i ağırladı. Agüero hat-trick yaparak yıldızlaştığı maçı Manchester City kazandı. Ben de sizler için Manchester City’e galibiyeti getiren taktik hamleleri analiz edeceğim.

Ortlama pozisyonlar

Manchester City alıştığımız üzere 4-3-3 dizilişi ile sahada yer aldı. Ancak ufak bir değişiklik vardı o da Fernandinho’nun stoper oynamasıydı. Bu hamle City için çok etkili oldu. Maçın kazanılmasında etkisi vardı. City’nin golleri sol kanattaki Sterling-Silva-Agüero üçgeni üzerinden geldi.

Arsenal bu maçta 4-4-2 ile sahada yer aldı. Emery yine bir formasyon değişikliğine gitti. 4-2-3-1 ve 3-4-3’ten sonra 4-4-2’ye geçti. Sahada çok silik bir performansları vardı. Derin bloktan hiç ayrılmayıp rakibe baskı bile yapmadılar. Derin blokta olduklarından City baskısı altında kolayca top kaybettiler ve sonucunda sahadan yenilgi ile ayrıldılar.

Fernandinho ve çözümler

Guardiola ilginç bir hamleye imza attı. Bu hamle Fernandinho’yu stoper ve orta saha olarak aynı aynda kullanmasıydı. Top rakipteyken Fernandinho stoper olarak pozisyon aldı. City topa sahip olurken Fernandinho ileriye çıkarak Gündoğan ile birlikte merkezi oluşturdu.

Bu hamlenin artıları, eksilerinden daha fazla oldu. Fernandinho geriden oyun kurarken baskı altında top almak yerine yüzü oyuna dönük şekilde top alabildi. Bu da topu daha iyi kullanmasını sağladı. Orta sahaya kaydığında ise merkezde ekstra bir pas istasyonu olarak topa sahip olma evresini daha akıcı bir hale getirdi.

City top rakipteyken 4-3-3/4-5-1 şekliyle savunma yaptı, top City’de iken 3-2-2-3/3-4-2-1 şeklini aldı. Fernandinho’yu baskı altından kurtaran Guardiola oyuna da hükmetmeyi başardı.

Yukarıda görselde gördüğümüz üzere Arsenal forvetleri Lacazette ve Aubameyang gölge baskı ile Fernandinho ve Gündoğan’a pas kanalını kapatıyorlar.  Iwobi ise Silva’ya olan pas kanalını kapatıyor. City bu durumu kenar stoperlerinin oyuna katılmasıyla çözüyor.

City arkada 3v2 ile sayısal üstünlüğe sahip Laporte veya Walker geriden oyun kurarken ekstra oyuncu olabiliyorlar. Bu durumda Laporte ekstra oyuncu önünde hem dripling alanı var hem de kanatta Sterling’i markaj altında olmadan topla buluşturabilir. Bu senaryo her iki kanatta da bolca yaşandı. City bu set oyunuyla birlikte Arsenal baskısını kırmış oldu.

Walker ve Laporte City’nin en çok kullandığı pas bağlantılarında yer alıyorlar. Walker, Bernardo’ya 29 pas atmış, Laporte, Sterling’e 20 pas atmış. City, Arsenal’in dar 4-4-2’sini kenar stoperleri ve kanat oyuncularının bağlantısıyla çözdü.

Laporte ve Walker 82 pas yapmışlar ve bu 82 pasın 54’ü hücum pası olmuş. Bu iki oyuncu City hücumlarını başlatan isimler oldu.

Arsenal 2.golden sonra City’nin kenar stoperlerine kanat oyuncuları ile baskı yapmaya başladı. Bu durumda da City Bernardo ve Sterling üzerinden merkeze ulaşmaya başladı. Iwobi ve Kolosinac 42 dakika boyunca Silva ve De Bruyne’i kontrol altında tutmaya odaklanmışlardı. 2.golden sonra baskıya çıkınca Silva ve De Bruyne daha rahat hareket edebildi.

Arsenal 4-4-2 ile derin blokta yer aldı demiştik. Hatları çok sıkı tutan bir Arsenal vardı. Fena durmuyorlardı ve City açmakta biraz zorlanıyordu. City’nin de bu tarz savunma anlayışına karşı bir set oyunu var. City bir kanadı sayısal olarak çoğaltıp diğer kanadı ise izole ediyor. İzole edilen oyuncu birebiri kuvvetli bir oyuncu oluyor. Guardiola bu oyunu çoğunlukla Sane için kullanıyor. Bu maçta ise bu oyunu Sterling üzerine kurdu. 2.golde bunun örneğini gördük.

Yukarıda gördüğümüz üzere City sağ kanatta çoğalma yaratıyor. Sol kanatta ise Sterling’i izole ediyor. Fernandinho tek bir dripling atıp savunmayı iyice dar hale getiriyor ve terse uzun top oynuyor. Bu pas Arsenal’i hızlı bir şekilde kaymaya zorluyor. Bu kayma tam doğru olmayınca Lichtsteiner ve Mustafi arasında boşluk oluşuyor. Sterling, Gündoğan ile birlikte ver-kaç yaparak o boşuğa atak yapıp Agüero’ya asist yapıyor. Gündoğan’ın pası da gerçekten harikaydı.

Derin savunma sıkıntıları

Arsenal derinde savunma yapmayı tercih etti. Bu tarz yaklaşım aslında City’e karşı çok işe yarayacak bir yaklaşım değil. Zaten City ligde neredeyse her hafta aynı savunma planına karşı hücum ediyor. Ben Emery’den farklı bir yaklaşım beklerdim.

İlk golde bu derin savunmanın dezavantajını gördük. City kaybettiği topa anında geri basarak kazandı ve Laporte’nin ortasında Agüero golü attı. City’nin topu kazanma süresi 2 saniyeydi.

Laporte kaybedilen topa anında baskı yaparak Iwobi’den topu çalıp Agüero’ya asist yaptı. Arsenal derin blokta kazandığı topu ayağa çıkmak istedi, City anında baskıyla kazanıp golü buldu.

Burada da Arsenal savunmasının kenar ortasında derinde kaldığını görüyoruz. Savunma bu kadar derinde kalırsa ceza sahası çevresinde şut fırsatı verirsiniz. De Bruyne bu boşluktan yararlanıp şut fırsatı buldu.

Baskı futbolu

Guardiola’nın Manchester City takımını hep topla oynayan takım olarak tanımlarız. Guardiola ise özellikle 3.golden sonra aslında Manchester City’nin ne kadar etkili bir pres takımı olduğunu gösterdi.

60’tan sonra Arsenal topla oynamaya başladı. City baskının başlangıcını geriye çekti. Orta sahanın ilk metrelerinden başlayarak Arsenal’i geri püskürttü. Arsenal, City baskısını aşamayınca topa daha fazla sahip olsa da şut ve şans yaratamadı.

60’tan 90’a kadar Arsenal’in sadece 1 şutu var. Topla oynamaları yükseldi ancak şut atamadılar. Bunun nedini ise City’nin çok etkili baskı futboluydu.

City yaptığı faullerin haritasına bakacak olursak faullerin neredeyse hepsi rakip yarı sahada oldu. City topu kaybettikten sonra karşı baskıyla kazanmadığında faule başvurup oyunu durduruyor. Taktik faul dediğimiz bu faul çeşidi City’nin kontra atak yeme olasılığını düşürüyor.

Maçın oyuncusu

Hiç kuşkusuz Sergio Agüero’ydu. Belki gollerinin hepsi çok kolay goller ancak genel olarak oyuna katkısı, diğer oyunculara alan açmasıyla Agüero bu ödülü hak etti.

Sonuç

Manchester City iç sahada bir büyük maç daha kazandı. Zirve takibini sürdürüyorlar. Performansları aslında çok yüksek değildi ancak rakibin kötü olmasıyla rahat bir oyunla kazandılar.

Arsenal yine büyük bir deplasman maçında hayal kırıklığı yarattı. Çok pasif kaldılar. Manchester City alt sıralardan bir takıma karşı oynar gibi oynadı. Arsenal Top 6 takımı kalitesinde bir oyun ortaya koyamadı. Bireysel performanslarda dibe vurmaya başladı. Emery için daha zor günler gelecek gibi gözüküyor.