Galatasaray, geçen sezon tam 4 takım ile yarışırken 21. şampiyonluğunu kazandığı Göztepe deplasmanından, 1-0’lık galibiyetle 3 altın puan elde etti.
Zorlu hava şartlarında, fazlasıyla ağırlaşmış, yer yer balçığa dönüşmüş zeminde futbol oynamak bir hayli güçtü iki takım adına da. Özellikle maça mutlak galibiyet için çıkmış Galatasaray adına zaten zorlu olan bu deplasmanın 2 kat güç hale gelmesine neden oldu bu şartlar. Gol, 72. dakikada Sinan Gümüş ile geldi ve Galatasary puanını 35’e yükselterek Başakşehir’in ardından 2. sıradaki yerini korudu.
Göztepe ise 22 puanla maç fazlasıyla 11.sırada kaldı.
Ortalama Pozisyonlar
Galatasaray, maça son zamanlarda iyice oturttuğu 433 ‘ün bir varyasyonu olan 4123 dizilişi ile çıktı yine. Oyuncuların ortalama pozisyon haritasından Galatasaray’ın sahaya yine çok iyi yayıldığını görebiliyoruz. Özellikle kanat beklerin oyun içerisindeki rolü gözüküyor. İlk 11’de Ankaragücü maçından farklı olarak Belhanda’nın yokluğunda Selçuk vardı. Selçuk, Ndiaye’nin yanında sağ iç orta saha pozisyonunda yer aldı. Yani, tekrar tekrar söyleyelim, Belhanda’nın da oynamadığı 10 numara pozisyonunda değil, 8 numara pozisyonunda. Selçuk harici tüm kadro Ankaragücü maçındakinin aynıydı. Tabii kadro istikrarı açısından bir hayli önemli bir durum bu. Malum, sakatlıklar ve cezalar nedeniyle kadro istikrarsızlığının bir hayli acısını çekti Galasaray sezonun ilk yarısında. Yedek kulübesi problemine ise maç analizinden sonra değineceğim.
Göztepe ise maça 4231 dizilişi ile başladı. Yeni transferler Agbenyenu ve Serdar Gürler kendilerine ilk 11’de yer buldular. Ligin ilk sezonuna çok iyi giren ve takımın en golcü ismi Yasin ise yedekte kaldı. Kanatlar Halil ve Serdar’dan oluştu. Bu ikilinin hızından istifade etmeye çalıştı Kemal Özdeş. Pozisyon haritasından Göztepe’nin biraz daha sağ kanada yoğunlaşmış olduğunu görüyoruz.
İlk yarı
Maçın analizini yaparken öncelikle zeminin ağırlığından bahsetmemiz gerekiyor. Zemin gerçekten futbol oynamaya müsait değildi. Stadlar neredeyse tamamen değişti, kapasiteler arttı, fakat bu zemin meselesini bir türlü çözemedik. Çok yağmur yağdı, yapacak bir şey yok demek sorunlardan kaçmak olur. Drenaj sistemi sınıfta kaldı stadın, maç ertelense herhalde kimse bir şey diyemezdi.
Dediğim gibi zemin nedeniyle top kontrolü ve pas imkanı zorlaştığından normalden farklı bir oyun izledik. İki takımın da pas yüzdesi normal olarak düştü. Ortasahalar henüz 20. dakikadan itibaren düşmeye başladı, topu bir o kalede bir bu kalede gördük. Fazlasıyla gol pozisyonu olması maçı seyri yüksek bir hale getirdi. Açıkçası ziyadesiyle ağır oyunlar izlediğimiz ligimizde bu maç biraz ilaç gibi geldi.
Galatasaray ilk yarıda özellikle Onyekuru’nun kanadından onun bireysel etkinliğiyle sıkça geldi. Sağ tarafta ise Feghouli’nin oyuna ısınması bir hayli zaman aldı Ancak zemine alıştıktan sonra Mariano ile birlikte çok etkili oldular, özellikle 2.yarı.
İlk dakikalarda Muslera’nın bireysel hataları oldu ancak 19’da Mariano’nun kendi kalesine attığı topda müthiş bir kurtarış yaparak golü önledi.
34.dakikada Sinan’ın sol kanada açılması ve içeride Feghouli’ye açtığı güzel orta ilk yarının en etkili pozisyonunu üretti Galatasaray adına, ancak Feghouli topa çok kötü vurdu.
Sinan bunu maç içerisinde sadece 1 kez yaptı. Bu tip aksiyonların sayısını arttırdığında ilerideki etkinliği de artacaktır. Sinan’ın topu ileride tutabiliyor olması ve arada kanatlara açılarak oyun genişliğini sağlaması gerekiyor. Özetle takımı ileri taşıyabileceği hamleleri eklemesi gerekiyor portfoyüne. Zaten hava toplarında çok etkisiz olması (bu maçta da girdiği 5 hava topundan hiç birini alamadı.) büyük sıkıntı, ancak en azından topu ileride tutabiliyor, kanatlara pas dağıtabiliyor olması gerekiyor.
Bir parantez de Marcao’ya açalım. Takımın en iyilerindendi. Kritik hamleleri, hava topundaki başarısı ve soğukkanlılığıyla gerçekten büyük kazanç oldu Ozan ve Serdar’ın kaybedildiği bu dönemde.
Göztepe ise, özellikle kornerler ve kanatlardan yaptığı ortalarda içeride karamboller oluştuğu pozisyonlarla çok etkili oldu. Kanatları çok etkili kullandı Göztepe maç boyu. Özellikle Serdar Gürler’in çok iyi bir maç çıkardığını söyleyelim.
Aşağıda Göztepe ataklarının ağırlık durumunu görebilirsiniz. Göztepe, sağ kanattan tam 41 kere gelmiş, bunda Serdar Gürler’in rolü büyük.
Ayrıca Serdar %75’lik pas yüzdesi ile takımının bu alandaki en iyi ismiydi.
İkinci yarı
Galatasaray ikinci yarıya 47.dakikada Onyekuru’nun kale önünde kaçırdığı pozisyonla başladı. Offside çalındı ancak Onyekuru golü atabilse muhtemelen VAR’da izlenip gol verilecekti. Bu pozisyon ile birlikte Feghouli ve Mariano’nun ikinci yarıdaki etkinliği başlamış oldu. Mariano ve Feghouli çok iyi anlaşıyorlar kanatta, geçen maç da görüntülü analiz etmiştim bu durumu. Özellikle onlara Belhanda’da katıldığında etkileri bir kat daha artıyor. Bu maç Selçuk fena değildi ancak Belhanda’nın etkinliği kadar olmuyor onun oradaki rolü.
Galatasaray’ın kanat etkinliğini göstermek adına hücum yönü haritasına bakalım. Bence Fatih Terim’in Nagatomo’nun yokluğunda sol beke Linnes’i koyması çok kritik bir hamle oldu. Böylelikle hem formda Linnes’i ilk 11’de kullanmaya devam etmiş oldu hem de sezonun ilk yarısında gördüğümüz Ömer Bayram’ın oynamasıyla bu kanadın teklemesine engel olmuş oldu.
Bir de sağ kanat-sol kanat dengesini pozisyon analizi ile destekleyelim;
Mariano’nun durduğu yeri görüyoruz, en ilerideki isim o. Selçuk burada topu Feghouli’ye vererek ileriye gidiyor, Feghouli-Mariano paslaşıyor ve bu kanatta oyunun sıkıştığını gören Mariano oyunun yönünü sol kanada çeviriyor pozisyonun devamında.
Bu sefer de Galatasaray’ın sol kanattaki üçlüsü ortaya çıkıyor. Linnes, Ndiaye ve Onyekuru’nun yardımı ile önündeki adamı geçerek ceza sahasına giriyor. Burada tartışmalı bir penaltı pozisyonu ile sonlandı atak.
Göztepe 56.dakikada yine bir kornerde etkili oldu ve penaltı kazandı. Ancak, Borges topu dışarı attı. Maçın bence kader anı oldu bu penaltının kaçması oldu.
60’dan itibaren ortasahaların tamamen düştüğünü gördük. Fatih Terim, Donk’u daha erken alarak takımın geri çekilmesine neden olmak istemedi gibi geldi bana.
Onyekuru’nun Feghouli’nin çok iyi pasıyla yakaladığı pozisyon golün habercisi oldu. Bu pozisyonda Onyekuru’nun zemine takılarak topa vuramayışı, zeminin skora da bire bir nasıl etkisi olduğunu gösterdi. Bu pasları eskiden Selçuk çok iyi atardı, tabi 2-3 sene önce.
Galatasaray’ın 72.dakikada Sinan ile bulduğu gol yine bir sağ kanat etkinliği ve Feghouli-Mariano anlaşmaıyla geldi. Golden önce Ndiaye’nin topu ortasahada kazanması, balçık zeminden iki kişinin arasından çıkıp topu sağ kanada atması golün hazırlayıcı hamlesi oldu.
Maçın devamında Göztepe iyi yüklendi ancak golü bir türlü bulamadılar. Uzatmalarda yine Feghouli ve Mariano’nun önderliğinde oyunun çizgiye yığılması, üst üste taç atışları ve faullerin bulunması kazanma hırsı ve şampiyon olma güdüsü adına çok değerliydi. Zira böyle kritik deplasmanlarda öne geçtikten sonra bunu koruyabilmek, soğunkanlı kalmak şampiyonluk alametlerinden bilinir.
Göztepe’nin kaçırdığı bir penaltı, direkten dönen iki topu, Galatasaray’ın özellikle Onyekuru ile kaçırdığı goller maçın heyecanının hiç düşmemesini sağladı.
Göztepe’de Halil’in yerine Yasin daha erken girmiş olsa onlar adına maç farklı seyredebilirdi bana göre. Halil 60-65 sonrası oyundan iyice düştü. Oysa Kemal Özdeş onu 83 dakika sahada tuttu. Yasin’i ise 71’de Serdar’ın yerine oyuna aldı. Yasin’in bir topunun direkten döndüğünü ekleyeyim.
Fizik kondisyon etkisi
Maçın Galatasaray adına en pozitif çıkarımı takımın fizik gücü olarak ayakta kalabilmesi oldu. Bu ağır zemine rağmen bunu başarmak çok önemliydi. Feghouli ve Sinan bile son dakikalar hariç fizik olarak gayet iyilerdi ki bu ikili sezonun ilk yarısında son 30 dakikayı çıkartamaz hale geliyorlardı. Sezon arası flaş transfer Alberto Bartali ‘nin fotoğrafını şuraya bir koyalım.
Şimdi Instat verileriyle topla oynama ve şut sayılarına yakından bakıp son sözümüze gelelim;
Topla oynama ve şut sayıları
Galatasaray’ın %52 ‘ye %48 ile topa daha fazla sahip olduğunu görüyoruz. Rakip ceza sahasına Göztepe 17 kez, Galatasaray ise 13 kez girdi
Göztepe’nin daha fazla şut attığını ancak Galatasaray’ın şutlarda daha çok isabet sağlayıp tehlikeli olduğunu görüyoruz. Göztepe’nin attığı 12 şuttan 2’si, Galatasaray’ın 9 şutundan 6’sı isabetli olmuş. Şut mesafelerinde ise Göztepe’nin daha çok kaleye yaklaşmış olduğu gözüküyor, 14.9 m ‘ye karşın 18 m.
Geçen hafta 6-0 kazandığı Ankaragücü maçında hiç korner kazanmamış olmasına değinmiştik Galatasary’ın. Bu maç da sadece 3 korner kazandı, buna karşın Göztepe’nin tam 13 korner kullandığını görüyoruz. Bu kornerlerden birinde penaltı buldu Göztepe ancak değerlendiremedi.
Yedek kulübesi problemi
Galatasaray’ın yedeklerini maç sonu Fatih Terim’e de sordular. Sıkıntı büyük; iki sol bek, iki stoper, Donk ve Muğdat vardı yedekte sadece. Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında devam etmesi için kadrosunu acilen genişletmesi gerekiyor.
Son söz
Galatasaray, şampiyonluk yarışında aldığı bu çok kritik galibiyetle ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Eksiklere, transfer çalkantılarına, yönetim ile teknik heyet arasındaki problemlere rağmen bu konsantrasyon ile devam edebilmek Fatih Terim etkisinden başka bir şeyle açıklanamaz gibi geliyor bana. Özellikle İtalyan kondisyonerle birlikte takımın fizik gücü için hayati bir hamle yapılmış gibi gözüküyor. Eğer ki hücum departmanında aranan kan bulunursa Galatasaray yakaladığı bu pozitif havayı sürdürecektir.
Göztepe ise bu maçta çok pozitif etki bıraktı herkeste. Kemal Özdeş zaten sezon başında Kasımpaşa’da ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu bize göstermişti. Oyun disiplinini korumaları, kanat etkinlikleri, çok gol pozisyonuna girmeleri bu maçta onlar adına artılardan. Maç iki tarafa da gitti geldi, Göztepe’den ben ileriki maçlarda daha iyi skorlar bekliyorum açıkçası.