Fenerbahçe, ligin 16. haftasında kendi evinde Erzurumspor’u konuk etti. Ersun Yanal’ın takımın başında çıktığı bu ilk karşılaşmada iki takım da sahadan birer puan ile ayrıldı.
Ortalama pozisyonlar
Oyuncuların ortalama pozisyonlarına baktığımızda Fenerbahçe stoperlerinin alıştığımız şekilde, oldukça geride topla buluştuklarını görüyoruz. Özellikle ilk 30 dakikadaki baskılı oyunun da neticesi olarak iki bek ortalama olarak rakip sahada topla buluştular.
Bu karşılasmayı bir cok futbolseverin düşüneceği gibi ikiye ayırmak gerek; ilk 30 dakika ve sonrası.
İlk 30 dakika
Fenerbahçe maça oldukça iştahlı, hareketli, baskılı başladı. Oyunu tamamen rakip yarı sahada oynamaya gayret ettiler, bunda da çoğunlukla başarılı oldular ve ilk yarım saatte 2-0’lık skoru buldular. Özellikle ilk golde dikkatimi çeken bir durum oldu. Yazılarımda çokça değinmeye çalıştığım gibi, Fenerbahçe kale vuruşlarını çok büyük bir yüzde ile uzun oynuyor. Bunun bir oyun planı olabileceği düşünülebilse de esas problemin oyunu yerden başlatacak oyuncu profillerideki sıkıntı olduğunu düşünüyorum. İlk golün hemen öncesinde Harun’un topu yerden, ayağa başlatması ilgimi cekti, bir de üzerine gol geldi.
Slimani maç boyunca çokça 2. bölgeye gelip top aldı. Aslında bu cok alışık olmadığımız bir durum değil, ancak bu karşılaşmada benim açımdan farklı olan durum, Ayew, Slimani’nin 3. bölgede boşalttığı alanlara sürekli olarak koşular yaptı, bunları da genellikle etkıli bir biçimde yaptı.
Yine 25. dakikada benzer bir pozisyon daha oldu. Slimani geri gelip sol kanatta 2V1 yaptı. Ayew’in göbeğe doğru 3. bölgeye koşuşunu gördük. Ersun Yanal, Ayew’e farklı görevler verebilir.
Fenerbahçe topa sahip olarak oyuna başladı demiştim, zaten ilk 30 dakika topa sahip olma oranlarına bakıldığında %75’lerde bir oran görüyoruz. Ancak düşerek ilerleyen bir oran var, ikinci yarıda bu durum tam olarak tersine döndü. Fenerbahçe bulduğu toplam 14 şutta 5 isabet sağladı. Ancak ikinci yarıdaki 8 şuttan sadece 1’i isabetli oldu. Ortalama şut mesafelerine bakarsak Fenerbahçe’nin 14.7 gibi oldukça yakın, iyi bir ortalama tutturduğu söylenebilir, Erzurumspor’da bu rakam 21.8 metre.
Ayrıca ilk yarıda 421 pas yapıp %90 isabet sağlayan Fenerbahçe, ikinci yarida sadece 191 pas yaptı ve %79 gibi düşük sayilabilecek bir yüzde ile yaptı. Erzurumspor ise ilk yarıda 194 pas yaparken %80 başarı sağladı. Ikinci yarıda ise 293 pas yaptı, %87 isabet sağladı.
Neden böyle oldu?
Ben nedenin, sıkça yazıldığı gibi fiziksel olmaktan çok, mental olduğunu düşünüyorum. Bunu da izah etmeye çalışayım; Fenerbahçe, aldığı kötu sonuçlar, hoca değişiklikleri gibi nedenlerden dolayı çok kırılgan bir yapıda. Cok istekli başladığı maçta skoru da bulup bu sezon icin istenilen farkı ortaya koydular. Ancak iki farklı galibiyet takımı skoru korumaya itmiş olabilir.
Dakika 42; Fenerbahçe’nin hücüm etkinliğinin azaldığı dakikalar, ancak 2. bölgede hem Topal hem de Elif elleriyle doğru baskı yapmak için iletişimdeler. Fenerbahçe, fiziken düşmekten çok anlayış olarak iki farkı bulduktan sonra topu daha çok rakibe bırakmış olabilir. Ayrıca fiziki kısımda da eksiklikler olabilir, teknik ekibin elinde tüm veriler bulunuyor, lig arasında mutlaka durum değerlendirilecektir.
Ikinci yarı
Maçı uzun bir süreye yayarak, durdurup tekrar oynatarak izledim. Ozellikle ikili mucadelelerde fiziki ciddi bir zayıflığın olduğunu düşünmüyorum. Bizlere bunu hissettiren durum, takımın topsuz oyunda saha içi dağılımı, pozisyonu, konumlanması. Cünkü rakamlar zaten ikili mücadelelerde 2. yarıda düşüş değil artış olduğunu gösteriyor. Ilk yarıda ise baskılı oyuna rağmen ikili mücadele kazanma oranlarında Erzurumspor’un gerisinde olduğu görülüyor.
Kırılgan dedim, bu kırılganlık da ikinci yarının başında atılan ikinci şutta kendini gösterdi. Ilk yarıda bulunan 2 gol sonrasındaki skoru koruma iç güdüsü yerini endişeye bıraktı.
Ikinci yarı başlar başlamaz Erzurumspor’un etkili bir şutu Harun’da kaldı. Hemen sonrasında Fenerbahçe, 3. bölgede yaptığı bir pas hatasıyla geri dönmek zorunda kalıyor. Top kaybı yapıldığında durum 9V7.
Erzurumspor gol vurusunu yaparken ise 4V4. Ersun Yanal bu geçiş oyunlarına apayrı bir önem verecektır. Elindeki malzemeyle ne kadar ilerleme kaydedebilecek, göreceğiz. Ancak benim beklentim takımın şu anki halinden daha yukarısı doğrusu.
Fenerbahçe ilk golü yedikten sonra aslında baskılı oyununu her zaman rakip 1. bölgesinde olmasa da sürdürmeye çalıştı. Ayew, 49. dakikada arkadaşlarının öne çıkmaları için el işareti yapıyor.
Erzurumspor ilk yarıda hiç şut atamadı. Ikinci yarıda ise toplam 6 şutları var kaleye. 46. dakikada denedikleri isabetli şutları ve sonrasında da ilk gol geldi zaten. Bunların dışında 2. goldeki vuruş var, diğer 2 vuruş ceza sahası dışından isabetsiz ve son bir vuruş da yine ceza sahası dışından bloklandı. Fenerbahçe’nin bu maçı 2-2 bitirmesini gercekten kırılganlığı ile açıklayabiliyorum kendimce ancak.
Cünkü ikinci yarıda topu Erzurumspor’a vermiş olsa da kalesinde ciddi iki tehlike yaşadı, ikisi de gol oldu. Buna karsın Fenerbahçe iyi birkaç hücüm geçişi yaparak etkili olmaya çalıştı.
Dakika 52; Valbuena, Slimani ile al-ver yapıyor.
Slimani topu verip koşusunu çok doğru yapıyor ancak bir kere daha ondan beklenen gol vuruşunu yapmaktan uzak.
Dakika 61; Erzurumspor’a 1. bölgelerinde 7V7 baskı yapılıyor. Uzun vurulan top Elif’te kalıyor. Elif’in koşusu “fiziken bitik” bir görünümde değil, son derece yüksek tempolu.
Rakibi dengesiz yakalıyor Fenerbahçe, Elif ceza sahasının içinden kötü vuruyor.
Dakika 73; Fenerbahçe 10V7 kendi sahasından hücum ediyor.
13 saniye sonrasında rakip ceza sahası içinde 5V4 yakalıyor Fenerbahçe. Pas doğru noktaya olmuyor, top kaybı yaşanıyor.
Dakika 75; rakip 1. bölgesinde yine baskı sonuç veriyor.
Dakika 79, orta sahada baskı sonuç veriyor ve rakibi 5V2 yakalıyor Fenerbahçe. Ancak yine pas kalitesi, topla buluşma becerisi gibi temel noktalarda sıkıntı yasanıyor ve Elif’ten kötü bir vuruş geliyor.
Dakika 82, artık maçın sonlarına yaklaşılıyor, Benzia ile Slimani’den çok iyi 2V1’ler ile ceza sahasına giriliyor ancak yine istenilen vuruş gelmiyor. Doğrusu Benzia transferi yapıldıgında Slimani ile cok iyi bir uyum sağlayacakları konusunda çok ümitliydim. Henüz bu uyumdan bahsetmek mümkün değil elbet.
Sonuç
Fenerbahçe’nin çok fazla `iyi` yapamadığı şey var. Ancak bu karşılaşmada skorun 2-2’ye gelmesi takım reaksiyon vermemiş izlenimi yaratmamalı. Rakibi zayıf da olsa maçın genelinde pozisyon vermedi, buna karşılık topu rakibe verdiği 2. yarıda bile basit tercih ve vuruş hatalarından atamadığı gol pozisyonları var.
Fenerbahçe, Ersun Yanal’ın başında olduğu ilk sınavına çıktı. Tabiki birkaç günlük çalışma ile çok şey beklenmese de ben özellikle maçı tekrar izlediğimde takımın önceden yapmadığı baskıları zaman zaman yapmaya çalıştığını gördüm. Bunu, oyunun geneline bu oyuncu profili ile ne kadar yayabilecek, göreceğiz.