Premier Lig’de derbiler haftasında Anfield Road’da Everton’ı ağırlayan Liverpool sahadan 3 puanla ayrıldı. Golsüz bitmek üzere olan maç, Virgil Van Dijk’in gelişine şutundan sonra gelen sürpriz golle Liverpool galibiyetiyle sonuçlandı.
Hafta içinde PSG’ye 2-1 mağlup olan ve oyun olarak da sürklase olan Liverpool, Merseyside derbisinde Everton karşısında da oyun olarak geriye düşmesine karşın son saniyedeki mucizevi golle City takibine kayıpsız devam etti.
Ortalama pozisyonlar
Bu sezona antrenör değişikliği ve devamında oyun değişikliğiyle başlayıp ivme kazanan Everton, Liverpool deplasmanına öncelikle açık alan bırakmadan hatları kapatan dikkatli bir savunma ve disiplinli bir saha yayılımıyla başladı. Daha önceki maç yazılarında da çokça değindiğim üzere, ortalama pozisyonlarda maç boyu belirli bir çember düzeni sağlayan takımlar amaçları doğrultusunda savunma ya da hücumda oldukça iyi performans ortaya koyuyor. Futbol sahası her şeyden önce geometrik bir şekil olduğundan saha parselasyonu ve alan paylaşımını disiplinli şekilde ve sürdürülebilir biçimde gerçekleştiren takımlar oyun anlamında üstünlüğü ele geçiriyor. Everton da maça başarılı bir savunma uygulamasıyla başlayıp Liverpool’u uzun toplara, savunma arkası koşulara mecbur bırakıp devamında hücum üstünlüğünü de kademe kademe ele geçirdi. Rondo pas antrenmanına benzettiğim bu ortalama pozisyonu maç geneline yaymayı başaran Everton sahadan puansız ayrılsa da oyun anlamında ümitvar bir performans sergiledi.
Liverpool ise bu sezon başından itibaren pürüz yaşamadan geçiş yapmaya çalıştığı topa sahip olma ağırlıklı oyununda bu maç hücum anlamında sıkıntılar yaşadı. Ortalama pozisyonlardan görüldüğü üzere maça Salah’ın ileri uçta Firmino’nun on numara pozisyonunda başladığı maçlarda net gol pozisyonları yakalansa da netice sağlanamadı. Mane’nin sol içte özellikle sol iç koridor üzerinde sergilediği verimli ve etkileyici oyuna rağmen Liverpool aslında anlık parlamalar dışında maç başı haricinde oyunu elinde tutamadı.
Oyun üstünlüğü
Liverpool’un özellikle maç başında Everton savunmasını aşmak için uzun toplar kullandığını ve savunma arkası koşularla sonuç aradığını söylemiştim. Anahtar paslar da grafik olarak Liverpool’un bu zorunlu tercihini yansıtıyor. Kaldı ki Liverpool ile Everton’ın ortalama pas uzunluğu da neredeyse aynı. Liverpool pasları 20 metre iken Everton’ın ortalama pas boyu 20.4 metre. Farklı oyun anlayışlarını benimseyen iki takım arasındaki pas uzunluğunun daha fazla olması gerekirdi. Ancak Liverpool’un topa sahip olma oyununa geçişiyle birlikte Everton gibi disiplinli savunma yapan takımların hatlarını kapaması karşısında Liverpool sürpriz uzun toplarla savunmayı delmeye çalışıyor. Fakat bu maçta Salah ve Firmino bu konuda muvaffak olamadı. Mane ise başarılı performansına rağmen kaleye inmekte ve arkadaşlarını kaleciyle karşı karşıya bırakmakta zorlandı. Liverpool hücumcuları rakip kale sahasında olumlu ve etkiki aksiyonlarda bulunamadı.
Buna karşılık Everton da savunmadaki başarısını hücumda yakalayamadı. Oyunu ele geçirip Liverpool’u afallattığı anlarda dahi hücumda çok büyük tehlikeler yaratmaktan uzaktı. İstatistikler, yaratılan tehditler ve hücum rakamları da oyunu neticelendirme ve golü bulma noktasında bu tezat durumu doğruluyor. Liverpool’un tüm bu anlattıklarıma rağmen 8 net gol pozisyonu var. Everton’ın ise yalnızca 2.
Topa sahip olma
Topa sahip olmada %56’lık bir ortalama yakalayan Liverpool bu senenin ortalamasını yakalayamasa da Everton da hızlı hücumları tercih eden kontraatak ağırlıklı oyununa rağmen Liverpool karşısında topa sahip olmayı başardı. Everton her ne kadar kontraataklardan golü arasa da ilk yarının sonu ve ikinci yarının genelinde topa sahip olarak oyunu yönlendirebildi. Bu da Liverpool’un dengesini bozdu. Salah ve Firmino’nun da bekleneni veremeyerek Klopp tarafından oyundan alındığı maçta Liverpool birçok kez diziliş değiştirip en sonunda 4-3-3’le golü aradı. Ancak gol son dakikadaki duran topta olmaz denen bir anda hiç beklenmedik şekilde geldi. Liverpool’a galibiyeti oyun değil, maça tutunması ve son ana kadar kovalayabilme arzusu getirdi.
Son söz
Liverpool oyunu kazanamadığı bir maçı kazanmayı başararak şampiyonluk yolunda önemli bir adım atmış olabilir. Bu galibiyet ve o gol, kazandırdığı 3 puan kadar gelecek haftalara ve şampiyonluk yarışına yansıyacak psikolojik bir avantaj da sağladı. Everton ise oyununda gittiği değişim karşısında iyi bir resim vermeye ve ivmesini sürdürmeye devam edeceğe benziyor. PSG gibi Liverpool’u nasıl kilitleyeceğini ve oyun üstünlüğünü nasıl ele geçirebileceğini biliyor ve sahada uyguluyor oluşu ilerisi için onlar adına büyük umut veriyor.