Maurizio Sarri’nin sırları: “Başka dünyadan gelmiş bir öğretmen”

Maurizio Sarri ile yakın mesai yapmış dört kişi, Sarri’yi bu denli özel yapanın ne olduğunu the Guardian’a anlattı. Biz de sizin için çevirdik.

Maurizio Sarri’nin sırları

Sarri yönetimindeki Empoli’de üç yıl forma giyen ve 50 gole imza atan, Middlesbrough’da da forma giymiş Massimo Maccarone, Sarri için şunları söylüyor:

“Sarri’ye çok şey borçluyum. Empoli’ye imza attığımda şevki kırılmış bir oyuncuydum ama o bana yeniden futbol oynama arzusu aşıladı. Maurizio’yla çalışmaya başladığım andan itibaren sahaya çıkıp oynamak için pazar gününü iple çekiyordum. Size şu kadarını söyleyeyim, Sarri’yle çalıştığınızda sanki başka bir gezegende gibi hissediyorsunuz. Ross Barkley’nin neden daha şimdiden, ondan ne kadar çok şey öğrendiğini söylediğini anlayabiliyorum.

Neden söyleyeyim; çünkü Maurizio size yeteneklerinize inanmanız için nasıl güven vereceğini biliyor. Bununla da kalmıyor; bu yolda her adımda sizin yanınızda, nasıl gittiğinizi kontrol ediyor, neyi doğru ve neyi yanlış yaptığınızı size söylüyor. Antrenmanların istikrarlılığı ve kalitesi fevkalade ve oyuncular ona saygı duyuyor.

Maurizio her zaman sakindir. Ama eğer onun futbol fikirlerini takip etmez, kendi bildiğinizi yapmaya başlarsanız bu onu rahatsız eder. Maç boyunca her şeyi içinde tutar, bir iki kere bağırır belki, ama sonra salı antrenman başladığında tekrar her şeyi anlatmak için yarım saat harcar. O bir öğretmen.”

2012’de Empoli başkanı Fabrizio Corsi, Sarri’yi göreve getirdi. Sarri ikinci sezonunda Empoli’yi Serie A’ya çıkardı ve bir sene sonra Napoli’nin başına geçmek için Empoli’den ayrıldı. Corsi, onun için şunları söylüyor:

“Bir gün sportif direktörüm Marcello Carli gelip şöyle dedi: ‘Şu adamla bir konuş, iki dakika sonra büyülenmiş olacaksın.’ O adam Maurizio’ydu. Gerçekten daha o an büyü gibiydi, yüz yüze bir görüşmede tutkuyu ve enerjiyi görmüştüm.

Her gün antrenmanları takip ettim ve size söyleyeceğim tek şey var: Maurizio sihir yapabilecek yetide. Her antrenmanda futbol bilgisini, fikirlerini her bir oyuncuya işliyor. Rakip kim olursa olsun hücum futbolu oynama tercihinin her daim arkasında.

Empoli’de antrenman sahasının arkasında küçük bir odamız vardı, orası onun evi gibi olmuştu. Mesaisi dışında bile vaktini o odada rakipleri çalışarak geçirirdi. Sarri günde 60 sigara içmesine rağmen asla yorulmaz.

Bazen soyunma odalarında bile içtiği olurdu. Oyuncular gülerdi ve sonunda sigara içenler Sarri’den izni kapıp onunla birlikte malzeme odasına gidip bir sigara yakmışlardı. ‘Maurizio, bir sporcu için sigara içmek olumlu bir şey değil,’ derdim ona. O da bana ‘Önemli olan antrenmanda bana %105’ini vermen,’ derdi. Deli bir dahiydi.

Napoli’ye gittiğinde kendime şunu sormuştum; ‘Maurizio bu fikirleriyle şampiyonları ikna edebilir mi?’ Ama bir iki mesaj gönderdikten sonra iki gün içinde Gonzalo Higuain’le kuvvetli bir bağ kurduğunu fark ettim ve başaracağını anladım.”

Sarri’nin çalıştırdığı takımlarda oynamış orta saha oyuncusu Daniele Croce;

“Sarri’nin çok fazla batıl inancı vardır. Mesela otoparkta hep aynı yere park eder. Bir keresinde bir takım arkadaşım antrenmana Sarri’den önce geldi ve şaka olsun diye onun yerine park etti. Hocanın tepkisi inanılmazdı; çocuk arabasını çekene kadar arabayı sürükledi. Sonrasında buna çok güldüler ama bu olay Sarri’nin nasıl biri olduğunu ne kadar sıkı bir adam olduğunu gösteriyor.

Ama oyuncular Sarri’yi sever çünkü o çalışmayı kendisi için bir eğlence haline getiriyor Diğer bir büyük sırrı da oyuncuların aklına girebilmesi. Sizden sanki maçtaymışsınız gibi antrenman yapmanızı ister. Deli gibi; her detayın üzerinde dikkatle duruluyor ve antrenmanda her şeyini vermeyenler kaybolup gidiyor.

Sarri oyuncularını her şeyi başarabileceklerine inandırıyor. Empoli’deyken ne zaman Juventus ya da Milan gibi bir büyük takıma karşı önemli bir maçımız olsa Sarri oyuncularla bir saat süren konuşmalar yapardı. Asla defansif oynamamız ya da olabilecek en az hasarla sahadan ayrılmamız yönünde tek bir kelime dahi söylemedi. Hatta şöyle derdi; ‘Bu sahada bile, çıkıp kazanmak için oynayacak çılgın bir oyuncu grubu istiyorum. Normalde olduğunuzdan daha fazla hırslı, daha da kibirli olmalısınız.’

Sorrento’da 2011-12 sezonunda Sarri yönetiminde sağ bek olarak oynayan Ronaldo Vanin de şunları anlatıyor;

“Maurizio yalnızca kazanmak istemezdi, dahasını isterdi. Bize her zaman oyunu bizim yönlendirmemiz gerektiğini söylerdi. Bir gün oldukça zorlu bir deplasmandaydık ve müthiş oynamıştık. Maçtan sonra otobüsteydik, hepimiz havalardaydık. 5 dakika bekledik, 10 dakika 20 dakika bekledik Sarri hala yok. Yarım saat sonra geldi, özür diledi ve DVD’yi beklediğini söyledi. Maç DVD’sini almıştı böylece dönüş yolunda onu izleyebilecekti. Notlar almak ve hataları düzeltmek istiyordu. Dört saatlik yol boyunca bilgisayarının başındaydı. İnanılır gibi değil.

Sarri mükemmelliyetçi biri, ama iyi anlamda. Bir pası 10cm’le ıskala, seni geliştirmek için yollar arar. Onun aklındaki takım ne yapması gerektiğini ezberlemiş olmalıydı. Her antrenmanda bir yandan eğlenirken sürekli aynı senaryo üzerinden geçerdiniz. Antrenmanların asla çok uzun olmaması gerektiğini düşünürdü, top her zaman ayağınızda olmalıydı ve savunma çizgisi kusursuz olmalıydı. Saha dışında harikulade biri; sahada ise alabildiğine talepkar.”

Bu yazı the Guardian’dan çevirilmiştir, Fabrizio Romano’ya aittir. Orijinali için: The secrets of Maurizio Sarri