Fenerbahçe ile Beşiktaş Spor Toto Süper Lig’in 6. Haftasında karşı karşıya geldi. Fenerbahçe zirve ile puan farkını düşüremedi ancak ligde Beşiktaş’a karşı yenilmeme serisi 15 maça yükseldi. Beşiktaş’ın bu sezon ligde oynadığı 5 maçta da kalesini gole kapatamadığını görmüştük ve bu seri Kadıköy’de de devam etti.
Karşılaşmayı InStat verileri ile inceleyeceğiz.
Ortalama topla buluşma noktaları
Özellikle maçın ilk bölümünde Hasan Ali Kaldırım’ın sol kanattan etkili savunma arkası bindirmelerini gördük. Ancak takım içinde haberleşme eksikliği ve anlaşmazlıklar Fenerbahçe’nin bu bölgeyi kullanmasında, pozisyonlar yakalamasında engel oldu. Ardından Beşiktaş bu bölümü daha doğru şekilde kapattı. Geçtiğimiz haftalara baktığımızda oyunu sağ bölgeye yıkan ve sürekli buradan hücum eden Fenerbahçe görmekteydik, dün ise Hasan Ali’nin etkili performansı ile oyun daha dengeli yayıldı.
Beşiktaş’ta ise takım geniş alanda yayılarak savunma arkası uzun topları daha çok kullandı. Lens’i savunma arkasına kaçırma isteği yalnızca 1 kez gerçekleşse de pek çok kez denendi.
Topla oynama oranları
İlk yarıda takımların kontrollü ve dikkatli oyun oynadığını gördük. Bu oyun, topla oynama oranlarına da yansıdı.
Atak yönleri
Fenerbahçe’nin atak organizasyonlarında genel bir denge görüyoruz. Beşiktaş maçına kadar genellikle sağ bölgeden Ayew’i kullanarak hücum etmeye çalışan takım bu kez oradan başarılı bir girişim gerçekleştiremedi. Son oynanan Konyaspor deplasmanında hücumların çok büyük kısmı Ayew’in bölgesinden gelmişti ve girişimlerin çok az yapıldığı son bölgede bek pozisyonunda İsmail Köybaşı forma giymişti. Beşiktaş karşısında Hasan Ali mümkün oldukça hücuma katıldı ve olumlu katkı verdi. Bu da üretkenliği arttırmış oldu.
Beşiktaş’ın hücumları ise beklendiği gibi sürekli hücum bindirmesi yapıp atağa katılan Caner ve topu ayağında tutmayı, kullanmayı seven Quaresma’nın olduğu kanattan gerçekleştirildi.
Paslar
Geçtiğimiz haftalarda ileriye verilmeyen, geriye dönük pasların sayısının Fenerbahçe’de 80 civarlarında olduğunu görüyorduk ancak Beşiktaş karşısında bu sayı 109’a kadar yükseldi. Bunun nedeni çok doğru şekilde alan ve bölgelerin kapatılmasıydı. Olabildiğince alan ve adam savunmasını doğru şekilde yapmak ve tehlikeli pozisyon vermemek, Beşiktaş’ın ilk önceliği oldu.
Fenerbahçe’de geçtiğimiz hafta 12 ortada isabet sağlanamaması dikkat çekmişti, bu hafta ise 10 ortanın 4’ü hedefi buldu ve gol de bu ortalardan biri ile geldi. Slimani’nin yanında Ayew’in içeriye kat ederek yaptığı vuruşlar takıma önemli hücum katkısı ve çeşitliliği yaratmakta.
Beşiktaş’ta ise doğal santrforsuzluktan dolayı açılan ortalara kafa vurabilecek bitirici bir santrfor eksikliği yoğun şekilde hissediliyor. Aboubakar veya Cenk Tosun bu maçta forma giymiş olsa, Caner ve Gökhan gibi hücum bindirmelerini de seven kaliteli beklerden adrese teslim ortalar görebilirdik ve 14 ortada 2 isabetten fazlası olabilirdi.
Hücum aksiyonları
Fenerbahçe’de hücumda Hasan Ali Kaldırım 60 aksiyon içerisinde yer aldı ve 57 başarı ile ulaşılması çok güç istatistiğe imza attı. %95 ile takımının bu konuda en iyisi oldu. En kötü istatistik ise sonradan oyuna giren Valbuena tarafından geldi. Oyuna dahil olup yüksek enerji katması beklenen, diri olarak sahada yer alan oyuncunun bu kadar olumsuz performans vermesi beklenmiyordu. Oyuna dahil olduktan sonra savunmaya yardıma çok az gelen oyuncunun bu zaafından Beşiktaş yararlandı ve Gökhan Gönül’ün sürekli ileri çıkmasında etken oldu.
Paslar
Hasan Ali Kaldırım bu istatistikte de takımının en yüksek isabet oranını yakalayan ismi oldu. Tüm bunların yanında 7/8 ile %88 ikili mücadele kazanma oranına sahipti ve takımının en çok şut çeken ismi oldu, hepsi isabetli ve tehlikeli şutlar oldu.
Ayrıca Benzia’nın takım içerisinde en çok ileriye dönük pas atan oyuncu olduğunu belirtmek gerek. Bunun yanında oyunu çözebilecek anahtar pasları da en çok atan oyuncu oldu. 3 kez anahtar pas denedi 2 isabet sağladı. Bunları zaman geçtikçe daha da arttıracaktır.
Pas bağlantıları
Fenerbahçe’nin bu sezon sıkça yaşamış olduğu, üretkenliğini zayıflatan, en çok paslaşmanın savunma arasında gerçekleştiği bir maç daha oldu. 4 hafta boyunca süren alışkanlık geçen hafta Konyaspor deplasmanında ilk kez yaşanmamış ve hücum oyuncuları arasında en çok paslaşma gerçekleşmişti ancak bu maçta eskisi gibi istenmeyen duruma geri dönüldü. En çok paslaşma yaşanan ilk 3 paslaşmanın 2’sinin rakip yarı alanda gerçekleşmesi tek olumlu nokta gözüküyor.
Şutlar
İlk yarıda isabetli ve isabetsiz 8 şut çekilirken ikinci yarıda şut sayısı yalnızca 4’dü. 12 şutun 4’ünün beklenmeyen isim Hasan Ali Kaldırım’dan gelmesi, takımın hücum anlamında çok yol kat etmesi konusunda önemli işaret. Şut çeşitliliğinin takıma yayılması güzel ancak hücum oyuncularının şut çekip bunun haricinde diğer isimlerinde şut çekmesi istenir. Benzia’nın yaratıcı oyunu haricinde rakip kaleyi düşünmesi ve şutlar çekmesi de gerekmekte. Skor yükünü sadece Slimani ve Ayew’e yükleme isteği uzun maratonda başarısızlık getirir.
Savunma hataları
Savunmaya geriye dönüşlerde yaşanan sıkıntılar sürüyor. Çok adam ile ileride kalındığında, savunmada ciddi tehlikeli gol pozisyonları veriliyor. Bu atakta 15 saniye boyunca Gökhan Gönül kapatılamadı. Doğru pas tercihleri gerçekleşseydi Beşiktaş’ın gol bulma şansı oldukça yüksekti.
Gökhan Gönül’ün özellikle Valbuena’nın oyuna girmesi sonrası rahat bir şekilde savunma arkasına koşular yapması, bindirmeler yapması Beşiktaş’a önemli şanslar yarattı.
Sonuç
Benzia’nın takıma alıştığını ve uyum sürecini yavaş yavaş atlattığını görüyoruz. Orta sahada hücumları yönetmesi ve oyunu çözen anahtar pasları atmasıyla birlikte daha fazla sorumluluk alarak skor katkısı da yapmaya başlayacaktır. Şut girişimlerini de arttırmalı.
Pasların çoğunlukla rakip yarı alanda yapılması oyun içi üretkenlik için çok değerli. Israrla geride yapılan, bir sonuç getirmeyen paslardan vazgeçilmeli.
Özellikle Valbuena’nın oyuna girmesi sonrası Gökhan Gönül, Şenol Güneş’in direktifi ile ısrarla her atakta hücuma çıkmaya çalıştı. Valbuena’nın performansı geçtiğimiz sezonun gerisinde. Oyuna sonradan diri olarak girmesine rağmen bazı pozisyonlarda oyundakilerden daha yorgun ve yavaş gözüktü. Her oyuncunun bu uzun yarışta katkı vermesi başarı için oldukça değerli.
Konuk Yazar: Semih Durası