Spor Toto Süper Lig’in üçüncü haftasında son şampiyon Galatasaray, Türk Telekom Arena’da Aytemiz Alanyaspor’u ağırladı. İlk iki maçını kazanarak sahaya çıkan Galatasaray, ligin puansız ekibi Alanyaspor’u da Arena’dan eli boş yolladı. 6-0’lık sükseli bir galibiyet alan Galatasaray’da yıldızlaşan isimse eski Alanyasporlu Emre Akbaba oldu.
Son olarak başlamadan önce yazının ilk 45 dakika odaklı olacağını belirtmek isterim. Zira Galatasaray ikinci yarı başlar başlamaz skoru 2-0 yaptı ve ardından golün de verdiği iştahla önde basıp üst üste iki gol daha buldu ve maçı kopardı. Alanyaspor ise bu periyotta iyice oyundan düştü ve bu bölümden sonra sarı-kırmızılılar tabir-i caizse istedikleri gibi at koşturdular. Tabii ki Galatasaray’ın skoru aldıktan sonraki oyun iştahını takdir etmek lazım ancak yine de maçın bu bölümünü uzun uzun değerlendirip çıkarımlar yapmanın çok sağlıklı olmayacağı görüşündeyim. Kaldı ki Galatasaray’ın asıl sorunu kapanan rakiplere karşı pozisyona girmek ve dolayısıyla 0-0 giden maçlarda kilidi açmak. Bu maçta da farklı skora rağmen ilk golü atana kadar hücumda oldukça zorlandılar.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileriyle inceleyeceğiz.
ORTALAMA POZİSYONLAR
Galatasaray maça yine alışık olduğumuz oyun anlayışıyla çıktı. Savunmada 4-1-4-1 şeklinde dizilip, hücumda Fernando’yu stoperlere yaklaştırarak beklerini hücuma kattılar. Kanat oyuncularını merkeze yaklaştıran Galatasaray, bu sayede oluşan boşluklara beklerini soktu ve ceza sahası çevresini kalabalık tutarak kanatlardan gelmek istedi.
Grafikte de görüldüğü gibi Galatasaray hücumlarının 59’unu kanatlardan yapmış (%75).
Kapanan savunmalara karşı kanat organizasyonlarıyla gelmek iyi bir yöntem olabilir ancak Rodrigues’in yokluğunda Galatasaray’ın kanat hücumlarında zorluk yaşadığı aşikâr. Atılan altı gole rağmen ilk yarıda pozisyona dahi girmekte zorlanan bir Galatasaray görmemizin sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Rodrigues sadece içe kat etmeleriyle değil, son çizgiye inerek içeri çevirdiği toplarla da Galatasaray hücumlarına farklı bir boyut katıyordu.
Onun yokluğunda sol kanatta oynayan Onyekuru’ysa her ne kadar gole daha yakın bir isim olsa da sürekli golü düşünmesi ve forveti çiftlemesi sebebiyle oyun içinde kayboldu. İçeride oynama isteği sayesinde zaman zaman bekini de kendisiyle getirip alan açsada, pas oyununun içinde bu kadar az bulunması Galatasaray hücumlarına sekte vurdu. Bu sebepten ötürü Alanya karşısında da sol kanattan gelişen ataklarda Nagatomo daha etkin bir rol üstlenmek zorunda kaldı. Nitekim ilk yarıda Nagatomo’nun hücumda aktif rol oynadığı bir-iki pozisyon dışında tehlike yaratamadı Galatasaray.
Maç boyunca sadece 35 aksiyon yapan Onyekuru, ayrıca sahada kaldığı 86 dakikada sadece dokuz pas yaptı ve bu iki alanda da sarı-kırmızılıların en düşük rakama sahip olan oyuncusu oldu. Bunun yanı sıra sadece 13 ikili mücadeleye girdi ve Galatasaray’ın orta saha ve hücumcuları arasında en az ikili mücadeleye giren isim oldu.
Nagatomo’nun içinde bulunduğu Galatasaray hücumlarından biri. Onyekuru Eren’e yanaşarak bekini de kendiyle birlikte götürüyor ve Nagatomo’ya alan açıyor. Belhanda ise boşluğa hareketlenen Nagatomu’yu topla buluşturarak tehlikeyi başlatacak.
Pozisyonun devamında topla buluşup ceza sahasına giren Nagatomo, demarke durumdaki Onyekuru’ya pas veriyor. Daha sonrasında ise Onyekuru istediği gibi bir vuruş yapamamıştı. Ancak yine de kapalı savunmalara karşı nasıl hücum edilmesi gerektiğini göstermek açısından bu pozisyonun fazlasıyla değerli olduğunu düşünüyorum.
Alanyaspor’sa maçın ilk 10 dakikasında önde bassa da daha sonrasında geriye çekildi ve rakibini derinde karşıladı. Savunma anlamında ilk yarı fena bir iş çıkarmayan Alanyaspor, 37. dakikada gelen gole kadar rakibine net bir gol fırsatı tanımadı. Ancak 37. dakikada duran top golüne engel olamayan konuk ekip ilk yarıyı geride kapattı. İkinci yarıya da maçın başında olduğu gibi önde basarak başlayan Alanya, buna karşın 49. dakikada Tzavellas’a çarpan topun filelerle buluşmasıyla oyundan düştü. 2-0’dan sonraki yedi dakika içinde iki gol daha yiyen Alanya, maçtan da 6-0’lık bir hezimetle ayrıldı.
TOPLA OYNAMA ORANLARI
Yazının başında da belirttiğim gibi ikinci yarıda maçın kopmasından ötürü bu bölümü değerlendirmenin çok sağlıklı olmayacağını düşünüyorum.
İlk yarı için konuşmak gerekirse Galatasaray’ın topu domine ettiğini görebiliyoruz. Her ne kadar büyük takım olmasından ötürü daha çok topla oynamak zorunda kalsa da, Galatasaray’ın bu kadar yüksek topla oynama oranına sahip olduğunu çok sık göremiyoruz. Pozisyon oyununda pek de başarılı olmayan, buna karşın geçiş hücumları konusunda ligin en iyi takımlarından biri olan Galatasaray’ın topla bu kadar fazla oynamasında iki faktörün önemli olduğunu düşünüyorum. Bunlardan ilki Galatasaray karşısına çıkan takımların çoğunun savunma yapma düşüncesiyle topu rakibine bırakması. İkincisiyse Alanyaspor’un üç sezondur oynadığı futbolla ilgili. Her ne kadar bu üç senelik süre içerisinde Alanyaspor’un teknik direktörü birden çok defa değişse de oyun aşağı yukarı aynı kaldı. Topu rakibine bırakan ve geçiş hücumlarına dayalı bir oyun anlayışı benimseyen Alanyaspor’un bu oyun planı da topla oynama oranlarına doğrudan etki etti.
PAS BAĞLANTILARI
Galatasaray’ın pas bağlantılarına baktığımızda Fernando ve Belhanda’nın ön plana çıktığını görüyoruz. Geriden oyun kurma görevini başarılı şekilde gerçekleştiren Fernando, savunmayla ön taraf arasındaki köprüyü oluşturdu ve hem stoperlerle, hem de Belhanda’yla sıkça pas alışverişine girdi.
EMRE AKBABA
Emre Akbaba, Galatasaray formasıyla ilk defa 11 çıktığı maçta sahanın yıldızlarından biri olmayı başardı. Hücum görevlerini yerine getiren Emre, beş dripling denemesinde bulundu, dört anahtar pas attı, maç boyunca rakip ceza sahasına dokuz pas gönderdi ve oyununu iki de golle süsledi. Ayrıca gösterdiği performansla 476 index puanı alan Emre Akbaba, muhtemelen haftanın en iyi 11’inde de kendine yer bulacaktır.
YOUNES BELHANDA
Galatasaray adına ön plana çıkan bir diğer isim de Belhanda’ydı. Maç boyunca altı dripling denemesi yapan, rakip ceza sahasına sekiz top gönderen ve beş anahtar pas atan Faslı futbolcu, ayrıca 10 defa rakipten top çalmaya çalıştı, üç defa pas arası yaptı ve 10 sahipsiz top kazandı. Oyunun iki yönünde de etkili olabileceğini bir kez daha gösteren Belhanda, özellikle önde baskının yoğun şekilde yapıldığı ikinci yarıda fark yarattı.
62 pas yaparak Galatasaray’ın en çok pas yapan oyuncusu olan Belhanda, pas oyunun merkezindeki isim oldu. Fernando’dan aldığı topları etkili şekilde dağıtan Belhanda, Galatasaray’ın ön alandaki oyuncularını besleyerek oyunu kurma görevini de yerine getirdi.
Son Söz
Galatasaray fire vermeden yoluna devam ediyor ve bu sezonki en tatmin edici futbollarını sergilediler. Ancak 6-0’lık galibiyet bazı problemlerin üstünü örtmemeli. Galatasaray zaten geçiş hücumunu çok iyi oynadığı için öne geçtiği maçlarda genel olarak sıkıntı yaşamıyor. Ancak takımın pozisyon oyununda hala sıkıntı yaşadığı aşikar. Nitekim ilk golü attıkları 37. dakikaya kadar kapanan Alanya karşısında sadece 1 pozisyona girebildiler.
Emre Akbaba’nın takım içindeki rolünün iyice oturması ve Rodrigues’in dönüşüyle şüphesiz daha iyi duruma geleceklerdir ancak özellikle Anadolu deplasmanlarında sorun yaşamamak için Galatasaray topa sahip olma oyununu geliştirmeli.
Alanyaspor’sa ilk 3 hafta itibariyle küme düşmenin en ciddi adayı gibi. Takım zaten uzun süredir kötü bir savunma hattına sahipti ancak Love, Akbaba, Fernandes üçlüsünün oluşturduğu hücum gücüyle lige tutunuyorlardı. Bu üçlüden takımda kalan tek isim Fernandes, ancak onun da tek başına yeterli olamayacağı aşikar. Love’ın yerine gelen Bobo’nun da artık Süper Lig seviyesinde bir futbolcu olduğunu düşünmüyorum. Kısacası Alanyaspor ligde kalmak istiyorsa hem Love, hem de Emre’nin yerini doldurmak zorunda.