Turnuvanın en genç ve deneyimsiz takımı İngiltere turnuvaya gelene kadar dört hazırlık maçının üçünü kazanıp İtalya ile berabere kalarak iyi bir hazırlık dönemi geçirdi. Southgate, kadrosunu açıkladığında ilk olarak Guardiola ve Pochettino ile çalışmış oyuncuların fazlalığı fark edildi. Millî takımlarda, kulüp takımlarını kopyalayan takımların daha başarılı olduğunu düşünürsek Southgate’in doğru bir takım kimyası kurduğunu söyleyebiliriz. Yazının başında Southgate’in sisteminin en önemli isimlerinden biri olan ve sakatlığı nedeniyle turnuvadan uzak kalacak Oxlade-Chamberlain’in İngiltere’nin büyük bir kayıbı olduğunu söyleyelim. Özellikle Hollanda ve İtalya hazırlık maçlarında da bu durum daha net bir şekilde görülüyor. Ox’un yokluğunda İngiltere için en önemli oyuncuları Merkezde Alli, Lingard ve ileride kaptan Kane ve Sterling.
Southgate, hem Dünya Kupası Elemelerinde hem de hazırlık maçlarında görüldüğü üzere üçlü savunma hattıyla başlayacak. Üçlü savunmanın ortasında Stones, sağında ise Walker oynayacak. Pas oyunu oynamak istediğini söyleyen Southgate oyunu birinci bölgeden kurmak istiyor. Bu düşüncesini de gerçekleştirmek için belki de dünyanın en iyi sağ kanat-bek rolünde oynayan birkaç oyuncusundan biri olan Walker’ı üçlü savunma hattının sağ tarafında kullanıyor. Guardiola’nın sisteminde başarılı bir sezon geçiren ikiliyi Southgate de aynı sistem içerisinde savunma hattında kullanacak. 3-1-4-2 oynadıkları dizilişte 6 numara pozisyonunda oynayan takım arkadaşının sağa veya sola kaymalarında Stones ileri çıkarak 6 numara gibi savunma arkadaşlarından topu alıyor ve topu kanatlara gönderiyor.
Yukarıdaki görselde Henderson sola kayarak alanı boşaltıyor ve boşalttığı alana Stones gelerek Lingard’a pas opsiyonu oluyor. Topu alan Stones Ox’a göndererek oyunu sağ tarafa açıyor. Bu oyunu genelleyecek olursak İngiltere oyun kurarken topu stoperlerden 6 numaraya doğru gönderiyor daha sonra 6 numara pozisyonundaki oyuncu ise topu kanat beklere gönderiyor. Ox’un olduğu maçlarda Ox’un kanada inip Trippier ile tehlikeli olduklarını gördük. Ox’un sakatlığından sonra onun yerine oynayacak Alli ve Lingard’ın bu rolde başarılı olup olamayacaklarını veya Ox’a verilen rolden farklı bir rolle mi görev alacaklarını bekleyip göreceğiz. Ancak bana ikinci ihtimal daha yakın geliyor.
Savunmanın sol tarafında ise Nijerya maçında Cahill, Kosta Rika maçında ise Maguire oynadı. Yaptığı dört hazırlık maçının dördünde de farklı bir isim deneyen Southgate’in üçlü savunmanın solu için kimi tercih edeceğini bekleyip göreceğiz.
Yukarıdaki görselde İngiltere üçlü savunma hattıyla öndeki oyuncunun elmas oluşturduğunu görüyoruz. Bu durum İngiltere’nin geriden oyun kurarken pas opsiyonlarını artırıyor.
İngiltere savunmada ise 5-3-2 şeklinde diziliyor. Savunmada merkezden gelen toplara karşı kenar oyuncularını stoper ve kanat-bek oyuncusu birlikte marke ediyor. Rakip topu kenara gönderdiği zaman ise hat halinde o kenara kayıyorlar kanat-bek oyuncusu kenara geçince 6 numara pozisyonundaki oyuncu savunma hattına yaklaşıyor.
İngiltere’nin gol yollarında şüphesiz en önemli ismi kaptan Harry Kane. Takımının hem en çok gol atan oyuncusu hem de takımda en çok şut ve isabetli şutu çeken isim aynı zamanda. Dünyanın en iyi santraforlarından biri olan Harry Kane üç sezondan beri 30 gol barajını geçiyor. Golcü oyuncu; tekniği, bitiriciliği, güçlü fiziği ve hava toplarındaki başarısı ile birlikte yaratıcılığıyla takımının kuşkusuz gol yollarındaki en önemli ve tehlikeli silahı… Son olarak bol penaltı izlediğimiz bu turnuvada Kane’in takımın penaltıcısı olduğunu da söyleyelim.
Yukaridaki istatistiklere baktığımız zaman İngiltere’nin ikili mücadele kazanma, pas arası ve tackle istatistiklerinde Walker, Stones ve Dier isimlerini görüyoruz ilk üçte. Savunma anlamında takımının en etkili isimleri ancak Dier’in bu harika istatistiklerinin yanında yenilen golde hatada da birinci sırada.
En çok pas yapan oyunculara ve en çok yapılan pas kombinasyonlarına baktığımız zaman gene aynı üç ismin, Walker, Stones ve Dier’in ön plana çıktığını görüyoruz. Özetle bu üç oyuncu takımının hem savunma hem de atağa çıkış açışından takımın en önemli oyuncuları…
Hem kilit pas hem de dribling istatistiklerine de baktığımız zaman yine üç ismin öne çıktığını görüyoruz: Rashford, Alli ve Sterling… Dele Alli, bu sezonki performansıyla eleştirilere maruz kalsa da takımın yaratıcılık anlamında en önemli silahı. Bu turnuva onun eleştirilere cevap vermesi açısından da güzel bir şans. Sterling’e baktığımız zaman İngiliz medyası onun dövmesini konuşadursun Guardiola ile başkalaşım yaşayan genç oyuncu İngiltere’nin yine gol yollarında vazgeçilmez öneme sahip. Rashford’un oyuna sonradan gireceğini düşünürsek, İngiltere sahada yaratıcılık anlamında sıkıntı yaşadığı zaman Southgate’in ilk tercihi Rashford’dan yana olacaktır.
Hücumdaki ikili mücadele istatistiğinde gene aynı isimleri Alli, Rashford ve Sterling’i görüyoruz.
Sonuç olarak İngiltere hem hücum anlamında hem de savunma anlamında tek bir oyuncunun performansına bakmıyor, her oyuncu takıma fazlasıyla katkıda bulunuyor. Bu yüzden de olumlu-olumsuz tüm istatistikler takımın tümüne dağılmış durumda. İngilizler, takım halinde oynuyorlar… Southgate’in takımın başına geldiğinde takıma kattığı en büyük etken belki de bunu başarmak oldu. Kırmızı-beyazlıların; Belçika, Tunus ve Panama’nın olduğu G Grubundan gruptan rahat çıkmasını bekliyorum. Grup aşamasından sonra olası rakipleri ise Polonya, Senegal, Kolombiya ve Japonya olunca çeyrek finale kalmaları da muhtemel gözüküyor.