Uefa Avrupa Ligi finalinde Marsilya ile Atletico Madrid Fransa’nın Lyon kentinde karşı karşıya geldi. Atletico Madrid mücadeleyi Greizmann(2) ve Gabi’nin golleriyle 3-0 kazandı. Böylelikle Atletico Madrid bu kupayı 3.kez müzesine götürdü.
Atletico Madrid maç boyunca oyunu istediği tempoda götürmeyi başardı. Rakibini oyunun içine hiç sokmadı. Marsilya’nın yaptığı en ufak hatayı gole çevirerek hem tabelada hem de psikolojik anlamda üstünlüğü sağlayan Atletico Madrid rahat bir galibiyet almayı başardı.
Ortalama pozisyonlar ve oyun planları
Rudi Garcia sahaya çıkardığı kadroya bakacak olursak topa sahip olmaya çalışacaklarını gördük. Luis Gustavo’nun stoper oynamasının başlıca nedeni oyunu geriden daha iyi kurabilmekti. Sarr aslında bir kanat oyucusu ancak Rudi Garcia onu sağ bek olarak kullanıp hücum bindirmelerini kullanmaya çalıştı.
Diego Simeone ise bildiğimiz üzere yine 4-4-2 dizilişini bozmadı. Orta sahaya bu sefer mücadele yerine topu iyi kullanabilen Saul-Gabi ikilisine yer verdi. Arsenal eşleşmelerinde Thomas-Gabi ikilisiyle daha çok baskı istediğini göstermişti. Atletico’nun en güçlü yanı kesinlikle orta sahası. Correa ve Koke’nin pozisyonlarına dikkat edersek Atletico’nun gücünü görebiliriz. Orta saha birbirlerine çok yakın ve dar pozisyon aldılar. Bu, hem hücumda daha iyi pas trafiği sağladı hem de savunmada bozulmaz bir blok yarattı.
Marsilya hücum çabaları
Marsilya henüz maçın başında ,birçok takımın bulmakta zorlandığı bir boşluğa girme şansını buldu. Atletico Madrid orta sahasnın arkasına Payet ile girmeyi başardılar. Germain maçın başında çok net bir fırsat kaçırdı. Atletico Madrid gibi bir takıma karşı bulduğunuz en ufak bir şansı bile kaçırmamanız gerekir. Germain ve Marsilya oyuncuları maçtan sonra bunu kesinlikle öğrenmişlerdir.
Atletico Madrid savunması bu pozisyondan sonra toplandı. Marsilya’nın bu savunmayı rahatsız edememesinin 2 nedeni vardı. Sahada iyi pas opsiyonları kuramadılar ve pas trafiği çok yavaş kaldı. Bu 2 durum tam Atletico’nun istediğiydi. Marsilya çok yavaş kalınca Atletico savunması geçişlerde, kaymalarda çok rahattı.
Atletico Madrid savunma düzeni
Atletico Madrid, Marsilya’yı kendi istediği tempoya çekince savunmada rahat bir maç geçirdi.
Marsilya maç boyunca 3.bölgeye 81 top atabildi. Atletico’da bu pas sayıları 117. Marsilya 1.bölgeye 96 pas atarken, Atletico 42 pas yaptı. Bir diğer nokta ise hücum değeri taşımayan paslarda Marsilya 110 pas yaparken, Atletico sadece 19 pas yaptı. Bu istatistik Atletico’nun topla az zaman harcadığı ve aldığında da sürekli öne oynamaya çalıştığının göstergesiydi.
Maç ilerledikçe Atletico biraz daha geriye çekildi. Ceza alanı ve çevresini çok iyi savunarak Marsilya’yı bu bölgeye sokmadılar. Marsilya bu bölgelere giremeyince erken ortalara başvurdu. Mitroglu’nun direği vurduğu pozisyon dışında hiçbir şey üretemediler.
45-60 arası Atletico Madrid oyunu
Maçın kopma anını Anguissa’nın hatasıyla Greizmann’ın golü diyebiliriz. Ancak oyun anlamında maçı koparan dakikalar 45-60 arası Atletico’nun oyunu oldu. Bu dakikalarda rakibine nefes aldırmadı. Greizmann ile 2.golü bulup fiilen maçı bitirdiler.
45-60 arası Atletico Madrid %62 ile topa sahip olup, Marsilya’yı geriye doğru ittiler. Hücumda da gayet etkili oldular. 3.bölgeye girişlerde bu farkı görebiliriz. Marsilya 31 kez girebilirken, Atletico 49 kez 3.bölgeye girdi.
Bu dakikalarda şutlarda Marsilya’ya karşı 4-0 üstünlük kurdular. İkinci yarı çektikleri 8 şutun yarısı bu dakikalarda geldi. Greizmann’da 49. dakikada attığı golle farkı ikiye çıkarttı.
İlk yarıda Payet’in Germain’e hazırladığı pozisyona çok benzer bir andı. Koke stoperlerin önünde topla buluşup, Gustavo’yu pozisyonunun dışına çıkardı. Greizmann bu boşluğu fark edip, koşusunu yaptı ve golünü attı.
45-60 arası değinilmesi gereken bir diğer nokta ise ikili mücadelelerdi. Atletico bu konuda da çok üstün bastı.
%68 üstünlük kuran Atletico rakibine sürekli baskı yaparak onları hataya zorladı. Bir diğer yandan Marsilya’nın ikinci devrede hücum baskısı kayboldu. Hiç rakibe basıp bozmadılar. Hiç top kazanamadılar.
Maçın oyuncusu
Kendisine gelen ‘büyük maçlarda Greizmann kayboluyor’ eleştirilerini adeta çöpe atan bir performans sergiledi. 2 gol atarak takımını zafere taşıdı. Gollerdeki bitiriciliği ise neden çok büyük bir oyuncu olduğunu gösterdi. Bu konuda bir diğer övgü ise Gabi ve Koke’ye gitmeli. Gabi hem savunmada hem de hücumda harika bir maç çıkarttı. Koke ise yaptığı 2 asistle galibiyetin mimarlarındandı.
Sonuç
Uzun süre sonra ilk kez finale favori olarak çıkan Atletico Madrid kupayı kazandı. Simeone geldiğinden beri konuşulan elit takımlar kategorisine girme açısıdan çok önemli bir zaferdi.
Diego Simeone ise bu galibiyetle Atletico Madrid başındaki 377. maçta 233. galibiyetini kazandı. Bu 377 maçın 200’ünü gol yemeden bitirilmesi ise Diego Simeone’nin yarattığı şaheserin büyük bir göstergesi oldu.