Spor Toto Süper Lig’in 24. haftası Trabzonspor – Beşiktaş derbisiyle son buldu. Avrupa Ligi hedefinden kopmak istemeyen ev sahibi ekip, şampiyonluk yarışında puan kaybına tahammülü olmayan rakibine Babel’in golleriyle 2-0 mağlup oldu.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileriyle inceleyeceğiz.
Ortalama Pozisyonlar
Ortalama pozisyonlarda da görüldüğü gibi ev sahibi ekibin nereden hücum etmek istediği açıkça belli. Pereira-Abdülkadir ikilisinin bulunduğu sağ kanadı hücumda kullanmak isteyen Trabzonspor, tehlikelerinin de çoğunu buradan yarattı.
85 atağının 39’unu (%45) kendi sağından gerçekleştiren Trabzonspor, aynı kanadı savunmakta ise zorlandı. Ataklarının %41’ini kendi solundan geliştiren Beşiktaş golleri de bu kanattan buldu.
Beşiktaş’ın ortalama pozisyonlarında dikkat çeken bir diğer unsur ise Tolgay’ın pozisyonuydu. Özellikle son 1.5 senedir Hamburg günlerinde olduğu gibi kendini yeniden 6 numara oynamaya adapte eden gurbetçi futbolcu, bugün de savunmanın önünde oynadı. Ligdeki Fenerbahçe derbisinin gizli kahramanlarından olan Tolgay, bu maçta da benzer bir performans ortaya koydu.
Fenerbahçe derbisinde olduğu gibi geride pozisyon alan ve savunmayla ön taraf arasındaki bağlantıyı kuran Tolgay, Medel ve Tosic’le sık sık pas alışverişine girdi. Ayrıca %92 pas isabet yüzdesiyle oynadı ve zaman zaman attığı paslarla oyunun yönünü de değiştirdi. Savunmada da gayet iyi oynayan Tolgay maç boyu 6 top çaldı, 8 de sahipsiz top kazandı.
*Tolgay’ın Pas Haritası
Burak Yılmaz Sendromu
Trabzonspor’un Rıza Çalımbay döneminde yaşadığı sorunları özetleyen bir maç oldu açıkçası. Bu maça kadar ligde kalesinde gördüğü 33 golün 21’ini Ersun Yanal yönetimindeki ilk 8 haftalık periyotta yiyen Bordo Mavililer’de Çalımbay’ın ilk işi savunmayı düzeltmekti. Nitekim bunu da başaran Çalımbay, takımıyla çıktığı 15 maçta ise kalesinde sadece 12 gol görmüştü.
Ancak savunmasını yükselten Trabzonspor, bu kez de hücumda geriye gitti. Yanal dönemindeki 8 maçta 17 gol atan Bordo Mavililer, Çalımbay döneminde ise bu derbiyle birlikte çıktığı 16 maçta sadece 21 gol atabildi. Bu maçta Trabzonspor’un hücumdaki sorunlarına büyüteç tutan bir diğer maç oldu.
Takımın hücumda sorun yaşamasının en önemli sebebi ise orta saha oyuncularından beklenilen verimin alınamaması ve Burak’ın sakatlığı sebebiyle kaçırdığı maçlar. Geçtiğimiz sezon takımın orta sahadaki hücum gücünü tek başına sırtlayan Yusuf’un kötü bir sezon geçirmesine özellikle Sosa’nın da sezon başından beri bekleneni verememesi eklenince Trabzonspor günden güne daha da çok Burak Yılmaz’a bağımlı hale gelmeye başladı. Bu maçta da golcü oyuncunun savunma arkası koşularının dışında alternatif bir hücum planı olmadığını gördük ev sahibi ekibin ancak ortada Burak yoktu. Bu noktada sorgulanabilecek bir diğer durum da savunma arkasına daha iyi koşu atabilecek Rodallega yerine neden N’Doye’un tercih edildiğiydi. Şut grafiği de Trabzonspor’un bu plansızlığını gözler önüne seriyor. Bordo Mavililerin çektiği 11 şuttan 6’sı, yani yarısından fazlası ceza sahası dışından. Ceza sahası içinden çektiği 5 şutun ise 2’si duran toptan geldi. Dolayısıyla Trabzonspor akan oyunda ceza sahası içinden sadece 3 şut atabilme imkanı buldu ve pozisyon bulmakta zorlandı.
”10 Numara ” Farkı
Trabzonspor’un Çalımbay’la birlikte savunmasını yükselttiğini söylemiştik. Beşiktaş da buna karşın Trabzonspor savunmasını açmak için maça hareketli bir ön dörtüyle başladı. Ancak buna rağmen ilk yarıda akıcı bir oyun ve rakip ceza sahası çevresinde etkili bir takım göremedik. Bunun da bir numaralı sebebi bu dörtlüyü hücum bölgesinde besleyecek bir pasörün eksikliğiydi. İleri 4’lünün pas ve oyun kuruculuk konusunda mahir oyunculardan oluşmadığını düşünürsek, Tolgay’dan bu işleri yapması beklenebilir ancak onun da takım içindeki değişen rolünden bahsetmiştim. Beşiktaş’taki ilk 2 senesinin aksine daha çok savunmadan topu çıkartan ve geriden oyunu kuran bir oyuncuya dönüşen Tolgay, bu maçta da böyle oynayınca Beşiktaş’ın gol umudu hücum oyuncularının yapacağı ikili oyunlara kaldı. Ancak özellikle Love’ın etkisiz performansı sebebiyle de bu ikili oyunlardan sadece 2 defa pozisyon çıkarabilen Siyah Beyazlılar, pozisyona girmekte zorlanınca stoper Tosic’le savunma arkasına uzun top atarak gol bulmayı dahi denedi.
*Tosic’in Pas Haritası
Maç boyunca 9 uzun top atan Tosic, bu pasların 7’sini ilk yarıda denedi. Ancak buna rağmen attığı 9 uzun pasın sadece 3’ünde(%33) hedefi tutturabilen Sırp futbolcunun ceza sahası içine gönderdiği 2 uzun top da hedefi bulmadı.
İkinci yarıda ise oyunu değiştirecek ”10 numara” yeşil zemine adım attı. Beşiktaş’la ilgili hemen hemen her yazımda naçizane özel yer ayırdığım Negredo, yine Beşiktaş’ın çehresini değiştiren oyuncu oldu. Beşiktaş hücumcularının aradığı pasör olan Negredo, asistleriyle maçı kurtarması dışında da takımına hücum anlamında da seviye atlattı.
*Negredo’nun Aksiyon Haritası
Negredo’nun aksiyon haritasından da oyuncunun takıma verdiklerini görebiliyoruz. Sahada kaldığı 32 dakikada 21 aksiyon yapan İspanyol futbolcunun bu aksiyonlarının 18 tanesi ceza sahası dışında, ceza sahası içindeki üç aksiyonundan biri ise asistle sonuçlandı.
1. Gol
Son olarak Trabzonspor’un yediği ilk gole de bakmakta fayda var.
Gökhan Gönül taç atışını Negredo’ya doğru kullanıyor. Negredo’ya yakın oynayan Durica ise pozisyonunu korumak yerine rakibiyle beraber öne çıkıp presle topu kapmak istiyor. Şimdilik bu büyük bir sorun gibi durmuyor ancak Durica’nın bu pozisyon kaybının goldeki payı büyük. Ayrıca sol üstte Caner’i takip etmesi gereken Abdülkadir’e de dikkat.
Durica’nın baskısından çıkmayı başaran Negredo, sol kanattan hareketlenen Caner’i görüyor. Abdülkadir’le Caner arasındaki fark ise fazlasıyla açılmış.
Abdülkadir’in Caner’i takip etmemesi sonucu Pereira(kırmızı) Babel’le oynamak yerine Caner’e gitmek zorunda kalıyor. Buna rağmen Okay’ın ceza sahası içinde bulunmasıyla Trabzonspor’un eksik yakalanmama şansı var ancak biraz önce Negredo’ya baskıya gidip pozisyonunu kaybeden Durica(beyaz) savunmaya zamanında dönemeyince Beşiktaş tehlike bölgesine 3’e 2 giriyor.
Ve işte gol anı. Durica’nın hatası burada daha da net bir şekilde gözüküyor, gol bölgesine dönmekte geç kalan Durica ne Talisca’yı ne de Negredo’yu savunabilecek durumda. Hubocan’ın da topa müdahele etmeye çalışırken oyundan düşmesiyle Okay burada 3’e 1 kalıyor ve aynı anda hem Talisca’nın pas, hem de Babel’in şut açısını kapatmak istediği için topa gidemiyor. 37 yaşındaki bir stopere yakışmayacak kadar basit bir hata yapan Durica’nın yenilen golde payı büyük.
Son Söz
Beşiktaş, Bursaspor maçı ve Konyaspor maçının ikinci yarısını bir kenara bırakırsak ligin ikinci yarısındaki doğru oyununu sürdürüyor. Sezonun ilk yarısındaki takımı bir yere götürmeyen umutsuz ”orta oyunu”ndan günbegün uzaklaşan Siyah Beyazlılar, ön taraftaki ince işleri yapabilecek pasörünü de bulunca bu maçı da çözdü. Bu maç özelinde oynanan oyun yeterli seviyede değildi ancak Negredo’nun ilk 11’e geri dönmesi ve Oğuzhan’ın da yeniden takıma monte edilmesi Beşiktaş’ın seviyesini yukarıya taşıyacaktır. Özellikle Quaresma’nın yokluğunun da Beşiktaş’ın bu oyununa fayda sağladığını söylemek zorundayım. Quaresma forma giydiğinde tek başına maç başına 14-15 civarı orta yapıyor, Beşiktaş ise bu maçta takım halinde sadece 8 orta yaptı.
Trabonzspor ise kendine alternatif hücum planları yaratmak zorunda. Özellikle Burak’ın oynamadığı maçlarda dahi Burak varmış gibi oynama huyundan da vazgeçmeli.