Maç Analizi | Beşiktaş 2-2 Fenerbahçe

Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Vodafone Park’ta oynanan Boğaz’ın Derbisinde kazanan çıkmadı. Hafızalarda futboldan çok gergin anların kaldığı mücadelede Beşiktaş’ın golleri Negredo ve Talisca’dan gelirken Fenerbahçe’nin gollerini Soldado ve Şener attı. Fenerbahçe kısa sürede oynanan iki derbiden galibiyetle ayrılamamasına rağmen kupadaki rekabette avantajlı konuma geçti.

Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.

Genel

Beşiktaş maça kısmi rotasyonla başlarken Fenerbahçe’de de bazı değişiklikler vardı. Beklenen senaryonun dışına fazla çıkılmadı. Ortalama pozisyonlardan da görebileceğimiz gibi Fenerbahçe daha geriye yaslanmış bir oyun sergilerken Beşiktaş da topla her zamanki gibi daha çok oynayıp hücumu düşünen taraftı. Lens’in kaçırdığı net pozisyon bir kırılma anı olarak hafızalarda kalsa da Quaresma’nın çoğu derbide olduğu gibi sinirlerine hakim olamayarak tahriğe kapılması da Beşiktaş adına maçın kırılma anlarından biriydi. Fenerbahçe adına maçın kırılma anı ise Negredo’nun müthiş golüne çok çabuk ve harika bir karşılık veren Soldado’nun golüydü. Fenerbahçe, Beşiktaş’ın golüne erken reaksiyon veremeseydi maç kopabilirdi.

Ortalama pozisyonlarda Beşiktaş adına dikkat çeken kısım Medel’in konumu olmalı. Medel iki stoperin arasında sanki bir ön liberoymuş gibi gözüküyor. Bundaki etken de Beşiktaş’ın bekleri öne çekip stoperlerle oyunu genişletirken merkezde ciddi bir boşluk kalması. Güneş bu boşluğu Medel’le doldurmak istemiş ancak bu da Beşiktaş bağlantısını özellikle Tolgay’ın etkisizliğini açıklayan bir durum.

Fenerbahçe’de ise Alper’i ileri uçta görüyoruz. Konuk ekip maç boyunca Alper’i rakip beklerin arkasına sarkıtmaya çalıştı. Zaman zaman başarılı da oldu ancak Fenerbahçe’nin rakip ceza sahasına az kişiyle gitme durumu Alper’in ile uçtaki verimini düşürdü.

Fenerbahçe’de bir parantezi de Ekici’ye açmak gerek. Giuliano’nun son derbide yokları oynamasından sonra formayı giyen Ekici, Fenerbahçe’nin hücumlarında belirleyici rol üstlendi. Mehmet Ekici, 2 anahtar pas attı ve ceza sahasına attığı 5 pasın 4’ü isabetli oldu.

Topla Oynama

İlk yarıda topla oynama oranları eşit olan maçta ikinci yarıda kartların da etkisiyle büyük fark söz konusu. Elbette topla oynama verilerinin ötesinde topla neler yapıldığına bakmak gerek. Burada da iki takımın oyunu arasındaki ciddi fark ortaya çıkıyor zaten.

Beşiktaş rakip yarı alana, üçüncü bölgeye ve ceza sahasına Fenerbahçe’nin hemen hemen 3 katı kadar fazla girmiş. Tabii Kocaman’ın tarzı ve Fenerbahçe’nin haklı olarak deplasman avantajını kaptığını düşünmesi bunda etken. Beşiktaş’ın rakibe oranla hücumda bu kadar aktif olduğu bir maçta rakibiyle aynı sayıda gol atması ise iki takımın verimliliğini çok güzel özetliyor.

Paslar ve Ortalar

İki takımın topla oynama ve hücum aksiyonları farkını tekrar görüyoruz pas verilerinde. Beşiktaş’ın isabetli hücum pası sayısı (272), Fenerbahçe’nin toplam isabetli pas sayısından (262) fazla. Anahtar pas sayılarına baktığımızda benzer bir fark mevcut. Beşiktaş’ın isabetli anahtar pas sayısı (9), Fenerbahçe’nin toplam isabetli anahtar pas sayısından (5) fazla. Ancak buradaki isabet oranlarına baktığımızda Fenerbahçe lehine %69 ve %80 değerlerini görüyoruz, bu da az önce bahsettiğimiz hücum verimliliğine güzel bir örnek aslında.

Beşiktaş’ın oyunu genişletme çabasından ve Fenerbahçe’nin özellikle Alper’i ileri uçta kullanmasından söz etmiştik. Bu iki hücum aksiyonu pas uzunluklarına yansımış durumda. Beşiktaş’ın ortalama pas boyu 19.6 metre iken Fenerbahçe’nin de pas boyu ortalaması 21 metre. Buradan görüyoruz ki iki takım da kadro tarzlarının aksine uzun paslara yönelmiş.

Anahtar Paslar

Anahtar paslara baktığımızda alıştığımızın aksine Negredo’yu göremiyoruz Beşiktaş’ta. Oyuna sonradan giren Oğuzhan’ın ise 4 aksiyonu var. Oğuzhan hamlesi daha erken gelseydi belki de farklı bir tabela üzerinden okuyacaktık oyunu. Bunun dışında alışıldığı üzere Caner’in tehlike yaratan ortalarını görmek mümkün anahtar pas haritasında.

Fenerbahçe adına çok zıt oynanan iki yarının etkilerini burada da görüyoruz. Fenerbahçe’nin ikinci yarıda anahtar pası ve isabetli şutu yok. Sayısal eksikliğin bunda payı var elbette ancak bahane olarak kullanılmamalı çünkü benzer tabloyu ligdeki maçta da gördük. Fenerbahçe skor avantajını yakaladığı an bambaşka bir futbol oynuyor. Aykut Kocaman’ın özeleştiri yapması gereken konuların başında bu vites arttırma sorunu geliyor.

Kanat Aksiyonları

Beşiktaş’ta Caner sahadaysa genellikle oyunun şekillendiği kanat orası olur. Derbide de öyle oldu. İki bekini de hücumda iyi kullanmasına rağmen Beşiktaş, pas bağlantısındaki aktif rolünden dolayı Adriano’yu fazlasıyla aradı. Fenerbahçe’de ise özellikle Alper ve Soldado’nun sol kanada daha yakın oynamasından dolayı sol kanadın aktif kullanıldığını görüyoruz. Tabii bunda Mehmet Ekici’nin konumunun da payı var.

Pas Bağlantıları

Ligde oynanan maçtan sonra Tolgay’ın Beşiktaş bağlantısında çok kritik bir rolü olduğunu söylemiştim. Fenerbahçe buna önlem olarak orta sahada özellikle Tolgay’a daha sert bir baskı uyguladı. İlk maçta iki bek arasında ve orta sahada köprü olan Tolgay’ın bu maçta Medel ve Caner’le bağlantısını görüyoruz. Medel ise bağlantının devamı konumunda. Beşiktaş’ın ligdeki maçta oyunu bir sağa bir sola yıktığna şahit olmuştuk. Bu maçta bu anlara şahit olamamamızı açıklıyor pas bağlantı haritasındaki kopukluk.

Tolgay’ın oyunun yönünü değiştiren ve rakip savunmayı genişleten paslarından yararlanamadı Beşiktaş. Dolayısıyla kanat hücumları çok statik kaldı ve Fenerbahçe özellikle bu ortaları daha kolay savundu.

Fenerbahçe’nin oyunu geride oynadığının güzel bir kanıtı kale önündeki pas bağlantısı. Özellikle Volkan’ın oyunu stoperlerden başlatması karşıda hava hakimiyeti yüksek bir Beşiktaş karşısında mantıklı bir hareket. Tabii Fernandao’nun yokluğu da Volkan’ı daha kısa oynamaya itti bu maçta. Bunun dışında Fenerbahçe’de savunma ve orta saha bloğu arasında bir bağlantı göremiyoruz. Bunda Medel ve Tolgay’ın da payı var elbette.

Son Söz

Gerilim ateşinin dumanlarından dolayı futbol maçı izleyemediğimiz bir ortamda renk gözetmeksizin özeleştiri yapmamız gerekiyor. Negredo ve Soldado’nun karşılıklı harika goller attığı, bu gollerin şahane asistlere sahip olduğu bir maçta 90 dakika kavga izledik. Özellikle takımların bayrak adamlarına düşen görev büyük ancak bu bayrak adamların da bu gerilim ateşine odun taşıdığını görmek, maç sonunda ortamı daha da geren manasız açıklamalara şahit olmak her futbolseveri üzmeli.

Kadıköy’deki rövanşta sadece futbolun konuşulması dileğiyle…