Fenerbahçe, 11. haftada ligde tutunmak adına Osmanlıspor deplasmanında önemli bir mücadeleye çıktı. Maçın önemli kısmını 0-1 önde götüren sarı lacivertli takım, son dakikalarda yediği gol ile Osmanlıspor ile 1-1 berabere kalarak sıkıntılı sürecini sürdürdü.
Detaylara girmeden önce maç ile ilgili kısa bir özet geçmek gerekirse, ilk 15 dakikasında önde baskı yapmaya gayret eden, çok adamla 3. bölgeye geçmeye çalışan bir Fenerbahçe ve onu karşılamaya çalışan bir Osmanlıspor varken, özellikle golün geldiği bu periyodtan sonra durum tersine döndü, maçın sonlarında da maçı izleyen herkesin beklediği Osmanlıspor golü geldi. Yazımı da bu şekilde iki bölüme ayıracağım.
Ortalama Pozisyonlar
Yakın dönemdeki bir yazımda da Giuliano ile Dirar’ın oyun içindeki pozisyonlarında bir çakışma olduğundan, o bölgeyi efektif kullanmakta sıkıntı çektiklerini belirtmiştim. Aynı durum bu maçta da gözler önüne seriliyor. Fenerbahçe’nin son 3-4 maçındaki ortalama oyuncu pozisyonları hemen hemen bu maçtaki ile aynı. Özellikle bu çakışmanın, hem Giuliano’dan hem de Dirar’dan faydalanamamak olarak takıma geri yansıdığı söylenebilir.
İLGİLİ HABER | Fenerbahçe hücum anlayışı üzerine
ilk 15 dakika
İlk 15 dakikadaki etkinliğe vurgu yapmak için çekilen şut sayıları bir fikir verebilir; ilk 15 dakikada ceza sahası içinden 3 şut denemesi varken kalan 75 dakikada ceza sahası içinden 2, dışından da 2 olmak üzere ancak 4 şut atıldığını görüyoruz.
Orta alanda Ozan’ın ceza alanı çevresinde daha fazla bulunması bir avantaj. Ancak bunu sadece onun yapıyor olması da durumu daha iyi yapmıyor. Özellikle Dirar ve Gİuliano’nun ceza alanı aksiyonlarına bakmak gerekli; İkisi de ceza sahası içinde topla buluşmakta hala problem yaşıyor.
Atılan Gol
Etkili başlanılan maçta ilk dakikalarda gol getirdi. Ozan tamamen demarke bir durumda pas istiyor. Giuliano, kağıt üzerinde belirtilen sağ kanatta kalmayıp, ceza alanı yayına yakın olduğunda neler yapabileceğini gösterdi adeta. Ozan’ın asisti ile Giuliano ceza sahası koşusunu yaptı, net bir vuruşla gol geldi.
Kalan 75 dakika
Sanırım taraftarların en büyük eleştiri noktası, Fenerbahçe’nin bir gol bulduğunda kendi ceza sahasına yakın bir savunma hattı kurup rakip kim olursa olsun beklemeye başlaması. Bu anlamda bana göre maçı Fenerbahçe açısından özetleyen bir pozisyon oldu. Osmanlıspor yarı sahaya yakın bir bölgede pasla kontra atağa çıkmaya çalışıyor.
İstediği gibi kontra atağa çıkamayan Osmanlıspor set hücumuna dönüyor. Fenerbahçe defans anlayışını oturtmuş gibi gözükse de bana göre kilit nokta, topu kullanan rakip oyunculara ya yeterli baskı yapılmaması, ya da geç yapılması. Takım boyu olarak kısa gibi gözüken Fenerbahçe bunu bir avantaja dönüştürmek yerine yeterli baskıyı doğru zamanda yapmaması sonucu zor anlar yaşadı. Fenerbahçe’nin savunma anlamında en büyük problemi bu, rakiple yeterli derecede yakın temas yok, rakip çoğu zaman topu istediği gibi yönlendiriyor.
Bu söylemi pekiştirmek için bir başka pozisyon daha alalım, bu sefer maçın sonları; Dirar, arkadaşına basması için el işareti yapa dursun, Osmanlıspor topu istediği gibi kullanmaya devam etti. Bu pozisyon belki gol getirmedi, ancak Fenerbahçe’nin genel savunma anlayışı için önemli bir an olduğunu düşünüyorum. Bu arada savunmanın önündeki iki ortasaha oyuncusu da savunmaya yapışmış durumda. Böyle bir dizilişle, oyun anlayışı ile rakibe pozisyon vermemek gerçekten zor olurdu.
Son olarak Aykut Kocaman’a “pas takımı” oluşturmak ile ilgili bir sorum olabilir. “Ayağı top yapan” iki stoper ve pas takımı yaratmak isteyip, kaleci Volkan’ın kale vuruşundaki her topu ısrarla uzun oynamasının bir izahı var mıdır?