Bundesliga’nın 11. Haftasında kötü gidişine dur demek isteyen Borussia Dortmund lig lideri Bayern’i ağırladı. Benzer mantaliteye sahip iki takımın başa baş geçen mücadelesini InStat verileriyle analiz etmeye çalışacağız.
Ortalama Pozisyonlar
Ancelotti sonrası seri yakalama peşinde olan Heynckes yönetimindeki Bayern sahaya 4-2-3-1 dizilimiyle yerleşti. Kagawa’nın ileri uçta oynaması ile 4-4-2 varyasyonunu kullanarak başlayan ev sahibi ekip ise sonradan bu oyuncunun asli mevkisine geçmesi sonucunda 4-2-3-1 dizilimine dönüş yaptı.
Başa Baş Geçen Mücadele
Skordan bağımsız olarak konuşursak dün akşam sahada aynı futbol zihniyetine sahip, gerek savunmada gerekse hücumda benzer planları uygulamaya çalışan iki takım seyrettik. Hal böyle olunca karşımıza iki takımın birbirine üstünlük kuramadığı kafa kafaya olan istatistikler çıktı.
Topa sahiplik konusunda birer yarıyı paylaşan iki takımın top kazanma istatistikleri de buna paralel ve toplamda birbirine yakındı.
Topa hükmetme kabiliyetlerinin pozisyon yaratma konusunda pek yardımcı olmaması iki takımında savunma performanslarını övmemizi gerektiriyor.
Yetenek fakiri olmadığı bilinen ve ‘’Top Klas’’ kabul edilen bu iki takımın mücadelesinin neden böyle ‘kısır’ geçtiğini maç boyunca uyguladıkları savunma prensiplerine örnek teşkil edebilecek iki görselle anlamaya çalışalım.
Dortmund’un rakibi pasla çıkarmama adına yaptığı baskı. Görüldüğü üzere rakip sahada hem adamları hem de alanları 6 kişiyle kapatma gayreti içinde olan ev sahibi ekibin bu çabası Bayern’in topla çıkma ısrarına yenik düşüyor. Topu sol kanadındaki boş alana taşıyarak atağını olgunlaştıran deplasman ekibini yukarıdaki görselden 30 saniye sonrasında yerleşmiş bir savunma karşılıyor.
İlk görseldeki kalabalık presinize rağmen rakibiniz pasla çıkıyorsa ikinci görselde olduğu gibi yerleşiminizi sağlamak için yüksek efora ihtiyacınız var demektir. Maç boyunca iki takımda bunu birbirine uyguladı. Dortmund hücumları kontra-ataklara dönüşürken Bayern ise genellikle Lewandowski’nin dağıttığı toplarla set hücumunu tercih etti.
Fark Yaratanlar
Oynanan oyun ve çıkan veriler bağlamında bu kadar dengede giden maçı Bayern lehine döndüren 3 unsur vardı.
Birincisini ‘Şeytan ayrıntıda gizlidir’ sözüne selam çakarken, takımların pas mesafelerine göz atarak açıklayalım.
Uzun pası rakibine nazaran daha çok tercih eden ve bunu genelde dikine değil yatay paslarla kanat değiştirmek amacıyla gerçekleştiren deplasman ekibi bu sayede rakibini daha çok koşturan taraf oldu. Gerçekten maç boyunca daha çok mücadele edip koşan ve daha agresif olan taraf Dortmund iken, Bayern sakin kalan taraf oldu.
İkinci olarak takımlarının 10 numaralarının performanslarını gösterebiliriz.
Aksiyon verileri ve hücum paslarına bakıldığında rakibini ikiye katlayan James maç içindeki bu etkin görüntüsüyle Bayern hücumlarını yönlendiren isim oldu. Kagawa maça ikinci forvet olarak başlasa da kendi mevkisine geçtikten sonrada orta sahada etkin bir pas istasyonu olamadı.
3.unsur ise üzülerek söylüyorum ki Ömer Toprak’tı. Milli oyuncumuzun markaj sırasında yaşadığı konsantrasyon eksikliğini tecrübeli golcü Lewandowski affetmedi ve buradan farkı yaratan iki golü çıkardı.
Son söz olarak, Bayern’in Heynckes yönetiminde ‘Alman Mekanize Tümeni gibi takım’ övgülerine tekrar mahzar olacağı beklentisinde olmamakla birlikte ligi yine sürklase edecekleri görüşündeyim. Acil durum alarmlarının çın çın çınladığı Bosz’un takımı Dortmund’un ise hücum oyuncularının daha çok kaleyi düşünmesiyle maç kazanmaya tekrar başlayabileceklerini düşünüyorum.