Fenerbahçe, lider Galatasaray’ın ilk yenilgisini aldığı 10. haftada kendi evinde Kayserispor ile 3-3 berabere kalarak önemli bir fırsatı geri çevirdi.
Bu yazı, Fenerbahçe’nin Kayserispor karşısındaki hücum organizasyonları ve oyuncuların doğru aksiyonu alıp almadığı ile ilgili olacak. Neleri doğru yaptılar, neleri yanlış yaptılar? Global iş ortağımız InStat’ın verilerinden de faydalanarak bir göz atalım.
Öncelikle aşağıda takımın maç başındaki saha içi dizilimine bakalım;
4’lü savunma, bekler orta sahada, önlerinde Souza tek, sağ ve sol iç olarak Dirar ve Ozan’ı görüyoruz. Sol önde Valbuena, Sağ önde Guiliano ve en önde Janssen. Burada Dirar ve Giuliano arasında maç boyunca görülen bir pozisyon karmaşası söz konusu. Ortalama oyuncuların pozisyonlarına baktığımızda da bunu görebiliyoruz. Bu durum aslında ligin başından beri çözülebilmiş değil. Giuliano’dan yeterli verimi alamıyor Fenerbahçe.
Benzer dizilimi 22. dakikada da görebiliyoruz.
Giuliano sendromu mu…
Maçın daha ilk dakikaları, Giuliano derin bir packing pas atıyor. Fenerbahçeli taraftarlar Giuliano’yu bu tarz servisler yaparken görmek istiyordur. Maç boyunca sadece 4 kere ceza sahası içine top atmayı denedi, 2’sinde başarılı olabildi. Toplamda 41 kere pas aldı. Valbuena’nın ise ceza sahası içine attığı top sayısı 11/7.
Giuliano’dan biraz daha bahsetmek gerekirse, ikili mücadelelerdeki zayıflığı son derece ilgi çekici. Toplam 8 ikili mücadeleden 1 (yazı ile bir) tanesini kazanabildi. %13’lük oran en yakın takım arkadaşının %43 ile Valbuena olduğunu düşünürsek bu durum düşündürücü. Aykut Kocaman’ın takımın direnç noktasında farklı bir formül bulması gerekebilir.
Dakika 22; Dirar yine bir packing ile derin bir pas ile Janssen’e oynuyor. Janssen tek top ile Giuliano’ya bırakıp ceza sahası koşusunu yapıyor. Giuliano’da yine ondan beklenen pası atmış olsa da pozisyon gol ile sonuçlanmıyor. Tercihler, zamanlamalar…
Giuliano’nun saha içi aksiyonlarına baktığımızda 3. bölgede etkin olamadığını görüyoruz. Saha içi aksiyonları açısından da 60. dakikalar hariç takım ortalamasının üzerine çıkamadı. Ceza sahası içinde sadece 2 aksiyonu olduğu gibi yay çevresinde veya kenarlardan da çok etkili olmadığını görüyoruz.
Fenerbahçe’nin hücum denemelerine devam edecek olursak; ön taraftaki 3’lüye destek konusunda da sıkıntılar görülüyor. Ozan’ın iyi niyetinden bahsetmek gerekse de bu dizilişte takımı öne çıkaracak olan Josef, Dirar, Ozan üçlüsünün aşağıdaki pozisyonda sadece Dirar ‘ın desteğe geldiğini görüyoruz.
Yukarıdaki pozisyon dışında Dirar’ın ceza sahasına penetrasyonu veya ceza sahasına pas atma konusunda sıkıntıları var. İki kere ceza alanı içinde görüyoruz, ikisinde de olumsuz sonuçlanıyor. Ayrıca 3 ceza sahası pas denemesinin 3’ünde de isabet sağlayamadı. Tercihler, zamanlamalar…
Destek problemini bir başka pozisyonda da görebiliyoruz. Orta üçlünün öne çıkması gerekiyor. Hasan Ali’nin half space bölgesine, bek ile stoperin arasına yaptığı koşu ise çok kritik.
Orta üçlünün öne çıkmadığı bir başka pozisyon da ikinci yarıda, durum berabere iken yaşanıyor. Hasan Ali, topu Valbuena’ya aktarıyor.
Orta üçlünün hantallığı, reaksyon eksikliği inanılır gibi değil. Günümüzde çokça dile getirilen bir tabir olan “Geçiş Oyunu”nu oynamakta sıkıntılar yaşıyor Fenerbahçe. Bu şekilde rakibi hazırlıksız yakalayamazsınız.
Valbuena, arkadaşları ile oynamayarak 3 kişilik bir baskının arasında kalıyor. Tercihler, zamanlamalar…
2. bölgeden 3. bölgeye geçiş ve 3. bölgedeki aksiyonları pozisyon bazında incelemeye devam edelim. Daha önceki yazılarımda da değinmeye çalışmıştım. Fenerbahçe, daha çok sağ kanatta oluşturduğu küçük üçgenlerle 3. bölgeye top taşımaya çalışan bir görüntü içinde.
Aşağıda, bu denemenin sol kanattan yapılan bir versiyonunu görüyoruz.
Kanattan kısa paslar ve oluşturulan üçgenlerle top orta alana aktarılıyor. Sağ kanattan yapılan bindirmeyi görüyoruz. Aslında buraya kadar doğru bir set hücumu diyebiliriz. Ancak yine bir basit hata, top sağ kanattan bindiren Isla ile buluşamıyor. Tercihler, zamanlamalar…
Bu noktada Fenerbahçe’nin bu paslaşmaları yapaken pas hızının lig ortalamasının üzerinde olduğunu, ligin en hızlı paslaşan 3. takımı olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Yukarıdaki atağın hemen sonrasında bir başka kanat hücumunu da yine benzer üçgenlerle görüyoruz.
Oluşturulan üçgenler stoper ile bek arasındaki half space’in değerlendirilmesini sağlıyor.
Çizgiye inen Isla içeri orta yapıyor. Fenerbahçe’den 4 oyuncu ceza alanı içinde, pozisyon golle sonuçlanmasa da etkili bir hücum olduğu söylenebilir.
Gelelim ilk gole; Valbuena bu sefer şansını fazla zorlamıyor, ikili sıkıştırma karşısında pas opsiyonunu değerlendiriyor.
İkili oyunla Ceza sahasına giriliyor. Doğru zamanda doğru pas tercihleri bana göre Fenerbahçe’nin ön alandaki en önemli problemi.
Son vuruş öncesinde ceza sahasında 6 Fenerbahçe’li oyuncu olduğunu görüyoruz. Rakip savunma ön hattaki oyuncularla 6 pasa kadar inerken orta alandan desteğe gelen Ozan bu oluşturulan alanı kullanıyor ve düzgün bir vuruşla gol yapıyor. Tercihler, zamanlamalar…
Sonuç olarak Fenerbahçe’nin hücum aksiyonlarında 3 temel problem gözüküyor. İlki, özellikle orta alandaki 3’lünün 3. bölgeye yeterince baskı yapmaması. İkincisi 3. bölgedeki tercih yanlışları ve zamanlama hataları. Üçüncüsü ise kazanılan topların hızlı bir şekilde atağa geçmesini sağlayacak “Geçiş Oyunu”nu istenilen seviyede yapamaması.
Ofansif sıkıntıların yanısıra Fenerbahçe’nin defans anlayışına tamamen ayrı bir yazıda kaleme almak gerekebilir.