Maç Analizi | Beşiktaş – Monaco

1

Beşiktaş, geçtiğimiz sezonun Fransa şampiyonu ve Şampiyonlar Ligi yarı finalisti Monaco’yu ağırladı. Hücum oyuncularının atak sonlarındaki tercihlerinin etkisiyle mücadele 1-1 berabere sonuçlandı. Beşiktaş 10 puanla liderliğini sürdürürken Monaco 4 maç sonunda topladığı 2 puanla işleri zora soktu.

Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.

Ortalama Pozisyonlar

2

Beşiktaş maça normalde verim alamadığı ama dün geceye damga vuracak bir orta sahayla başladı. Atiba–Tolgay–Oğuzhan orta sahası Beşiktaş’ın oyunun kontrolünü eline almasının en önemli sebebiydi. Monaco’da ise Sidibe ve Falcao gibi eksikler vardı. Lemar’ın sakatlanıp yerine Jovetic gibi bir oyuncunun girmesi ise kulübe zenginliğinin bir göstergesiydi.

Topla Oynama

3

Beşiktaş; Atiba–Tolgay–Oğuzhan orta sahasının pasa yatkınlığından dolayı topa hükmeden taraftı. Ayrıca zaten Monaco’nun sisteminin de Beşiktaş’ın aksine topa hükmetmek üzerine kurulmadığını biliyoruz.

Beşiktaş üçüncü bölgeye ve ceza sahasına girişlerde rakibine üstünlük kurdu. Cenk’in artık mobil bir forvet olması, Babel’in sürekli ceza sahasını yoklaması ve Quaresma’nın isabetli ortaları bunda önemli bir etkendi. Öte yandan Beşiktaş, Talisca’nın yokluğunda pasa daha yatkın bir orta sahayla oynadığı için topu daha iyi kontrol etti.

Kaybedilen / Kazanılan Toplar

4

Monaco’nun en iyi yaptığı şeylerden biri özellikle rakip yarı sahada baskıyla kazanılan toplardı. Beşiktaş maçta buna fazla müsaade etmedi. İki takım da kendi yarı sahalarında 13 kere top kaybetmiş ama rakip yarı sahada kapılan toplarda Monaco’nun +3 fazlası var. Bunlardan birinde de Adriano topu kaybetmiş ve Beşiktaş kalesinde golü görmüştü.

Paslar

5

Beşiktaş’la ilgili anlatacaklarımız dönüp dolaşıp Atiba–Tolgay–Oğuzhan orta sahasına geliyor çünkü bu üçlü görünenden fazlasını yaptı dün. Bu üçlünün de etkisiyle Beşiktaş’ın rakibine oranla fark yarattığı verilerden biri anahtar paslar. Beşiktaş maç boyunca 18 anahtar pasta %61 isabet yakalarken Monaco 15 anahtar pasta %33 gibi düşük bir yüzdeye ulaştı. Beşiktaş’ta 5 isabetli toplam 7 anahtar pasın sahibinin Tolgay ve Oğuzhan olduğunu hatırlatmakta fayda var.

6

Mahşerin Üç Atlısı

7

 

Rol paylaşımında sıkıntı yaşamayan herkesin görevinin bilincinde olduğu bir Beşiktaş izledik dün. Bundaki en büyük etken Atiba, Tolgay ve Oğuzhan’dan oluşan takım omurgasının bir plan sahibi olmasıydı. Ligde bolca şahit olduğumuz “Quaresma’ya pas atalım nasıl olsa orta açar.” mantığının olmadığı bir Beşiktaş vardı. Özellikle ilk yarıda merkezden kısa paslarla Monaco gibi bir takımın baskısını aşan ve pozisyon üreten bir takım izledik. Bu orta saha kurgusuyla ilgili akıllara takılan tek soru ise Güneş’in bu üçlüyü neden 433 orta saha kurgusundaki gibi sağ iç ve sol iç olarak kullanmadığı. Açıkçası dünkü müthiş performansa rağmen yine de bu üçlünün zirve performansının bu olmadığı kanaatindeyim.

İstenen Beşiktaş Kurgusu

8

Sözünü ettiğim gibi Beşiktaş’ın dünkü kurgusu bir oyuncuya veya bir aksiyona dayalı değildi. Orta sahadaki pasa yatkın üçlü ve teknik kapasitesi yüksek beklerin kurguya dahil olmasıyla merkezden kalabalık savunmayı ve yoğun baskıyı aşan bir Beşiktaş izledik. Orta sahanın atak başlangıçlarında savunmaya yakın kalması dolayısıyla Pepe’nin de uzun toplara yönelmediği gerçeğini göz ardı etmemek gerek. Yukarıda en çok kullanılan pas kombinasyonlarını görüyorsunuz Fabri’nin isabetli oyununu, Tolgay’ın bağlantıdaki kritik rolünü ve Oğuzhan – Cenk iş birliğini çok net görebiliyoruz. Bunları gördükten sonra Quaresma ve beklerin de kanattan açtığı etkili ortalar Beşiktaş’ın oyununa çeşitlilik katıyor. Ligde göremediğimiz ama Şampiyonlar Ligi’nde gördüğümüz oyun tam olarak bu.

 

Pepe ve Hava Hakimiyeti

Pepe’nin uçanı kaçanı indirdiği bir mücadele oldu. Girdiği 12 kafa topu mücadelesinin 12’sini de kazandı tecrübeli savunmacı. Pepe’nin en önemli özelliklerinden biri ise açık kapatan bir oyuncu olması ve yanlış yerlerde yapılan gereksiz faullerden kaçınması. Beşiktaş savunmacılarının sırtı dönük oyunculara yaptığı faullerden çok çekti zamanında ama Pepe “Ben bu kupayı 3 kere kazandım!” diyerek oynadığı için büyük güven veriyor takıma.

9

“O” Atak

10

Monaco beklendiği gibi 6 kişiyle önde basıyor. Oyun sıkışmış durumda ama Tolgay zekası ve tekniğiyle atabileceği en iyi pası atarak 2 Monacoluyu oyundan düşürüyor. Gökhan’ın rekor koşusu bu andan itibaren başlıyor.

11

Beşiktaşlı oyuncular 6 kişinin yaptığı bu baskıyı aşarlarsa tehlike yaratabileceklerinin farkında ve akıcı bir şekilde 6 kişiyi oyunda düşürecek tek paslarla oradan çıkıyorlar.

12

6 kişiyi oyundan düşüren Beşiktaş’ta hızlı hücum devam ediyor. Orta alanda Monacoluların bıraktığı dev bir boşluk var. Savunma ise 4 kişiyle dengesiz yakalanmış durumda.

13

Babel topla buluştuktan sonra büyük boşluğun katkısıyla Quaresma’yı görüyor. Top Quaresma’da ama o bile bu akıcı paslaşmalara kayıtsız kalmıyor ve Gökhan’ın 70-80 metrelik koşusunu tekte görüyor. Monaco’nun verdiği ciddi bir boşluk söz konusu yine

14

Beşiktaş 3 kişiyle ceza sahasına girmek üzere, Gökhan bekletmeden ortalıyor. Cenk’in koşusu çok güzel ama zamanlaması kötü olduğu için ortayı kafasıyla ödüllendiremiyor. Altyapılara ders olarak izletilebilecek bu pozisyon ne yazık ki golsüz sonuçlanıyor.

Monaco’nun Golü

15

Monaco beklendiği gibi önde basıyor. Üstelik 7 kişiyle! Önceki pozisyona benzer bir durum söz konusu çünkü Beşiktaş buradan çıkarsa yine çok büyük tehlike yaratacak ama aynı senaryo yaşanmıyor. Adriano tıpkı Tolgay’ın az önce analiz ettiğimiz 5. dakikada attığı pas gibi ince bir pas düşünüyor ama topu kaptırıyor.

16

Lopes topla buluştuktan sonra dengesiz yakalanan savunmanın üzerine gidiyor. Beşiktaş’ta hamle yapan oyuncu yok.

17

Hamle yapan oyuncu yok ama ciddi bir alan daraltma uyguluyor Beşiktaş savunması. Lopes bu dar alanda olmasına rağmen kusursuz bir vuruş yaparak Fabri’yi avlıyor.

Oğuzhan & Cenk

18

Beşiktaş 7 kişiyle rakip yarı alanda. Monaco savunması dağınık setler halinde 6 kişiyle karşılamış ilk etapta. Sağda bindiren Gökhan ve görüntüde gözükmeyen Quaresma her zamanki yerinde. Atiba’nın 2 pas opsiyonu ve bir de görebileceği sağ kanattaki boşluk var. Tercihini yoldaşı Oğuzhan’dan yana kullanıyor Atiba.

19

Monaco’nun 4 kişiden oluşan bir savunma seti oyundan düştü bile. Oğuzhan topla dikine gidiyor ama dikkat edilmesi gereken asıl kişi Cenk. Cenk’in çapraz koşusu atağın tehlike yaratmasındaki en büyük etken.

20

Pası atmadan önce Oğuzhan’ın topla olan son teması çok önemli. Yaratıcı oyuncu zekasının devreye girdiği bir an. O son temas sayesinde önündeki savunmacıyı da oyundan düşürüyor Oğuzhan. Cenk’in koşusu ceza sahasına doğru devam ediyor. İki oyuncu senaryoyu çoktan yazmış kafalarında.

21

Oğuzhan’ın pasını attıktan sonra koşuya devam etmesi önemli. Cenk de tekte görüyor onu. Yalnızca iki futbolcu koca bir savunmayı işte böyle aşabiliyor. Monaco’da müdahale edebilecek yalnızca 2 kişi kalmış ama Cenk’in şık pası Oğuzhan’a ulaşmadan bu iki kişiden biri araya giriyor ve atağı sonlandırıyor. İyi anlaşan ve doğru düşünen iki futbolcunun bir savunmaya nasıl zor anlar yaşatabileceğinin güzel bir göstergesi bu atak.

Son Söz

Ne yaptığını bilen, A ve B planı olan ve oyununu çeşitlendirmiş bir Beşiktaş izledik. Ligdeki takımın aksine sorumluluktan kaçmayan bir takım vardı sahada ve bu takım rakibini diğer Şampiyonlar Ligi maçlarında olduğu gibi yine çok iyi analiz etmişti. Maçın sonunda sorgulanması gereken tek şey oyunun son bölümde neden gel-git oyununa döndüğü olabilir çünkü bu performansa rağmen Beşiktaş son dakikalarda golü atabileceği gibi kalesinde golü de görebilirdi. Şenol Güneş’in de maçın hakkı beraberlikti demesinin ardında yatan en önemli etken oyunun son bölümünde verilen pozisyonlar bence.

Beşiktaş yenilmeyerek puanını 10’a çıkarırken Monaco bu beraberlikle işini zora soktu ve 2 puana ulaştı. Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş için bir üst turun da kapısı ardına kadar açıldı artık.

logoinstat