Şampiyonlar Ligi D Grubu 3. Haftasında Chelsea ile Roma Stamford Bridge’te kozlarını paylaştı. Çekişmeli geçen maç 3-3 berabere bitti. Chelsea puanını 7’ye çıkartıp liderdiğini devam ettirdi. Roma ise zorlu deplasmandan 1 puan alarak 2. Sıradaki yerini korudu. Hafta sonu kendi liglerinde her iki takım da mağlup oldular. Chelsea deplasmanda ligin golsüz ve puansız ekibi Crystal Palace’a 2-1 yenildi. Roma ise kendi sahasında lider Napoli’ye 1-0 yemildi. Yani her iki takımın da bu maç öncesi moral seviyeleri en üst düzeyde değildi. Bu maçtan önce oynanan grubun diğer maçında Atletico Madrid süpriz bir şekide Azerbeycan temsilcisi Qarabağ ile berabere kalınca bu maçta her iki takımın da konsantrasyonu arttı. Çünkü kazanan takım 2. tur öncesi gruptan çıkma şansını iyice arttıracaktı.
Chelsea maça Antonio Conte’nin zaman zaman orta sahada denediği David Luiz’i yine orta sahada oynatarak başladı. Zannediyorum ki Conte’nin amacı orta sahada hem sayısal hem de fiziksel üstünlüğü genelde elinde bulunduran Roma’ya bu maç o imkanı vermemekti. Geri kalan 11 klasik Chelsea 11’i idi. Roma’da ise önceki maça göre bir kaç değişiklik vardı. Sağ kanatta Florenzi’nin yerine Gerson, orta sahada Pellegrini’nin yerine hafta sonu süre almayan Strootman vardı. Strootman sakat veya cezalı olmadığı zamanlarda zaten 11’in vazgeçilmez adamıydı ama Gerson tercihi neden oldu anlayamadım. Eğer Florenzi oynasa biraz daha defansif oynamak, Alonso’nun bindirmelerini önlemek istedi derdim. Eğer ofansıf bir kanat tercihi olacaksa neden El Shaaraway veya Cengiz oynamadı? Gerson beğendiğim bir oyuncu ve gelişirse çok iyi bir oyuncu olacağı açık ama ligde az süre alan Gerson değil de El Shraaway olsaydı bence daha iyi olurdu.
Maç Roma’nın kontrolünde başladı ama ilk pozisyonu bulan Chelsea oldu. 5. Dakikada orta sahada topu kazanan Alonso topu Hazard’a attı. Hazard kaleci ile karşı karşıya kaldı ama yavaş vurunca top Alisson’un ellerinde kaldı. Maçtaki ilk gol gecikmedi. 11. Dakikada ceza sahasının sol köşesinden kullanılan serbest vuruşu Roma savunması karşıladı. Orta sahaya açılan topun görüntüsü aşağıdaki şekilde. Bu pozisyon aslında golden 10-15 saniye öncesi. Kazanılan topta oyuncuların konumuna bakalım. Chelsea’de sağ kanat oyuncusu Zappacosta solda Naingolan’a baskı uyguluyor. Fabregas ve Hazard daha sonra yardıma geliyor. Defansa doğru gitmeye çalışan Cahill ve Alonso acaba topu kazanır mıyız diye pozisyonun içinde ve uzaklaşmıyorlar. Kazanılan topta Hazard ilerliyor. Ceza sahası önünde Gonalons’dan dolayı boş kalan alandan David Luiz çok güzel bir şut ile takımını öne geçiriyor.
Golden sonra top yine Roma’da ama pozisyonu bulan yine Chelsea. 21. Dakikada Jesus topu uzaklaştırmaya çalışırken Hazard topu kazanıyor. Ceza sahasına kadar ilerleyip şutunu vurdu ama yandan dışarı gitti. Roma topa sahip olsa da David Luiz’in üstün çabalarından dolayı orta sahada top yapamadı. 31. dakikada ilk önemli atağında Roma sağ kanatta boştaki Naingolan’a topu gönderdi. Ceza sahasına giren Naingolan sert vuruyor ama kaleci Curtois ayaklarıyla golü önledi.
37.dakida hızlı gelişen atakta Hazard, Morata’ya pasını attı. Ceza sahasına giren Morata şutunu atıyor. Defansa çarpan topu Hazard tamamlıyor ve farkı 2’ye çıkartıyor. Hazard ve Jesus’un pozisyonlarına bakalım. Hazard top Morata’da iken sanki sola dopru yönlenecekmiş gibi yapıyor ama bu aldatmacayı çözemeyen Jesus sola yoneliyor. Sağda boş kalan Hazard golünü atıyor.
40.dakikada Roma cevap verdi. Sol kanattan ceza sahasına giren Kolarov şutunu çekti, defansa çarpan top ağlara gitti. Pozisyona baktığımızda ise Kolarov’u savunmaya gelen 3 kişi ve David Luiz arkada boş alan bırakıyor. 3 oyuncudan biri Kolarov’un reaksiyonuna cevap verip Kolarov kadar koşsaydı belki pozisyon gol olmayabilirdi ama elbette Kolarov’un becerisi golü yapan etken.
2.yarı Roma hızlı başladı ama ilk 15 dakika önemli bir pozisyon bulamadı.
Maçın Kırılma Noktası
Bence maçın kırılma noktası 57. Dakikada David Luiz-Pedro değişikliği oldu. Bu dakikaya kadar Chelsea adına sahanın en iyisi Luiz’di. Bu değişiklik bir kaç dakika sonra olsaydı bir önceki pozisyona bağlayacaktım. Çünkü 56. Dakikada Chelsea ataktayken Luiz beklediği pası alamayınca tepki göstermişti zaten kenara gelirken sinirliydi. Değişiklikle beraber orta sahada oyuncu fazlalığını elde eden Roma oyun hakimiyetine pozisyonları da ekleyince farklı bir senaryo ortaya çıktı. 60. Dakikada Kolarov sol kanatta Bakayoko’dan topu çaldı ve Strootman’a iletti. Açılan ortaya Gerson iyi vuramadı.
Roma 7 Dakikada 2 Gol Buldu
Roma’da stoperler bile karşı sahaya geçmeye başladı. Geçen sezondan beri en çok beğendiğim stoperlerden Fazio, Dzeko’ya harika bir pas attı. Dzeko topun gelişine vole ile skora dengeyi getirdi. Dizilimlere baktığımızda bence herhangi bir problem yok sadece orta sahadan Luiz çıkınca bir boşluk var ama orada zaten herhangi bir Romalı yok. Bu gol Fazio ve Dzeko’nun bireysel becerileriyle atılmış bir gol.
70.dakikada Roma öne geçti. Sol kanatta yapılan faul kullanılırken ceza sahasına bakalım. Orada topu ilk karşılayacak isim Azpilicueta. Arkasında ise boyca üstün olan Gonalons ve Dzeko var. Top Azpilicueta’yı da aşınca bu yanlışı iyi değerlendiren Dzeko takımını 2-0 mağlubiyetten 3-2 öne geçirdi.
Goller 5 dakika arayla gelmeye devam etti. Chelsea bu sefer beraberliği yakalayan taraf oldu. 75. Dakikada sağ kanattan gelişen atakta bir kaç pas ile boşta kalan Pedro içeriye ortasını yaptı. Hazard yine Jesus’u kandırdı. Maçı izleyemeyen okuyucularımız Hazard’ın böylesine uzun defansta nasıl kafa golü atmış olduğunu merak edebilir. Yapılan ileri ve geri koşularla Hazard bomboş kalınca köşeye bırakmak onun için çok kolay oldu.
75.dakikadan sonra acaba daha gol izler miyiz diye düşünürken maçın temposu düştü. Sadece 81’de Bruno Peres’in ortasına cılız bir kafa vuruşu ve 84’te Fabregas’ın ortasına müsait pozisyonu değerlendiremeyen Rüdiger dışında önemli bir atak olmadı. Her iki takım da git gellerin yaşandığı maçı kaybetmek istemedi ve 1’er puanla sahadan ayrıldılar.
İlk Yarı ve İkinci Yarı Neden Roma Farklıydı?
Bunu aslında tek bir pozisyon üzerinden özetlemek istiyorum. Dakika 30 ve Chelsea’nin sahadaki dizilimine bakalım. Bu pozisyon Roma’nın gol ve Naingolan pozisyonu dışında pozisyon diyebileceğimiz tek an. 5 defans ve 3lü orta sahada alana iyi yayılmış. Sadece Luiz baskıdan dolayı alanda bir açık oldu ama Perotti kalecinin üzerine şut attı. 2. Yarı Luiz de çıkınca böyle boşlukları daha rahat buldu.
Topla oynama ve ikili mücadelelere baktığımızda son 15 dakika hariç Roma’nın bariz bir üstünlüğü göze çarpıyor. Aslında Chelsea topu rakibe veren bir takım. Sarı renkle de işaretlediğim gibi 45 saniyeden fazla Chelsea maç boyu topa 1 kez sahipken Roma’da bu sayı 8. Luiz çıktıktan sonra rakamlar arasında fark çok açılmış.
Dribblinglerde de Roma üstün. Sadece Dzeko ve Perotti bile Chelsea ile aynı seviyede. Ayrıca kilt paslara bakınca orda da Roma daha iyi. 20 pas Roma’dan gelmiş. Chelsea’de ise bu sayı 13.
Chelsea’de Öne Çıkanlar
Luiz ve Hazard bugün Chelsea adına fark oluşturan oyunculardı. Luiz’in hırslı oyunu attığı ekstra gol ile takımına çok verimli oldu. Oyunda çıkması takımını galibiyetten etti. Hazard ise oyun içinde çok da kalamasa da 2 gol pozisyonda zeka kokan hareketleriyle elinden geleni yaptı. Böyle oyuncular defans için hep tehlikelidir. Uzun boylu da olsanız doğu yerde doğru şekilde olmayınca golü kalenizde görebiliyorsunuz.
Roma’da Öne Çıkanlar
Dzeko bir kez daha merkez forvetlerin takım için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Takımını mağlubiyetten galibiyete taşıyan isim oldu. 2 sezondur form grafiği yüksek olan oyuncu bu maçı da boş geçmedi. Kolarov ise tecrübesiyle maça damgasını vurdu. İlerleyen yaşına rağmen hala kanattan çok iyi bindirmeler yapıyor. Bu maç da bunu devam ettirdi.
3. Maçlar sonunda Chelsea ve Roma ilk 2 için bir adım öne geçti. Diğer rakip Atletico Madrid olunca henüz 3 maç varken tahmin edebilmemiz çok zor ama böyle zevki maçlar bu grupta devam edecek gibi.