Carre’de, Paries Saint-Germain’in stadyumundaki görkemli VIP alanda, saatler sabah 10.30’u gösteriyor. Paris’in 180 Milyon Euroluk yeni prensi geliyor!
Kylian Mbappe henüz 18 yaşında. İki yaz önce lisedeki sınavları başarıyla geçmenin ve futbol kariyerini ilerletmeden önce bunları tamamlamanın mutluluğunu yaşıyordu. Geçen sezon onu antrenmanlara eski bir hand-ball oyuncusu olan annesi Fayza getiriyordu. Bu sezon da “işler biraz karıştığı için” direksiyon derslerine zaman bulamadı…
Evet aslında işler gerçek anlamda karıştı. Şimdilerde kendisi dünyanın en pahalı genç oyuncusu ve bu yaz Barcelona’dan 222 Milyon Euro karşılığında Paris’in yolunu tutan ve onun takım arkadaşı olan Neymar’dan sonra gelmiş geçmiş en pahalı ikinci oyuncu konumunda. Edinson Cavani ile birlikte bu sezon futbol tarihinin gördüğü en heyecan verici forvet hattını oluşturmak için hazırlar.
Kendisinin de rahatlıkla kabul ettiği gibi, Monaco’da yakaladığı önemli çıkıştan sonra en üst seviyede sadece 6 ay gibi bir dönem futbol oynamasına rağmen, futbol dünyasının en yeni gözdesi Kylian Mbappe. Konuştuğu zaman onun ne kadar olgun, kendini iyi ifade edebilen ve sağduyu sahibi biri olduğunu kolayca anlayabiliyorsunuz. Neden ‘evine’ Paris’e döndüğü, ‘Mbappe dizi filmi’ ile yaşamanın nasıl bir şey olduğu, Arsene Wenger ile görüştükten sonra nasıl Arsenal’ın onun için gerçek bir opsiyon olduğu, 11 yaşında iken Chelsea’de Tammy Abraham ile birlikte oynamanın ona en üst seviye futbolcu olmak yolunda neler kattığı gibi konulara oldukça hızlı ve kendine güvenli bir şekilde değiniyor genç yıldız. Sadece bir konu biraz yorumsuz kalıyor: Kaç kulüp bu yaz peşinden koştu? “Yorum yok – Jokerimi buna oynayacağım!” şeklinde cevaplıyor bu soruyu yüzünde bir gülümsemeyle. Oysaki cevap oldukça net: hepsi koştu.
“Çok, çok şanslı bir oyuncuyum. Çok ayrıcalıklı bir oyuncuyum.” Diyor Mbappe. “Şu anda da inanılmaz mutluyum. Gerçek bir gurur hissiyle oturuyorum burada. Çok çalıştım ve sonunda da ödüllendirildim fakat bu sadece daha çok çalışmak için cesaretlendirici ve itici bir şey. Çok çalışarak buraya geldim, daha çok çalışırsam daha da yükseğe çıkabilirim. ‘Nerede olacağım?’ Benim motivasyon kaynağım bu.”
Oldukça sıradışı bir şekilde – önce bir sezon kiralık ve ardından gelecek sezon için 145 Milyon Euro artı bonuslar ile 180 Milyon Euro’yu bulan bir bonservis bedeli karşılığında – gerçekleşen transfer baştan biraz eleştiri topladı denebilir. Hatta Mbappe de bugün olduğu yere onu getiren avukatları aklına geldiğinde onlara alaylı bir teşekkürde bulunuyor. Ancak şu sözleri söylerken çok kararlı : “beni alabilecek sadece bir kulüp vardı ve o kulüp de Paris Saint-Germain’di ” .
Mbappe bir Parisli ve PSG taraftarı. Şehrin kuzeyindeki kenar mahallelerde, Bondy’de, büyüdü ve kendisi dünya basınına tanıtıldıktan hemen sonra, öğle antrenmanından önce, 6 yaşında her şeyin başladığı kulübe de bir ziyarette bulunacak – AS Bondy kulübüne. Kylian, bu kulüpler olan bağlarını halen koruyor. Sadece aslen Kamerunlu olan babası orada antrenör diye değil, genç oyuncu o kulübü düzenli olarak ziyaret ediyor ve bu defa onu “her şeyin mümkün olduğu yer” şeklinde oluşturulan sloganla karşılıyorlar.
PSG’den bahsederken, “Burada olmak benim için eve dönüş gibi.” Diyor. “Çocukken maçları izlemek için bu stada gelirdim. Futbolu çok seven bir çocuktum ve eğer Paris’li bir çocuksanız sadece iki stadyum vardır – Stade de France ya da Parc de Princes – ve bu da Paris’i özel kılan şeydir. Paris’te bir kulüp vardır ve Paris’li her çocuk Paris Saint-Germain’i takip eder. Eğer o çocuğun cebinde para da varsa buraya maçları izlemeye gelir.”
Mbappe çocukken de kısa zaman içinde istenilen bir çocuk haline geldi. Çok istenilen. Henüz 11 yaşındayken Chelsea onu kulüpte zaman geçirmesi için ve antrenmana çıkması için bir haftalığına İngiltere’te davet etti. “Tabii ki hatırlıyorum. Mükemmel bir deneyimdi. Chelsea, ziyaret ettiğim ilk büyük, mükemmel kulüptü. O yüzden benim için gerçek bir keşifti “.
“Doğup büyüdüğüm yerden, bir amatör kulüpten geliyordum. Benim için yepyeni bir dünyaydı. Tabii ki büyük bir kulübün nasıl olduğuna dair aklımda birkaç şey vardı ancak her gün daha iyi olmak üzerine olan çalışma kültürü ve mentalitesinden gerçekten etkilenmiştim. Ve bu altyapı tesislerini görmek aslında benim gelişimimde bana yardımcı oldu. Bazı şeyleri daha farklı gördüm çünkü o zamana kadar sadece Fransız mentalitesini biliyordum ve ondan sonra diğerlerindeki pozitif şeyleri de seçip kendi mentalitemi oluşturabilecektim.”
Şuanda Swansea City’de kiralık olarak forma giyen Abraham ile hücumda partner olduğu ve ‘Kylian 10’ formasını giydiği bir 12 yaş altı maçına çıktı Chelsea’de. Birmingham’a kiralanan Fransız orta saha oyuncusu Jeremie Boga da o takımdaydı. “Charlton ile oynuyorduk sanırım ve yedi ya da sekiz sıfır kazanmıştık.” Diyor. “Aynı zamanda Didier Drogba, Florent Malouda gibi Fransızca konuşan A takım oyuncularıyla da tanışma fırsatım olmuştu ve onlarla fotoğraf çektirmiştim.”
Motivasyon olarak bu eşsiz bir şeydi. “Çocukluğumdan bu yana bir fikir gelişmişti aklımda – sadece Chelsea’ye gittiğim için değil. Her zaman ‘ Ben de oralarda olmak istiyorum, bu oyunla insanlara zevk veren o büyük oyunculardan biri olmak istiyorum’ diye düşünürdüm. Bu hedefe ulaşmak için de her şeyi verdim. Şimdi kameranın diğer tarafındayım, televizyonun diğer tarafındayım. Tek değişiklik bu.”
Çok geçmeden Real Madrid geldi. Kylian, Zinedine Zidane ile görüştü ve 15 yaş altı takımıyla antrenmana çıktı. Manchester City, Bayern Munich, Liverpool ve Ligue 1’deki bütün takımlar onunla ilgileniyordu ancak 15 yaşında, Clairefontaine’de geçirdiği iki yıldan sonra, sonunda oldukça az görünen bir olgunlukla, kariyer gelişimi için en iyi yerin Monaco olacağına inanarak Monaco’yu seçti. Neticede, 2015 Aralığında 16 yaşında iken Monaco’da forma giymiş en genç oyuncu oldu. Çokça kıyaslandığı Thierry Henry’nin rekorunu kırmış oldu. 17 yaşında da yine Henry’nin rekorunu kırarak Monaco formasıyla gol atan en genç oyuncu oldu.
Mbappe yine revaçtaydı. Ancak bir kez daha görüşme teklifleri reddedildi. Profesyonel kontratını imzaladı ve ardından geçtiğimiz Aralık ayında ilk hat – trick’ini yaptı ve Monaco Fransa şampiyonluğuna koşarken pek çok kez fileleri sarstı. Şampiyonlar Ligi’nde de takımı yarı finali görürken o da gruplarda kaydettiği 6 golle takımına katkı sağladı. Toplamda 26 gol kaydetti, milli takıma seçildi ve Fransa futbolunun geleceği olarak gösterildi.
Onun planı Monaco’da kalmak olsa da bir kez daha pek çok kulüp geldi. “İlk olarak kulüplerle görüşmeye başladığımda onlara önceliğimin Monaco’da kalmak olduğunu söyledim. Sonra fikrimi değiştiren birkaç şey oldu ve ayrılmak istedim. Tüm teklifleri değerlendirdik ve Paris Saint-Germain’e gitmeyi seçtim çünkü bu, kupalar kazanırken gelişmeme yardımcı olacak proje. Tabii ki öğrenmek istiyorum ama kazanmak da istiyorum. Bugünden başlamak üzere.”
Hedef Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak ve daha fazla para teklif eden diğer kulüpleri reddetti. Ama Monaco’da ne değişti? Mbappe şimdi bunu tartışmanın zamanı olmadığını söylüyor ancak bu, yeni kontrat imzalamak istememesi ve Monaco’nun da gelecek sezon onu daha az paraya gönderme korkusu olabilir.
Arsenal da onu isteyenler arasındaydı. “Evet, harika bir antrenör olan Arsene Wenger ile görüştüm. Burada, Fransa’da harika bir itibarı var. Ona çok saygı duyuluyor ve o genç oyuncuları nasıl geliştireceğini biliyor. Bu benim için gerçek bir opsiyondu. Ama tabii ki Paris Saint-Germain asıl opsiyondu. Tüm kulüplerin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirdik ancak ailem bunun benim yapmam gereken bir tercih olduğunu söyledi. Aynı zamanda bu uzun vadeyi etkileyecek olan bir karardı. O yüzden bana bağlıydı ve ben de gelişimim için buraya gelmeye karar verdim.”
Ama görüşmelerinden sonra Wenger harika bir karşılaştırmada bulundu. “Futbolun kralı olan ‘Kral Pele’ ile karşılaştırılmak gerçekten inanılmaz bir şey. Ancak düşünmem gereken şey çok çalışmak ve kendi yolumu takip etmek, beni diğer oyuncularla kıyaslayan insanları değil.”
Kylian, ayaklarını yere sağlam basacağı konusunda oldukça kararlı ve ona karşı olan inanılmaz ilgiye rağmen kesinlikle öyle olacağa benziyor. Hatta hakkında çıkan transfer hikayeleri ve bilgi karmaşasından ‘Mbappe dizi filmi’ şeklinde bahsediyor. “Bu, çok dikkatli olmanız gereken bir konu çünkü basını ‘beslemelisiniz’. Aynı zamanda dikkatli olmalısnız. Bu bir psikolojik savaş. İlk önce korkan, paniğe kapılan kaybeder. Kendi oyununuzu geliştirmeye odaklanmalısınız ve sonra zaten kazanan siz olursunuz.”
Ama bu ilgiyle nasıl başa çıkıyor? “Bununla futbola karşı olan tutkunuz sayesinde başa çıkarsınız. Her zaman bu tutkuya sahiptim ve aslında bu bana bazı hassas durumları idare etmemde yardımcı oluyor. Bence bu sevda sahaya adımımı attığımda tüm baskıdan kurtulabilmem anlamına geliyor ve bu da bana her defasında yardımcı oluyor. Her zaman dediğim gibi sahaya çıktığınızda duygularınız yoktur. Futbol oynamak için ve takımınız adına elinizden geleni yapmak için ordasınızdır.”
“Her zaman kendim olmuşumdur ve bugün de bu yüzden olduğum yerdeyim. Medyanın ilgisiyle oluşan riskin, futbol dünyasında olan cazibenin, gösterişin farkındayım. Bu da babamın geleceğim ile ilgili bana verdiği tek tavsiyeydi – kendim olmak. Nereden geldiğimi biliyorum.”
Ve nereye gideceğini…
Kaynak : Telegraph UK} else {