Portekiz Günleri
26 Mayıs 1988’de Portekiz’in Varzim kentinde dünyaya gelen Neto, futbola 10 yaşında doğduğu şehrin takımı Varzim SC’de başladı. Çeşitli yaş kategorilerinde forma giydikten sonra 2007 yılında profesyonel olan oyuncu Portekiz İkinci Ligi’nde mücadele eden takımında ilk başlarda kendine yer bulamadı. İlk 3 sezonda sadece 25 maça çıkan Neto, 2010-2011 sezonunda ise maçlara ilk 11’de çıkmaya başladı. O sezon kupa maçları dahil 34 maça çıkan oyuncu attığı 2 golle de takımına katkı sağladı. Sözleşmesi biterken bir çok takımın dikkatini çekmeyi başaran Neto bir üst ligde oynama fırsatını kaçırmadı ve CD Nacional’le anlaşarak kendine İtalya yolunu açacak takımı seçmiş oldu. Nacional’e gider gitmez formayı kapmayı başaran Portekizli stoper oynadığı oyunla adeta göz doldurdu ve sezon sonu Portekiz’in devleri Porto ve Benfica’nın yanı sıra İngiliz dev Arsenal’in de dikkatini çekmeyi başardı. Ancak sürpriz şekilde Siena’nın teklifini değerlendiren Portekizli oyuncu 3.6 milyon € karşılığında İtalya’nın yolunu tuttu.
Kısa İtalya Serüveni
iena kariyerine takımca alınan kötü sonuçlar sonucu iyi bir başlangıç yapamayan Neto kötü gidişin devamı üzerine kış transfer döneminde Zenit’ten gelen teklifi olumlu karşıladı. Alacağı yüksek bonservis bedeli nedeniyle Siena’da bu işe sıcak bakınca 6.5 milyon € karşılığında Rusya’ya transfer olan Neto böylece bir sezonu doldurmadan İtalya’dan ayrılarak Avrupa kariyerine kısa zamanda son verdi.
Rusya Kariyeri
eira’dan beri gelen Portekizli stoper alışkanlığını Bruno Alves’le sürdüren Zenit, Neto’yu da transfer ederek bu geleneği sürdürdü. Spaletti yönetiminde seri galibiyetlerle şampiyonluktaki en büyük adaylardan olan Zenit, Alves ve Neto’nun uyumuyla tandem bölgesini sağlama alırken son haftaya kadar şampiyonluk yarışının içinde kalsa da kupayı CSKA’ya kaptırdı. Bir sonraki sezon Bruno Alves’in ayrılmasıyla stoperde Lombaerts’le birlikte oynamaya başlayan Neto savunmadaki yeni partneriyle de uyumu kısa sürede yakaladı. Sezon sonunda bir önceki yılın benzer tablosuyla karşı karşıya kalan Zenit son haftaya kadar götürdüğü şampiyonluk mücadelesini bir puan farkla CSKA’ya kaybederek sezonu yine hüsranla kapattı. O sezon Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kadar kalmayı başaran Rus ekibi, Dortmund’a elenirken Neto’da Şampiyonlar Ligi’nde başarılı performans gösteren oyunculardan biri olmayı başardı.
“2013-2014 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde son 16 turuna kadar kalan ancak Dortmund’a elenen Zenit’te önemli performanslardan birini de Neto göstermişti”
2014-2015 sezonuna Javi Garcia ve Garay gibi iddialı transferlerle giren Zenit’te Arjantinli oyuncunun gelişiyle birlikte rotasyon oyuncusu konumuna düşen Neto yine de 3 kulvarda mücadele eden takımda 30 karşılaşmaya çıktı. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasında elendikten sonra Avrupa Ligi karşılaşmalarında formayı almayı başaran Neto o sezon çeyrek final oynayan kadronun önemli bir parçası olmayı başardı. Son 2 sezonda ufak puan farklarıyla şampiyonluğu kaçıran Zenit deyim yerindeyse şeytanın bacağını kırarak mutlu sona ulaşırken Neto’da kariyerinin ilk şampiyonluğunu elde etmiş oldu. 2015-2016 sezonuna Süper Kupa’yı kazanarak başlayan ilk 4 haftayı da kayıpsız kapatan Zenit’te Lombaerts’i kesen Villas Boas Neto’ya daha fazla şans vermeye başladı. Şampiyonlar Ligi’nde yine son 16’ya kalmayı başaran Zenit ligde ise şampiyonluk yarışının gerisinde kalsa da Rusya Kupası’nı kazanmayı başararak teselli buldu. Neto ise kariyerine iki kupa daha eklerken bir sonraki sezona umutlu başladı. Ancak Villas Boas yönetimindeki Zenit sezon başında Süper Kupa’yı yeniden müzesine götürse de sezon boyunca gelen başarısız sonuçlar Neto’nun vatandaşı Portekizli hocanın gönderilmesine sebep oldu. Daha sonra kısa bir Lucescu dönemi yaşayan Zenit’te yaşanan istikrarsızlıklar Neto’nun da performansına yansıdı. 2017-2018 sezonuna Mancini yönetiminde başlayan Zenit’te Mammana ve İvanovic’le rotasyonda kullanılan Neto Fenerbahçe’nin teklifini kabul ederek kariyerinin son zamanlarında Avrupa defterini tekrar açmış oldu.
Milli Takım Kariyeri
illi takım seviyesindeki ilk maçına 2008 yılında Portekiz U20 takımıyla çıkan Neto ilk A Milli maçına ise 6 Şubat 2013 yılında Ekvator’la oynanan hazırlık maçıyla çıktı. 2014 Dünya Kupası için kadroya davet edilse de süre alamayan Portekizli stoper oyuncusu son olarak Rusya’da düzenlenen 2017 Konfederasyon Kupası için davet aldı. Meksika’yla oynanan üçüncülük maçında ilk 11 başlayan Neto maçın 54.dakikasında talihsiz bir şekilde topu kendi ağlarına göndererek talihsiz bir an yaşadı. Toplamda 13 kez milli olan tecrübeli oyuncu hala Portekiz’in geniş kadrosu içinde yer alıyor.
“Konfederasyon Kupası üçüncülük maçında Meksika’yı 2-1’le geçen Portekiz maçın 54.dakikasında Neto’nun kendi kalesine attığı golle 1-0 yenik duruma düşmüştü”
Oynadığı Pozisyon
Neto sağ stoper olarak görev yapsa da özellikle Zenit’te iken Andre Villas Boas döneminde birkaç kez ön libero ve sağ bek olarak da oynadı. Özellikle 2015-2016 sezonunda Smolnikov’un yokluğunda sağ bekte sırıtmayan Portekizli oyuncu çok yönlülüğüyle dar kadro dönemlerinde önemli bir alternatif olabilir.
Güçlü ve Zayıf Yanları
Luis Neto ayaklarına hakimiyeti ve top tekniğiyle geriden oyun kurmak isteyen takımlar için ideal, pas yüzdesi yüksek olan bir stoper. Pozisyon gereği topu uzaklaştırması gerekse bile bu işi rastgele yapmayan, bu tarz pozisyonlarda bile sürekli pası düşünen,topun değerini takımı için bilen bir isim. Top takibi oldukça iyi olan Neto’nun tek hamlelik başarılı müdahaleleri ise oldukça ünlü. Yaptığı müdahaleler sonrasında çabukluğunu kullanarak tekrar hızlı bir şekilde pozisyon alabilen Neto, yumuşak bir yapı da olsa da zaman zaman deyim yerindeyse gözünü budaktan sakınmadan kayarak müdahalelerde bulunabiliyor. Ortalama bir hava hakimiyetine sahip olan Portekizli stoper çalışkanlığı ve maç içindeki konsantrasyonuyla da biliniyor. Pasör yapısıyla zaman zaman defans çizgisinin önüne çıkan Neto hızı sayesinde geriye dönüşlerde ciddi sorunlar yaşamıyor. Zaman zaman öne çıkıp defans arkasına isabetli uzun toplar gönderip takımını kontraya da çıkarmaya çalışan Neto’nun en büyük eksikliği ise çoğu takım taraftarının aradığı sertliğe ve güce sahip olmaması.
Transfer Durumu
Siena’ya 4 milyon €’ya yakın bir bedelle transfer olan Zenit’e ise 6.5 milyon €’ya mal olan Neto’nun bugünkü piyasası ise 3.5-4 milyon € civarında. Rus Sport Express gazetesinin haberine göre 500 bin € gibi düşük bir bedelle 3.5 milyon satın alma opsiyonuyla Fenerbahçe’ye kiralanan Portekizli stoper aynı habere göre 2 milyon €’ya yakın bir maaş geliri elde edecek.
Potansiyel
Luis Neto mevcut durumuyla Fenerbahçe içinde ilk 11 oynayacak durumda. Aykut Kocaman’ın geriden oyun kurma konusundaki düşünceleri ise ortada. Uyum sorununu kısa bir sürede atlatıp kendisinden beklenen performansı gösterebilirse satın alma opsiyonu kullanılabilir.
Luis Neto hem yaşı hem karakteri açısından bugünkü yeteneklerinin üzerine daha fazlasını koyabilecek, kendini daha fazla geliştirebilecek bir yapıda değil. Ancak kariyerinin son döneminde sakatlık yaşamadığı sürece 4-5 yıl daha rahatlıkla Avrupa’da top oynayabilecek fizik ve yeteneğe sahip.