Sezonun 3.haftasının açılış maçında evinde Demir Grup Sivasspor’u ağırlayan Galatasaray, yoğun taraftar desteği altında oynanan maçta sahadan net bir skorla sahadan ayrıldı 3-0. Goller bu sezonun şimdiye kadar en formda isimlerinden olan Tolga(2) ve Gomis ikilisinden geldi.
Maça ilk iki hafta ile aynı kadroyla çıkan Galatasaray’da dizilim ve maç içi pozisyon değişiklikleri de hemen hemen aynıydı. Yüksek presle başladığı maçta ev sahibi ekip, maçın önemli bir kısmında topa sahip olan ve oyunu şekillendiren taraftı.
Savunmadan uzun toplar yerine defanstan başlayan paslarla oyun kurmaya çalışan Galatasaray görüntüsü bu maçta da devam ederken ara ara defans arkası boşluklara atılan toplarla da pozisyonlar yakalandı. Bu maç özelinden bu pasların istasyon ismi Maicon oldu. İlk iki hafta beklerin ileriye çıkmasıyla açılan stoperlerin arasına girerek top alan Fernando yerine bu maçta bu görevi büyük ölçüde Maicon üstlendi. Fernando’ya özel önlem alınması durumunda geriden Maicon’un oyun kurabildiğini görmek Galatasaray taraftarı açısından maçta önemli hadiselerden biriydi.
Savunma
Serdar-Maicon uyumunun arttığını gördüğümüz Galatasaray savunması ilk iki maça nazaran daha sağlam bir görüntü çizdi. Özellikle Maicon’un net kademeleri ve kestiği hava topları güven vericiydi. Rakibin forvetinin her ne kadar eski formunda olmasa da önemli bir isim olduğunu akıldan çıkarmamak gerek.
Savunmanın iki yanındaki futbolcular Linnes ve Mariano yine oldukça önde pozisyon aldı. Özellikle Mariano o kadar alan açtı ki arkada Maicon zaman zaman bir sağ bek gibi mücadele etti. Linnes açısından zor geçmesini beklediğim bir maçtı. Çünkü rakibin sağ kanadında mücadele eden Leandrinho’nun güçlü ve hızlı bir futbolcu olduğunu düşündüğümüzde halihazırda savunma açısından eksiklikleri olan Linnes’in ters ayakla sıkıntı yaşaması muhtemeldi. Fakat kondisyonu ve Tolga ile sağladığı uyum yardımıyla büyük bir problem yaşamadı. Önünde oynayan Tolga ile beraber maç boyu oldukça iyi anlaşan Linnes, ters ayaklı olmasını bir avantaja çevirmesini bildi. Maç boyu özellikle Tolga’nın önüne attığı toplarla ilerde takımı adına pozisyon aradı. Sağda Mariano yine çok formdaydı. Rodrigues’in önüne attığı toplar maç içinde önemli pozisyonlar meydana getirdi. Özellikle Gomis’in ofsayt gerekçesiyle sayılmayan goldeki pası bu sezon görmeye devam edeceğimiz paslardan.
Orta Saha
Orta alanın ortasında başlayan Fernando yine maç içinde top Galatasaray’dayken stoperlerin arasında pozisyon aldı. İlk iki maçtaki kadar olmasa da ara ara toplar çıkarsa da bu maçta hem havada hem de yerde girdiği ikili mücadelelerde rakibin ataklarının başlamadan kesilmesi noktasında önemliydi.
N’Diaye takımın özellikle topun arkasına geçtiği anlarda yüksek pres gücüyle karşısındaki rakibin pas opsiyonlarını kapatırken orta sahada takımın mücadele gücünü yükseltti.
Maçın Galatasaray adına en büyük hayal kırıklığı Belhanda’ydı. Maçın başlarında kapanan Sivasspor savunmasını açmada sorumluluk almayan Belhanda ayrıca özellikle ilk yarıda yaptığı birkaç basit pas hatasıyla da savruk bir görüntü çizdi. Ezbere attığı toplar ve çevre kontrolü noktasında pek dikkatli olmayışı bu maç özelinde olmasa da ilerde ona çok daha fazla sorumluluk düşecek maçlar açısından güzel bir görüntü değildi.
Sağda Rodrigues hızıyla ve kondisyonuyla hem toplu hem topsuz oyunda takımı adına verimliydi. Tolga’nın getirdiği topta kaleciyi geçemezken yine ilk yarıda ceza alanında rakibinden kurtulup vurduğu top maç içinde akılda kalan pozisyonlarıydı. İkinci pozisyonda şuttan ziyade rakibinden kurtuluşu çok şıktı. İkinci yarıda yetişemeyeceğini anladığı topu taca çevirmesi Galatasaray’ın iştahlı oyunun bir yansımasıydı.
Solda maçın yıldızı Tolga geçen yılki görüntüsünden fersah fersah uzakta çok iyi bir maç çıkardı. Top rakipteyken savunmaya yaptığı katkı özellikle Linnes’i çok rahatlattı. Top Galatasaray’a geçtiğinde de geriden oyun kurdu. Fernando ve Serdar’dan aldığı ve Linnes’in önüne attığı toplarla pozisyonlar meydana getirirken yüksek kondisyonu dikkat çekti. Ayrıca kanat değiştiren ters topları da oyunun sıkıştığı yerlerde takımını rahatlattı. Maçın 10.dakikasında Muslera’dan aldığı topla ileri kat eden Tolga, Rodrigues’e verdiği pas sonrasında da koşusunu devam ettirdi ve kaleciden seken topa yetişti. Muslera’dan topu aldığı andan topa vurduğu ana kadar 100 metre mesafe kat eden Tolga’nın bunun yaklaşık 40 metresini topla geçtiği düşünülürse bu koşunun toplam 13 saniye sürmüş olması, kondisyonunun seviyesini ortaya koyan önemli bir veri idi. İkinci yarıda soldan Linnes’in önüne attığı uzun topu da yine takip ederek ceza alanı içerisinde topla buluşsa da etkili bir pas veremedi. İlk golde arka direkte pozisyon aldığı pozisyon Galatasaray taraftarlarına mevkileri farklı olsa da Capone’yi hatırlatmış olabilir. Gomis’in ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golünde de orta sahadan yaptığı koşuyla Gomis’in hemen arkasında müsait ve ofsayt olmayan bir pozisyon alması onun gollerine devam edeceğini gösteriyor gibi. İkinci golü geçen yıl da çokça denediği bir pozisyondu ancak geçtiğimiz sezon isabet yüzdesi oldukça vasattı. 10.dakikada kaçırdığı pozisyondaki hırsı ve iki golü dün gece adına akılda kalanlar oldu. Feghouli’nin transferi sonrasında yedek kalacağı düşünülen Tolga bu performansıyla yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor.
Hafta içerisinde ırkçı söylemlere maruz kalan Gomis’e stadyumdaki destek şahaneydi. Maç boyunca çok çalışan forvet 83.dakikada penaltıdan golünü attı. Maç boyu çok sık ofsaytta kalan Gomis’in bir golü de ofsayt gerekçesiyle iptal oldu. Attığı golün yanı sıra daha önemli olarak oyunda kaldığı süre boyunca takımın presi rakip sahada başlatmasında rolü çok büyüktü. Çıkarken Tudor’la yaşadığı gerginlikte ise haksız olan taraftı. Hem yorulduğunu hem de kalan süreyi göz önüne aldığımızda hocanın kadro iktisadı noktasında yaptığı değişikliklere saygı duyulmalı.
Kenardan Gelenler
Oyuna Tolga’nın yerine dahil olan Selçuk maç içerisinde 3 pozisyonda akılda kaldı. Takımın kontra atak yediği pozisyonda geri koşarken kesilmesi kondisyonundan kaynaklandıysa durum vahim. Sonrasında kısa bir gerdirme yapmış olması ‘kaslarda yaşanan bir sıkıntı mı var acaba?’ sorusunu akıllara getirse de problem kondisyon kaynaklıya benziyordu. Soldan hızlı çıkılan pozisyonda Yasin’e ayak üstü verdiği pas şıktı. Maçın son pozisyonunda sağ kanattan ilerlerken iki kere daha müsait futbolcuları gollük pozisyona sokabilecek imkanı yakalamasına rağmen topu Yasin’e atması anlamsızdı.
Yasin yine her zamanki bencilliğiyle oynadı. Soldan Selçuk’un pasından sonra rakibinde çok şık sıyrıldı ancak dar açıdan kaleye gereksiz bir denemede bulundu. Daha müsait pozisyondaki arkadaşına çıkarsa gol olma ihtimali oldukça yüksekti. Son pozisyonda da yine pas opsiyonları yerine kendisi gol atmayı denedi ve zor pozisyonda başarılı olamadı.
Eren ise maçta bir değerlendirilmeye tabi tutabilecek kadar topla buluşamadı.
(Eren’in oyun haritası | Hücum Yönü: ←)
Genel Değerlendirme
Maça ilk iki haftada olduğu gibi topa sahip olarak başlayan ev sahibi, taraftarının da desteğiyle coşkulu bir oyun çıkardı. İlk yarının önemli bölümünde topa sahip olsa da kaleye istediği kadar sık gidemedi. Maç içerisinde yaptığı faul sayısının daha fazla olması Sivasspor’un zorluk çıkardığının önemli bir belirtisiydi. Sol taraftaki bütün futbolcularının ters ayaklı olması Galatasaray’a bu maçta bir zenginlik sağladı ancak buna özel önlem alıp ters ayaklı futbolculara geniş alan bırakılmayan ve dönmelerine izin verilmeyen maçlarda sıkıntılar meydana gelebilir. İlk yarının sonuna doğru duran topta yakaladığı skor avantajı ikinci yarı açısından rahatlatıcı bir unsurdu. İkinci yarının ilk başlarında Sivasspor etkili olmaya çalışsa da özellikle kanat akınlarıyla ve rakibinin arkasında bıraktığı boşluklarda pozisyona girdi.
İlk iki maçta 60-70 dolaylarında büyük oranda yavaşlayan oyunun yanında oldukça hızlı bir Galatasaray vardı. Bu maçta yan top savunması daha başarılıydı ve defansta tehlike oluşturan fahiş bir hata yapılmadı. Galatasaray’ın ilk 20 dakikada skor yapamadığı durumlarda nasıl bir oyun ortaya koyacağını görmek açısından güzel bir örnek oldu. İlk iki haftaya nazaran oldukça güçlü ve dersine daha iyi çalışmış bir rakip karşısında daha derli toplu bir oyun sergilemiş olsa da takımın coşkuya kapılıp şuursuzca pres yaptığı bazı anlarda o ilk pres zincirini kırabilen takımlar Galatasaray karşısında tehlikeli pozisyonlar yakalayabilir. Yine N’diaye ve Mariano kontrolsüz müdahaleleri sonucunda özellikle derbilerde erken kart sıkıntısı yaşayabilirler. Milli maç arasında daha da oturaklaşan ve kopuklukları giderilmiş bir Galatasaray ile birlikte oldukça zevkli karşılaşmalar seyretmeye devam edebiliriz.
Galatasaray Kilit Paslar
Galatasaray Faul Haritası