Uefa Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda Sturm Graz’ı eleyen Fenerbahçe, playoff turunda Makedonya temsilcisi Vardar’la eşleşti. Hem Göztepe, hem de Sturm Graz maçlarında hazır bir görüntü vermeyen Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’ndeki rakibi kimdir, nedir, nasıl oynar? Bu sorulara sizler için cevap aradık.
Tarihçe
1947’de Makedonya’nın başkenti Üsküp’te kurulan Vardar, Makedonya futbol tarihinin en başarılı kulübü durumunda. 1992’de kurulan Makedonya Ligi’nde küme düşmeyen takımlardan biri olan Vardar, 25 senelik lig tarihine 10 şampiyonluk sığdırdı. Özellikle son yıllarda yakaladığı çıkışla dikkat çeken Vardar, son 6 sezonun 5’inde ligi en tepede bitirirken, geçtiğimiz sezonki şampiyonlukla birlikte üst üste 3. şampiyonluğunu da elde etti. 10 lig şampiyonluğunun yanu ssra 5 defa da Makedonya Kupası’nı kazanan Vardar, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Kopenhag’a elenmesinin ardından Avrupa Ligi’nin yolunu tuttu.
Stadyum
Vardar’ın maçlarını oynadığı Filip II. Makedonski Stadı 33.460 kişilik. 1947’de yapılan stadyum, 2011’de restore edildi ve bugünkü modern halini aldı.
Makedonya milli takımının da maçlarını oynadığı stadyum, aynı zamanda Real Madrid ile Manchester United arasında oynanan son UEFA Süper Kupa maçına da ev sahipliği yapmıştı.
Futbol maçlarının yanı sıra aralarında Tarkan’ın da bulunduğu ünlü sanatçıların konser verdiği stada adı verilen Filip II. Makedonski ise, Büyük İskender’in babası.
İdeal İlk 11
Vardar’ın Artıları
Bireysel kaliteden ziyade takım oyununa önem veren Vardar, bu yanıyla tipik bir Doğu Avrupa takımını andırıyor. Top rakipteyken katı bir savunma anlayışı sergileyen ve bunda da başarılı olan takım, kanatların da yardıma gelmesiyle 8 kişiyle savunma yapıyor ve kapılan toplarla kontra fırsatları arıyor.
İşin hücum kısmındaysa en iyi yaptıkları şey kontra ataklar. Ön tarafta hareketli oyunculara sahip olan ve kapılan toplarla hızla ileri çıkan Vardar’ın kanat oyuncuları takımın hücumunda çok önemli rol oynuyor. Topsuz oyunda sürekli savunma arkası koşular yapan ve içe kat eden kanat oyuncularını pas becerisi yüksek Spirovski-Nikolov-Felipe üçlüsüyle besleyen Vardar’ın birinci hücum opsiyonu da bu.
Görüntüde olmayan 2 Vardarlı oyuncu da takımın sağ kanadını savunmakta. Dolayısıyla kaleciyi de dahil edersek bu pozisyonda 10 kişiyle topun arkasına geçtiklerini söyleyebiliriz.
Kontra atakların yanı sıra kanat ortaları ve duran toplarla da sık sık tehlike yaratıyor Vardar futbolcuları. Duran top konusunda özellikle Grncharov’a dikkat etmekte fayda var. Vardar’ın 192’lik dev stoperi, korner ve serbest vuruşlarda ileri çıkıp gol bulabilen bir isim.
Ayrıca Vardar’a cepheden de fazla serbest vuruş imkanı tanımamakta fayda var. Zira takımın 10 numarası ve en önemli oyuncusu olan Juan Felipe, bir duran top ustası ve doğrudan kaleye gönderdiği frikikleriyle Fenerbahçe filelerini sarsabilir.
Vardar’ın Eksileri
Vardar hücumda hangi alanda güçlüyse savunmada da o konuda zayıf. Özellikle kontra atakları durdurmakta güçlük çeken Vardar’ın savunma organizasyonunda bazı zaaflar dikkat çekiyor. Zaman zaman savunma konsantrasyonu da düşen Vardar, kontra atakların yanı sıra kanat savunmasında da sıkıntı yaşıyor. Valbuena ve Dirar’a sahip olan Fenerbahçe, bu iki isim üzerinden oynayarak sonuca gidebilir. Özellikle Valbuena, bu maçlarda büyük fark yaratacaktır.
Akan oyunun yanı sıra duran top savunmasında da zaafiyet gösteren Vardar savunmacıları özellikle alan paylaşımı konusunda problem yaşıyor.
Bunların yanı sıra Vardar’ın kafasındaki bir diğer soru işareti de forvetteki belirsizlik. 2016 yazında transfer olduğu Vardar’la çok iyi bir sezon geçiren Balotelli, € 500 bin karşılığında Al-Gharafa’ya transfer oldu. Onun yerine bir başka Brezilyalı Ytalo’yu transfer eden Vardar’da, son lig maçında ise 17 yaşındaki Kolevski forvette oynadı. Dolayısıyla Vardar’ın hücum hattında bir belirsizlik olacak.
Kilit Oyuncu: Juan Felipe
Vardar’ın en kritik oyuncusu şüphesiz Juan Felipe. 10 numara pozisyonunda görev yapan Brezilyalı, takımının adeta beyni. Teknik kapasitesi yüksek bir oyuncu olan Felipe’nin en çok ön plana çıkan iki özelliği ise duran toplardaki ustalığı ve ceza sahası dışından çektiği şutlar. Bu özelliklerinin yanı sıra kilit paslar atabilen ve dripling yapabilen bir oyuncu. Ancak zaman zaman gereğinden fazla dripling deneyen isim, dolayısıyla kaptırdığı toplarla da rakibe kontra şansları verebiliyor.
Felipe’nin bir diğer dezavantajı ise fiziksel açıdan zayıf bir oyuncu olması. Bu zayıflığı onu sindirilebilir bir isim haline getiriyor ve burada da en büyük görev Topal-Josef ikilisine düşecek. Fenerbahçe savunması Felipe’yi sindirmeyi başarırsa rakibinin hücum gücüne de büyük bir darbe vuracaktır.
Felipe’nin yanı sıra orta saha Boban Nikolov ve sağ kanat Tigran Barseghyan da takımın dikkat çeken diğer oyuncuları. Özellikle Barseghyan’ın savunma arkası koşularına dikkat etmekte fayda var.
Son Söz
Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında evinde Kopenhag’ı 1-0 yenen Vardar tur için ümitlenmişti. Ancak bu mağlubiyetle silkinen Kopenhag, aradaki kalite farkını ikinci maçta göstermiş ve 4-1’lik net bir galibiyetle turu geçmişti. Fenerbahçe için de anahtar kelime şüphesiz kalite farkı olacak. Sarı Lacivertliler iki maçta da bu farkı rakibine hissettirir ve onları cesaretlendirmezse turu geçecektir.
Kaynaklar: Instat, Transfermarkt, Wikipedia