Konfederasyon kupası, kimileri için Dünya Kupası’nın bir provasıyken kimileri için de sonu tek haneyle biten her iki yıldan birinin yazında futbol severlerin futbol açlığını dindirmeye yönelik bir ara sıcak. Sağolsun her yaz ya Avrupa Şampiyonası ya Dünya Kupası yapılsa oluşacak cıvıklığı göz önünde bulunursak bu ara sıcaklık görevini başarıyla yerine getiriyor. Gel gelelim kimi yıllarda bazı ülkeler bu turnuvaya katılmayı kabul etmeyip malzemeden çalınmasına neden olsa da yerine gelenler de ayrı bir tat katabiliyor. Örneğin Almanya 1997 ve 2003’te, Fransa da 1999’da katılmayı reddetmişti. Bu sayede biz de 2003’te, 2002 Dünya Kupası 3.sü olarak Konfederasyon Kupası’na katılmıştık. Hoşumuza gitse de gitmese de Dünya Kupası ev sahipliği kazanana kadar daha da katılabileceğimiz bir turnuva değil ne yazık ki.
Şunu da kabul etmek gerekiyor ki; fikir olarak başarılı bir organizasyon. Dünya Kupası’nı son kazanan ülke, 6 konfederasyonun şampiyonu ve Dünya Kupası ev sahipliği provası yapan ülke katılıyor ve bu sekiz ülke kupayı kazanmak için ter döküyor. Bu sayede Okyanusya Konfederasyonu kalkıp Dünya Kupası sahibine meydan okuma fırsatı kazanabiliyor.
Zaten maç bolluğu yaşanmadığı bu yaz döneminde oynanacak maçları teker teker konuşacağımız için turnuvanın 10 gün öncesinden turnuvanın geçmişini ve nasıl ortaya çıktığını incelemek daha doğru olacaktır. Bunu yaparken de Konfederasyon Kupası’nın atalarına, yani Artemio Franchi Turnuvası ve Kral Fahd Kupası’na göz atmak daha doğru olacaktır.
1985’te Euro 84 kazananı Fransa’nın, 83 Kupa Amerika galibi Uruguay’ı 2-1 yenmesiyle, Fransa ilk Artemio Franchi Turnuvası’nı kazandı. Bu maçı Fransa’da sadece 20000 kişi canlı izledi ve turnuva 8 yıl boyunca yapılmadı. 1993’te Arjantin Euro 92 kazananı Danimarka’yı penaltılarla yenerken de turnuvayı Arjantin’de 34,683 kişi canlı izledi.
2. King Fahd Stadyumu, Riyad
Bunun yanı sıra Asya ve Afrika şampiyonları arasında Afro-Asya kupası oynanıyordu. İlk 1978’de İran ve Gana karşılaştı ancak politik sorunlar nedeniyle rövanş oynanamadı. Sonrasında bir süre daha maçlar yapılmadı ancak 1992’de 91 Kupa Amerika kazananı Arjantin, 92 Afrika Uluslar şampiyonu Fildişi Sahilleri ve 91 Gold Cup şampiyonu Amerika, 88 Asya şampiyonu Suudi Arabistan’ın evinde Kral Fahd Kupası düzenlendi. Amerika bu kupayı 10000 izleyicinin önnde kaldırdı. 1995’te ise turnuva 6 takıma genişlemişti. Ev sahibi Suudi Arabistan, Asya Kupası sahibi Japonya, Afrika Uluslar şampiyonu Nijerya, Gold Cup şampiyonu Meksika, Euro 92 Şampiyonu Danimarka ve son olarak da Arjantin katılım gösterdi. Bu turnuvayı Danimarka kazandı.
Laudrup kupayı alırken
Sonrasında FIFA paranın kokusunu mu aldı yoksa konsepti mi beğendi bilinmez, işe el attı. Hatta Okyanusya’dan Avusturalya da turnuvaya katıldı. Bu turnuva da Suudi Arabistan’da oynandı ama 1999’da turnuva Meksika’ya taşındı. Meksika, finalde Brezilya’yı yenerken Azteca stadyumunun tribünlerini 110000 kişi doldurmuştu. Sonrasında da bugüne kadar turnuva süregeldi.
Turnuvanın dünü bu şekildeyken, bugününe de yakın zamanda tanık olacağız. Ama turnuvanın yarını hakkında soru işaretleri var. 2011 Konfederasyon Kupası’nın prensipte Katar’da oynanması bekleniyor. Ancak herkes 2022 Dünya Kupası’nın o sıcakta nasıl oynanacağını düşünürken 2021 Konfederasyon Kupası biraz gözardı ediliyor. Turnuvanın kışın oynanması gündeme gelebilir ve bu da peşpeşe iki yıl boyunca Avrupa Liglerinin etkilenmesi anlamına gelebilir. Ancak 2021 Konfederasyon Kupası mevzusunun “yazın futbolcular o sıcakta nasıl oynayacak” boyutunun da ötesinde 2022 Dünya Kupası neden Katar’da oynanmamalı yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Not: “Yazın futbolcular o sıcakta nasıl oynayacak” sorusu küçümsediğimi düşünmenizi istemem. Hatta 2003’te Marc Vivien Foe’nin bir konfederasyon kupası maçı esnasında hayatını kaybettiğini hatırlatmak isterim.