8 Mart, halihazırda Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak zaten aklımızda yer etmişti. Ancak geçtiğimiz haftadan sonra Barcelona’nın inanılmaz geri dönüşü de 8 Mart dendiğinde akla gelecek şeyler arasına 6-1’lik maçı ekledi. Gerçek bir futbol şenliğine dönen 8 Mart 2017 günü, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olması itibariyle de konuyla ilgili kutlamalara sahne oldu. Birçok kulüp ve futbol ile ilgili oluşum kendi içerisinde etkinliklerle veya tweetlerle konuya dahil oldu.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ve futbolu bağdaştıran en ilgi çeken haber Fenerbahçe tesislerinden çıktı. 49 yaşındaki futbol aşığı ve Fenerbahçe taraftarı Diyarbakırlı Azize Ay, 8 Mart’ta Fenerbahçe ile idmana çıkarak bir hayalini gerçekleştirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Beylerbeyi tesislerinde ise bir gösteri maçı vardı. Türkiye Kadın Milli Futbol Takımı ile spor yazarları, spikerler ve yorumculardan oluşan kadın-erkek karması bir gösteri maçı yaptı. Maçı izleyenler arasında Milli Takımlar Futbol Direktörü Fatih Terim de vardı.
Futbolun apayrı bir kültür olduğu Brezilya’nın önemli temsilcilerinden Cruzeiro ise 8 Mart’ı bambaşka bir şekilde kutladı. Günün anlam ve önemine ithafen, kadınların toplumsal sorunlarının altını çiziyor olmak belki de kadınların futbola katılımını artırmaktan daha kritikti. İşte Cruzeiro, birçok takımın bir tweet atmayı bile çok gördüğü futbol dünyasında konuşmaya değer bir şey yaptı.
Cruzeiro, 8 Mart Günü çıktığı maçta formaları öyle bir düzenledi ki; forma numaralarının peşine yazılmış yazılarla, kadının toplumdaki sorunlarına parmak bastı. Örneğin, görselde gördüğünüz formalarda “Her 11 Dakikada 1 Tecavüz” ve “Her 10 Gençten 8i Tacize Uğruyor” yazıyor. Bunun dışında diğer Cruzeiro formalarında yazanlar da şu şekildeydi: “Kadınlar yüzde 30 daha az ücret karşılığı çalışıyor”, “Kadın evde erkekten 3 kat daha fazla çalışıyor”, “Brezilya kadın cinayetinde dünyada 5. sırada”, “Her 2 saatte bir kadın ölüyor”, “Ülkedeki belediye başkanlarından yalnızca yüzde 12’si kadın”
Bunun yanısıra, Kosta Rika liginde 8 Mart günü, oyuncular maçlara siyah formalarla çıktılar ve attıklara gollerden sonra, kadın-erkek eşitsizliğine tepki olarak sevinmediler. Kampanyanın sloganı ise “Kutlayacak bir şey yok” anlamına gelen #AunNoHayNadaQueCelebrar’dı.
Sonuç olarak, Güney Amerika’da, futbolu kullanılarak kadın-erkek eşitsizliğine tepki gösterildi. Biz ise sanki 2010’dan bu yana 1675 kadın, cinayete kurban gitmemiş gibi (kaynak: kadincinayetleri.org), cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasından 125. değilmişiz gibi gibi (kaynak: Dünya Ekonomik Forumu), her 10 kadından biri hamileliğinde fiziksel şiddete maruz kalmıyormuş gibi (kaynak: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı), ülkemizde okuma yazma bilmeyen her 5 kişinin 4ü kadın değilmiş gibi (kaynak:TÜİK), 1381 belediye başkanının sadece 40’ı kadın değilmiş gibi (kaynak:TÜİK), sosyal güvencesi olmadan kayıt dışı çalışan 4 Milyon kadın vatandaşımız yokmuş gibi (kaynak: Anadolu Ajansı) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde alenen goygoy yaptık.
Tüm bunların yanı sıra, ayrımcılık dendiğinde aklımıza gelen ilk şeyler nedir? Bu kişiden kişiye değişebilir ve kimi insanlar bazı şeylerin ayrımcılığını diğerlerinden daha ağır veya daha hafif görebilir. Ancak “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ne baktığımızda 2. Madde’nin “Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.” diye başladığını görürüz. Yani İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, cinsiyeti üçüncü sıraya koyar. Buna rağmen bir futbolcu ten renginden dolayı birkaç taraftar tarafından sözlü saldırıya maruz kaldığında, bu tüm dünyada haber olur. FIFA’nın ırkçılığa karşı tutumu zaten malum. Gel gelelim ayrımcılıkların arasında üçüncü sırada yazan cinsiyet noktasına geldiğimizde sorun başlıyor. Bir kişi Afrikalı bir oyuncuya muz fırlattığında olay oluyor ve bu ırk ayrımcılığı olarak görülüyor ancak tribünde 20000 kişinin “Ayağa Kalkın! Adam Gibi Oynayın!” diye bağırıp cinsiyet ayrımcılığı yapmasında kimse beis görmüyor.
Gönül isterdi ki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türk Futbolu’nda kutlandığı gibi eğlence, keyif ve unutulmaz anlarla dolu olsun ama maalesef benim naçizane görüşüm, futbolda Kadınlar Günü’ne karşı olan tutumun Türkiye’deki gibi değil Kosta Rika’daki gibi olması.
#AunNoHayNadaQueCelebrar