Üçlü savunmaların geri dönüşü, duran toplardan gelen goller ve pres modası… Bu sezon Premier Lig bambaşka.
1- Pres
Birkaç yıl önce topa sahip olma konusu futbolda en çok tartışılan kavramlardan biriydi. O zamandan beri bir değişim gerçekleşti ve pres çok daha önemli bir hale geldi. Mauricio Pochettino’nun Southampton ve Tottenham takımları topu hemen geri kazanmak için ileri düzeyde pres yaptı, Klopp gegenpress’i popüler hale getirdi ve Guardiola da pres yapmanın önemi üzerinde durdu.
Bu ekiplerin maçları da çılgıncaydı. Tottenham’ın 2-0’lık Manchester City galibiyeti iki takımın da birbirini devre dışı bırakmak adına kararlı olduğu bir maç olması açısından kayda değerdi. 1-1 sonuçlanan Arsenal maçı da etkili pas kombinasyonlarından ziyade iki takımın da birbirinin oyununu bozmaya konsantre oldukları bir karşılaşma oldu.
2- Sahte 9’lar
2016-17 sezonuna etkili başlangıç yapan Liverpool ve Arsenal alışılmışın dışında santrforlara çok şey borçlu. Roberto Firmino, İngiltere’ye bir hücumcu orta saha olarak Benteke ve Daniel Sturridge’e pozisyonlar hazırlamak için geldi. Ancak Klopp, Benteke’yi yolladı ve Sturridge’i de o bölgede kullanmayarak Firmino’yu 9 numara oynatmaya başladı. Brezilyalı daha dinamik, özverili duruşuyla, savunmayı önde başlatırkenki etkinliğiyle ve giderek iyileşen golcülüğüyle de çok farklı bir yapıya büründü.
Benzer şekilde Arsenal da Alexis Sanchez’i öne attı. Şilili oyuncu 2014’te transfer olduktan sonra bazen o bölgede görev yapsa da geçtiğimiz iki sezonda genellikle hücumcu orta saha olarak görevlendirilmişti. Ancak Wenger’in Sanchez’i santrfor bölgesinde kullanması Arsenal’ın hücum gücüne farklı bir boyut kazandırdı – oyunu açıyor, geriye gelip top alıp pas kombinasyonları sağlıyor ve Sunderland maçında attığı kafa golüyle de gerçekten geleneksel santrfor özelliklerini gösterdi.
3- 3’lü Savunmalar
Antonio Conte, İtalyada da uyguladığı 3’lü defanslı sistemle Juventus’ta büyük başarılar elde etmişti. Chelsea sezon başında 4-1-4-1 sistemiyle sıkıntılar yaşayınca çözüm tabii ki 3’lü savunmaya geçmek oldu.
Conte ilk olarak Arsenal karşısında 3-0 mağlupken bir geri dönüş umuduyla denediği 3-4-3 sistemini daha sonra 5 maç arka arkaya kullandı ve 16 gol atarak kalesinde hiç gol görmedi. Eden Hazard artık daha rahat bir pozisyonda, David Luiz üçlünün ortasında oynayabiliyor ve doğal bir kanat beki olan Marco Alonso da performansıyla neden transfer edildiğini kanıtlıyor adeta.
Geçen hafta iki takım daha bu geleneği takip etti: Ronald Koeman 5-0 gibi ağır bir malubiyet almalarına rağmen şaşırtıcı bir şekilde Stamford Bridge’de Chelsea ile aynı sistemi denedi. Ardından Tottenham da 1-1 sonuçlanan Londra Derbisi’nde 3’lü savunma kullandı. Bazen Guardiola’nın Manchester City’sinin de kurnazca 3’lü savunmaya döndüğünü düşünürsek bu sistem hayli popüler olmaya başladı.
4- Duran Top Golleri
Bu sezon hakemler genel olarak duran toplar esnasında formadan çekme gibi müdaheleleri es geçmiyor. Bu bazı takımları etkilemiş gibi görünüyor. Örneğin, duran topları savunurken rakiple boğuşmaya alışkın olan geçen sezonun şampiyonları Leicester City’nin defans oyuncuları Robert Huth ve Wes Morgan artık cezalandırılıyor. Manchester United maçında duran toplardan 3 gol yedikten hemen sonra : “Kuralları değiştirdiler ve bu biz oyuncular olarak alışmayı öğrenmemiz gereken bir şey.” Şeklinde konuşmuştu Leicester’lı Danny Simpson. “Geçen seneki gibi olduğunda duran topları çok iyi savunduğumuzu ve rakipler için işleri oldukça zor hale getirdiğimizi düşünüyordum. Kariyeriniz boyunca o şekilde oynuyorsunuz ve birden her şey değişiyor – ama sonuçta bu kural herkes için aynı.”
5- Daha Az Serbest Roller
Katı felsefeler benimseyen menajerler sayesinde bu sezon kafaya oynayan ekipler daha katı ve sisteme bağlı durumdalar. Mesela serbest olmayı seven oyun kurucular kendilerini daha az serbest veya katı diyebileceğimiz rollerde ya da takımın dışında buldular. Kaybedenlere verebileceğimiz en açık örnek iki sezon önce ligin en yaratıcı orta saha oyuncusu olan fakat bunun için serbestliğe ihtiyaç duyan Cesc Fabregas sanırım. Conte sisteminde ona yer bulamıyor ve İspanyol oyuncu şimdiye kadar sadece 1 lig maçında oynadı.
Diğer taraftan Kevin De Bruyne ve David Silva Manchester City’de düzenli olarak oynamaya devam ettiler ancak alışık olduklarından daha disiplinli rollerde. Liverpool’da Adam Lallana da daha katı pozisyonel talimatlarla yine harika bir sezon geçiriyor. Henrikh Mkhitaryan da Manchester United’da şimdiye kadar göze giremiyor ve görünüşe göre şuan saha içinde serbest olma hakkına sahip tek elit 10 numara Mesut Özil.
Kaynak: Michael Cox (The Guardian)
Çeviri : Serhat Bora