Arsenal kulübünün Fransız efsanesi Arsene Wenger kulüpteki 20. Yılını kutluyor. Bir başka Fransız efsane Thierry Henry de tecrübeli hocayla bir röportaj gerçekleştirmiş. Sizler için derledik.
Henry: Öncelikle kulüpteki 20. Yılınızı kutluyorum. Size her zaman sormak istediğim bir soru vardı. Arsenal menajeri olarak en iyi ve en kötü anlarınız nelerdi?
Wenger: Sanırım en iyileri ligi ilk kazandığımız sezon ve ondan sonra da hiç yenilgi almadan şampiyon olduğumuz sezon çünkü kusursuz bir sezon geçirmek her menajerin hayalidir. 2004 sezonu gerçekten sıradışıydı çünkü sizde her şey vardı. Oyuncular bireysel anlamda çok kaliteliydi, takım olgusu vardı ve doğal bir birliktelik ruhumuz vardı. Bu gerçekten sıradışıydı.
Henry: İlk duble yaptığınız sezonu da söylediniz. Tam olarak neden?
Wenger: İngiltere’ye tamamen bilinmez biri olarak geldim. Arsene de kim gibi sorular ve bir çok şüphe vardı. Kazanabileceğimi bilmek çok önemli bir şeydi çünkü bu sayede insanları burada iyi işler yapabilmek için bir şansım olduğuna ikna edebilecektim.
Henry: Peki ya en kötüsü?
Wenger: En kötülerden biri geçen sezon Manchester United’a kaybetmemizdi. O an lig yarışını kaybettiğinizi anladığınız zamandı. Kaybetmeyi göze alabileceğimiz ve ertesi gün “Ben neyi yanlış yaptım?” veya “Neden olmadı?” gibi sorular sorabileceğimiz bir maç değildi. Kesinlikle kazanmalıydık. Maçı kaybetmekten çok yarışı kaybettiğimizi hissettim.
Henry: 4-4-2’den 4-2-3-1’e desem? Neden formasyonları değiştirdiniz?
Wenger: Oyun her zaman aynıydı. Sahip olduğum oyunculara göre dizilişler belirledim. Dennis Bergkamp ile 4-4-2 oynadık. Daha sonra sen geldiğinde ve ikiniz oynadığınızda biraz daha 4-2-3-1’e döndük. Aslında değişmemizin temel sebeplerinden biri de Şampiyonlar Ligi maçlarında bazen orta saha hakimiyetini kaybettiğimizi ve hata yaptığımızı düşünmemdi. Bu, kendi başına bir şeyler yaratabilecek forvet oyuncunuzun bireysel kalitesine çok bağlı bir durum. Orta sahada bir kişi fazla olsak da çok tehlikeli olabileceğimizi düşündüm. Aynı zamanda Freddie Ljungberg gibi arkaya koşular yapabilen oyuncularımız da vardı yani bazen iki, üç forvetle oynuyor gibiydik.
Henry: Tabii ki kulüpteki 20 yılınızı kutlamak için buradayız ve bu gerçekten muhteşem. Fakat ilk 10 yıl ikinci 10 yıldan daha verimliydi demek doğru olur mu? Tekrar bir kupa kazanmanın o kadar zaman alacağını düşündünüz mü?
Wenger: Tekrar kupa kazanmanın o kadar uzun zaman alacağını hiç düşünmemiştim açıkçası ama buna etki eden iki faktör vardı. İlki şöyleydi, yeni bir stadyum inşa etmiştik ve finansal olarak bazı kısıtlamalarımız vardı, en iyi oyuncularımızı satmak zorunda kalmıştık. İkincisi de aynı zamanda çok büyük yatırımcılar geldi. İlk olarak Chelsea ve ardından Manchester City. Bu anlamda çok hırslı ve isteklilerdi ve biz de artık finansal anlamda onlarla yarışabilecek bir kulüp değildik. Bugün durum öyle değil. Artık çok fazla yatırımcı var ve neredeyse herkes tekrardan eşit seviyede. O yıllar en zor zamanlardı çünkü bir beklenti seviyesi yaratmıştım ve düşündüm ki artık yarışabilmek için aynı potansiyele sahip değildik. O zaman hep arkalarda oluyorsunuz ve neden ligi kazanamadığınızı anlatmak, kanıtlamak zorunda kalıyorsunuz. Bunu anlayabiliyorum çünkü bu Arsenal’ı seven biri için normal bir istek.
Henry: Şu anda sahip olduğunuz takımın lig yarışı için yeteri kadar donanımlı olduğunu düşünüyor musunuz?
Wenger: Evet, öyle olduğuna inanıyorum. Daha olgun, daha donanımlı olduğumuza inanıyorum. Artık çocuklardan kurulu bir kadroya değil tecrübeli, olgun oyunculardan kurulu bir kadroya sahibiz. Artık bu ne kadar istikrarlı olabileceğimizle alakalı ve bunun yolu da da her üç günde bir ortaya performans koymaktan geçiyor.
Henry: Önde Alexis Sanchez, arkada Shkodran Mustafi ve oynadığında da ortada Granit Xhaka, artık takım daha sağlam.
Wenger: Evet, öyle görünüyor. Şimdi ikimizin de sahip olduğu bu izlenim süreklilik göstermeli. Takımın iyi bir ruha sahip olduğunu düşünüyorum. İyi işler yapmak istiyorlar. Sezon içerisinde hayal kırıklıkları olabilir tabii ki ama şampiyonlar her zaman bu hayal kırıklıklarına çok güçlü bir reaksiyon gösterir. Bunu yapabileceğimizi göstermemiz gerek ama bu turnuvanın da çok yüksek bir seviye olduğunu unutmayalım. Artık Premier Lig’de zirveye oynayan bir çok takım var.
Henry: Bir oyuncu olarak size her zaman sormak istediğim bir soru vardı çünkü insanlar patronu pek önemsemiyorlar. Bu, doğru çünkü siz her zaman takıma öncülük edensiniz. Şöyle sormak istiyorum: Nasılsınız? Sürekli yardım eden birine kim yardım ediyor? Sır nedir?
Wenger: Sır benim oyuna olan tutkum. Sanırım insanlara karşı hep bir iyimserim. Bence bu bana çok yardımcı oldu. Aynı zamanda strese karşı çok iyi bir direncim var. Sen en üst seviyede oynadın mesela. İnsanlar bu kaliteyi azımsıyor. 20,25 yaşlarındayken ya da daha sonra menajerken strese karşı direnç ve önemli olduğunu düşündüğünüz şeye bağlı kalmak önemli çünkü baskı altındayken sağduyunuzu kaybedebilirsiniz. Bu konuda çok kötü değildim ama her şeyden önce biraz hayalperestim. Her zaman bir sonraki maçın mükemmel olacağını düşünürüm. Hep bir sonraki maçı beklediğiniz bir iş yapıyoruz. Oyuncular da aynı şekilde. Hep daha iyisini yapmak istersiniz. Sonunda bir bakarsınız 20 yıl geçmiştir bile.
Henry: İstatiklerinizi bilip bilmediğinizi öğrenmek için sormak istediğim 3 soru daha var. Arsenal kariyeriniz boyunca en çok kullandığınız oyuncunuz kimdir?
Wenger: Kolo Toure.
Henry: Söyliyeyim mi? Patrick Viera.
Wenger: Aslında Patrick, Kolo ve sen arasında kararsız kalmıştım. Kolo da Patrick’in rakamlarına çok uzak değildir.
Henry: En çok değişiklik yaptığınız oyuncu?
Wenger: Theo Walcott
Henry: Dennis Bergkamp. 140 defa.
Wenger: Bunun için çarmıha gerilmeye hazırım. Ama bu güzel bir şey de olabilir çünkü Bergkamp’ı değiştiriyorsam maç çoktan kazanılmış demektir.
Henry: Takımınızın en çok gol attığı takım?
Wenger: Liverpool.
Henry: Tottenham. Bunu eklemeliyim!
Wenger: Teşekkürler.
Henry: Teşekkürler patron! Lig yarışında her şey gönlünüzce olsun.
Wenger: Çabalayacağız ve deneyeceğiz.
Kaynak: Skysports.com
Görseller Skysports.com’dan alınmıştır.